Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Söyleşi CBT 1481/ 7 Ağustos 2015 15 BEYİN CERRAHI PROF TÜRKER KILIÇ İLE SÖYLEŞİ: ÖĞRENCİLERE ÖZEL PROGRAM Uygarlığa en çok katkı sağladığımız alan tıp Prof. Dr. Türker Kılıç, Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda iyi bir beyin araştırmacısı ve cerrahı olarak tanınıyor (Hindex:24). Son olarak Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi’ne üye seçildi. Kendisine ülkemizdeki tıp fakültelerinin sorunları üzerine sorular yönelttik. ne, kampüs, laboratuvar binaları ve donanımı değil, esas olarak öğrenciye sunulan ve tüm dünyayı kuşatan bilgi ve araştırma ağıdır. Bu nedenle öğrencilerimiz (çoğu burslu olmak üzere) hazırlık senesini Washington DC’deki kampüsümüzde sadece İngilizcelerini geliştirerek değil, Georgetown, Yale, Harvard, Stanford gibi üniversitelerdeki laboratuvarları ziyaret ederek zihin ayarlarını yüksek bilimsel eşiklere göre yaparlar. Öğrencilerimiz aynı zamanda geleceğin aydınları olarak da yetiştirilir. Küresel bir zihin yapısı edinmek üzere, Beşiktaş’taki kampüsümüzde bilim tarihi, felsefe, bilim felsefesi, iletişim, tıbbi etik ve tıp tarihi gibi alanlarda dersler alırlar. Öğretim üyelerinizi seçerken hangi niteliklere özel önem veriyorsunuz? Tıp eğitimciliği ve öğretim üyeliği her dönemde ve her coğrafyada bir ‘gönül işi’ olmuştur. İyi bilim insanıhekim yetiştirmek, ancak üstün nitelikli öğretim üyeleri ile mümkündür. Fakültemiz, ülkemizde akademik kadro seçiminde hendeks (bir bilim insanının kendi alanında dünya bilimine yaptığı katkının objektif bir ölçümü) kriterini en üst değerlerde ve titizlikle kullanan tek tıp fakültesidir. Bu güçlü öğretim üyesi kadrosunun profesörlerinin hindeks ortalamaları 10’u geçmektedir. Öğretim üyelerimiz, fakültemize özgü akademik performans izleme ve destekleme (APİD) sistemimiz ile yayınları, eğitime ve bilime katkıları açısından değerlendirilmektedir. Bu sayede 2014’te öğretim üyesi başına yayın sayısı 1.43 olarak gerçekleşmiştir. Ü lkemizde tıp fakültelerinin temel sorunları nedir diye sorsak.. Mesela gelişmiş ülkelerle kıyaslamanızı istesek, neler dersiniz? Temel farklılık eğitim ve yaşam anlayışındadır; sonuçta tıp fakülteleri de kültürün ürünüdür. Düşüncenin inançtan, deneysel bilginin kabullenişten, yaratıcılığın hata yapma olasılığından daha üstün, daha kıymetli olması, eğitimdeki, yaşamdaki ve elbette tıptaki kaliteyi belirler. Ülkelerin bilim dünyasına yaptıkları yayın sayısı katkısı ile dünya ekonomisinde yönettiği para oranı yakın ilişkilidir. Örneğin ülkemizin dünya bilimine katkısı, yayın sayısı açısından %2.5 civarı, yönettiği para miktarı ise yaklaşık %2.4’tür. Güney Kore’de ise bu rakamlar yaklaşık %4.4 ve %4.8’dir. Ülkemiz ekonomik sıralamada (niceliksel değerdir, kişi başına düşen yaşam kalitesini göstermez) 1719. sıralarda iken, tıp alanındaki yayın sayısı açısından 1012’lerdedir. Bu sıralama hematoloji, plastik cerrahi ve beyinsinir cerrahisi alanlarında sırasıyla ilk, 3.,6. ve 8. sıralara yükselmektedir. Bu görece yükseklik ülkemiz yayınlarının %70’lerin üzerindeki oranının tıp ve yaşambilim alanlarından kaynaklanmasındandır. Sosyal bilimler alanında, müzikte, ilahiyatta akademik bilgi üretimi ülkemiz toplam yayın sayısının %4’ünün altındadır. (Ülkemizde tıp fakültesi ile ilahiyat fakültesi sayısı benzerdir tıp 84, ilahiyat 86, ilahiyat fakültelerinden çıkan yayınlar ülkemizin toplam yayın sayısının %1’inden azdır.) Yani ülkemizde tıp, bilim alanları içinde uygarlığa en çok katkı sağlayan alandır. Buna karşın, devletimizin GSMS’yı nitelikten çok nicelik hesabına göre paylaştırma gayreti, son yıllarda tıp mensuplarında hakettiklerini elde edememe durumu/duygusu yaratmıştır. Tıp fakültenizin öğrenim politikasının ana ilkeleri nedir? Diğer tıp fakülteleriyle farklı vizyonunuz olduğunu söylüyorsunuz, kısaca belirtir misiniz? Öğrencilerimiz, hem iyi tıp doktorları olarak bugünün toplum ve hastalarına üstün kalitede hizmet verecek, hem de iyi bilim insanları olarak bilimsel araştırmalarıyla yarının sağlık sorunlarına çözüm bulacak şekilde eğitilir. Bilim insanlığı ve hekimlik, ustaçırak ilişkisiyle aktarılan zihinsel, karakter ve el becerisi bütünüdür. Nobel’i alan ya da aday gösterilenlerin %72’sinin hocası Nobel’i almış ya da aday olmuşlardır. Yani armut en çok bilimde dibine düşer. (Şu anda BAU TIP’ta öğrenci başına 1,5 akademisyen görev yapmaktadır) Bu nedenle fakültemizde 40 kişiyi geçmeyen iki ayrı sınıf vardır; bilimtıp sınıfı, klinik tıp sınıfı. İki sınıf arasındaki fark, bilimtıp sınıfının her öğrencisinin fakültedeki bir araştırma ekibinin üyesi olması ve araştırma yapmaya birinci haftadan itibaren başlamalarıdır. İlk iki yılda bilimtıp öğrencilerinden en az bir yayında katkılarının olması beklenir. Yayına, patente, bilimsel buluşa katkı sağlayan öğrenciler 3. sınıftan itibaren kendi hipotezlerini test eden çalışmalara yöneltilirler. BAU TIP’ın uluslararası niteliklerde bilim insanıhekim yetiştirmesi neden önemli? BAU TIP anlayışında eğitim ve araştırma alanı, tıp dünyasında yaratılan bilgi ve organizasyon ağıdır. Tıp fakültesi sadece hasta BAŞARILI BİR BİLİM İNSANI B kanı, özellikle beyin damar hastalıkları ahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi De ÖĞRENCİLERE ÖZEL BİLİM İNSANI BURSU Öğrencilerinize burs verirken hangi kriterleri kullanıyorsunuz? BAU TIP, zihinsel yapısı uygun öğrenci ve öğretim üyeleri için “düşten gerçek yaratma laboratuvarı”dır. Bu modele uygun öğrencilerin seçilmesi için yaratılmış Bilim İnsanı Seçme Programı’nın da (BİSEP) önemli olduğuna inanıyorum. Bilim, bir hayalden gerçek yaratma yeteneği olarak, sınav başarısının ötesinde nitelikler ve başarılı olmayı istemenin dışında motivasyon kaynakları gerektirir. Bu niteliklere sahip öğrencileri, lisenin kaçıncı sınıfında olursa olsun belirlemek ve desteklemek için BİSEP’i uygulamaya başladık. Bilim insanı olmak isteyen öğrenciler BİSEP’e en az 300 kelimelik bir ‘Nasıl iyi bir bilim insanı olunabilir?’ konulu bir kompozisyon ile birlikte özgeçmişleri, sanat, bilim, müzik vb alanlardaki ürettiklerinin belgeleri ve en az iki öğretmeninin referans mektupları ile başvururlar. Ön değerlendirme eğitim kurulumuzda yapıldıktan sonra seçilen öğrenciler görüşmeye çağırılırlar. Bu değerlendirme neticesinde seçilen öğrencilerle verilen bursları belirleyen ve öğrencinin de akademik planını içeren öğrenci akademik planı belirlenir. Bu sertifika, YÖK sınav yerleştirmesi yapıldığında geçerlilik kazanır. Böylelikle öğrencilerimizi de, adeta bir öğretim üyesi seçme titizliğinde, yaratıcılık, bilimsel yatkınlık ve motivasyon gücüne göre seçebiliyoruz. Elbette Bahçeşehir Üniversitesi Yönetimi’nin de yaptığı fedakârlığın da altının çizilmesi gerektiğine inanıyorum. Hazırlık sınıfı ve öğrencilerimizin uluslararasılaşmasına yıllık bir milyon doların üzerinde fon ayırmaktalar. Multidisipliner çalışmayı önemsiyorsunuz. Bunun pratikte anlamı ne? Tüm insanlık tarihinde üretilen bilginin tümünden fazlası kendi yaşam süremiz içinde üretilmiştir. İnternetteki bilgi kendisini 18 ayda ikiye katlar. Bu inanılmaz enformasyon çeşitliliği ve yükü içinden, organize bilgiye ve oradan da yaratıcı fikre ulaşmak birçok bilim alanının birlikte çalıştığı ekiplerde gerçekleşir. Uzmanlaşma önemli ancak genel tabloyu hep görerek amaca yönelik çalışmak özellikle disiplinlerin çakıştığı alanlarda buluş kıvılcımını ateşler. Temel bilimlerin klinik bilimlerle ortaklığı bilginin değerlenmesine yol açar. Temel bilim dalları buluş yapan, patent ve ödül alan, bilgiden para kazanan şirketler olmalıdır. (Gelecek sayımızda devam edecek) ve beyin tümörleri alanlarında çalışıyor ve kurucusu olduğu Nöroşirürji Araştırma Merkezi’nin başkanı. 1966 Bursa doğumlu, Hacettepe mezunu, uzmanlık eğitimi Marmara Üniversitesi Nöroşirürji Anabilim Dalı’nda (Yönetici: Prof. Dr. M Necmettin Pamir). Harvard Üniversitesi Brigham and Women’s Hospital ve DanaFarber Kanser Enstitüsü’ndeki Nöroonkoloji üstihtisası, Marmara Üniversitesi’nde anatomi doktorası yaptı. Avrupa Nöroşirürji Yeterliliğini 1997’de aldı; 1992’de Almanyaıda transcranial doppler ultrasonography temel ve klinik eğitimini, 1995 yılında İsveçıte GammaKnife ışın cerrahisi eğitimini tamamladı. 89 uluslararası, 31 ulusal yayını var. google scholar’daki hindex’i 24. Türkiye Bilimler Akademisiıne (TÜBA) 2007ıde üye. Tıp vğrencisi iken Uluslararası Tıp Fakülteleri Öğrencileri (MISC) Araştırma Ödülü ve Hacettepe Üniversitesi Üstün Başarı Ödülüınü aldı. Avrupa Nöroşirürji Dernekleri Birliğiınin (EANS) «En Değerli Araştırma Ödülü, Amerika Nöroşirürji Dernekleri Birliğiınin (AANS) «Nöroonkoloji Genç Araştırmacı Ödülü var. Öğrenciler tarafından Türkiye Beyin Araştırmaları Derneği, Bilimsel Araştırma Ödülünü, Türk Nöroşirürji Derneği Bilimsel Araştırma Ödüllerini, 20022005 yılları arasında TÜBAGEBİP bursu aldı. Bilimsel çalışmaları, 2005 yılında Amerika Nöroşirürji Dernekleri Birliğiınin (AANS) En Değerli ABDdışı Bilimsel Çalışma Ödülü’nü kazandı. Önemli bilimsel katkıları, buluşları, projeleri, uluslararası mesleki dergi editörlükleri, hakemlikleri, bilimsel dernek üyelikleri var, yer darlığından koyamıyoruz. Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi üyesi.