24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gökyüzü EKİM AYINDA GÖK OLAYLARI GÜNLÜĞÜ gün 1 3 4 4 5 5 6 7 8 8 10 11 15 16 18 18 24 25 25 25 26 28 31 saat 23 17 17 21 18 24 13 24 14 14 08 09 22 24 07 09 01 10 11 19 19 16 06 İLKDÖRDÜN Batıda Güneş doğuda Ay ufuktan 16 derece yüksekte Batıda Güneş doğuda Ay ufuktan 13 derece yüksekte Merkür sabit görünümde Batıda Güneş doğuda Ay ufuktan 10 derece yüksekte Neptün Ay’ın 5 derece güneyinde (resimde verildi) Ay Yer’e en yakın Uranüs–Yer–Güneş dizilişi ile karşı konumda DOLUNAY ve Ay tutulması Uranüs Ay’ın 1.2 derece güneyinde ve örtülüyor Batıda Ay doğuda Güneş ufuktan 10 derece yüksekte Batıda Ay doğuda Güneş ufuktan 16 derece yüksekte SON DÖRDÜN Yer–Merkür–Güneş aynı çizgide sıralanıyor Jüpiter Ay’ın 5 derece kuzeyinde (resimde verildi) Ay Yer’e en uzak YENİ AY ve Güneş tutulması Merkür sabit görünümde Venüs Güneş’in tam arkasında Satürn Ay’ın 1 derece güneyinde ve örtülüyor Yer–Pallas–Güneş aynı çizgide sıralanıyor Mars Ay’ın 7 derece güneyinde ikinci kez İLKDÖRDÜN CBT 1437 /3 Ekim 2014 15 EKİM’DE AY EVRELERİ Mars’ta yaşasaydık Ay evresi yazamayacaktık. Satürn’de yaşasaydık çok sayıdaki Satürn Aylarının evrelerini yazıyor olacaktık. İlk Dördün Gün 1 31 Saat 22:33 05:48 Dolunay ve Ay tutulması Gün 8 Saat 13:51 Gün 15 Son Dördün Saat 22:12 Yeni Ay ve Güneş tutulması Gün Saat 24 004:57 Yer–Güneş uzaklığını bazen karıştırırız; kış mevsiminde dünyamız Güneş’ten uzakmış gibi düşünürüz. Benzer şekilde yazın da sanki Güneş’e yakın olduğumuzu zan DOĞA OKUMALARI ESİNLENME–DÜŞÜNCE– FİKİR–SÖZ nederiz. Doğru olan bunların tam tersidir. Öteyandan, kırmızı renk sıcağı mavi de soğuğu temsil eden semboller olarak kullanılagelmektedir. Oysa, elektromanteyik tayfta kırmızı renk düşük enerjiyi (soğuğu) ve mavi de yüksek enerjiyi (sıcağı) temsil eder. Kırmızı sıcak su–mavi soğuk su etiketli çeşme, yeni doğmuş kırmızı renkli soğuk yıldızlar ve beyazmavi renkli yaşını almış sıcak yıldızlar ile birlikte resimde verildi. Doğa/uzay mihenk taşı, vurdurunca doğru olanı gösteriyor… GÜNCEL HABERLER 1– TÜBİTAK Ulusal Göklemevi ek binası hızla yükseliyor. Mevcut bina alanını yaklaşık 3 katına çıkartacak olan yeni alanlarda eksikliği hissedilen özellikle bina inşaat resmi verildi. 2– Yeryüzü döngüsü devam ediyor; göçmen kuşlarımız artık sıcak bölgelerin dönüş yollarında görülmeyi sürdürüyorlar… Bilişim teknolojilerindeki “ilk giren ilk çıkar” işleyişi gibi, ilk gelenler leylekler olduğundan dönüşü de ilk onlar gerçekleştiriyorlar… Resimde geçen ağustos ayında İstanbul–Göztepe’den leylekler (Ciconia ciconia) dönüş yolunda termale girmiş gözüküyorlar (İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Dr. Selçuk Altınsaçlı çekti). optik laboratuvarı ve toplantı salonu tüm gökbilimcilerize hizmet verecek. Ek Sosyal ağlarda duygular bulaşıcı olabilir! Facebook’ta okuduğunuz neşeli ya da iç karartıcı bir ileti sizin ruh durumunuzu etkileyebilir mi? Söz konusu sosyal ağ şirketi tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre etkiliyor. Facebook araştırma kapsamında 680 bini aşkın kullanıcı tarafından gönderilen iletilerden olumlu duygular içerenleri çıkarttığında kullanıcıların paylaştıkları olumlu iletiler azalırken, olumsuzların sayısında bir artış meydana geldiğine tanık oldu. Benzer biçimde, olumsuz iletiler devre dışı bırakıldığında da tam tersi bir durumla karşılaşıldı. Araştırmadan elde edilen bulgular, insanlar arasında doğrudan bir etkileşim ya da sözel olmayan ipuçları olmadığında bile, duyguların bulaşıcı olabileceği yönünde deneysel bir kanıt oluşturuyorlar. Ruhsal durumların ayırdında olmaksızın başkalarına bulaşabileceği yönündeki görüş duygusal bulaşma adıyla bilinen ve daha önce laboratuar deneyleriyle gözler önüne serilmiş olan bir görüş. Daha önceki araştırmalardan birinde bunalım ve mutluluk gibi kalıcı duyguların gerçekyaşamdaki sosyal ağlar kanalıyla kişiden kişiye aktarılabileceğine tanık olundu. Facebook araştırmacıları kendi sosyal ağ sitesinin kullanıcıları arasında duygusal bulaşmaya işaret eden kanıtlar bulmaya çalıştılar. Facebook kullanıcıları çoğu zaman duygularını dostlarının da görebilecekleri kişisel iletilerinde dışa vururlar. Bir haftalık sürede gerçekleştirilen araştırma kapsamında uzmanlar Facebook sitesini İngilizce izleyen kişiler arasından gelişigüzel 689,003 kişiyi denek olarak seçtiler ve bu iletilerde paylaşılan olumlu ve olumsuz duyguların sayısı üzerinde birtakım oynamalar yaptılar. Araştırmacılar bir grubun gönderdiği iletilerden olumlu duyguları çıkartırlarken, bir başka gruptan olumsuzları çıkardılar. Olumlu iletilerin sayısı olumsuzların ortalama iki katı kadar (yüzde 47) olduğundan, araştırmacılar her bir türden aynı oranda iletiyi çıkardılar. Örneğin, bir kişinin olumlu iletilerinin yüzde 4,7 kadarı çıkartılırken bir başkasının da olumsuz iletilerinin yüzde 2,2 kadarı çıkartılmış olabilir. Araştırmacılar daha sonra deney sırasında her bir katılımcının kendi iletilerinde yer verdiği olumlu ve olumsuz sözcüklerin yüzdesini belirledi. Gözden geçirilen 122 milyonu aşkın sözcükten oluşan 3 milyonu aşkın iletide 4 milyon olumlu sözcüğe karşılık 1,8 milyon olumsuz sözcük kullanıldığı görüldü. Araştırmacılar iletilerinden olumlu sözcüklerin kaldırıldığı kişilerin daha az sayıda olumlu ve daha çok sayıda olumsuz iletiler oluşturduklarına, iletilerinden olumsuz sözcüklerin kaldırıldığı kişilerin de tam tersi bir durum sergilediklerine tanık oldular. Araştırmadan elde edilen bulgular duygusal bulaşmanın sanal ortamdaki bir sosyal ağ aracılığıyla, kişiler arasında yüz yüze bir ilişki kurulmasa bile, yaşanabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, “Bir arkadaşın Facebook hesabına yansıttığı duygulara “kulak misafiri” olamamanın bile kişiyi o duyguların etkilerinden korumaya yettiğini gözler önüne sermiş olduk,” diyorlar. Araştırmada Facebook kullanıcılarının daha az sayıda olumlu ya da olumsuz ileti yazarak yalnızca arkadaşlarının duygularına öykünmedikleri, bu kullanıcıların genelde iletilerinde yer vermedikleri duygulara ters duygular sergiledikleri belirtiliyor. Dahası, araştırma duyguların başkalarına geçmesi için sözel olmayan davranışlara ya da beden diline görünürde pek gerek duyulmadığını, yalnızca bir metnin bile etki yaratmaya yeterli olduğunu da ortaya koyuyor. İlginç biçimde, bulgular başkalarının olumlu iletilerini görmenin insanların bir kıyaslamaya giderek kendilerini mutsuz hissetmelerine yol açabileceği görüşüne de karşı çıkıyor. Araştırmacılar olumlu iletileri okumanın, tam tersine, kişilerin iletilerinde daha olumlu duygulara yer vermelerine katkıda bulunduğuna tanık oldular. Etkinin küçük ama önemli olduğuna dikkat çeken araştırmacılar, çevrimiçi iletilerin çevrimdışı duyguları etkileyebileceğini, Facebook gibi dev bir sosyal ağ ölçeğinde küçücük etkilerin bile ciddi sonuçlar doğurabileceğini dile getiriyorlar. Rita Urgan, Scientific American Online/ 1 Temmuz 2014 SİBER DUYGU BULAŞICI DUYGUDURUMLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle