27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

M fa o rin ola “M yaş koz Türkiye’de 6 milyon genç kızdan 2 milyonu öğrenci, 1.3 milyonu çalışan, 2.6 milyonu atıl Kaynak: TÜİK, İstatistiklerle Gençlik, 2011 T ürkiye İstatistik Kurumu’nca (TÜİK) 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle “gençliğe armağan” olarak yayımlanan “İstatistiklerle Gençlik 2011” Raporu Türk gençliğinin profilini yansıtıyor. Raporda bedensel ve ruhsal sağlık, öğrenim yaşamı, çalışma yaşamı, gelir ve yoksulluk, mutluluk, yaşam memnuniyeti ve gelecek beklentisi gibi konularda bilgi verilmiş. Genç nüfus 12.5 milyon, genç istihdamı 3.7 milyon: Araştırmalardan ve idari kayıtlardan faydalanılarak hazırlanan Rapor’a göre, ülkemizdeki genç nüfus (1524 yaş grubu) 2011 yılında 12 milyon 542 bin kişi ile toplam nüfus içinde %16,8 pay sahibi olmuş. Bu büyüklüğün 11.5 milyonu “kurumsal olmayan genç nüfusu” (yurt, hastane, kışla ve tutukevinde ikâmet edenler hariç nüfus) oluştururken öğrenci, ev işleriyle meşgul, özürlü, hasta vs. durumdaki toplam 7 milyon kişi bir yana ayrıldığında, “genç işgücü”nün yaklaşık 4.5 milyon kişi olduğu belirlenmiş. 4 milyon 529 bin kişilik işgücünün 3 milyon 697 bini istihdam edilirken 832 bini işsiz kategorisinde yer almış. Öğrenim gören kız sayısı kadar “ev kızı” var: Kurumsal olmayan nüfus kapsamındaki 5 milyon 893 bin genç kızdan; • 1 milyon 259 bini çalışıyor (istihdamda), • 327 bini işsiz, • 280 bini çalışmaya hazır ama iş aramıyor, • 1 milyon 985 bini eğitim görüyor, • 1 milyon 657 bini “ev işleriyle meşgul”, • 64 bini özürlü veya hasta, • 324 bini diğer çeşitli sebeplerle işgücü dışında. İşgücü dışındaki genç kızların yarısından azı öğrenim görüyor: İşgücü dışındaki genç kızlarda eğitime devam edenlerin oranı yüzde 46 iken, yüzde 38’i “ev kızı” ve yüzde 7’si iş bulma umudu olmadığından iş aramıyor. Genç erkeklerin yüzde 79’u eğitimde, kalanı ise iş aramıyor ya da hasta/özürlü. Gençlerin yarısı ilkokul mezunu: Gençlerin yüzde 52’si (erkeklerde yüzde 54, kadınlarda yüzde 50) ilkokul, yüzde 6’sı yükseköğrenim mezunu. Tarım dışı genç işsizlik oranı %22 : Genç işsizliği 2011’de yüzde 18,4; bu oran kadınlarda yüzde 21. Gençlerin aldıkları eğitime göre işgücü durumlarına bakıldığında; lise ve dengi meslek lisesi mezunu gençlerde işsizlik oranının yüzde 21,8 düzeyinde olduğu görülüyor. Bu orana kadın ve erkek özelinde bakıldığında ise lise ve dengi meslek lisesi mezunu genç kadınlarda işsizliğin daha yüksek olduğu göze çarpıyor. Bu okullardan mezun erkeklerde işsizlik oranı yüzde 18,6 iken, genç kadınlarda yüzde 27,3. Her 3 üniversite mezunundan 1’i işsiz: Yükseköğretim mezunlarında ise tablo daha da olumsuz hale geliyor. Yükseköğretim görmüş gençler arasında işsizlik oranı yüzde 30; genç erkeklerde yüzde 24 olan işsizlik oranı, genç kadınlarda yüzde 35,6 düzeyine çıkıyor. Genç istihdamında düşük nitelikli işlerin payı fazla: Çalışan gençlerde en büyük grubu yüzde 20,4 ile “nitelik gerektirmeyen işler” oluştururken, bunu yüzde 19,5 ile “hizmet ve satış elemanları” ve yüzde 17,1 ile zanaat işleri izliyor. 2011’de 65 bin genç İstanbul’a göçmüş: Verilere göre 2011 yılında Marmara Bölgesi hariç diğer tüm Bölgeler gençler açısından 99 bin 797 kişilik net göç vermiş. İstanbul’a (net) göç eden genç sayısı 65 bin 290 olmuş. Eşi aile ya da komşu çevresinden, akraba evliliği fazla: Gençler yüzde 77 oranında aile ya da komşuluk ilişkileri sayesinde eş seçerken, akraba evliliği oranı hiç de azımsanmayacak ölçüde: yüzde 21. Bunların yarısı da birinci derecede akrabalarla. Genç kadınların üçte biri şiddet görmüş: Eşi ya da birlikte yaşadığı kişiden yaşamının herhangi bir döneminde şiddet görmüş genç kadın oranı yüzde 35,3; yetiştin kadın oranı yüzde 42,7. (TİSK) çic lin Var züm şam zam linç ger Bi risin tab mo sefi Ari Ho İlia tart nem de b D Ü N Y A G Ö S T E RG E L E Rİ Çin ve ABD liderlik için yarışıyor ABD, 1871 yılından bu yana dünyanın en güçlü ekonomisi olarak liderliğini koruyor. 1960 yılından sonra da dünya gelir pastasının %30’unu, 2011 yılında ise %22’sini üretiyor. Bu arada Çin’in payı yalnızca %10 dolaylarında. Bu arada Çin’in dünya genelindeki payının 1991 yılında yalnızca %1.8 olduğunu da unutmamakta fayda var. Bazı ülkeler artık dünyanın en güçlü ekonomisi olarak ABD’yi değil, Çin’i kabul ediyor. Ancak bu görüş henüz somut verilere dayanmıyor. Aşağıdaki grafikten de anlaşılacağı üzere Pew Araştırma Merkezi’nin son günlerde 21 ülkede yaptığı bir kamuoyu araştırmasına göre dünya ülkelerinin bu konudaki görüşleri birbirinden çok farklı. (http://www.pewglobal.org/2012/06/13/globalopinionofobamaslipsinternationalpoliciesfaulted/?utmsource=Global+Opinion+of+Obama+Slips%2C+International+Policies+Faulted&utmcampaign=U.S.+Image&utmmedium=email). Ülkelerde Çine doğru belirgin bir kayma görülüyor; 2008’de yalnızca tek bir ülke Çin’in ABD’den daha güçlü olduğunu belirtirken, bugün 11 ülke Çin’in daha güçlü olduğunu düşünüyor. Bu iki ülkenin vatandaşları ise kendilerini bir diğerinin altında görmek gibi bir alçak gönüllük sergiliyor. Amerikalılar Çin’in ekonomik açıdan daha güçlü olduğuna inanırken, Çinliler Amerikalıların lider olduğunu savunuyor. Kamuoyunun görüşlerini bir kenara bıraksak dahi, bir başka çalışmaya göre (http://www.economist.com/blogs/dailychart/2010/12/savedate) mevcut trendin devam etmesi halinde Çin’in 2018 yılında ABD’yi geçeceği öngörülüyor. İTÜ’lü bilim insanlarına R&D100 Ödülü İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Metalurji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Servet Timur ve öğrencileri Dr. Güldem Kartal ve Dr. Özgenur Kahvecioğlu Feridun’un aynı bölüm mezunu ve ABD Argonne Ulusal Laboratuvarı Enerji Sistemleri Bölümü araştırmacılarından Dr. Ali Erdemir ve Dr. Levent Eryılmaz’ın ekip arkadaşları ile ortaklaşa hayata geçirdiği “Çok Hızlı Yöntemle Borlama ve Büyük Ölçekli Uygulaması” çalışmaları “Bilimin Oscarları” olarak bilinen ABD R&D100 Ödülü’ne layık görüldü. Endüstride kullanılabilecek teknolojik icatların ödüllendirildiği R&D100 Ödülü, İTÜ’lü ekibin oldu. Araştırma ekibinin çok hızlı ve çevresel borlama tekniği buluşu ve buluşun laboratuvar boyutundan endüstriyel uygulamaya taşınmasından oluşan 10 yıllık çalışması, dünya çapında verilen bir ödül olan R&D100 ödülünü aldı. Sanayi sektörünün aşınmayan çelik malzeme ihtiyacından yola çıkan ekip, çok uzun zaman alan ve çevreyi kirleten teknikler yerine, klasik borlama yöntemlerine göre 30 kat daha hızlı bir yöntemle ve çelik üzerinde başlangıç malzemesinden 10 kat daha sert bir tabaka oluşturan bir yöntem buldu. 2002 yılında İTÜMetalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nde Prof. Dr. Fuat Yavuz BOR Laboratuvarları’nda yüksek lisans çalışması ile başlayan ve doktora çalışması ile devam araştırma sonuçları, malzemelerin yüzey özelliklerinin ucuz ve basit bir yöntem ile geliştirilmesine yönelik mükemmel özellikler ortaya koydu. Konusunda dünyada ilk araştırma olma özelliği taşıyan geliştirilen bu borlama yöntemi, (halojenür içermeyen ergimiş tuz banyolarında elektrokimyasal yöntemle difüzyon esaslı borlama) ile 15 dakikada bir çeliğin yüzeyinde malzeme boyutlarını değiştirmeden, 100 mikronluk bir yüzey tabakasının sertliğini 10 kat artırılabilmek mümkün olmaktadır. Yöntemin uygulaması sadece çeliklerle sınırlı olmayıp, titanyum, zirkonyum, nikel gibi metallere de uygulanabilmektedir. Prof. Dr. Servet Timur 10 yıllık gelişim süreci ile ilgili olarak açıklamasında şunları söyledi: “Laboratuvar ortamında 250 gramlık bir elektroliz hücresi ile başladığımız ve şu an 3,5 ton büyüklükte ve türünün tek örneği olan bir fırın ile endüstriyel uygulama boyutuna ulaştık. Bu sistem, laboratuvar deneyleri aşamasında BOREN desteği ile sürdürüldü. İlerleyen süreçlerde, Dr. Ali Erdemir başkanlığında ABD’nin Enerji Bakanlığı’ndan alınan destek ile 2008 yılında çalışma ortak yürütülmeye başlandı. Argonne Ulusal Laboratuvar’ında ikinci bir sistem kuruldu. Son aşamada ise yüzey işlemleri ve ısıl işlem konusunda dünya devi olan Bodycote Thermal Processing Firması’nın ilgisi ile araştırma geliştirildi ve 3,5 ton kapasiteli endüstriyel boyutta sisteme dönüştü. Yöntemin ABD’de endüstride uygulanmasını görmek, bizim için büyük bir mutluluk.” dedi. Uzay, enerji ve ulaşım sektörlerinde sürtünmeye bağlı aşınma ve enerji kayıpları problemlerini çözüm getiren yöntem, araba pistonlarında, tekstil ünitelerinde, tarım araçlarında, petrol sanayinde, rüzgâr tribün bıçaklarında, basınç ve aşınmanın yüksek olduğu yerlerde kullanılabiliyor. 10 YILLIK ÇALIŞMA ABD’DE ENDÜSTRİYEL BOYUTTA CBT 1319/19 29 Haziran 2012
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle