26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık CBT 1496/20 Kasım 2015 17 Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yolları Prezervatif kullanmak, tek eşli olmak belki de bu hastalılardan korunmada en önemli korunma yollarıdır. Ancak siz tek eşli olsanız da partneriniz olmayabilir. Her şekilde bu enfeksiyonlara açık olduğumuzu unutmayıp; prezervatif kullanmak ve sık partner değiştirmemek. Rastgele cinsel ilişkiler yaşamayarak hem kendimizi hem de başkalarının hayatı tehdit eden ve yaşam kalitesini bozan bu hastalıklardan korunmuş oluruz. dır. Dolayısıyla kesin bir tedavisi yoktur. Ne yazık ki HPV Enfeksiyonu sadece bu masum döküntülerle kalmaz, kadınlarda Cervix Kanserinin (Rahim ağzı kanseri ) başlıca sebebidir. Ayrıca başboyun tümörlerinin (oral seks) gelişiminde de ilk sıralardadır. Görüldüğü gibi HPV enfeksiyonu sadece masum viral bir enfeksiyon değil aynı zamanda hayatı tehdit eden kanserlere yol açan bir hastalıktır. 2 Molloscum Contagiozum – Yine viral bir enfeksiyon olan ve pox virusun yol açtığı bu hastalık da son derece bulaşıcıdır. Sivilceye benzer bir döküntü genital bölge ya da anüs etrafında görülür. Tedavisiz kendiliğinden de gerileyebilen bazen de çok dirençli ve nüks eden, çok sayıda lezyonla kendini gösteren bir enfeksiyondur. Krem ve topikal solüsyonlar, koterizasyon ve kriyoterapi tedavi yöntemleri arasındadır. 3 HSV 2 Enfeksiyonu – Kadın ve erkekte aynı dudak kenarında görülen uçuk gibi yaralar yapan ve bu bölgenin anatomik yapısı nedeniyle ağrılı olabilen özellikle kadınlarda idrar yapmada güçlük ağrı ve cinsel ilişki sırasında ağrı şikâyetlerine yol açabilir ve sık tekrarlama özelliği sebebiyle hastanın yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen ve tedaviye dirençli vücuttan eradikasyonu çok zor olan bir viral enfeksiyondur. Ağızdan antiviral tedaviler ve topikal kremlerle tedavi etmeye çalıştığımız bu hastalık tedaviye oldukça dirençlidir. Diğer önemli cinsel yolla bulaşan hastalıklar ise özellikle Gonore (bel soğukluğu), Clamidyal enfeksiyonlar, Sifiliz (Firengi) ve mantar enfeksiyonları bugün için tedavi edilebilir hastalıklardır. Ancak AIDS ve Hepatit B ve Hepatit C virüs enfeksiyonları son derece tehlikeli ve hayatı tehdit eden ölümcül hastalıklar olabilirler. Hepatit B ve C enfeksiyonları karaciğer kanseri gelişim riskine sahiptirler ve ne yazık ki cinsel yolla bulaşma riskleri vardır. Bütün bu bilgiler ışığında cinsel hayatımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz ve tüm bu hastalıklardan korunmak için mutlaka kişisel önlemlerimizi almamız gerekmektedir. Prezervatif kullanmak bu önlemlerin başında gelmektedir. Prezervatif kullanmak bizleri özellikle sıvı yoluyla bulaşan hastalıklardan koruması sebebiyle çok önemlidir. Özellikle AIDS ve Hepatit enfeksiyonlarından korumakla beraber; temasla bulaşan HPV, HSV2, Molloscum Contagiozum gibi hastalıkların bulaşmasını önleyemez. Dolayısıyla cinsel hayatımıza, kendimize, sağlığımıza, bulaşıcı ve yaşamı tehdit eden hastalıklara neden olduğu için başkalarının hayatına saygı göstererek çok dikkatli olmalıyız. Dr. Ayfer Aydın VKV Amerikan Hastanesi, Dermatoloji Bölümü S on yıllarda teknolojinin hızlı gelişimi, nüfus artışı, cinsel ilişkiye başlama yaşı gibi daha birçok unsurun dünya genelinde cinsel yolla bulaşan hastalıkların görülme sıklığını artırdığı gözlenmektedir. Her ne kadar cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korunma yolları geliştirilse de bu yöntemlere rağmen sadece temasla dahi bulaşabilen, HPV (siğil), Molloscum Contagiozum, HSV2 (genital herpes virus enfeksiyonu), genital mantar enfeksiyonları gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bunların dışında, sıvı yoluyla bulaşan ve hayatı tehdit eden AIDS ve Hepatit B ve C enfeksiyonları ilk sırada yer alırken, ayrıca Gonore (bel soğukluğu), Sifiliz (firengi), ve Clamidya virus enfeksiyonları da diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında bulunmaktadır. Özellikle temasla bulaşan, prezervatifin korumadığı ve deride özel döküntülerle kendini gösteren; 1 HPV (Genital Siğiller) – Her iki cinste de deri renginde ve sadece deriden kabarık düz lezyonlar ya da et beni benzeri döküntülerle kendini gösteren ve son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Tedavisinde topikal solüsyon ve kremler, koterizasyon, kriyoterapi uygulansa da bütün tedaviler sonrasında tekrar hastalığın nüx etme olasılığı var Tırnak batmasında kesin çözüm Bütün yükümüzü taşıyan ayaklarımızın sağlığı önemlidir. Ayaklar aynı zamanda güzellik ve estetiğin de bir parçasıdır. Tırnak sağlığımızda ayak sağlığımızın ve estetiğinin önemli bir kısmını kaplar. Sağlıklı ve güzel ayakların en önemli kısmını da; sağlıklı ve bakımlı görünen tırnaklar oluşturur. S on derece acı veren tırnak batıkları estetikten ziyade ciddi bir şekilde yaşam kalitemizi etkiler. En çok ayak baş parmaklarda olmakla beraber tüm tırnaklarda batık gelişebilir. En çok ayak tırnağının kendi özel yapısından kaynaklanan bu problem; • Yanlış ayakkabı seçimiyle gelişebilir. Sivri uçlu tırnaklara basıç yapan ve onları sıkan ayakkabılar giyinmek tırnaklarda batık gelişimini kolaylaştırabilir. • Tırnak mantarı gibi bazı tırnak hastalıklarının tırnakta oluşturduğu şekil bozuklukları, tırnakta kalınlaşmalar da tırnak batıklarının yine en sık sebepleri arasındadır. • Tırnakların hatalı ve çok dibinden yuvarlak içe kıvrık kesilmesi tırnak batığı gelişimini kolaylaştırır. • Ayağa dışardan gelen darbeler, özellikle sporcularda sık karşılaştığımız travmalar tırnak batığının sık sebepleri arasındadır. Gebelik döneminde de ayakta oluşan ödem ve şişlik, kilo alımı tırnak yatağında bası oluşmasına ve batık gelişmesine yol açan diğer sebepler arasındadır. Tırnak batıklarında en büyük sorun ızdırap veren ağrıdır. Bu ağrı bazen kişinin yaşam kalitesini ciddi boyutta etkiler. Günlük yaşamında, iş yaşamında ciddi aksamalara yol açabilir. Ağrı bazen o kadar şiddetlidir ki gece uyurken yorgan ya da battaniyenin teması bile rahatsız edebilir. Aynı zamanda batık tırnak; tırnak yatağında enfeksiyon gelişimine ve tırnaklarda daha kolay mantar oluşumuna da zemin hazırlar. Batıkla beraber gelişen bakteriyel ve mantar enfeksiyonunun da tedavisi batık tedavi edilmedikçe zorlaşır. Batık tırnaklar özellikle kadınlarda ağrının yanı sıra; estetik görünümü de bozduğu için istedikleri ayakkabıyı giyinmelerine de engel olur. Zaten tırnak batığının en sık nedenleri arasında olan sivri uçlu ayakkabılar bu dönemde ızdıraplı ağrılarında yine en sık nedenidir. Ağrı bazen hastanın ayakkabı giyinmesine dahi engel olacak boyutlara ulaşabilir. Bu ağrılı batık durumda hastaların ilk başvurusu genelikle kuaförlerdir. Tırnak batığı tedavisinde çok sayıda sonuç vermeyen ve hâlâ yapılan yanlış tedavi yöntemleri var ne yazık ki… Pedikürle batık tırnağın bası yapan kısmı kesilerek geçici olarak sadece ağrı dindirilir. Batık tırnağı kesinlikle tedavi etmez. Ancak çok sayıda hasta bu yöntemler çare arıyarak uzun yıllar ağrıyla bu şekilde başertmeye çalışır. Yine batık tedavisinde çeşitli merkezlerde uygulanan ılık kompresler, pamuk veya tel sistemi ile yatağın genişletilmeye çalışılması ile çözüm aranır. Ancak tırnağın yumuşak dokuya batmasındaki temel sebep olan tırnağı uzatan kök kısım oradan uzaklaştırılmadıkça yapılan tüm geçici işlemler sonuç vermeyecektir. Yani bu işlemler sadece geçici çözümlerdir kalıcı bir sonuç vermezler. Batık tırnağa sebep olan kök yerinde durduğu sürece yapılan bütün işlemler sonuçsuz kalacaktır ve işlem sonrasında batık tekrar edecektir. Batık tırnağı olan hastalara yapılan önemli bir yanlış ise tırnağın bütün olarak çekilmesidir. Bütün olarak çekilen tırnak ne yazıkki aynı şekilde batık olarak geri çıkacaktır. Yani tırnağın bütün olarak çekilmesi yanlış bir yöntemdir. Kesin ve kalıcı çözüm; son derece basit ve efektiftir. Sadece batık olan kısmın; batığı yaratan kök kısmı ile çıkarılması ile sorun kesin ve kalıcı bir şekilde çözümlenir. İşleme; tedavi edilecek batık kısmın lokalanestezi ile uyuşturulması ile başlanır. Uyuşma tamamlandıktan sonra batık kısım tırnak yatağı ile birlikte ince bir şerit halinde çıkarılır. Sadece batığı oluşturan ve onu uzatan yatak yani kök kısım özel bir aletle törpülenir; böylece batığın tekrarlaması önlenmiş ve batık tırnak tedavisi tamamlanmış olur. İşlem çok kısa sürede efektif bir şekilde tamamlanır; işlem sonrasında herhangi bir istirahat dönemi gerekli değildir, aksine hasta batık olan kısım artık çıkarıldığı için çok rahatlamıştır ve işlem sonrasında hemen ayağa kalkıp günlük yaşamına ve iş hayatına dönebilir. Oluşabilecek enfeksiyon gelişim riskini önlemek için gerek görülürse kısa süreli sistemik antibiyotik veya topikal olarak uygulanabilecek antibiyotikli kremlerle tedavi tamamlanmış, hasta kesin olarak sağlığına kavuşmuş olur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle