24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM Bir Ulu Çınarın Ardından... Usta yazarın hemen bütün romanlarında Çukurova’nın ve Güney Anadolu’nun çok yönlü tarihsel gelişimini görmek mümkündür. Aslında aydınlarımızın gözden kaçırdığı çok önemli sosyal mesajlar saklıdır onun masalsı kahramanlarının öykülerinde. Armağan Erman Kültür Fen Lisesi Ana Dil Bölüm Başkan D estan tadında yazdığı öyküleriyle, romanlarıyla ezilenlerin, horlananların, dışlananların hep yanı başında durmuş yazarın ardından herkes kendince bir şeyler söyledi, taziyede bulundu, kimisi de hiç inanmasa da bir yerlerden bulup buluşturup cafcaflı kelamlar etti. Ama onun ölümünü en heybetli, en etkileyici, en şiirsel anlatan yine onun cümlesiydi: “O İYİ İNSANLAR O GÜZEL ATLARA BİNİP ÇEKİP GİTTİLER…” Bu muhteşem sözlerin sahibini bizim gözlerimize görünmeyen muhtemelen beyaz kendi gibi heybetli bir ata binmiş giderken hayal etmek hiç de zor değil. Bize de onu uğurlamak, onu anmak, onu anlamak ve onu anlatmak kaldı. Asıl adı Sadık Kemal Gökçeli olan yazar, 1926 yılında Osmaniye’nin Hemite köyünde doğdu. Çukurova coğrafyasının tam ortasında ve yoksullukla, trajedik olaylarla geçen çocukluk yılları ve yarım bıraktığı eğitim hayatının devamında ırgat kâtipliği, traktör sürücülüğü, kütüphane memurluğu, arzuhalcilik gibi başka başka birçok işlerden sonra en uzun sürecek ve onu hem bize hem dünyaya tanıtacak “edebiyat yolculuğu” başladı. Bu yolculuk sırasında benimsediği sol görüşlerden dolayı hapis de yattı davalarla da uğraştı. Ama bu yolculuğa çıkan sayısız yazarın yapamayacağı başarılara da imza attı. Eserleri kırktan fazla dile çevrildi, sayısız ödüller kazandı ve Nobel Edebiyat Ödülü’ne de aday oldu. Onun başka hiçbir yazara benzemeyen, yaşadığı coğrafyanın zengin kültürel unsurlarıyla bezeli ve görkemli diliyle tatlanan, güçlü gözlemciliğiyle gerçekçi bir hava kazanan eserleri ardı ardına gelmeye başladı. Yaşar Kemal’in hemen tüm yazdıklarının merkezinde halk gelenekleri vardır: İnançlar, inanışlar, örf ve adetler, rivayetler, deyimler, atasözleri, tekerlemeler, ağıtlar, ninniler, halk hikâyeleri, âşıklık atışmaları, destanlar, ağıtlar… Halkıyla bu denli bütünleşen ve bunu hem eserlerinde hem de yaşantısında yansıtan başka bir sanatçı zor bulunur. Büyük gazeteci Abdi İpekçi’yle yaptığı bir söyleşide sanatını şöyle tanımlar: “ Ben iki şeye inanırım: Halk ve doğa. Sanatımı halkımla birlikte, onun büyük yaratıcılığı ile birlik olarak, onun için yaparım. Politikam da sanatımdan ayrılmaz. Halka kim zulmediyorsa, etmişse; onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.” Bugün edebiyata gönül vermiş herkesin anlamaya çalışması gereken, adeta bildiri niteliğinde sözler bunlar. Hele de günümüz şartlarında kaleminden mürekkep yerine vıcık vıcık yağ damlayan zevatın hızla çoğaldığı bugünlerde! Usta yazarın hemen bütün romanlarında Çukurova’nın ve Güney Anadolu’nun çok yönlü tarihsel gelişimini görmek mümkündür. Aslında aydınlarımızın gözden kaçırdığı çok önemli sosyal mesajlar saklıdır onun masalsı kahramanlarının öykülerinde. Anadolu’nun en bereketli, huzurlu olduğu dönemlerde yayla ve kışlak kültüründen beslenen ve yapılan üretimin ekonomik bir gelir haline dönüştürüldüğü üretim dengesini görmek mümkündür. Bu dönemlerde çapulculuk, eşkıyalık da görülmez. Bu sağlıklı yapının Abdi ağalar aracılığıyla ve Osmanlıdan başlayarak bilinçli veya bilinçsiz yöneticiler eliyle yok edilmesi bu dengeleri bozmuştur ve büyük yazar tüm bu ironiyi eserlerinde nakış gibi işlemiştir. Binboğalar Efsanesi, 1950’lerde Toroslar ’da yaşayan son Türkmen obasının var olmakla yok olup gitmek ikilemindeki savaşına yakılmış eşsiz bir ağıttır. Bu romanda geleneğin, eşsiz bir güzelliğin, insani değerlerin teknolojiye, bencilliğe, düşünme yetisini yitirmiş yığınların ilkel dürtülerine yenilgisine şahitlik ederiz ve yüreğimiz ezilir. Dünyanın kabul ettiği dev bir yazara bugün ölümünün ardından bile nefret kusacak kadar insan sevgisinden bihaberlere yine yazarın hayatından bir kesitle seslenmek isterim. “Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor” adlı kitabında hayatında bilinmeyen pek çok şeyi anlatırken çocukluğunu şöyle ifade eder: “Ben köyden ayrılıp şehre düşünce çocukların çocuk olduğunu anladım. Elbette çocuktuk biz de ama hiç kimse bize küçültücü bir davranışta bulunmadı. Bizim köyde çocuklar da insandı” İnsan olmanın onurunu, yüceliğini, biricikliğini anlatan bundan güzel bir söz duymadım. Bu sözü söyleyen elbette güzel yazar, güzel söyler, güzel yaşar, güzel ölür; hatta hiç ölmez; Yaşar Kemal olur. Bu sözü bu memlekette yaşayan bütün öğretmenler, siyasetçiler, doktoru, avukatı, polisi, işçisi, ırgatı anlasa; ah bir anlasa Özgecanlar, Berkinler, Denizler, Yusuflar zamansız vedalarla gider miydi aramızdan ardında bin türlü acılar bırakarak? 2014 yılında Bilgi Üniversitesi’nde kendi onuruna düzenlenen törende verdiği mesaj da onu yeterince anlamayanlara anlatır niteliktedir. Bu sözleri adeta onun vasiyeti gibidir: “ Benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İnsanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.” Bu erdemli ve her tür ihtirastan arınmış saf arzu karşısında bize düşen de onun kitaplarını okumak ve mutlaka okutturmaktır. “Bir dil bulacağız her şeye varan, bir şeyleri anlatabilen… Böyle dilsiz, böyle düşmanca, böyle bölük börçük dolaşmayacağız bu dünyada…”Onun dili sevginin, barışın, hoşgörünün, onurlu yaşamın diliydi. Bu dili hepimiz anlamak ve anlatmak zorundayız daha yaşanabilir bir yeryüzüyse dileğimiz. Yaşadığı çağı düşünceleriyle, kalemiyle aydınlatan Yaşar Kemal, eserleri ve fikirleriyle, o güzel atlara binerek çekip giden “ölümsüzler” arasındaki yerini almıştır artık… “RUZİN GERÇİN & ATTİLA GALATALI” Resim ve Seramik Sergisi 08 30 Nisan 2015 ATAKÖY YERLEŞKESİ www.iku.edu.tr / www.ikusag.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle