17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz [email protected] Sağlık Robotik akciğer cerrahisi Robotik cerrahinin avantajları ve dezavantajları üzerine Op. Dr.Yusuf Bayrak, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı rimum non nocere...” Hipokrat’a atfedilen bu sözün, corpus hippocraticum isimli ve tıp tarihinde sadece metotların değil, insan ilişkilerinin ve hekimlik ahlakının çizgilerinin tarif edildiği esere ait olduğu düşünülmektedir. Eğitimimiz sırasında ettiğimiz meşhur Hipokrat yemininde yer almaz. “Önce zarar verme” ilkesiyle hastalarımıza yaklaşırken, bu kavram asırlar içinde cerrahi branşlarda “önce daha az zarar ver”, “daha ufak kesiyle ameliyatı tamamla”, “daha az hata yap”, “daha dikkatli ol” gibi modifikasyonların doğmasına yardım etmiştir. İnsan aklı, ihtiyaçların giderilmesinde herkesce talep edilen yüksek standartları hedefleyerek, teknolojik ortamda ipleri, makaraları, elektrik sinyallerini, duyguyu, görselliği ve büyüteci birleştirmiş ve işimizin içine robot olarak kattı. Kendisi aslında hiçbir şey yapmayan, fakat bütünleştiği insanla (cerrahla) harikalar yaratabilen bu cihazlar sayesinde bizler, santim boyutlarında kesilerden bedenin içinde girip, devasa kesilerle yapılan ve insanları perişan eden ameliyatları artık beğenmez hale geldik. Akciğer ameliyatlarında robotik teknolojiyi kullanmak nasıl oluyor, sizlere anlatmak istiyorum. Robotik cerrahi ilk kez GuyBernard Cadiere ve ekibi tarafından 1997’de gündeme girdi. Sindirim sistemi cerrahisi ile başlayan kullanım, prostat bezine yönelik operasyonlarla popülaritesini arttırdı. Japon doktor Okada’nın 1998’de ses kontrollü robotu ve retraktör kolunu video yardımlı göğüs cerrahisinde kullanmasını takiben, Melfi ve arkadaşları 2001’de 12 hastadan oluşan ilk serilerinin sonuçlarını sundular. İlk uygulamalarını yapan merkezler, robotu göğüs boşluğu içindeki lenf bezlerini çıkarmak, damarsal yapıların etraftan serbestleştirilmesi ve çıkarılacak akciğer lobuna ait bronş parçasının hazırlanması için kullandı; sonrasında robotu kenara alarak herhangi bir ekartör kullanmadan kaburga aralığından girerek video yardımlı lobektomiyi (hastalıklı lobun çıkarılması işlemi) tamamladılar. Bunlar hibrid girişimler olarak tanımlandı. Bu uygulamaları takiben, robotun tüm ameliyat boyunca görüntü sağlayarak, cerrahın ameliyathane içinde bir konsolda oturarak robotik kolları uzaktan yönettiği ve ekartör konmamış mini açıklıktan lobektominin tamamlandığı düzene geçildi. Bu sırada hasta başında ikinci bir cerrah asistan olarak gerekli müdahaleleri gerçekleştirmektedir. Da Vinci robotik sistemde, üç boyutlu ve büyütülmüş görüntü, yedi yönlü 540 derecelik açıda hareket eden kolların esnekliği, kontrolsüz hareketin ve tremorun (el titremesi) filtre edilmesi ve ayna görüntüsünün ortadan kalkması gibi çok önemli avantajlar vardır. Tüm değişikliklere rağmen sistemin asıl yoruma açık kısımları yüksek hastane maliyetleri sebebiyle az sayıda cerrahın robota ulaşabilmesi ve ameliyat yapabilmesi, kollara takılan mevcut aletlerin çok da olmayan çeşitliliği, dokunma hissinin olmaması ve ameliyatın en kritik hamlelerinin ergonomik olarak daha rahat pozisyondaki asistan tarafından yapılmak zorunda olmasıdır. Bu nedenle asiste eden kişinin deneyimli bir cerrah olması gerekiyor. En önemli handikap da, cerrahın konsol başında uyguladığı kuvvetin miktarını tayin etmesinin, ancak görsel geri dönüşümle mümkün olmasıdır (örneğin damarı tuttuğunda kanama olması!). Sıcak Yaz Günlerine Kısa Sözler3* Yansıdığına yankıyan dostlara… • İşi olmakla, işin kendisi olmak… • Ne çok yakın, ne çok uzak… Kavrayıp, kavurduğun yer: odak • Bir şeyleri bilerek değil, ama bir şeyleri söyleyerek öleceğiz… • Beklememek / Seni / Olmak / Hayatı bir de • Arandığımız kumdur çoğun başımızı sokmaya. Devekuşları bunu yapmıyormuş. • İki söz arasında suskunluk… • Sesin renkleri, rengin sesleri… Rengiyle, sesiyle bizim sözlerimiz, her şeyimiz. • Herkes bir şey yapar. • Kırpıntı zamanlar kumbarası… • İnanmayanadır sürpriz. Baskın, beklemeyene. • Günü kendinle doldurma. • Bulmak mı / Yitirmek mi kendini / Hayat / Hep yeniden • Yarı gönül baka dururum. • Her gün bir kitap bir konu bir süre / İnsan her gün bir ömür • Hiç ödül almadım. Bilmeseler de ödül saydığım şeyleri çokça verdiler. • Yaşamak inanmak değil mi? • Hukukçuların yazmayacağı şeyleri yazarım. • En fazla şeytan kadar zeki olunabilir. Demek ki, yetmiyor. • İnsan fiyatını bilen hayvan • Anlamsızlık tüm anlamların toplamı… Anlamsızlık sonsuzluktur. • O kadar çok işi vardı ki, çalışmaya vakti yoktu. • Bahane arayan bahane bulur. • Kimse var mı / Kimse yok mu • Şiir yaşamın sinerjisi… • En iyiler birbirlerini bulsun, aralarına en iyileri alsın… • Kimse sandığınız kadar cahil değil. •Adalet, fiyatı varsa, en acı vereni; insan, fiyatı varsa, en bayağısı her şeyin! • Gel açıl bu denize / Erişmeye sevgiliye // Ruhun kurtulsun diye / Bir serabın olmalı • Söz saydam kılar. • Hepi hiçi yok kararın. Hepi hiçi çok meyyalin. • Düşünceler futbol takımları da değildir. Her kafa kendi düşüncesiyle her yerde, her zaman yalnız başına dik durmayı bilmeli. • An / Şah mat / Diyecek / Birgün // Öyle ki / Daha kesin / Değil / Başka hiçbir şey // Öyleyse / Sevineceğin / Direnebildiğin / Olacak / An be an /Uğruna / Sevdiğinin • İnceltmek // İnceltmek Hayatı / Kopacağı yere kadar // İnceltmek / Bağı / Aramızda // Göreceğimiz yere kadar / Savrulduğumuzu / Sararan bir sonbaharda / Birlikte • Yapa yapa / Kendisi oluyorsun // Balta / Salladıysan / Ömür boyu // Kalem / Yaza yaza // Düşünce / Düş / Gece gündüz // Durdukça // Yüzünde yerin / Yerin kendisi oluyorsun • Çocukluğu hazır bulduk / Büyümeye çalıştık // Çalışmayı öğrendik / Yaşlılığı hazır bulduk / “Öyle güzelsin ki, dur geçme!” dediğince Goethe’nin / Ölmeyi öğrendik * Gelecek yazımda “FLU(X)US – V”ten son sözlerimi söyleyeceğim. “P Op. Dr. Yusuf Bayrak TÜRKİYE’DE AMELİYAT Ülkemizde robot yardımlı kalp ve akciğer cerrahisi, kardiyak revaskülarizasyonla başladı. Meslektaşlarımız göğüs kafesinin önünde yer alan sternum kemiğini açmadan, ufak deliklerden içeri girdi, robotik kolların yardımıyla damarları hazırladı ve kalbin üzerindeki gerekli yerlere diktiler. Biz de hastanemizde akciğer cerrahisi kapsamında ilk olarak lobektomi ameliyatını gerçekleştirdik. Göğüs kafesinin hiç açılmadığı ve ağrıya neden olan ekartörlerin hiç konulmadığı ameliyat, robotun kullanılmaya başlaması aşamasından itibaren 3 saat sürdü. Ameliyat sonrası 4. günde taburcu olan hastamız bir hafta sonraki ilk kontrolünde ağrı kesici kullanmayı bırakmıştı. Standart yöntemlerle yapılan açık ameliyatlara göre ağrının çok az olmasını ciddi bir avantaj olarak değerlendirmeliyiz. Bunun yanında göğüs içi hava kistlerinin neden olduğu pnömotoraksın (akciğerin sönmesi) düzeltilmesi, Myasteni hastalığında timusun çıkarılması, yemek borusu ameliyatları, solunum kasımız diyafragmayı uyarmak için frenik sinire stimülatör takılması, el terlemesinde sempatik sinirin devre dışı bırakılması gibi durumlarda robotik teknolojiyi kullanabileceğiz. İsmi geçen ameliyatları yüksek maliyet nedeniyle birçok kez yine videokamera kullanarak, ama robotsuz yapmaya devam edeceğimiz açıksa da, açık cerrahi yöntemlerin hastaya verdiği fiziksel zararları ne kadar engellersek, içimiz o kadar rahat olacaktır. Robotik teknolojinin yaygınlaşmasıyla ve diğer merkezlerin de katılımıyla oluşacak dernek şeklinde resmi birlikteliğin kurulmasıyla, ülkemiz de bu 21. yüzyılın cerrahi metodu olmaya aday uygulamadan en büyük faydayı görecektir. CBT 1221/17 13 Ağustos 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle