Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN SON ARAŞTIRMALAR Adalar üzerinden, Anadolu’dan Avrupa’ya olarak kullanmış. Yunanistan’dan sonra yine kayıklarla Sicilya ve İtalya’ya ulaşmışlar. Genetik verilere dayanan bu senaryo arkeolojik buluntularla da çok iyi örtüşüyor. Avrupalı Neolitik çiftçilere ait en eski kalıntılar Yunanistan’da bulundu ve yaklaşık olarak 8500 ve 9000 yıl öncesine aitler. Oysa Trakya ve Makedonya’dakiler daha yeni. Denizden yapılan göç ayrıca çiftçilerin Güney Avrupa’da niçin bu kadar hızlı yayıldıklarını da açıklıyor. Deniz yoluyla yapılan göç, karadakinden daha hızlı ilerliyor. Hesaplara göre karadan yapılan göçte yılda 0,61 kilometre ilerlenebiliyordu. Bu yüzden de tarımın Kuzey Avrupa’ya ulaşmasının birkaç bin yıl sürmüş olduğu düşünülüyor. ğımsız olarak, hapın gerçekten de beklenen etkiyi gösterip göstermediğini araştırdı. Her katılımcı günde bir tane hap almış. Katılımcıların bazılarına domates hapı bazılarına ise etkisiz ilaç verilmiş. Karşılaştırma amaçlı olarak, kalpdolaşım hastalığı riskini önceleyen önkol sirkülasyonu ölçülmüş. Nitekim daralmış damarlar kalp krizi ve inmeye neden olabiliyor. Testler sonucunda domates hapının önkol sirkülasyonunu önemli ölçüde iyileştirdiği görülmüş (PLoS One). niyle bedende bulunmaması halinde erken yaşta kas kaybına neden olduğunu bulan bilim insanları, oksitosinin insanın iskelet kaslarının kalıcı olmasında ve yenilenmesinde önemli bir faktör, diyor. Araştırmacılar oksitosin hormonunun örneğin burun spreyi şeklinde düzenli olarak alınmasının işe yarayabileceğini düşünüyor. Aynı hormonla ilgili araştırmalar otizm, osteoporoz ve depresyon hastalıkları için de yapılıyor. Bugüne dek Neolitik devir çiftçilerinin Avrupa’ya, Anadolu ve Balkanlar üzerinden geldikleri düşünülüyordu. Fakat yeni bir DNA karşılaştırması, çiftçilerin kara yoluyla değil, Ege’deki adalarda “duraklayarak” Akdeniz üzerinden Avrupa’ya vardıklarını gösterdi deniyor Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde. Günümüzde Avrupalıların birçoğu iki farklı genetik miras taşırlar kalıtımlarında. DNA’larının bir kısmı Avrupa kıtasında 40.000 yıl kadar önce yaşamaya başlayan avcı ve toplayıcılara, diğer bir bölümü ise yaklaşık olarak 9000 yıl öncesine ait bir göç dalgasına işaret eder. O tarihlerde ilk çiftçiler Yakın ve Ortadoğu’dan Avrupa’ya gelmiş ve göçebe olan avcı ve toplayıcıların yaşam biçimlerini değiştirerek, yerleşik çiftçilere dönüştürmüşlerdir. Peki ama ilk çiftçiler hangi yoldan göçtüler? Araştırmayı yöneten George Stamatoyannopoulos ve ekibi (Washington Üni Amerikalılar genetik test edecek Zevk hormonu saye muzu ABD’deki gönüllüler altı hafta boyu sinde güçlü kaslar normal muzdan daha fazla A vitamini içeren genetik muz yiyecek. Queensland Teknik Üniversitesi’nde James Dale ve ekibi genetik muzu, Bill Gates ve eşi Melinda tarafından kurulan vakfın yardımıyla üretti. Genetik muz, bildik Afrika muzundan daha fazla beta – ve alfa karoten içeriyor. Karoten, bitkilerdeki A vitaminin önemli bir ön aşamasıdır. Dale’ın açıklamasına göre her yıl 700.000 çocuk A vitamini eksikliği yüzünden yaşamını yitirken, en az 300.000 çocuk da görme yetisini kaybediyor. Test başarıyla sonuçlanırsa, genetik değişimden geçirilen muz Uganda’da ekilecek. Projenin 2020 yılında başlaması bekleniyor. versitesi), çiftçilerin üç farklı yoldan gelmiş olabileceklerini söylüyor. Birincisi Anadolu ve İstanbul Boğazı üzerinden Balkanlar’a giden yol. İkincisi Levante bölgesinden deniz yoluyla Avrupa’nın güney kıyılarına ve sonuncusu ise Anadolu kıyılarından, Ege adalarında duraklayarak Yunanistan’a giden deniz yolu. İnsanların Neolitik devirde kayık gibi deniz araçlarına sahip oldukları Sardunya, Kıbrıs ve Girit gibi yerleşmelerden bilinmektedir. Atalarımızın bu göç yollarından hangisini kullandıklarını öğrenmek isteyen Stamatoyannopoulos ve ekibi, 32 popülasyonun DNA’sını karşılaştırmış. Bunların arasında Girit’e, Ege adalarına, Yunanistan’a ve 14 diğer Avrupa halk gruplarına ait gen örnekleri bulunuyordu. Araştırmacılar popülasyonlar arasındaki gen akışındaki genetik sapmaları yeniden yapılandırarak, Neolitik devir çiftçilerinin olası göç hareketlerini bulmuşlar. Bu şekilde kesin bir sonuç çıkmış ortaya: Anadolu’yla en fazla bağlantılı olan insanlar Giritliler ve Doğu Egeliler. Oysa Balkanlar ve Kuzey Yunanistan’da yaşayan insanlar ve Anadolulular arasındaki genetik benzerlik çok daha az. Sonuç üç farklı teste de aynı çıkmış. Bu da Neolitik çiftçilerin Avrupa’ya kara üzerinden değil deniz yoluyla geldiğini gösteriyor diyor araştırmacılar. Anadolu’dan Güney Avrupa’ya göçenler, Girit ve Ege adalarını “basamak” Cambridge Theranostics şirketi bilim insanlarına göre her gün alınan bir domates hapı kalp hastalıkları tedavisinde yardımcı oluyor. Domates hapının etkisi 72 yetişkinde test edilmiş. İlaç kan damarlarının işlevini düzeltebilir diyor İngiliz Kalp Vakfı’ndan Jeremy Pearson. Fakat hapın etkisinin kesin olarak kanıtlanması için yeni araştırmaların yapılması gerekiyor. Hap, domatesin kırmızı renginden de sorumlu olan doğal antioksidan madde likopen içeriyor. Yeni hapla bazı kanser türlerinin ve kalpdolaşım hastalıklarının tedavi edilebileceği sanılıyor. Bol domates, meyve, sebze ve zeytinyağı içeren Akdeniz diyetinin sağlığa iyi geldiğini gösteren kanıtlar var. Joseph Cheriyan ve ekibi şimdi Wellcome Trust, İngiliz Kalp Vakfı ve Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü’nün finansal destekleriyle, ba Domates hapı kalp rahatsızlıklarına iyi geliyor Farelerle gerçekleştirilen araştırma, orgazm sırasında yüksek oranda salgılanan oksitosin hormonunun, yaşlılığa bağlı kas zayıflamasına iyi geldiği ve yaraların daha iyi kapanmasına yardımcı olduğu anlaşıldı. Sonucun insanlar için de geçerli olması halinde, kas erimesi için yeni bir tedavi yöntemi geliştirilebilir (Kaliforniya Üniversitesi’nden Christian Elabd, Nature Communications). İlerleyen yaşla birlikte insan dokusu git gide daha kötü yenilenmeye başlıyor. Kas kaybı otuzuncu yaştan itibaren başlıyor ve süreç elli yaşından itibaren hızlanarak, kasların zayıflamasına, kas hareketlerinin azalmasına neden oluyor. İnsan yaşlandıkça oksitosin seviyesi de düşüyor. Orgazm sırasında salgılanan oksitosin ayrıca doğumda, emzirmede, bağlanma ve güven gibi sosyal davranışlarda da önem taşımaktadır. Fakat yaşa bağlı kas kaybıyla bugüne kadar hiç ilişkilendirilmemişti. Araştırma çerçevesinde yaşlı farelere oksitosin veren bilim insanları, genç farelere de söz konusu hormonun işlevini engelleyen bir madde vermişler. Yaşlı farelere verilen oksitosin, kasların yenilenmesini tetiklemiş. Hormonun genetik bir bozukluk nede Asimetrinin nedeni ensest değil Bugüne dek kabul gören görüşün aksine asimetrik bir yüzün, düşük genetik çeşitlilikle ilgisi yok. Yanak kemikleri, burun Süper elmas üretildi İlk kez doğal örneğinden daha sert ve daha yüksek ısıya dirençli olan bir elmas türü geliştirildi. Süper elmasın kristal yapısında, görüntü ve yansıması gibi duran küçük birimler bulunuyor. Bu tür “nano ikiz” malzemeler, ultra sert malzeme ve aletlerin üretimini mümkün kılacak (Nature). Elmas uçlu aletler vazgeçilmezdir. Bunlarla cam, seramik ve taş kesiliyor, deliniyor ve çiziliyor. Bu tür aletler otomobil endüstrisinden saat üretimine kadar birçok alanda kullanılıyor. Fakat halihazırda kullanılan elmas uçlarının olumsuz bir tarafı var: Malzeme CBT 1423 6 /27 Haziran 2014 çok fazla ısındığında elmas uç bozuluyor. Doğal elmas havada yaklaşık olara 800 derecede oksitleşmeye başlıyor, diyor Yanshan Üniversitesi’nden Quan Huang. Bu da elmas kadar sert olan ama daha fazla ısıya dayanıklı olan malzeme üretiminde sorun çıkarıyor. Söz konusu karbon özel bir fırında 28502000 dereceye kadar ısıtılıyor ve 825 gigapascal basıncın etkisinde bırakılıyor. Bu değer yer mantosunun yüzlerce kilometre derinliğindeki basınca eşittir. Bu çalışmanın sonucunda mikro yapısı gerçekten de istenen nano ikiz oluşumunu gösteren saydam bir elmas kristali elde edilmiş.