26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAYVANAT BAHÇELERİ Türkiye’de hayvanat bahçelerinin sayıları Türkiye’de hayvanat bahçesi kültürü artıyor ama derin sorunlar var! HER ALANDA EKSİKLİK BÜYÜK Deniz Tapkan, seepferd@gmail.com Ü Parkı, • Bursa Hayvanat Bahçesi, • İzmir Doğal Yaşam Parkı, • Gaziantep Hayvanat Bahçesi, • Antalya Hayvanat Bahçesi’dir. Ayrıca Kayseri’de, yakın zamanda bir hayvanat bahçesi açıldı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi, kendi bahçesinde proje değişikliğine giderken hayvanların çoğunu geçici bir süreliğine buraya aktardı. Eskişehir, bir yılı aşkın süredir Akvaryum ve Hayvanat Bahçesi projesi üzerinde çalışmakta. Sona yaklaşan çalışmalardan bahçenin açılmak üzere olduğunu anlıyoruz. Tüm bu örneklerin dışında, Samsun, Giresun, Kahramanmaraş ve Tarsus’ta da genellikle çiftlik hayvanlarının barındırıldığı, koşulların sağlıklı olmadığı, internetteki tanıtım videolarından da görüldüğü kadarıyla tel kafes ve betona boğulmuş ‘hayvanat bahçeleri’ bulunmaktadır. Sayısal değerler üzerinden gitmek gerekirse, Darıca Hayvanat Bahçesi 80 dönümlük bir alan üzerindedir, 255 türden 3000 adet hayvan barındırmaktadır. Buna karşılık, 100 dönüm Darıca hayvanat bahçesinden lkemizde uzun yıllardır varlığını sürdüren 5 tane hayvanat bahçesi var. Bunlar; • Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Haberin başlığı da ‘Darwin yaşasaydı çok şaşırırdı.’ Darwin’i bilemeyeceğim, ama benim hayvanat bahçesinde çalışmış bir biyolog olarak çok şaşırdığım ve üzüldüğüm kesin. ŞEMPANZELER VE BESLENME CBT 1409/10/ 28 Şubat 2014 1.Hayvanat Bahçeleri’ne ait web siteleri 2. Nutrition of Captive Chimpanzees Randy Fulk, Ph.D., Michael Loomis, DVM, Diplomate ACZM, Chris Garland North Carolina Zoological Park 3. Wild Mammals in Captivity Principles and Techniques for Zoo Management, Second Edition 4. National Geographic Türkiye, 2009 Temmuz sayısı 5. Zooaquaria, spring 2013, issue 81 CBT 1406/11/ 28 Şubat 2014 araziyi kullanan ve Ortadoğu’nun en büyük, dünyanın ise 3. en büyük hayvanat bahçesi olduğunu iddia eden Antep Hayvanat Bahçesi’nde 90 türden 3750 hayvan vardır. Antalya Hayvanat Bahçesi, kullandığı arazi bakımından Türkiye’de en iyi hayvanat bahçesi olduğunu iddia ederken, Bursa Belediye Başkanı ise, Bursa Hayvanat Bahçesi’ni en büyük ve en güzel bahçe haline getirmek istediklerini belirtmektedir. Ankara Hayvanat Bahçesi, geçici olarak ziyaretçiye kapatılmış, belediye proje yenilemesine gitmiş ve bu nedenle de hayvanları farklı bahçelere tekrar geri alınması kaydıyla göndermiştir. Yeni projenin hedefi, Ankara’nın turizminin canlandırılmasıdır, hayvan nesillerinin korunması değil. Bahçeler arası bu büyüklük yarışı devam ederken içeride neler olup bitiyor? Ankara’nın birçok hayvanına şu an Kayseri Hayvanat Bahçesi sahiplik ediyor. Hürriyet’in haberine göre şempanzelerden biri taşındığı kafesin tellerini parçalamış ve kaçmış, fakat kimseye zarar vermeden yakalanmış, sigara bağımlısı olan bir şempanzeye yoğun ilgi gösterilmiş ve bu alışkanlığı bitirilmiş. Özellikle haberin şu kısmı gayet ilginçti; Kayseri’ye gelince ismi değiştirilen şempanze ‘Neşeli’, meyveyi çok seviyormuş, bu sebeple her gün 7kg meyve veriliyormuş kendisine. Size haberdeki birçok hatayı anlatmak yerine, sadece bir şempanzenin olması gereken diyetinden bahsedeceğim: Şempanzeler, meyvelerin yanı sıra, yaprak, çiçek, tohum, çekirdek de tüketirler. Tanzanya’da şempanzelerin, doğal yaşamda 205 farklı tür bitki tükettikleri kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra, bazı omurgasız canlıları da yerler. Termit, karınca ile beslenirken alet kullanırlar. Kabuklu yemişleri büyük taşlarla parçalarlar. Kannibalizm dahi görülen bu tür, günün yarısını besin arama davranışı (foraging) ile geçirir. Dişilerde, demir eksikliğine bağlı kansızlık görülme olasılığı yüksektir. Bu nedenle, dişilerin demir içeren besin alımına dikkat edilmelidir. Ayrıca, şempanzeler bebeklik, hamilelik gibi farklı dönemlerde farklı besinlere ve minerallere ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla, bir şempanzenin önüne 7kg meyve dökmek, tüm bu ihtiyaçların hiç birini karşılamamaktadır. Samsun (Karadeniz Bölgesi’nin en büyük hayvanat bahçesi olduğu tanıtımında geçiyor), Giresun, Tarsus, Kahramanmaraş örnekleri, normalde çiftlikte olması gereken hayvanların kafese tıkılmasından, köpeklerin dahi sergilenmesinden ve nasıl olduysa araya karışmış fakat çok kötü yaşam alanlarında yaşamaya çalışan bir aslan veya maymun türünden daha ileri gidemiyor. Çokça tel kafes var ve normalde toprağa basması gereken hayvanların, kafeslerinin tabanı dahi betondan oluşuyor. Yale üniversitesinden psikolog Stephen Kellert’ın hayvanat bahçesi ziyaretçilerinin görüşleri üzerinde yaptığı çalışmayı burada örnek verebiliriz. Hayvanların, bahçede doğal bir ortamda bakıldığını gören ziyaretçiler, psikoloğun sorularına pozitif cevap vermişler. Fakat çirkin ve doğal olmayan ortamlarda sergilenen hayvanları gören ziyaretçiler sadece hayvanat bahçesine karşı değil, vahşi yaşama karşı da ilgilerinin azaldığını belirtmişler. Hayvanat bahçesi çalışanları; bilim, eğitim, toplumsal ilişkiler, hayvan bakımı, etik kurallar, medya ilişkileri, felsefe, bahçecilik, sağlık hizmetleri, eğlence, yaşam yerlerinin tasarımı konularında bilgili ve bahçeler; hayvan refahı, besin temini, finansal konularda sürdürülebilir olmalıdır. (David Hancocks, 2010) organizasyonları, ulusal parklar ve bakanlıklarla iletişime geçti. Bir türün bireyini yavru halden yetişkin hale geçene kadar korumak, doğaya döndürmek ve bu süreci finansal olarak desteklemenin yanı sıra, başarılı koruma projeleri önemli bir etki doğurmaktadır insanlar üzerinde. Viyana Hayvanat Bahçesi, 2007’de başlattığı ‘Koruma Günleri’ organizasyonundan çok verimli geri dönümler aldı, katılım sayısı arttıkça, dikkat çekilen tür ve bu türlerle ilgili koruma projeleri de orantılı bir şekilde arttı. Örneğin, Avusturya bölgesinde, nüfusu kritik derece de düşen Benekli Kaplumbağalar veya Ural baykuşu için yapılan çalışmalarda başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Türkiye’de birçok sorunun kökenine indiğimizde, karşılaştığımız cümleyle baş başayız yine: Eğitim şart! Burada en direkt bağlantısı olan eğitim ise; biyoloji dalıdır. Yani temel fen bilimlerine verilen önem, harcanan para, yetiştirilen öğrenci, mezun edilenlerin doğru yönlendirilmesi bu konuyu direkt etkilemektedir. Sonuçta, hayvanların biyolojik ihtiyaçlarının (fizyolojik, psikolojik, davranışsal, sosyal ihtiyaçları ve duygusal istekleri) nasıl karşılanacağı, bilimsel olarak zooloji alanına girmektedir. Fakat ne yazık ki, yurtdışında zoologlar tarafından bakılan hayvanat bahçeleri ülkemizde veterinerlere emanet edilmiştir. (Hayvanat Bahçesi Yönetmeliği’ne göre) Örnek vermek gerekirse, Antalya Hayvanat Bahçesi’nde 7 veteriner, 1 biyolog çalışmaktadır. Hayvanat Bahçesi Yönetmeliği’ndeki yanlışlığı giderip, hayvan bilimi (zooloji) okumuş kişilerin istihdamını arttırıp, bilimsel araştırmalarla yolumuza devam edip, biyoloji ile barıştığımız gün bir U dönüşü yapmış olacağız. İnsanın kalbi doğadan uzaklaşırsa katılaşır; [Lakotalar] canlı varlıklara olan saygının yok olmasının çok geçmeden insana olan saygının da yok olmasına yol açacağını biliyorlardı. Dikilen Ayı Luther E ÖNCE HAYVANLAR DÜŞÜNÜLMELİ BİZDE SOYU TÜKENMEKTE OLANLAR Türlerin, neslinin korunması, doğaya tekrar döndürülmesi için yapılan koruma çalışmaları, artan kentleşme yüzünden, artık bugün leoparla yüz yüze geldiğimiz günlerde, hayvanat bahçelerinin en önemli rolüdür. Fakat ülkemizdeki hayvanat bahçelerinde bu projelere rastlayamıyoruz. Topraklarımızda yavaş yavaş tükenen ve korunma altına alınması gereken birçok tür var; Kırmızı benekli alabalık, Çoruh engereği, Akdeniz foku, Kafkas fisto kelebeği, Fırat kaplumbağası. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre Türkiye’de ‘tehlike altında’ olan tür sayısı 134. Bazı türler için koruma projeleri yapılırken çoğu habitat kaybından dolayı tükenmeye terkedilmiş. Bize örnek olabilecek ve ülkesindeki koruma projelerini ayağa kaldıran bir hayvanat bahçesi; Viyana Hayvanat Bahçesi. Geçtiğimiz yıllarda uluslararası projelere dahil olurken, lokal koruma projelerine ağırlık vermeye karar verdi. Sivil toplum kuruluşları, çevre Sağlıklı bir hayvanat bahçesi oluşturma aşamasında çok fazla bilgi, analiz ve örnek vardır. Hayvanat bahçesi tasarımı, hayvan koleksiyonu, hayvan değiştokuşu, beslenmeleri ve zenginleştirmeleri gibi. Başlangıç olarak, bir hayvanat bahçesi tasarımında gerekli olan prensipleri sıralayabiliriz: 1 Hayvanat bahçesi tasarımında esas kullanıcı olarak hayvanlar düşünülmelidir. Onların ihtiyaçları değerlendirilirken, bakıcıların çalışma biçimleri ve ziyaretçilerin istekleri de göz önünde bulundurulmalıdır. 2 Bahçenin tasarımı ile ilgili araştırmaya yeteri kadar zaman ayrılmalı, hayvanların doğal yaşam şartları ve hayvanat bahçesinin durumu iyi bir şekilde analiz edilmelidir. 3 Hayvanları sergilemek sadece onları yuvalarında göstermek olmamalıdır. Sergileme amacıyla yapılan çalışmalar estetik bir görünüme sahip olmalı, eğitim ve entelektüel yönden ziyaretçiyi doyurmalıdır. Hayvanları gözlemlemek için tasarlanan kısımlar rahat ve emniyetli olmalıdır. 4 Hayvan koleksiyonu sergisinin amacı konusunda net olunmalıdır. 5 Her zaman, hayvanat bahçesindeki hayvanların, yaşam yerlerinin daha iyi olması konusunda düşünülmeli, gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır. Bahçedeki barınakların kalitesi kadar sayısı da önem taşımaktadır. Kaynak: ğer bir kara akbaba olsaydınız, kendinize yuva yapmak için tepesi düzleşmiş yaşlı, yüksek bir ağaç bulurdunuz ve burası sizin için en uygun yer olurdu. Ardından ormancılar gelip, ormanın verimini arttırmak istedikleri için yaşlı ağaçları keser, gençleri bırakırdı. Ve siz de kendinize yeni bir yuva bulmak için o bölgeden ayrılırdınız. 2003 yılında, Eskişehir, Türkmen Dağı’nda yaşayan kara akbabaların başına gelen tam da buydu. 3 yıl içerisinde terk edilen yuvalar göz önüne alındığında, ortalama %70’inin yuva ağaç çevresinde yapılan yoğun ormanlık faaliyetlerinden dolayı terk edildiği sonucuna varıldı. Zoolog Desmond Morris’in dediği gibi; “Ne yazık ki, aslında kendine özgü zaafları ve güçlü yanları olan bir hayvan olduğumuzu unutmak eğilimindeyiz.” Kendimizi üstün bir varlıkmış gibi görüyor ve diğer canlıların yaşamına saygı duymuyoruz, bu nedenle tahrip etmeye devam ediyoruz. Hayvanat bahçelerinin rolü, canlıların insitu ve exsitu koruma çalışmalarını gerçekleştirmektir. Türkiye de, edindiği hayvanat bahçeleri ile bu yazımı yazarken Kayseri’de ve Giresun’da hayvanat bahçeleri açıldığını öğrendim hayvanları koruma rolünü üstlendiğini hatırlamalı ve bilimsel çalışmalara ağırlık vermelidir. Bunun yanı sıra hayvanat bahçelerimizde, gerekli rolümüzden uzak kalmamıza yol açan önemli eksikliklerimiz ve ziyaretçi olarak edindiğimiz yanlış bir kültür vardır. rine gönderilmelidir. Ülkemizde bulunan hayvanat bahçelerinden 3 tanesi Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği’ne (EAZA) üyedir. Bu kurum, üye olan hayvanat bahçelerinin sağlık ve bakım konularında standartlarını yükseltmekte, çalışanların mesleki bilgilerini geliştirmeye olanak sağlamaktadır. Ayrıca üyeler, uluslar arası alanda yapılan koruma çalışmalarına katılabilmektedir. Bu projelerde deneyim kazanan veteriner ve biyologlar, ülkemizde nesli tükenen veya habitatı zarar gören türler konusunda başarılı çalışmalar yürütebilmektedir. Eğitim sisteminden kaynaklı olan diğer bir sorun, bahçede çalışan veteriner ve biyologların İngilizce bilgisinin yeterli düzeyde olmamasıdır. Hayvanat bahçelerinde gördüğümüz birçok hayvan türü farklı coğrafyalara aittir. Örneğin, arama motorlarından zürafa veya filin günlük bakımına dair bir arama yapabilir, Türkçe hiçbir bilgi olmadığını görebilirsiniz. Eğer yetkili kişilerin İngilizcesi yeterli değilse, bilimsel bilgiye ulaşamayacak, dolayısıyla getirilen hayvan için gerekli yaşam koşullarını oluşturamayacaktır. ZİYARETÇİLERDEN BEKLENTİLER.. Ülkemizde biyoloji bilim dalına gerekli önem verilmemektedir. Bölümden mezun olan öğrenciler iş alanları arasında ‘hayvanat bahçeleri’ni ve koruma projelerini potansiyel bir iş olarak görmüyor ve üniversite hocaları tarafından yönlendirilmiyor. Ayrıca Hayvanat Bahçelerinin Çalışma Usulleri Hakkında Yönetmelik’te, buralarda çalıştırılmak üzere sadece veterinerlere görev verilmektedir. Veterinerin temel görevi, hayvanın hastalanmaması için gerekli önemleri almak, hasta olduğu takdirde tedavi süreci ile ilgilenmektir. Dolayısıyla aslında biyoloji alanını bitirmiş kişiler hayvanların yaşam şartlarından, beslenmelerinden, zenginleştirmelerinden, araştırma ve koruma çalışmalarından, davranış incelemelerinden (etoloji) sorumludur. Aldığı eğitim bu yöndedir. Fakat üniversitelerin ve bakanlığın elbirliğiyle yanlış yönlendirmesi sonucu ülkemizdeki hayvanat bahçelerinde ortalama 3 veterinere karşılık 1 biyolog çalıştırılmaktadır. Ek olarak; genellikle, hayvanat bahçesi yöneticileri, bilimsel alanda çalışma yapmış ve gerekli tecrübeye sahip kişilerden oluşmuyor. Buna karşılık yurt dışında, ‘hayvan bakıcılığı’ ve ‘hayvan yönetimi’ne dair okullar vardır. Bizden çok daha fazla deneyime sahip ve özellikle koruma projelerine büyük bütçeler ayırarak önemli çalışmalara imza atmış yurt dışındaki hayvanat bahçeleri ile iletişimde olunması gerekir. Aynı zamanda Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nde ve Bursa Hayvanat Bahçesi’nde olduğu gibi, kişiler eğitim görmek için kısa sürelerle de olsa yurtdışındaki hayvanat bahçele TÜRKİYE’DEKİ HAYVANAT BAHÇELERİNİN EKSİKLİKLERİ Hayvanat bahçesinin eksiklikleri yanı sıra ziyaretçilerin beklentileri de kültürümüzü geliştirmemiz de önemli yer tutuyor. Öncelikle, hayvanat bahçeleri bayram tatilinde veya sadece pazar günleri eğlenmek için gidilecek yerlerden çok daha değerli ve emek harcanan yerlerdir. Eğlence sektörü olarak değil, bilimsel ve eğitici alanlar olarak görülmelidir. Sanki bir laboratuvara giriliyormuşçasına özen gösterilmelidir. Bahçeye yanlış beklentiyle girdiğiniz takdirde hayal kırıklığına uğramanız muhtemeldir. Eğer gün boyu koşturan aslanlar, her yaptığınızı taklit eden şempanzeler görmek istiyorsanız, belki de evde oturup Animal Planet izlemek daha doğru bir seçenek olacaktır. Çünkü muhtemelen, siz bahçeye vardığınızda aslan uyuyor olacak, timsah ne kadar bekleseniz de hiç kıpırdamayacaktır. Örneğin bir aslan günde 23 saat uyuyabilir. Bu ana denk gelmeniz muhtemeldir. Fakat bahçeye gitmeden önce küçük bir araştırma yapıp, hangi hayvanın saat kaçta beslendiği, oyun oynadığı gibi bilgileri alarak gününüzü daha dolu geçirebilirsiniz. Daha fazla gözlem ile daha fazla sonuca ulaşırsınız. Örneğin, yeterince vakit geçirdiğinizde, Jane Goodall’in doğada çok uzun zaman harcayarak keşfettiği ‘şempanzelerin alet kullanma’ yeteneğine siz de şahit olabilirsiniz. Hayvanat bahçelerinde ziyaretçiler yanlarında getirdikleri, uygun olan / olmayan tüm yiyecekleri hayvanlara uzatırlar bu da çoğunlukla hayvanlarda davranış farklılıklarına ve hastalıklara yol açar. Olması gereken ise, hayvan bakıcısı tarafından her türün kendine ait diyetine göre beslenmesi, ziyaretçilerin de beslenme anını izlerken, rehberler tarafından bilgilendirilmesidir. Bütün bahçelerde olmamakla birlikte, bazı bahçelerimizde bu şekilde yönlendirmeler mevcuttur. Küçük barınaklar önünden geçen ziyaretçiden ‘vah vah’ sesleri işitilirken, büyük barınak önünde beklemekten sıkılan ziyaretçiden de hayvanı göremediğine dair eleştiriler alırız. Unutulan ise şudur, hayvanat bahçeleri hay vanların ihtiyaçlarına göre dizayn edilir, insanların görsel zevklerine göre değil. Örneğin, birçok hayvan türü toprağı kazmaktan hoşlanır bu sebeple barınaklarda beton kullanımı en aza indigenmelidir, ayrıca kafes içerisinde ağaç gibi yükseklere tırmanabilecek zenginleştirmeler de olmalıdır. Bayramlar gibi ortak tatil zamanlarında hayvanat bahçeleri çok kalabalıklaşır, dolayısıyla içerideki gürültü seviyesi ve çevre kirliliği artar. Bu da hayvanların yaşam şartlarını etkiler. Örneğin, tepki vermesi için devamlı kafesinin camına vurulan bir şempanze kendini tehdit altında hissederek duvarları yumruklamaya başlar veya kışlık bölümüne girer. Bu nedenle, barınaklar yapılırken özellikle saklanma bölümlerine dikkat edilir, hayvan stres altına girdiğinde burada ziyaretçiden saklanacak ve kendini tehdit altında hissetmeyecektir. Dolayısıyla yapay yerler de olsa içerisinde doğal bir yaşam sürdürülmeye çalışıldığı ziyaretçiler tarafından unutulmamalıdır. Bir hayvanat bahçesi eski çalışanı olarak, ziyaretçilerden en büyük beklentim hayvanlara dair gözlemleriydi. Bahçede dolaşırken kafanızda oluşan soru işaretlerini lütfen hayvanat bahçesi çalışanlarıyla paylaşın. Ayrıca unutmayın ki, genelde zarar eden hayvanat bahçeleri sizin desteğinizle ayakta durmaktadır. Homosantrik (her şeyin insan için var olduğu) bakış açısını arkanızda bırakıp, hayvanat bahçesine öyle girme niz naçizane tavsiyemdir. Böyle yaptığınız takdirde sizin de birey olarak bu bilimsel alandaki rolünüz ortaya çıkacak, ziyaretiniz süresince daha çok zevk alacak ve bilimsel doyuma ulaşacaksınız. Bir dahaki hafta sonunda yine kendinizi bahçede, saatlerce merak ettiğiniz herhangi bir hayvanı izlerken bulacaksınız. Ülkemizdeki hayvanat bahçelerinin daha sağlıklı, bakımlı ve koruma projelerine yatkın hale gelmesinde ise en büyük rol, temel bilimlerin öğretildiği üniversitelere aittir. Bize miras bırakılan akıl ve bilimi kullanan üniversitelerimize… Kaynak: 1.Desmond Morris, İnsanat Bahçesi 2. Wild Mammals in Captivity Principles and Techniques for Zoo Management, Second Edition 3. Türkmenbaba Dağı’ndaki Kara Akbaba Popülasyon Biyolojisi Üzerinde Araştırmalar, Doktora Tezi, Elif Yamaç, 2004 HAYVANAT BAHÇELERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle