Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN SON ARAŞTIRMALAR “Kepler” 715 yeni gezegen buldu larında uzun süre kalıcı olan felç durumları gibi benzer belirtiler görülmüş. Çocuk felci 1950’li yıllardan bu yana dünya genelinde neredeyse tamamen ortadan kalkmış olsa da özellikle de Pakistan, Afganistan ve Nijerya gibi ülkelerde hep yeni vakalarla karşılaşılıyordu. yaş”anketine göre, kadınlar çocuk sahibi olmak için 2530 yaş aralığının ideal olduğunu düşünüyor. Bu yaşlardaki kadınların yüzde 52’si çocuk yapmaya hazır, aynı yaşlardaki erkeklerin sadece yüzde 25’i baba olmak istiyor. 3135 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 47’si baba olmayı isterken, aynı yaşlardaki kadınlarınsa yüzde 23’ü bu dönemi anne olmak için uygun görüyor. Uzay teleskopu “Kepler”, Kuğu takımyıldızındaki dört yıllık arayışı sonucu 715 gezegen buldu. Her ne kadar verilerin tümü henüz değerlendirilmemişse de bulunan dört gök cismi çok ilginç. Ames Araştırma Merkezi’nden yapılan açıklamanın ardından bilinen ötegezegenlerin sayısı yaklaşık 1700’e çıktı. NASA’nın gezegen araştırmacısı Jack Lissauer 715 gezegenin 305 yıldız üzerinde bulunduğunu, yüzde 94’ünün yaklaşık 60 dünya hacmine sahip Neptün’den daha küçük olduğunu söylüyor. İçlerindeki dört gezegen sıvı suyun bulunabileceği bir alanda. Bulgu, gezegen adaylarını daha hızlı kanıtlamaya izin veren yeni bir analiz tekniğiyle mümkün oldu. Gezegen avcısı “Kepler” Mart 2009 yılında yola çıktıktan sonra Kuğu takımyıldızındaki 200.000 kadar yıldızı araştırmıştı. Kasları çalıştıran omurilik sinir hücrelerine hasar veren çocuk felci, 1950’li yıllardan bu yana önemli ölçüde azalmıştı. ABD’de şimdi çocuk felcine çok benzeyen yeni bir hastalık türü ortaya çıktı. Amerikan Nöroloji Akademisi’nin konferansında çocuk felcine benzeyen hastalık semptomlarının beş çocukta görüldüğü bildirildi. Tüm vakalar Kaliforniya eyaletinde ortaya çıkmış. Çocukfelci dünya genelinde neredeyse tamamen yok olmasına rağmen, diğer virüsler de omuriliğe saldırarak çocuk felcine benzer belirtiyor doğurabiliyor diyor Stanford Üniversitesi nörologu Keith van Haren. Mesela son on yılda Asya ve Avustralya’daki çocuklarda çocuk felcine benzer hastalıklara yol açan yeni enterovirüsler tespit edilmiş. Kaliforniya’da hastalanan çocukların hepsi çocuk felcine karşı aşılanmış ve hiçbirinde de zaten çocuk felci virüsü saptanmamış. Fakat buna rağmen uzuv Çocuk felcine benzer yeni bir hastalık Yaşı ilerlemiş babaların çocuklarında ruhsal bozuklukların ortaya çıkma riski, genç babaların çocuklarınkine kıyasla daha fazla. İsveç’te 19732001 arasında doğan 2.6 milyon kişinin verileri değerlendirildi. Doğumları sırasında babaları 2024 yaşında olan çocukları ve doğumları sırasında babaları 45 yaşında veya daha yaşlı olan çocukları inceleyen Indiana Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsü bilim insanları, yaşlı babalara sahip çocuklarda bipolar bozukluk riskinin 25 misli fazla olduğunu söylüyor, JAMA Psychiatry dergisinde. Dikkat bozukluğu/hiperaktivite (ADHS) riski 13 misli, otizm riski 3,5 misli ve uyuşturucu sorunu veya intihara eğimlilik riski ise 2,5 misli daha fazla. Ayrıca şizofreni ve okul sorunlarında da değerler daha yüksek çıkmış. Bilim insanları anne babaların eğitim ve gelir durumu gibi faktörleri de dikkate almışlar. S o n kırk yılda çocuk sahibi olma yaşı devamlı yükseliyor. Amerika’daki kadınlar 1970 yılında ilk çocuklarını 21,5 yaşlarında doğururken, 2011’de ortalama anne olma yaşı 25,6’ya çıkmış. Babalar ise ortalama üç yaş daha yaşlılar. Ülkemizde ise Evlilikmerkezi. com tarafından 2.846 kişiyle gerçekleştirilen “Çocuk sahibi olmak için ideal Yaşlı babaların çocuklarında ruhsal bozukluklar Fukuşima’dan yayılan ilk radyoaktif elementler Kanada’nın batı kıyılarına ulaştı. Vancouver önlerinde, üç yıl önceki kazada büyük miktarlarda açığa çıkan sezyum 134 ve sezyum 137 izotopları yüksek oranlarda bulundu. Kirlilik henüz Amerikan sahillerine ulaşmamış olsa da uzmanlar, kirliliğin artarak güneye doğru yayılmasını bekliyor. Fukuşima nükleer santralında 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen kazada yoğun miktarda iyot131, sezyum137 ve sezyum134 açığa çıkmıştı. Bu radyonüklidler hava ve kirlenmiş soğutucu suyla birlikte denizlere de ulaşmıştı. Fakat oranlarla ilgili tahminler birbirleriyle çelişmekte. Santral operatörü Tepco Mayıs 2011’de, sadece nisan ayının ilk haftasında denize akan radyoaktif maddenin 4.700 terabekerel olduğunu açıklarken, Fransız Radyasyondan Korunma ve Nükleer Güvenlik Enstitüsü (IRSN) ise 11 Mart ve 15 Temmuz 2011 arasındaki kalan zaman için toplam 27.100 terabekerelden söz etmişti. Radyoaktif kirliliğin Pasifik’te ne şekilde yayılacağıyla ilgili çok sayıda model bulunuyor. Bazılar ilk radyonükleidlerin ABD ve Kanada kıyılarına ulaşmasının 7 yıl kadar alacağını göstermişti. Diğer model tahminlerine göreyse 2014’ün ilkbaharında ulaşıp, 2016 yılında doruk noktasına ulaşacaktı. Woods Hole Oşinografi Enstitüsü bilim insanları şimdi Amerikan Jeofizik Fukuşima kirliliği Kanada’ya ulaştı Birliği’nin konferansında Vancouver kıyılarında ilk radyonükleidlerin ölçüldüğünü açıkladı. Uzmanlar, radyonükleidlerin Kanada kıyılarına taşıyanın kuzeydoğudan akan Kuroshio akıntısı olduğunu düşünüyor. Kirlilik Kanada kıyılarından güney yönüne doğru uzanacaktır. Radyonükleidlerin yayılımını daha iyi takip edebilmek için Buesseler bağışlarla finanse edilen bir proje başlattı. Katılımcılar örnek alınacak bölgeler önererek analizler için bağış yapıp, sonuçlara ulaşabilecekler. Fukuşima’da ise denizdeki radyoaktif kirlenme devam ediyor, daha geçen hafta yeni bir sızıntı daha açıklandı. Aslında şu bağlantı apaçık ortada: Ne kadar çok kalori alır ve ne kadar az hareket edersek bedenimizde o kadar çok yağ rezervi birikir. Aşırı miktarda çikolata tüketimininin sonu genelde şişmanlık ve buna bağlı sağlık sorunlarıdır. Fakat son zamanlarda bu tatlı yiyeceğin iyi tarafları da birer birer ortaya çıktı. Çikolata mutlu ediyor, hatta zayıflatıyor da. İçindeki flavonoidler bizi daha zeki hale getiriyor. Dahası kan damarlarını genişleterek, tehlikeli damar hastalıklarından da koruduğunu göstermişti bazı eski araştırmalar. Wageningen Üniversitesi’nden Diederik Esser ve ekibi şimdi çikolatının damarlar üzerinde tam olarak ne şekilde etkidiğini Damar hastalıklarına karşı siyah çikolata Bering Köprüsü’nde 10 bin yıl Amerikan yerlilerinin ataları, Kuzey Amerika’da yayılmadan önce Sibirya ve Alaska arasında yer alan ve daha sonra denize gömülen Bering Köprüsü üzerinde 10.000 yıl kadar yaşamışlar. Uzun bir süredir var olan bu teori şimdi yeni araştırma sonuçlarıyla destekleniyor. Buna göre Kızılderililerin ataları, son buz devrinde Bering Köprüsü’nde yaşamış. Tahminlere göre burada göreceli olarak ılıman bir iklim hüküm sürüyordu. Colorado ve Utah Eyaleti üniversiteleri bilim insanları ve Londra Üniversitesi araştırmacıları Science dergisinde Bering Köprüsü’ndeki tortullardan elde edilen bitki ve böcek fosillerinin bu tahminle ilgili bilgiler verdiğini söylüyor. Köprü günümüzde deniz seviyesinin 5060 metre altında yer alıyor. Böcek analizleri, yaklaşık 27.000 – 20.000 yılları arasında yaşanan son buzul devrindeki sıcaklıkların, bölgedeki güncel sıcaklıklardan çok fazla düşük olmadığını göstermiş. Colorado Üniversitesi’nden John Hoffecker ayrıca Bering Köprüsü’nün son buz devrinde az sayıda fundalık ve ağaç türleri barındıran bir bitki örtüsüne sahip olduğunu söylüyor. Bu bitki örtüsü Asya’dan göçen Amerikan yerlilerinin atalarının hayatta kalmalarını sağlamış. Burası o dönemde Arktik bölgede odunsu bitkilerin yetiştiği tek bölgeydi diyor Londra Üniversitesi’nden Scott Elias. Bu dondurucu soğuklarda insanlar odunlarla kamp ateşi yakıp, üzerine öldürdükleri memeli hayvanların kemiklerini koymuşlar. Ateş soğuk kış gecelerinde kemiklerin yağlarıyla hayatta kalmışlar. İlk insanların Amerika kıtasına hangi tarihte ayak bastıkları eskiden olduğu gibi hâlâtartışmalı. Birçok arkeolog yine de bunun buzulların eriyip, yolların açılmasından yaklaşık 15.000 yıl önce gerçekleştiğini varsayıyor. Kızılderililerin ataları 25.000 yıl kadar önce Asya’dan yola çıktı. Bering Köprüsü’nde 10.000 yıl yaşadıklarına dayanan teori, göçün başlangıcı ve Amerika kıtasına varış arasındaki zamansal boşluğu doldurur. CBT 1408 6 / 14 Mart 2014