22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR TUZ TANES KADAR KAMERA cisimlerine fiyat etiketi yapıştırma fikrine Kepler misyonunun başlarında ulaşmıştı. Araştırmacı formülü daha sonra bilinen gezegenlerde de uygulanacak şekilde değiştirdi. lemektedir. Amerikalı bilim insanları şimdi bu ayarın ne şekilde gerçekleştiğini Nature dergisinde açıkladı. Belli başlı bir protein kompleksi, kromozomun uçlarındaki enzimin de azalmayan etkinlikte çalışmasını sağlıyor. Bir erkeği erkek yapan son kromozom çiftidir. Burada iki X kromozomu varsa bir kadın ama bir X yerine bir Y kromozomu bulunuyorsa o zaman erkek gelişir. Fakat bu kadarıyla da kalmıyor. Genetik dengenin doğru işlemesi için kadınlardaki iki X kromozomundan biri devre dışı bırakılırken erkeklerdeki tek X kromozomu etkinliğini sürdürmektedir. Bilim insanları bir süredir, MSL olarak isimlendirilen bir protein kompleksinin erkekteki X kromozomunun ayarlanmasında anahtar rolü oynadığını tahmin ediyorlardı. MSL’nin tüm kromozomu ve birbirinden farklı çok sayıda geni aynı zamanda nasıl etkinleştirdiği bugüne kadar bilinmiyordu. Bu sorunun yanıtını bulmak isteyen Harvard Tıp Okulu ve Brown Üniversitesi bilim insanları Erica Larshan yönetiminde sirkesinekleriyle deneyler yaptı. “Global runon” sekanslama yöntemiyle, X kromozomunda ne kadar RNA polimeraz II enziminin etkin olduğunu saptayıp, bunu “normal” kromozom değerleriyle karşılaştırmış. Bu enzim DNA şifresini RNA’ya dönüştürmekte dolayısıyla da genlerin okunması için gereklidir. Oldukça ilginç bir sonuç çıkmış deneyler sonucunda: Belli bir noktaya kadar tüm kromozomlarda aynı enzim oranı bulunuyor. Fakat “normal” kromozom uçlarındaki polimeraz incelirken erkek X kromozomunda böyle bir şey söz konusu değil. ncelmenin ne şekilde engellendiğini bulmak isteyen araştırmacılar ikinci bir deneyde bunun için gerekli olan faktörün MSL protein kompleksi olduğunu kanıtladı: Bu protein bloke edildiği zaman erkek X kromozomundaki polimerazlar da inceliyordu. Daha ayrıntılı incelemeler sonucunda MSL’nin bir tür matkap ucu gibi işlediği görülmüş. MSL, DNA sarmalında aynı anda birçok bölgeyi açarak enzimin girişini kolaylaştırmakta. Anlaşıldığı üzere MSL geri kalan genlere polimeraz girişini ayarlıyor. Araştırma sonucu erkekteki XY çifti genetiğine yeni bir bakış açısı sunmanın ötesinde genetik hastalıklara yönelik tedavilerin de geliştirilmesine yardımcı olabilir, diyor uzmanlar. Alman bilimciler dünyanın en küçük dijital kamerasını geliştirdi. Endoskopi aletinin ucuna takılacak olan kamera, bedenin içinden yüksek çözünürlüklü görüntü alacak. Mini dijital kamera çok hesaplı bir şekilde üretildiğinden kullanımdan sonra atılacak. Uzmanlar yeni kameranın güvenlik şirketlerinin de dikkatini çekeceğini söylüyor. 0,7x0,7x1,0mm büyüklüğündeki kamera aşağı yukarı iri bir tuz tanesi kadar. Berlin Fraunhofer Enstitüsü ve Jena Uygulamalı Optik ve Mekanik Enstitüsü bilim insanları ortak çalışma sonucunda optik ve görüntü çipini birleşik bir modülde bir araya getirdi. Minik kamera tıpkı normal dijital kameralardaki görüntü sensorları gibi yarıiletken yapılarla üretilmiş ve yeni geliştirilmiş bir yöntemle şimdi minik bir silisyum tabakasından 28.000 mini kamera üretilebiliyor. lk prototiplerin çözünürlüğü de yaklaşık 25.000 piksel kadar. Gerçi mini kameranın görüntü kalitesi megapiksellik dijital kameralarının henüz çok altında ama yine de dar bir bakış açısından örneğin bedendeki doku tümörlerinin net görüntüsünü verebiliyor. Mini kameranın önümüzdeki yıldan itibaren endoskopi aletlerinde kullanılması bekleniyor. Fiyatı birkaç Avro’ya olacak. CBT 1252/ 4 18 Mart 2011 Amerikalı bir bilim insanı dünyamızın değerini hesapladı. Ortaya çıkan rakam sıradan insan beynini zorlayacak türden: Dünyamız yaklaşık olarak 3.5 katrilyon ya da daha kesin rakamlarla 3.519.501.942.644.496 Avro değerinde. SantaCruz Üniversitesi astrofizikçisi Greg Laughlin, gezegenimizin değerinin karmaşık bir formülle hesaplanabileceğine inanıyor. Diğer gezegenlerin değerini de hesapladığı denklemde her şeyden önce bir gezegenin büyüklüğü, sıcaklığı ve kütlesi dikkate alınıyor. Ama gezegenin yaşı da önemli, bir gezegen ne kadar yaşlıysa değeri de o denli artıyor. Astrofizikçi uzayda yaşamın izlerini ararken yüz milyon yıllık değil, güneşimiz kadar yaşlı hatta daha yaşlı olan gezegenlerin aranması gerektiğini söylüyor. Laughlin’in hesaplarına göre dünyamız güneş sisteminin en pahalı gezegeni. Mars ise en fazla 12.000 Avro ediyor. Kızıl Gezegen’de insanların beş saniye bile hayatta kalamayacağını düşünürsek bu fiyat gayet makul diyor araştırmacı. Astrofizikçinin formülüne göre Venüs’ün bir sentlik bir değeri bile yok. Yaşam için elverişli olmayan çok sayıda gezegeni araştırmacı değersiz olarak sınıflandırmış. Laughin bu formülü, NASA’nın “Kepler” teleskopuyla keşfedilen gezegenleri sınıflandırmak için geliştirmiş. Amerikalı bilim insanları bu teleskopla iki yıldan bu yana Samanyolu’ndaki gezegenleri arıyor. Laughin yeni keşfedilen gök DÜNYAMIZIN DEĞER NE KADAR? Bir NASA bilim insanının bir meteorit içinde dünya dışı yaşama ait minik fosiller bulduğunu açıklaması büyük heyecan yarattı ve şimdi yüz uzman tarafından ayrıntılı bir şekilde inceleniyor. Mikroskobik boyutta solucan benzeri fosilin görüntüleri Rich a r d H o o ver’in araştırma yazısıyla birlikte Journal of Cosmology dergisinde yayımlandı. Hoover, göreceli olarak yüksek oranda su ve organik madde barındırabilecek karbonlu meteorit (kondritler) çeşitlerinden parçalar keserek yüksek çözünürlüklü mikroskopla incelemiş. Araştırmacı mikrofosillerin, meteoritlere dünyaya geldikten sonra bulaşmadığını, bunların bir zamanlar kuyrukluyıldızlarda, uydularda ya da diğer gökcisimlerinde yaşadıklarını, kopan meteorit parçalarıyla dünyamıza geldiğini söylüyor araştırma yazısında. Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezi bilim insanı ve aynı zamanda derginin editörü olan Rudy Schild, buluntunun çok önemli olması nedeniyle yüz uzmanı davet ettiklerini, ayrıca kritik incelemeleri göstermek için 5000 bilim insanının da davet edildiğini açıkladı. Geçen aralık ayında yayımlanan bir NASA araştırmasına göre Kaliforniya’daki bir gölün derinliklerinde bulunan yeni bir bakteri türünün arsenikle büyüdüğü anlaşılmıştı. M KROFOS LLER GERÇEKTEN UZAYDAN MI GELD ? Uluslararası bir araştırma konsorsiyumu koroner kalp hastalıkları ve kalp enfarktüsüyle ilgili on yeni risk geni saptadı. Sonuç, kalp enfarktüsünün gelişiminde genetik faktörlerin sanılandan çok daha büyük bir rol oynadığını kanıtlamakta, diyor araştırmayı yöneten profesör Heribert Schunkert. KALP ENFARKTÜSÜYLE LG L ON ÜÇ YEN GEN Erkeklerde sadece tek bir X kromozomu bulunur. Ancak bu “normal” kromozomlardan daha etkin olduğu için eksikliği denge ERKEKTEK X KROMOZOMUNUN G Z ÇÖZÜLDÜ Araştırma çerçevesinde yaklaşık olarak 87.000 katılımcının kalıtımındaki iki milyon işaretleyici incelenmiş. Dünya çapındaki bu genetik araştırmasının sonuçları Nature Genetics dergisinde yayımlandı. Schunkert’ın açıklamasına göre kalp enfarktüs riskini yükselten toplan 23 genetik varyant saptanmışsa da ayrıntılı incelemeler sonucunda bu varyantlardan sadece bazılarının, yüksek kolesterol değeri veya yüksek tansiyon gibi klasik risk faktörleriyle birlikte işlediği de görülmüş. Risk genlerinin çoğunda hâlâ araştırılması gereken mekanizmalar rol oynamakta, diyor Schunkert. Bilim insanları bir süredir Almanya’daki Euroimmun firmasıyla birlikte bir insandaki enfarktüs riskini gösteren bir test üzerinde çalışıyor. Araştırmacılar bu testin iki ila üç yıl içinde hazır olabileceğini tahmin ediyor. Bilim insanları mekanizmaları daha iyi anladıklarında kalp enfarktüsüne önlem almak da kolaylaşacak. Avrupa genelinde her yıl aşağı yukarı 750.000 kişi kalp enfarktüsü yüzünden yaşamını yitiriyor. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma BAĞIRSAK KANSERİ: DNA TESTİ İLE ERKEN TANI Cambridge Araştırma Enstitüsü bilim insanları bağırsak kanserinin erken teşhisine yönelik DNA testine giden ilk adımı attı. Tümörlerin ve iyi huylu poliplerin arasındaki farkı gösteren belli başlı iki gen türü üzerinde gerçekleştirilen testler kesin sonuç vermiş. Ancak bu polipler de kansere yol açabiliyor. Gerçi tüm polipler kansere neden olmuyor ama tüm bağırsak kanseri hastalıklarının poliplerle geliştiği tahmin ediliyor. Eşref brahim yönetiminde çalışan ekip, iyi huylu polip veya bağırsak kanserine sahip hastalardan alınan 261 örneği incelerken hücrelerin gelişiminde önemli bir süreç olan DNA metillenme motifi üzerinde durmuş. DNA metillenmesi araştırmacılara göre yaşam için önemli bir anlam taşımakta. Sağlıklı hücrelerde metil grubu DNA ile bağlantılıdır ve belli başlı genlerin protein üretmesini engelleyen “kırmızı ışık” görevini görür. Bu süreç kanser hücrelerinde işlemez. Fakat DNA metillenmesi öte yandan önemli koruyucu genleri bloke ederek kanserin gelişimini de tetikleyebilir. Moleküler değişimlerin incelenmesiyle, kanser tanısının gelecekte kolaylaşacağına inanan brahim, genlere bir proteinin üretilip üretilmeyeceğini söyleyen sinyaller, kanser hücrelerinde raydan çıkabiliyor, bu sinyalin bozulduğu birkaç bölge saptadık ve bağırsak kanserinin gelişimiyle bir bağlantı kurduk diyor. Gut dergisinde yayımlanan araştırmanın, gelecekte basit bir DNA testinin geliştirilmesinde yardımcı olması bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle