02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ekonomi Politik CBT 1492/23 Ekim 2015 5 Gelişmekte Olan Büyük Ekonomilerde Kırılganlık Metrepol ülkelerde krize karşı uygulanan neoliberal yeniden yapılanma politikaları ve bu politikaların en temel ögelerinden birisini oluşturan finansal serbestleşme süreci, çevre ülkelerde kırılganlıkları derinleştirdi ve finansal krizler için uygun koşullar oluşturdu. Tablo : Gelişmekte Olan Büyük Ekonomilere İlişkin Kırılganlık Göstergeleri (%)   Arjantin Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat. pozisyonu/GSYH Brezilya Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat. pozisyonu/GSYH Çin Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH Hindistan Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH Endonezya Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH 2012   2.7 0.2 59.8 13.1 14.5 2.2 8.7 37.0 6.4 2.5 15.0 22.6 30.4 5.0 31.1 16.1 21.6 2.7 39.2 42.4 2013   15.4 0.8 72.6 12.5 22.6 3.4 9.3 36.1 4.7 1.9 16.1 21.2 16.5 2.6 31.1 17.5 29.3 3.2 47.7 48.8 2014   16.1 0.9 28.6 4.4 37.3 9.6 1.5 18.0 51.9   Güney Kore Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH Meksika Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH Rusya Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH Güney Afrika Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH Türkiye Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Net uluslararası yat.pozisyonu/GSYH 2012   15.5 4.2 7.3 9.5 1.3 55.8 36.7 13.3 3.5 6.9 38.8 5.0 55.0 15.0 40.7 6.2 84.4 53.2 2013   23.5 6.2 2.7 16.5 2.4 59.8 40.1 6.8 1.7 6.4 42.6 5.8 54.8 4.6 49.3 7.9 98.5 53.7 2014   24.6 6.3 6.1 13.6 2.1 36.6 15.4 3.2 24.3 38.9 5.5 36.1 5.7 57.2 Bayram Ali Eşiyok, [email protected] F inansal serbestleştirme sonucunda Türkiye ile birlikte (Türkiye’de yaşanan 1991, 1994, 1998/1999, 2001 ve 2008/2009 krizlerini anımsayalım) birçok çevre ekonomisi krizden krize sürüklendi: Latin Amerika’da 199495 döneminde yaşana kriz, 199798’de Tayland, Endonezya, G.Kore ve Malezya’da yaşanan Asya krizi, 1998’de Rusya ve Brezilya’da, 2001 yılında Arjantin’de yaşanan krizler bu türden finansal krizlerdi. Gelişmekte olan büyük ekonomilere (Arjantin, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Güney Kore, Meksika, Rusya, Güney Afrika ve Türkiye) ilişkin seçilmiş kırılganlık göstergelerini topluca gösteren Tablo incelendiğinde, aşağıda belirtilen tespitleri yapmak mümkün. Cari İşlemler Dengesi/GSYH Oranı: En temel kırılganlık göstergelerinin başında cari işlemler açığı/GSYH oranı geliyor. Söz konusu oranın %5’i geçmesi önemli bir kırılganlık ögesi olarak değerlendiriliyor. Gelişmekte olan büyük ekonomiler arasında en yüksek cari açık/GSYH oranına Türkiye sahip. 2014 yılında söz konusu oran Türkiye’de %5.7 olarak gerçekleşmiş. Kritik eşik olan %5 aşılmış. Kısa Vadeli Dış Borç Stoku/Toplam Rezervler Oraı: Krizleri tetikleme özelliğinden dolayı “kısa vadeli dış borç/toplam rezervler” oranı son derece önemli bir gösterge. Söz konusu gösterge uluslararası derecelendirme kuruluşları başta olmak üzere, kriz ve kırılganlık ölçümlerinde sıkça kullanılan göstergelerin başında geliyor. Türkiye’de söz konusu oran 2013 yılında (diğer gelişmekte olan büyük ekonomilerin üzerinde) %98.5 oranında gerçekleşmiş. Yani bu göstergeye göre de en kırılgan ülke Türkiye. Net Dış Yükümlülükler/GSYH Oranı: Yabancıların bir ülkedeki varlıkları ile yerli aktörlerin dış dünyadaki varlıkları arasındaki fark “net dış yükümlülüklernet uluslararası yatırım pozisyonu” olarak tanımlanıyor. “Net dış yükümlülükler/ GSYH” oranında kritik eşik olan %40’ı aşması önemli bir kırılganlığa işaret ediyor. 