24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ekonomi Sermayenin organik kompozisyonunun yükselmesi yedek işsizler ordusunu ortaya çıkaracak, bu gelişme ücretler üzerinde baskı oluşturarak ücretlerin düşmesini hızlandıracaktır. Ücretlerin düşmesi üretim artışlarını massedecek tüketim artışlarını sağlayamayacağından, devrevi üretim fazlası krizleri kaçınılmaz olacaktır. özellikle de teknolojik gelişme nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Üretim faktörlerinde zaman içerisinde meydana gelen artış ve firmaların üretim fonksiyonu üzerinde yapmış oldukları hareketin büyümeye atfedilen kısmı çıktıktan sonra kalan artıkresidualteknolojik gelişme olarak yorumlanmaktadır.” 12 CBT 1437/3 Ekim 2014 9 Neoklasik iktisadın teknolojiye yaklaşımı üretim fonksiyonu bağlamında ele alınmakta, teknolojik gelişme üretim fonksiyonundaki yukarı doğru kaymalar (girdi artışları ile açıklanamayan üretim artışı) olarak tanımlanmaktadır. Böylelikle buradaki temel sorun, üretim fonksiyonundaki kaymaları (teknolojik gelişmenin etkisi ile) üretim fonksiyonundaki ilerlemelerden (sermaye birikiminin etkisinden) ayırmak olmaktadır.6 Türkcan7’ın harika tanımıyla “standart Neoklasik iktisat teorisi, teknolojiyi, kendisiyle değil, bir üretim fonksiyonunda görülen etkisiyle tanımlar: Aynı miktar üretim faktörüyle (sermaye ve emek) daha fazla ürün elde etmek ki, buna üretim teknolojisinde değişme denebilir ve üretim fonksiyonun bir üste kaymasıyla gösterilebilir.” 8 Bu yaklaşıma göre, firmaların karşısında bir dizi üretim tekniği vardır ve her isteyen firmanın bu teknikler rafından istediği tekniği serbestçe seçip alabileceği ve uygulayabileceği varsayılmaktadır (choice of technique). Bu teknikler dizisindeki her teknik, aynı miktardaki ürünü (ya da hizmeti) üretebilecek, değişik miktarlardaki farklılaşmış emek ve sermaye girdilerinin belli bir bileşiminden meydana gelmektedir. Neoklasik yaklaşım modern teknolojilerin ölçek ve üretim süreçlerine verdiği katılıkları veri değil istisna saymaktadır.9 Neoklasik okulun en önemli simalarından Solow’un çözümlemesinde teknolojik gelişme gökten inme (falling like manna from heaven10) bir özellik taşımaktadır. Solow’un kullandığı üretim fonksiyonu; Q= F(K, L; t) biçiminde ifade edilmektedir. Burada Q hasıla, K sermaye ve L işgücü ve t zaman değişkenini ifade etmekte, üretim fonksiyonunda herhangi bir kayma “teknolojik değişme” olarak tanımlanmaktadır. Böylelikle, işgücü eğitimindeki düzelme, verimlilikteki artış veya azalış ve yeni teknikler, teknik değişme şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu durumda üretim fonksiyonu ölçeğe göre sabit getiri ve nötr teknolojik değişme altında şu özel biçimi almaktadır: Q=A (t) f (K, L). Burada A(t), zaman içindeki kaymanın kümülatif etkisini ölçmektedir.11 Bu noktada sermaye birikimini etkileyen ögeler ile teknolojik gelişmeyi etkileyen ögeler birbirinden ayrılmaktadır. “Solow’un analizinde teknolojik gelişme aynı girdi bireşiminde üretim fonksiyonunun sürekli kayması olarak tanımlanmaktadır. Zaman içerisinde gündeme gelen üretim artışı, girdi miktarındaki artış ile firmaların üretim fonksiyonları üzerinde hareket etmelerinin sonucunda ve NEOKLASİK YAKLAŞIMDA 5 TEKNOLOJİ Evrimci yaklaşım, bir yandan Schumpeter’in çalışmalarından esinlenerek teknolojik yeniliği uzun dönemde ekonomik gelişmenin motoru olarak değerlendirirken, diğer taraftan da neoklasik yaklaşımın cevaplamada sorunlarla karşılaştığı firmalar arasındaki teknolojik farklılıkları açıklamaya çalışmıştır. Evrimci yaklaşımda teknoloji sadece girdilerin çıktılara dönüştürüldüğü fiziksel bir süreç değildir, teknolojik bilgi ve bu bilginin organizasyonda nasıl kullanıldığı üzerinde de durmaktadır.13 Kurama göre, yeni paradigma, uzun süren bunalım süresince eski paradigmanın bağrında gelişir ve ortaya çıkar. Bu yeni paradigma uzun bunalımın sonunda çok sayıda “radikal yenilikleri”, küçük değişiklikler yapan yenilikleri (incremental) ve hatta çok sayıda “yeni teknolojik sistemleri” doğurur ve buna bağlı olarak yeni bir egemen “teknolojik rejimin” temellerini atar.14 Bu yaklaşıma göre, teknolojik değişimin özgün yanlarının anlaşılabilmesi için teknolojik yeniliklerin önemlerine göre sınıflandırılması15 da gerekir: i) Küçük artışlar şeklindeki yenilikler (incrementalinnovations): Bu tür yenilikler hemen her sanayide veya hizmet sektöründe görülen, kendiliğinden oluşan yeniliklerdir. Bu yenilikler için kurumsallaşmış ARGE faaliyetleri yoktur. Küçük artışlar şeklindeki yenilik kendi başına fazla önemli olmamakla birlikte, küçük artışlar şeklinde meydana EVRİMCİ YAKLAŞIMDA TEKNOLOJİ gelen yeniliklerin birlikte etkileri çok önemlidir. ii) Köklü (Radikal) yenilikler (radicalinnovations): Bu yenilikler sürekli olmayan, son yıllarda genellikle işletmelerin ve/veya üniversite ve devlet laboratuvarlarında gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkmaktadır. iii) “Teknoloji sisteminde” değişmeler (changes of “technology system”: Geniş kapsamlı teknolojik değişmeler ekonomideki birçok sektörü etkilerken yeni sektörlerin gelişmesine de neden olabilmektedir. Örgütsel ve yönetimsel yenilikler ile birlikte küçük artışlar (incremental) ve köklü (radical) yenilikleri içermektedir. iv)Teknoekonomik paradigmanın değişmesi (teknolojik devrimler) (changes in “technoeconomicparadigm”): Teknoloji sistemindeki bazı değişiklikler bütün ekonomi üzerinde büyük etkiler yaratmaktadır. Ekonomi üzerinde yarattığı etkiler yanında kurumsal yapıların da değişmesini sağlayacak olan bu değişim teknoekonomik paradigmanın değişmesi olarak tanımlanmaktadır. Sonuç olarak, kapitalizm, Schumpetegil anlamda teknolojik gelişmelerin öncelediği büyük bir değişim sürecidir. Bu sürecin dinamikleri ise eşitsiz gelişme (uneven development) ve istikrarsızlıktır (unstability). Kapitalizmin önceki tarihsel krizleri yanında, 2008/2009 yılında başlayan ve giderek insanlık için büyük ekonomik ve sosyal tahribatlara neden olan içerisinde geçmekte olduğumuz krizin etkileri de göz önüne alındığında, insanlığın önündeki temel sorun şudur: Kapitalizmin bu eşitsizlik ve istikrarsızlık (kriz) üreten dinamiğini, aşkın bir toplumsal model çerçevesinde daha adil ve insani bir düzen için planlamak mümkün müdür? Schumpeter (1975:84); 2 Schumpeter (1975:83); 3 Ansal (2004:4041); 4 Türkcan (2009:33); 5 Burada iktisat kuramlarının teknolojiye bakışına ilişkin panoramik bir bakış hedeflenmekte tüm okulların teknolojiye 1 yaklaşımına girilmemektedir. Bu çerçevede teknolojinin iktisat teorisine içselleştirildiği, içsel (endojen) büyüme teorilerini belirtmek gerekir. Bu konuda bkz. Barro& Martin (1995), Aghion&Howitt (1998); 6 Yıldırım (1973:1); 7 Türkçe’de “teknoloji” üzerine yazılmış en yetkin eserin Ergün Türkcan tarafından kaleme alınan “Dünya’da ve Türkiye’de Bilim, Teknoloji ve Politika” isimli yapıt olduğunu iddia etmek abartı olmayacaktır. Oldukça sofistike çözümlemeler içeren eser, Türkcan’ın uzun yıllar süren akademik ve TÜBİTAK çalışmalarının bir ürünü. 8 Türkcan (2009: 26); 9 Türkcan (2003: 57); 1 0Audretsch (2007: 66); Yıldırım (1973: 10); 11 Türkcan (2009: 37); 12 Soyak (1995: 95); 13 Ansal (2004: 42); 14 Rosier (1991: 8790); 15 Freeman and Perez (1998: 4547). Kaynaklar Aghion Philippe and Howitt Peter (1998), Endogenous Growth Theory, MIT Press Ansal, Hacer (2004), “Geçmiş ve Gelecekte Ekonomik Gelişmede Teknolojinin Rolü”, Teknoloji, TMMOB 50. Yıl Yayınları, s.3658. Audretsch, David B. (2007), “Entrepreneurship Capital and Economic Growth”, Oxford Review of Economic Policy, Voluma 23, No:1, pp:6378. Barro, Robert .Jand SalaiMartin (1995), EconomicGrowth, MacGrawHill. Freeman, Christopher ve Carlota Perez (1988), “Structural Crises of Adjustment, Business Cycles and Investment Behaviour”, In Dosi et al.,Technical Change and EconomicTheory, Printer Publishers, London, N.Y., pp.3866 Rosier, B. (1991), İktisadi Kriz Kuramları, Çev: N. Yentürk, Cep Üniv.,İletisim Yay., İstanbul Schumpeter, Joseph A. (1975), Capitalism, Socialism and Democracy, Harper, New York Soyak, Alkan (1995), “Teknolojik Gelişme: Neoklasik ve Evrimci Kuramlar Açısından Bir Değerlendirme”, Ekonomik Yaklaşım, Cilt, 6, Sayı.15, s.93107. Türkcan, Ergün (2003), “Teknoloji Seçimi Olarak Bilim ve Teknoloji Politikaları”, İktisadi Kalkınma, Kriz ve İstikrar İçinde, Oktar Türel’e Armağan, A.H. KöseF. Şenses, E. Yeldan (Der.), İletişim Yayınları, İstanbul Türkcan, Ergün (2009), Dünya’da ve Türkiye’de Bilim, Teknoloji ve Politika, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul. Yıldırım, Nuri (1973), Neoklasik İktisadın Teknolojik Gelişme Yaklaşımı (Teori ve Türkiye İmalat Sanayii Üzerine Uygulamalı Bir Çalışma), AÜSBF Yayınları, No:367, Ankara NOTLAR * Bu yazı İktisat ve Toplum Dergisinin 28. sayısında yayımlanan “ İktisat Penceresinde Teknolojiye Bir Bakış“isimli makalenin kısaltılmış ve yeniden gözden geçirilmiş versiyonudur. ADÜSEM temel eğitim becerileri kursu giderek markalaşıyor Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, ADÜSEM besererdal@ yahoo.com, ebeser@adu.edu.tr Adnan Menderes Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (ADÜSEM) son etkinliği olarak 0205 Eylül 2014 tarihleri arasında Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde “Temel Eğitim Becerileri” (TEB) kursu düzenlenmiştir. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden, eğitici eğiticisi olmak amacıyla 15 öğretim üyesi (10 profesör, 2 doçent, 2 yardımcı doçent, 1 uzman doktor) TEB kursuna katılmıştır.  Çok coşkulu geçen kursun sonunda, katılımcılar beklentilerinin karşılandığını ve çok yararlandıklarını (sözel ve geri bildirim formları ile) belirtmişlerdir. TEB Kurslarımızın temel amacı; Kalıcı, katılımcı ve eğitim alanların çok keyif alacağı bir ortamda, beceri kazandırmaya yönelik olumlu bir eğitim ortamı oluşturmak ve bu becerileri eğitim alanlara kazandırmaktır. 2000 Yılında önce Tıp Fakültesinde başlayan, Ziraat ve Veteriner Fakültelerimizde de yürütülen TEB kursları 2009 yılından itibaren ADÜSEM bünyesinde toplanarak tüm üniversitemiz akademik personelinin, 2012 yılından itibaren de ülkemizdeki tüm üniversitelerin yararlanımına açılmıştır. TEB kurslarımız üniversitemizde akademik birimlerde görev yapan öğretim üyeleri tarafından verilmektedir.  Öğretim elemanlarımız her TEB kursunda, kurs hocaları ve katılımcılardan yazılı ve sözlü geri bildirimleri dikkate alarak konularında uzmanlaşmışlardır.  Üniversitemiz ile diğer üniversitelerdeki öğretim üyelerine, bazı kamu kuruluşlarına 32 TEB  kursu düzenlenmiştir.  Prof.Dr.Erdal Beşer,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle