25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tekelci kâğıt ve matbaadan, bireyin demokratik sosyal medyasına SUNUŞ: Arap ve İslam ülkelerindeki, Tunus, Mısır, Cezayir ve Yemen’deki demokratik halk isyanlarında sosyal medyadaki büyük dayanışmanın önemli rolü üzerine, bu yazımı, yayına koyuyorum.. Kâğıt ve matbaa, yüzlerce yıl insanın kaderini yazdı, toplumların hayatında çok belirleyici rol oynadı.. Ama bu müthiş bir tekeldi aynı zamanda! Şimdi ise dünyanın büyük çoğunluğu gazetelere mecbur değil. Kendi medyasını yaratıyor. Dijital çağ, aynı zamanda büyük bir dayanışmanın ve demokratikleşmenin de adı… Bu kapsamda size iyi okumalar.. Orhan Bursalı GAZETE, K TAP DERG .. 1438 Gutenberg, düztipo baskı yöntemini Avrupa’da yaygınlaştırdı. Bu teknik önceleri Çin’de ve Kore’de kullanılıyordu. Gutenberg, onlardan çaldı, diyemeyiz. Farklı dönemlerde insan aklı devreye girdi! Gutenberg, 1447’de hareketli parçaları olan ilk matbaa makinesini geliştirdi ve kitaplar bastı.. Burada iki etken vardı: 1) Kâğıt... 2) Makine Basılı malzeme bu iki olayın bir araya gelmesiyle oluşuyor.. Arada mürekkep gibi katalizörler veya moda deyimi burada uygularsak, kolaylaştırıcılar (moderatörJ) var.. Kâğıt, matbaadan önce de vardı... Kâğıttan önce de, kil tabletler vardı, tahta vardı, bambu vardı, duvarlara resimler yapılıyor ve Afrika’da kadınlar yüzlerini boyuyordu.. Yani insanoğlu, yazı çizi işine sanki doğduğundan beri başlamıştı! Kâğıt, 2000 yıl önce Çin’de keşfedilince işler kolaylaştı.. Elde düz, kolay yazılabilir, atlanabilir, taşınabilir gibi çok önemli özellikleri olan düz bir yüzey elde edilmişti.. Yüzyıllar boyu elle yazıldı, boyandı, çizildi.. Daha sonra bu düz yüzey, matbaayı çağırdı veya çağrıştırdı... *** Bu girişle birlikte işaret etmek istediğim birkaç olgu var.. Birincisi, kâğıt, 2 bin yıldır değişmeden kullandığımız bir araç. Evet bileşimi değişti vb. Ama kullanım amacı ve özelliği hep aynı kaldı.. kincisi, matbaa, yani baskı makinesi.. Demek ki yaklaşık 600 yıldır da o da kendi baskı görevini yapıyor... Hem kâğıt hem baskı makineleri, günümüzde son derece gelişti.. Her birinin üretimlerinde, on binlerce kişi çalışıyor oldu. Dünyada on milyonlarca insan bu ikilinin üretim/satış ve kullanım süreçlerinden ekmeğini yiyor... Bu süreci noktalarsak: 2 bin yıllık kâğıt/baskı süreci, feodal/tarım toplumu, sanayi/burjuva toplumu ve 1970’lere kadarki bilimsel teknik devrimi aştı, devirdi... Uygarlığmızı büyüttü, yetiştirdi, geliştirdi, akıllandırdı, eğitti, belleğimiz/aklımız ve bütün bunların taşıyıcısı oldu... Burada bir ara ders ve hapimize bir nasihat çıkartırsak: Kâğıt/ matbaa ikilisine hor davranmayalım... dahası onlara, Uygarlığımızın “Bilge kilisi” olarak bile bakabiliriz! Almanlar, Johannes Gutenberg anısına Mainz’de yakışıklı bir heykelini diktiler! Ayrıca Alman yazı çizi dehalarının anısına da kitaplardan oluşan devasa bir heykel yaptılar.. Ama insanlık benmerkezlidir, insan merkezlidir.. kendisini yüceltmekten yanadır.. Ben burada salt kâğıt ve baskı makineleri için anıtlar yapılmasını öneriyorum! Bizi doğuranlar bir anlamda onlar. Bugün uygarlığımızı hepimizi Bilgi Toplumu’nun kucağına getirip bırakanlar da onlar!... *** Örneğin gazetelerin/basının “ekonomisi”ni anımsatacağım şimdi de. Çünkü tartışılan aslında bu, yoksa yeni baskı teknolojileri değil... “Basın ve Bilişim” başlığını, kongrelerin yüzlerce konusu arasına sıkıştıran düzenleyicilerin, aynı zamanda hinoğlu hin gibi davrandıklarını seziyorum ben. Gizli kapaklı diyorlar ki bize, hadi kâğıt ve matbaanızı ne CBT 1249 / 15 25 Şubat 2011 yapacaksınız bakalım... Birdenbire arkaik oldunuz, işte kürsü sizin konuşun! “Basın”, kâğıdı çağrıştırır çünkü ve de makineyi... Yazılı basıncılar biraz müzelik gibi bir durumdayız... biraz da bunun için makine ve kâğıda anıtsal övgüler düzüyor da olabilirim! Bugün bir gazetenin piyasaya çıkartılma sürecinde 501000 kişi çalışır. lan servisinin çalışmalarından tutun, yazıişlerine, muhabirlerine, yöneticilerine, muhasebesine kadar... Bu müthiş bir ekonomidir... bu ekonomi içine, basını tüketiciye ulaştırmak için gece yola koyulan binlerce kamyon ve ulaşım aracını, sürücüleri ve bayileri de katacağız. Tabii milyonlarca okuru da... Kâğıt ve matbaa gibi, bu ekonomi süreci de, 2000 yıllık bir geçmişe dayanır! 2000 yıldır, kâğıt/ makine çevresinde muazzam bir örgütlenmeyi öre öre bugüne getirdik.. Sadece gazeteyi düşünmeyelim, kitapları, dergileri de düşünelim.. Bütün dünyada yüz milyonlarca, belki de 1 milyar insanın ekmeğini yediği bir süreçten bahsediyoruz! Basın ve makine, sadece ekmek yenilen bir sürecin temsilcileri değil.. Aynı zamanda, sosyal, siyasal büyük olayların gerçekleştiği, kültürideolojigörüşlerin toplumu bazen hallaç pamuğu gibi attığı, devrimlerin içinde gerçekleştiği, hükümetlerin yıkıldığı/kurulduğu, kamuoylarının yaratıldığı ve harekete geçirildiği, milyonları öfkelendiren, sevindiren, kızdıran bir ortamdan, bir büyük etkiden, bir taşıyıcıdan bahsediyoruz.. Bir basılı kâğıtlar yığını, ama içinde müthiş devingen hayat, toplum var.. Çünkü, için Gutenberg Heykeli, Mainz… Gutenberg Anısına; Alman ilim, bilim, mucit, araştırmade olay, fikir, düşünce, çağrı, eğlence, kişiler, cı ve düşünce adamlarının adlarını taşıyan kitaplardan oluşturulmuş anıt. topluluklar var.. lginçtir ki bu görevlerini hala sürdürüyorlar! ile, tekeldir ama, varoluşlarını, ayakta kalışlarını sağlayan, tüketici ile, halkla aralarında oluşan tarihsel büyük bir ilişki YEN MEDYA sağlıyor. Bu ilişkide güven, sevgi, aşk nefret hepsi vardır. Ama, yanı başında, yerini bütünüyle almaya aday, yer Bir “otorite“ var karşımızda! Kurumsal bir yapı ve otoriyer de alan yeni bir medya ortamı doğdu. te! Bu otorite, bir yandan kendini elektronik ortama taşıdı Kâğıdı da, makineyi de birleştirdi, ikisi bütünleşti, daha ve taşımayı sürdürüyor. doğrusu aslında kâğıt da makine de ortadan kalktı... sterseAncak şöyle bir yeni durum var, bu büyük ve pahalı teniz, gazetebasın klasik ortamına zerre kadar elinizi sürmekel yıkıldı! yebilirsiniz, gazete, kitap, dergi satın almazsınız... Hepsini Otoritesi duruyor ama tekeli yıkıldı.. dijital dünyadan izleyebilirsiniz.. Sanırım böyle yapanlar Birden gazete kişiselleşiverdi.. Yani her birey “gazete çıvardır. “Etyemezler“ gibi... karır” hale geldi! Ama milyarlar için bu böyle değil... Milyonlarca insan kendi kâğıtsız medyasını yarattı.. Yüzmilyonları kapsayan kâğıtmatbaa ekonomisi bütün hızıyla sürüyor.. Dün “artık her şey elektronik ortamda, muDEMOKRAT K MEDYA ORTAMI azzam bir kağıt tasarrufu yapılacak, ormanlar falan kurtarıTekeli, ne kadar “antidemokratik”, bir güç, para, itibar lacak” (pek çok kâğıt artık selülözdan da yapılmıyor ya..) ve iktidar temerküzü olarak görürsek, bu kişisel medyayı da savları boş çıktı. o kadar demokratik bulmalıyız... henüz iktidarı da itibarı Yoksa yanlış mı biliyorum, o zaman, hepimizin evindeminicik olsa bile.. ki, ofisindeki o becerikli, çoklu zekâ gibi çalışan printer deAncak bireysel medyanın bir dizi ağ ile bütünleşmesi, nilen minik matbaaların işi ne? birbirine bağlanması ile büyük bir etkileşim doğabildiğini görüyoruz.. DEV RLER DOLDU MU? Çok daha demokratik bir dünyaya doğru gittiğimize kePeki, kâğıt ve matbaa, daha doğrusu klasik basın/ yani Yazının devamı 18. sayfada konumuz olan gazeteler devirlerini doldurdu mu? 2 bin yıllık bir geçmişi olan alışkanlıkların kaybolması kolay değil. 34 kuşağın geçmesi gerekir.. Ancak bu salt alışkanlık da değil. Bilgisayarınız olmayabilir, internet kullanmayabilirsiniz... Dünya ile iletişimi, 30 kuruş, 1 lira ile kurarsınız.. Dünyanın en ucuz şeyi henüz gazeteler, bir bardak su fiyatına.. Ben bir tatilde gazete perhizi denedim, bütün iletişimi internet üzerinden yaptım, okudum, yazdım, çizdim... Bir hafta sonra yoruldum, bana hem pahalıya geldi hem daha çok zaman harcadım! Bu bir salt alışkanlık meselesi değil.. nsanların pek çok alışkanlığını, özellikle alet cihaz vb. söz konusu olduğunda çok hızlı terk ettiklerini görüyorum.. Gazete ve dergiden biraz daha kolay, pratik ve ucuz başka bir ortam bulduklarında, olay büyük ölçüde bitecektir. Klasik basın, klasik baskı makineleri popolarına tekmeyi yiyecektir.. Bu süreç şüphesiz başlamıştır... Aslında, klasik kâğıt/makine dünyanın en büyük tekellerinden biridir.. Henüz bunlar kadar kamuoyunu etkileyen ve kamuoyu yaratan büyük bir tekel yoktur. Tabii onlar kadar pahalı TV’leri de bunların yanına koymalıyız. Basın, müthiş pahalı üretim ekonomisiyle, uzmanlığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle