24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak:?İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Bu Bir “Son Çağrı”dır! Kime Başvuralım? Cumhurbaşkanı’na mı? Başbakan’a mı? Tanrı’ya mı? Ne Etsek? “UNESCO’nun dünya anıtları listesindeki tek Türk yapıtı ve İslam sanatının en görkemli yontu başyapıtı Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi’nin taçkapılarını kaybediyoruz..” İkinci kez, ülkemizin en büyük anıtsal eserlerinden Divriği Ulu Camii’ni kapak konusu yapıyor ve gündeme getiriyoruz. Gözümüzün önünde her yıl biraz daha yok olan. Bir işe yaramayacağını bile bile.. Çünkü, bu anıtın ülkemizde bir muhatabı yok.. Var gibi, ama fiiliyatta yok. İnsanlarda duygu diye bir şey mi kalmamış... Empati yapmak, daha çok canlılar arasında bir kavram.. Ama empati kavramını en geniş haliyle kullanabilmeliyiz. Hele hele Divriği’deki anıtsal eserle.. Ulu Cami ile empati yapmak ne demek? Taş işçiliğinin, yontu ustalığının bu topraklar üzerinde yetişmiş belki de en büyüğüyle, Hürremşah’ın yaratıcılığıyla ve ortaya koyduğu eserle derin ilişkilere geçmektir. Bu bir “uhrevilik” gerektirir! Bunun bizim dünyamızda sanatsal karşılığı ise, bir insan yapıtı karşısında derin bir hayranlık, büyük bir saygı, muazzam bir korumasaklama duygusudur. Çünkü ortaya konan eser, insan yaratıcılığının nasıl zirveler yapabileceğine ilişkin hepimize büyük bir güven verir, içimize mutluluk aktarır.. Daha derine inenlerin eli ayağı dolanır, günlerce seyretse doyamaz... Divriği Ulu Cami gözlerimiz önünde eriyor, gidiyor, kayboluyor.. İktidar ve Devleti ise seyrediyor.. Düşünün, Doğan Kuban Hoca 48 yıl bu yapıt üzerinde çalıştığını anlatıyor. Anıtı son ziyaretinden sonra, bugünkü yazısını kaleme aldı. Aslında daha önce de Anıtı kapak konusu yapmıştık. Anıt üzerine iki kitap yazan Hocanın alarmını ise duyan yok.. Şu sözlere bakar mısınız lütfen: “Aradan geçen elli yılda, devletin giderek artan ilgisi ve para yardımına karşın, yapının durumu giderek kötüleşmiş ve daha çok tehlike içeren bir duruma girmiş. Yıllardır sözde uzman kurullarca kontrol altında olan yapının dünyada eşi olmayan taş yontu bezemesi büyük bir hızla yok oluyor. Cahil bürokrasi ve deneyimsiz ve bilgisiz uzmanlar, yapının çoktan saptanmış tarihini öğrenmeden projeler üretiyor. Bu yapıyı çağdaş bir tutumla kurtaramamak toplumun hâlâ uygar olamamasının en büyük kanıtlarından biri olacaktır. Bilgisizliği kanıtlayan bir kültür suçu işlediğimizin farkında mıyız?” *** Doğan Hoca, anıtsal yapının tamamının bir müze koruması altına alınmasını, müzeye dönüştürülmesini şart görüyor. Önerisi çok açık: “Bu bir ihale sorunu, bir teknik iş değildir... Karşımızda müzeye kaldırılması gereken bir sanat başyapıtı var. Sadece taç kapıları örtmek gibi mimari olarak gülünç bir çözüm değil, yapının tümünün müzesel nitelikte bir koruma altına alınmasından başka her çözüm, idam fermanıdır. Binayı bir cam kafes içine koyup gerekli klima kontrollerini de yaparak müze koşullarını yaratmak tek çözümdür.”.. Yıllardır bu öneri gündemde... Devletin yaptığı harcamalar demek ki Ulu Camii’ye gitmiyor.. Lütfen Kuban’ın yazısını okur musunuz.. Sayın Cumhurbaşkanı.. Sayın Başbakan... Üç yıl önce sergisini gezdiğiniz, beraberinizde Paris’e, Latin Amerika’ya götürdüğünüz Ulu Camii’yi, onu öğüten bürokrasinin dişlileri arasından kurtarınız.. Bürokrasi, oradaki vali ne kadar iyi niyetli olursa olsun.. Cami cam kafese alınsın, dış etkilerden arındırılsın.. Hoca diyor ki, bu önlemler alındıktan sonra da, insanlar camide ibadet edebilir, restorasyon çalışması sürdürülebilir.. Divriği anıtı, en yüksek derecede himmetinizi bekliyor.. Bu bir Son Çağrı’dır.. Bir dahaki çağrımızı Allah’a yapacağız... *** Umarım, haftaya iyi haberler gelecek... Cumhuriyet BİLİM?VE?TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1393 29 Kasım 2013 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL?YAYIN?YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN?YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU?MÜDÜR Aykut Küçükkaya GÖRSEL?YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE?MERKEZİ?VE?YAZIŞMA?ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET?REKLAM CBT 1393 2 / 29 Kasım 2013 Genel Müdür: Özlem Aydan, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü, Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya, Reklam Müdürü: Ozan Altaş, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul www.cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle