Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sa l k Babalar doğuma girmeli mi? Tarih boyunca babalar, doğum eyleminde hep pasif, doğum odasının dışında bekleyen konumunda olmuş, doğum eyleminin dışında tutulmuşlardır. Günümüzde ise modern tıbbi uygulamalarda baba adayları artık doğum hanenin önünde beklemek yerine doğum eyleminin tamamında aktif olarak bulunabilmekteler. Dr. Cem Ayhan – VKV Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Babalar doğuma girmeli mi? Evet ise neden? Hayır ise neden? Bu durum ne kadar doğru? Elbette babalar doğum eylemi sırasında eşlerinin yanında olmalıdır. Doğum, anne adayının tüm gebelik boyunca belki de en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemdir. Babaların doğumdaki varlığı, anne adaylarına güven vermektedir. Hatta bebeğin sağlığıyla ilgili annenin taşıdığı kaygıları azaltmakta ve taşıdıkları sorumluluğu da paylaşmış olmaktalar. Modern tıbbi uygulamalar sayesinde günümüzde doğum ağrısız olarak yaşanabilmektedir. Dolayısıyla doğum, anne ve babanın paylaşmaktan en çok keyif alacağı dönemdir. Tarih boyunca babalar, doğum eyleminde hep pasif, doğum odasının dışında bekleyen konumunda olmuş, doğum eyleminin dışında tutulmuşlardır. Günümüzde ise modern tıbbi uygulamalarda baba adayları artık doğumhanenin önünde beklemek yerine doğum eyleminin tamamında aktif olarak bulunabilmekteler. Kimi kadınlar eşlerinin doğuma girmelerini istemiyor. Bu neden kaynaklanıyor? Pek çok kadın doğum sırasında eşlerinin kendilerini zor ve hoş olmayan bir durumda görmesini istemiyor. Bu durumun doğumdan sonraki cinsel yaşamlarını olumsuz etkileyebileceği kaygısını taşıyor. Sık gördüğümüz bir neden de, anne adaylarının doğumun, tamamen normal olan kanamalı bölümüne ve yapılan bazı tıbbi uygulamalara babanın dayanamayacağını düşünmeleri. Bu bazı babalar için doğru olmasına rağmen aslında doğuma giren babaların yapılan tıbbi uygulamalara katılmasına izin vermiyoruz ve anneyi bir tıbbi uygulama yapılırken de görmüyorlar. Yani onlardan böyle bir beklentimiz yok; babalar yalnızca annenin yanında, aynı ortamda bulunarak doğuma yardımcı oluyorlar. Bunun tam aksi olarak da bazı kadınlar da eşlerinin doğuma girmesiyle ilgili çok ısrarcı davranıyorlar. Bunun nedeni ne olabilir? Yaşayacakları doğum deneyimi bazı anne adayları için çok endişe verici hatta korkutucu boyutlarda olabiliyor. Bu durum tedavi ile zor elde edilen gebeliklerde ve önceden yaşanmış kötü hamilelik tecrübelerinde sıklıkla olabiliyor. Özellikle bizim toplumumuzda, yakın çevrelerinden duydukları olumsuz doğum tecrübeleri de bu kaygıyı arttırıyor. Sonuç olarak bu kadınlar eşlerinin desteğine daha çok ihtiyaç duyabiliyorlar. Ayrıca anneler doğum sırasında kendi yaşadıklarını babanın da hissedebilmesi için doğumda birlikte olmak istiyorlar. Bazı anne adayları, doğum eyleminin ne kadar zor ve sıkıntılı bir süreç olduğunu eşlerinin yaşayarak görmesini, anne olurken yaşanan zorlukların baba tarafından da anlaşılmasını istiyorlar. Bununla birlikte, eşlerinin doğuma girmesinin, babanın bebeği daha kolay benimsemesini ve babalık rolünü daha kolay kabul etmesini sağlayacağını, hatta daha iyi bir baba olmasına yardımcı olacağını düşünüyorlar. Diğer bir neden de annelerin bebeğin dünyaya geldiği bu muhteşem anı babanın kaçırmasını istememeleri. Acaba erkekler ne düşünüyor, gerçekten doğuma girmek istiyorlar mı, yoksa eşlerinin ısrarı üzerine mi giriyorlar? Bazı baba adayları gerçekten bu süreci eşiyle yaşamak , ona yardımcı olabilmek için doğuma girmeyi çok isterken, bir kısmı da bebeklerinin doğum anını görmek için doğuma girmeyi istiyor. Diğer baba adayları ise doğum eyleminde yer almaktan çekiniyorlar. Bunun sebebi genellikle eşlerine yeterince yar dımcı olamayacakları kaygısı. Doğumda gelişebilecek bazı tıbbi durumlarda panik olmak veya yardımcı olamamak korkusu da çok önemli bir etken. İşte bu tip durumlarda doğum öncesi eğitimin ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Bu babaların doğuma girmeleri genellikle ısrar sonucunda oluyor. Doğumda gerçekleşebilecek tüm olaylara hazırlıklı olmak için doğum öncesinde anne ve baba bir hazırlık sürecinden geçmeli mi, eğitim almalı mı? Elbette doğum öncesi eğitimi almak, doğumun evrelerini bilmek, değişik evrelerde anne adayında oluşan normal fizyolojik değişikliklerin ne olduğunu ve nasıl yardım edebileceklerini öğrenmek, sağlıklı bir doğum süreci geçirmelerini sağlıyor. Doğum eylemi sırasında tıbbi personelin bebeği ve anneyi nasıl izleyeceklerini önceden öğrenmek çiftin kaygılarını çok azaltıyor ve bu sürece katılmalarını kolaylaştırıyor. Bu eğitim sayesinde babaların doğum eyleminin takibinde çok olumlu katkıları oluyor. Örneğin babadan, bebeğin kalp atım sayısını takip etmesini istiyoruz, annenin kasılmalarını takip etmesini, annenin doğru nefes almasına ve etkili bir şekilde ıkınmasına yardımcı olmalarını bekliyoruz. Böylece olayın sevgi boyutu ve babalara esas ihtiyaç duyulan eşlerine destek olmak, onlara şefkatle yaklaşma konularına odaklanmalarını sağlıyoruz. Doğum öncesi eğitimi sürecinde babaların ve annelerin kendilerine güvenini kazanmaları sayesinde, kaygılı gergin bir doğum eylemi yerine çok keyifli bir süreç yaşanabiliyor. Erkeğin doğuma girmesi anneyi nasıl etkiliyor? Anne iyi mi, yoksa kötü mü etkileniyor? Genellikle iyi yönde etkilemekte. Anne adayları babanın doğum eylemine katılmasıyla kendilerini güvende hissetmekteler. Daha da önemlisi doğum süreci içinde kadınlar yalnız olmadıklarını hissediyorlar. Kaygılar azaldığında, doğum eylemi, hem anne ve baba için hem de onlara yardımcı olan tıbbi ekip için kolaylaşmaktadır. Anne ve baba doğumla birlikte yeni doğan bebeklerini kucaklamaktalar. Bu eşsiz an genellikle son derece duygusal oluyor. Bebeğin ilk ağlamasını duymak, babanın annenin elini tutup ona ıkınma döneminde destek olması, bebek doğunca söylenen birkaç hoş söz, hem anne hem de babanın yoğun duygusal bir anı doyasıya yaşamasına yol açıyor. Doğuma girerken eşler nelere dikkat etmeli? Öncelikle sakin ve sabırlı olmalılar. Doğum eyleminin özellikle ilk doğum için 12 saate kadar uzayabileceğini bilmeliler. Babanın doğum salonundaki varlığı hem anne hem de doğum ekibi için bir stres kaynağı olmamalı, aksine herkes için yatıştırıcı olmalıdır. Baba tıbbi müdahalelere karışmamalı doğum ekibine müdahale etmemelidir. Unutmamalılar ki tıbbi ekip hem anne hem de bebek için doğru olan müdahaleleri zamanında yapmak zorunda. Babalar esas olarak tüm eylem süresince anne adayına sevgiyle yaklaşmalı onu desteklemeli. Bu süreç içinde serinkanlı olmaları hem anneye güven vermekte hem de tıbbi ekibin işini kolaylaştırmaktadır. Doğum sürecini yöneten tıbbi personel ile anne arasındaki iletişimi sağlamak konusunda babaların büyük yardımı olacaktır, buna hazırlıklı olmalılar. Tıbbi ekip doğum eylemi süresince özellikle acil durumların ortaya çıkmasıyla anne ve bebeğin sağlığı ile ilgili farklı tıbbi uygulamalar yapabilir. Özellikle bu tür durumlarda baba adayının sakin, sağduyulu ve pozitif desteği doğumun sağlıkla sonlanması için çok yardımcı oluyor. Kimi babalar doğuma girdikten sonra eşlerinden uzaklaşıyorlar, yakınlık kurmakta zorluk çekiyorlar ve soğuk davranıyorlar, bu neden kaynaklanıyor? Bu durum loğusa kadınları nasıl etkiliyor? Bu durum o güne kadar eşleri, yani sevgilileri olan kadının artık farklı bir kimliğe sahip olmasından kaynaklanabilir: Annelik. Bu durumu kabul etmek, hayatlarındaki bu yeni annelik ve babalık rollerine uyum sağlamak, yani yeniden sevgili olabilmek bazen zaman alabilmektedir. Bu durumda eşlerin karşılıklı anlayışı çözümü kolaylaştırmaktadır. Unutmayınız ki bu durum yalnızca sizin başınıza gelmiyor; sıklıkla pek çok ailede benzer değişikler az yada çok yaşanabilmekte. Loğusalık döneminde anneye anlayışla yaklaşmak, sabırlı olmak, bebek bakımında yardımcı olmak loğusalığın rahat geçmesini ve bu tür sorunların daha kolay atlatılmasını sağlıyor. Şu anda sizlere ne sıklıkta baba doğuma girmek için başvuruyor? Neredeyse tüm gebeler eşlerinin doğuma katılmasını isterken, doğuma katılmak isteyen baba adaylarının sayısının da her geçen gün arttığını görmekteyiz. Bu durum bizler açısından sevindirici bir gelişme. Bu konuda medyadaki yayınlar arttıkça ve insanlar, yakın çevrelerinden doğuma giren babaların tecrübelerini öğrendikçe, doğuma katılmak isteyen baba sayısı artıyor. Gebelik döneminin başında doğuma katılmak istemeyen baba adaylarının dahi doğum yaklaştıkça fikir değiştirdiklerini, doğuma katılmayı arzu ettiklerini sıklıkla görmekteyiz. Bir babanın doğuma girmesi çocuğuyla arasındaki iyi yönde ilişkiyi etkiler mi? Bebek ve baba arasındaki ilişkinin daha erken başlamasını sağlar mı? Bizler bu sürece sıkça tanıklık ettiğimiz için çok olumlu etkilerini görmekteyiz. Baba olmak bebeğin doğum anında ilk temasla birlikte başlayan bir durum ve bebeğinizin ilk nefes alışına, ilk ağlamasına, ilk emme çabalarına tanıklık etmek benzersiz bir tecrübe . Bunların baba tarafından da yaşanmış olması doğum sonrası sürecin daha sağlıklı geçmesine olumlu yönde katkıda bulunuyor. Günümüzde doktorlar babaların doğuma girmesiyle ilgili ne düşünüyorlar? Biliyoruz ki bazı doktorlar babaların doğuma girmesiyle ilgili babaları oldukça teşvik ediyorlar, bu ne kadar doğru? Önemli olan baba adaylarına doğum ile ilgili doğru bilgilendirme yaparak onları doğum sürecine hazırlamak ve eşlerinin yanında olmalarını sağlamaktır. Eğer varsa endişelerini gidermek son derece farklı ve eşsiz bir deneyim olan kendi bebeklerinin doğum anını yaşamalarını sağlar ve çiftler ömür boyu hatırlanacak keyifli bir anı paylaşmış olurlar. Babalardan beklenen doğumun tıbbi boyutuna katılmaları değildir yalnızca eşlerine destek olmaları ve bebeklerinin doğumuna tanıklık etmeleridir. Doğum hekimi bu yönde anne ve babayı cesaretlendirmeli ancak kararı onlara bırakmalıdır. Doğru bilgilendirme ve doğum öncesi eğitimi sonrasında babaların çoğunun doğuma katılmayı arzu edeceklerini düşünüyoruz. Ülkemizde bu konuyla ilgili yasal çalışmaların başlatılması düşünüyor, sizce bu gerekli mi, doğru mu? Bu tür bir konuda yasal düzenleme yalnızca doğuma katılmak isteyen babaların katılma hakkına izin vermek yönünde olabilir. Doğuma girmeyi zorunlu tutacak veya tamamen yasaklayacak zorlayıcı yasalar toplumda kabul görmeyebilir. Önemli olan doğum yapılan hastane, doğumevi gibi kurumlarda doğum öncesi eğitim programlarını arttırmaktır. Bu kurumlarda babaları eğitim programlara dahil etmek ve onların doğuma girmelerini sağlayacak alt yapıyı hazırlamak çok olumlu sonuçlar verecektir. CBT 1414 17 /25 Nisan 2014