2014 yılında söz konusu oran Türkiye’de %57.2 oranında gerçekleşmiş. Kritik eşik epeyce aşılmış. Kısaca, bu göstergeye göre de en kırılgan ülke Türkiye. Cari İşlemler Dengesi/Toplam Rezervler Oranı: Söz konusu gösterge cari işlemler EN KIRILGAN ÜLKE TÜRKİYE açığının ya da fazlasının toplam rezervler içerisindeki payını gösteriyor ve kırılganlık göstergesi olarak yorumlanıyor. Bu göstergeye göre 2012 ve 2013 yıllarında en kırılgan ülke Türkiye. Sadece 2014 yılında G. Afrika daha kırılgan. Kısaca, kullanılan tüm göstergelere göre en kırılgan ülke Türkiye. Sadece 2014 yılında cari işlemler dengesi/toplam rezervler göstergesine göre G. Afrika (diğer yıllarda Türkiye) daha kırılgan. Kaynak: World Bank ve IMF veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Türkiye’de 2001 krizi ile birlikte bankacılık kesiminin aktif pasif yapıları çok yakından izlenmeye başlandı ve borçlanmaları yakın takibe alındı. Oysa finansal kesim dışındaki şirketlerin dış borçlanması üzerine herhangi bir denetim mekanizması oluşturulmadı. Bu kesimde yer alan şirketler artan döviz açık pozisyonları nedeniyle önemli bir kırılganlık ile karşı karşıya. Finansal kesim dışındaki firmaların 2002 yılında 6.5 milyar dolar olan net döviz pozisyonu izleyen yıllarda hızla arttı, 2013 yılında yaklaşık 170 milyar dolara, 20156 yılının Haziran ayında ise yaklaşık 176 milyar dolara kadar yükseldi. Yükümlülüklerin varlıklardan daha hızlı artması KIRILGANLIK: ŞİRKETLERİN AÇIK POZİSYONU HIZLA ARTIYOR Grafik: Türkiye’de Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Net Döviz Pozisyonu (Milyar $) sonucunda, 20022015 Haziran arasında varlıkların yükümlülükleri karşılama oranı%79.3 oranından %37.9 oranına kadar geriledi. Kısaca, TL’nin yabancı paralar karşısında hızla değer yitirdiği şu günlerde, şirketlerin artan net döviz pozisyonları önemli bir kırılganlık kaynağına işaret ediyor. Bu kesimde meydana gelebilecek olası iflasların mali kesimi buradan hareketle de tüm ekonomiyi krize sürükleme potansiyeli taşıdığını vurgulamak gerekiyor. Sonuç olarak, Türkiye ekonomisi 1980’li yıllardan günümüze dek uygulana gelen neoliberal politikalar sonucunda son derece kırılgan bir yapıya evirilmiş durumda. Bu çalışmada ortaya konduğu üzere, Türkiye gelişmekte olan büyük ekonomiler arasında en kırılgan ülke. Bununla birlikte,finansal kesim dışındaki şirketlerin açık pozisyonlarında dahızlı artışlar izleniyor. Dışa bağımlı, üretim dinamiklerini büyük ölçüde kaybetmiş mevcut ekonomik modelde ısrar edilmesi halinde, kırılganlıkların krize dönüşme riskinin son derece yüksek olduğunu belirtmek gerekiyor. düşürmekte ve doğa ile olan bağlarını kısıtlamaktadır. • Kentlerdeki kirlilik sahil yerleşim yerlerinde doğrudan, iç kesimlerdeyse akarsular vasıtasıyla denizlere karışmaktadır. İhtiyacımız olan oksijenin %50 %70’ini sağlayan denizlerimizin korunması için bu kirliliği kaynağında önlemek gerekmektedir. Ödül platformuna başvuran projelerde, ülkemiz insanının yaşam kalitesini ve doğal yaşam kaynaklarının verimini yükseltmeye katkıda bulunuyor olması özelliği aranıyor. Projelerin uygulanabilir olması, prototipi veya pilot uygulamasının olması da zorunlu. Ödüllendirme sistemi ve başvuru ayrıntıları www.turmepa.sabriulker.com.tr, www. yildizholding.com.tr, www.turmepa.org. tr’den temin edilebilir. Sabri Ülker Çevre Ödülü başvuruları Sabri Ülker Çevre Ödülü başvuruları Sabri Ülker’in çevreye duyarlı bakış açısını devam ettirmek için oluşturulan ve DenizTemiz Derneği/ TURMEPA tarafından uygulanan Sabri Ülker Çevre Ödülü’ne başvurular başladı. Konusu “Çevre ve İnsan” olarak belirlenen ödül için başvurular 11 Aralık 2015 tarihine kadar devam edecek. Projeler arasından Seçici Kurul ve Jüri tarafından seçilecek bir projenin sahibi 100 bin liralık ödül kazanacak. Ödül platformunda bu yıl konu “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” ve “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” diyen Anayasa’nın 56. Maddesinden hareketle “Çevre ve İnsan” olarak belirlendi. TURMEPA tarafından belirlenen ödül konusunun “Çevre ve İnsan” olmasının birkaç önemli nedeni var: • Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre cumhuriyetin ilk yıllarında kentleşme oranı %22 iken 2012 yılındaki nüfus sayımına göre bu oran %78’e çıkmıştır ve 2030 yılı için nüfusun 100 milyon olacağı belirtilmiştir. • Sanayileşme ile birlikte ülkemizde son 30 yıldaki hızlı nüfus artışı, plansız kentleşme, endüstrileşme, yerleşim yerlerinde ortaya çıkan çarpık kentleşmenin olumsuz etkileri kent sakinlerinin yaşam kalitelerini
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle