Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
kitap ve gözlerin pozisyonu ve biçimleriyle alakalı olan genetik değişimler de asimetri de hiçbir rol oynamıyor. Viyana Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde Martin Fieder ve Sonja Windhager “Rotterdam Araştırması”nda yayımlanan 3.125 kişinin gen sekanslarını ve yüz verilerini incelemiş. Yüzdeki asimetrilik, enseste bağlı hatalı gelişim olarak kabul edilir. Fakat Fieder, araştırmanın ardından yüzdeki asimetrinin, kişinin anne babasından aynı kalıtımı (homozigot) veya farklı kalıtımı (heterozigot) alıp almasıyla hiçbir ilişki bulamadık diyor. Daha önceki araştırmada yer alan ve yüz biçimini etkileyen nokta mutasyonları da inceleyen araştırmacı burada da yüzdeki asimetri ile hiçbir bağlantı bulamamış. fication in a changing climate (MedSeA)’ projesi çerçevesinde çeşitli bölgelerde gerçekleştirilen araştırmalarda su örnekleri analiz edildiği gibi hayvan ve bitkilerdeki değişimler de incelenmiş. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen araştırmanın sonuçları hiç de iç açıcı değil. Daha önce Akdeniz’deki ısınma ve asitlenmenin birlikte ne şekilde etkili olduğu hakkında hemen hemen hiçbir bilgimiz yoktu, fakat artık denizdeki ekosistem için çifte tehdit oluşturduklarını biliyoruz diyor projeyi yöneten Patrizia Ziveri (Barselona Özerk Üniversitesi). Araştırma sonuçlarına göre Akdeniz son 25 yıl içinde 0,75 derece ısınmış, üstelik de bu ısınma yüzeysel değil, derinlere kadar devam ediyor. Bunun nedeni neredeyse bir iç deniz olan Akdeniz’de görülen çevrimli akıntılar. Bunlar sıcaklığı olduğu kadar çözünmüş karbondioksidi de yüzeyden aşağı taşıyor. Ve yakın bir gelecekte Akdeniz daha fazla ısınacak. Akdeniz’in doğu kısmındaki su sıcaklığı 2050 yılına dek 1.5 derece kadar artacak. Böylece yaz aylarında suyun yüzey sıcaklığı 29 dereceyi aşabilir. Ve bu gelişmenin ekolojik sonuçları daha şimdiden görülebiliyor. Birçok türün dağılım alanı güneydoğu kıyılarından kuzeye kaydı. Yaz aylarında sıcağa karşı duyarlı olan hayvan türleri arasında toplu ölümler var. Bu gelişme Akdeniz’in asitlenmesiyle daha da güçlenecek. 19932013 yılları arasında suyun pH değeri yüzde ondan fazla düşmüş. Karbondioksidin aynı oranda salınmaya devam edilmesi halinde asitlenme oranı 2050’ye kadar yüzde otuz artabilir. Hatta yüzyılın sonuna dek Akdeniz’deki asitlenme yüzde yüz elliye kadar çıkabilir. Bazı türlerin hayatta kalması iyice zorlaşacak, tür çeşitliliği azalacak ve bazı türlerin soyları tükenecek. Tür çeşitliliğinin “sıcak noktaları” yüz bin yıllar içinde gelişti, artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Çok yavaş büyüyen su bitkileri deniz suyunun ısınışına çok fazla reaksiyon gösteriyor. Tahminlere göre Yahudiler, Dünya ve Para Yahudi Halkının Ekonomik Tarihi Jacques Attalı Çeviren Berna Günen Kırmızıkedi Yayınları Yahudilerin dünyaya ve parayla ilişkisinin tarihi, tartışmalara ve büyük acılara zemin oluşturmuş bir alan. Kimileri için uygarlığın, kimileri içinse, dünyadaki kötülüklerin kaynağı. İbrahim Peygamber’den beri dünyanın her tarafında kendi yaşayışlarını başkalarının düzenlerine uydurarak var olan bu insanlar tarih boyunca büyük zorluklarla karşılaştılar. Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi’yle talihleri değişecekken modern dünyanın en sistemli katliamlarına ve soykırımına maruz kaldılar. Jacques Attali, “Yahudiler, Dünya ve Para”da Yahudi’ye ve Samarya’daki krallıkların dağılmasından binlerce yıl sonra bile hâlâ günah keçisi olarak ilan edilen Yahudileri ve onların kültürlerinin ekonomiye bakışını inceliyor. Yakındoğu’da yaşayan milletlerin birbirlerini karşılıklı olarak tanımasının barış ve savaşı büyük ölçüde belirlediği bu şüphe dolu çağda, göçebelikle geçen bu binlerce yıldan dersler çıkarmaya değer. Taki paranın çağdaş barbarlığını , medeniyetlerin en ümit vericisini, konukseverlik medeniyetini kurarak alt edene kadar. Şeker hastalarına biyonik pankreas Massachusetts General Hospital hastanesi biyo #Tarih Tam bir yıl önce yayımı durdurulan tarih dergisi, bugün yine aynı ekiple #tarih adı altında okurlarıyla buluşuyor. Haziran sayısında da dergi inanç ve görüş farkı gözetmeden Türkiye'nin aydınlık insanlarına seslenmeye devam edecek. Aylık otuz binin üstüne çıkan satışı, ,orjinal içeriği, uzman yazar kadrosu, anlaşılır diliyle; yayın hayatımızda hem popüler hem kaliteli ürünler yaratılabilceğini kanıtlayan dergi yeni ilk sayısında ‘İnsanlığın en kara sayfaları ’başlığı altında bir dosyada Soma’yı araştırıyor. Bu özel dosyada sanayi devriminden Soma’ya madencilerin hikâyesi ve hayatta kalma mücadelesi ele alınıyor. Dergide ayrıca Silistre zaferi, Dünya kupası’ndan siyasi kareler, Süleyman Şah Türbesi: Gerçek mezara uydurma hikâye, Fenerbahçe’nin tarihi: Önce vatan sonra kupa, Kutlu Doğum Haftası: Sadece 25 senelik bir Türk icadı, İnsanlık tarihinin sonunu yapay zekâ mı getirecek?, gibi konular yer alıyor. Dergi bir yıl önce kapatılmasına neden olan sayının yeniden basımıyla sunuluyor. tıp teknikleri uzmanı Ed Damiano hastalara hemen hemen normal bir yaşam olanağı sunan biyonik pankreas geliştirdi. Boston Üniversitesi tarafından, pankreasları akıllı telefonla bağlantılı olan hastalarla gerçekleştirilen araştırmada ilk sonuçlar elde edildi. Alet kandaki şeker değerlerini kontrol edip, ayarlıyor. Cildin altına yerleştirilen bir glikoz ekranından 5 dakikada bir iPhone uygulamasına bir sinyal gönderiliyor. Uygulama, gerekli olan ensülin veya glukagon miktarını hesaplayarak, kullanıcının üzerinde taşıdığı pompalara sinyal aktarıyor. Pompalar böylece gerekli olan miktarı salgılıyor. Yemekten önce yiyeceklerin türü ve miktarlarıyla ilgili veriler de uygulamaya gönderilebiliyor. Yapay pankreasla 2010 yılında gerçekleştirilen ilk klinik deneylerde gayet başarılı sonuçlar elde edilmişti. Fakat doğal ortamdaki testler daha önemliydi. Son araştırmada bu aleti taşıyan 20 yetişkin 5 gün boyu, bir kontrol issan grubuyla birlikte izlenmiş. Karşılaştırmalı araştırma sayesinde biyonik pankreasla şeker seviyesinin çok daha iyi kontrol edilebildiği anlaşılmış. Bu önemli bir sonuç, çünkü değerlerin daha iyi kontrol edilip normal seviyede tutulması, hastalığa bağlı uzun vadeli komplikasyonları önleyebilir. Yapılacak olan daha uzun süreli testler FDA’dan onay almak için yardımcı olabilecek ve biyonik pankreasın 2017 yılında kullanıma hazır olabilecek. Çinli Aydınların Düşüncesine Giriş Süreç mi Yaradılış mı? 2050’ye dek deniz çayırlarının sadece yüzde onu kalacak geriye. Isınma ve asitlenme sadece hayvan ve bitki dünyasını etkilemekle kalmayıp insanları da etkileyecek. Mesela midye gibi bazı deniz ürünleri için Akdeniz gelecekte fazla asitli olabilir. Midyelerin yok oluşu ise önemli bir ekonomi kolunu etkileyecektir. 2012 yılında bu tür deniz canlılarından 153.000 ton ürün elde edilmiş ki bunun değeri 225 milyon Avro civarında. Akdeniz’de yok olma tehlikesiyla karşı karşıya olan diğer bir canlı türü de (Corallium rubrum) kırmızı mercandır. Akdeniz kıyıları boyunca yaşanan medüz istilası ise hem balıkçılığı hem de turizmi olumsuz etkiliyor. Medüzler, ısınan sudan yararlanarak hızla çoğalıp, yayılıyor. İspanya kıyılarında 2012 yılında yayılan Pelagia noctiluca gibi bazı zehirli medüsler binlerce kişiyi yaralamıştı. Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com François Jullien Çeviren İsmet Birkan, Metis Yayınları Dünya ekonomisine ve siyasetine ağırlığını koyan Çin’in düşünce hayatını yakından tanıyalım (tanıtımdan): Her tür gerçekliğin etkileşimden doğan akış halindeki bir süreç olarak kavranması, dolayısıyla her tür gerçeğin tek başına bir şey olarak değil, ancak bir ilişki olarak çözümlenebilmesi ve bunun sonucunda da her tür fenomenin kaynağında bir değil, hep birbiriyle bağlaşım içinde iş gören iki konumun (yin / yang, Yer / Gök, manzara / duygu…) bulunması: İşte Çin kültürüne ilişkin temel bir tasarım. Yazar Çin düşüncesinin belli bir anını (17. yüzyıl başları) ve belli bir yazarı (YeniKonfüçyüsçü Wang Fuzhi) seçerek yaptığı yorumlama bu tasarımın içeriğini daha iyi kavramamızı sağlıyor. Yazar süreç veya yaradılış tasavvurlarını, Konfüçyüsçü ahlak ile Stoacı ahlakı, yazı ile miti kıyaslıyor. Metis’teki tanıtımdan içindekilere ayrıntılı göz atabilirsiniz.. Akdeniz’de çifte tehlike Akdeniz’i zor günler bekliyor. Çünkü iklim değişimi sadece denizin ısınmasına değil aynı zamanda asitlenmesine de yol açıyor. Suyun asit derecesi daha şimdiden yüzde on kadar yükselmiş ve yüzyılın sonuna kadar bu oranın %150’ye çıkması bekleniyor. Yüz bilim insanı, Akdeniz’in iklim değişimine gösterdiği reaksiyonları üç buçuk yıl boyu ayrıntı bir şekilde inceledi. ‘Mediterrannean Sea Acidi CBT 14237 / 27 Haziran 2014