24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tekno Haber ELEKTRİK AKTARIMINDA MİNİMUM KAYIP Siemens, Çin’de 800 kilovolt, yüksekvoltaj doğruakım aktarım (HVDC) sistemini yaklaşık 1.500 km’lik bir mesafeye döşedi. Bu mesafe, Almanya’nın güneyinden İtalya’nın güney ucuna kadar olan mesafeye eşit. Son günlerde ikinci etabı da devreye sokan Siemens, aktarım kapasitesini 5.000 megavata, ya da beş adet büyük elektrik santralının üretim kapasitesine yakın bir düzeye yükseltmeyi başardı. Önceki 500kV’tan 800 kV’a voltaj artırımı, aktarım kayıplarını büyük ölçüde azaltıyor. Bu kayıplar şu anda her bin kilometrede %2 oranında. İlave olarak, alıcı ve verici terminallerdeki dönüştürücü istasyonları için olan kayıp da %1.5’ten daha düşük düzeylerde seyrediyor. Yine Çin’de 800kV’luk başka bir HVDC hattı daha devreye alındı. Siemens bu hat için transformatörler dahil gerekli olan malzemeyi sağladı. Böylece Siemens geleceğin aktarım teknolojisi için ilk adımı atmış oldu. Bu teknoloji yenilenebilir kaynaklardan elde edilen temiz enerjiyi, binlerce kilometre öteye, çok az kayıp ile taşımış olacak. Bu da DII (Desertec Industrial Initiative) adlı çöl enerjisi projesinin bir ön sınavı anlamına geliyor. MOBİL YAŞAMLAR İÇİN YENİ NESİL NETBOOK’LAR ASUS ilk netbook modeli Eee PC™’ lerden sonra yeni ürünü Eee PC™ 1215N’i geliştirdi. Bu yeni netbook, yeni nesil NVIDIA® ION™ grafik işlemcisi ile Intel® Atom™ D52 işlemciyi bir araya getirerek hareket halindeki tüketicileri hedef alıyor. En son USB 3.0 ve Bluetooth 3.0 teknolojilerini barındıran Eee PC™ 1215N’ler, temel bilgisayar ihtiyaçlarını karşılamalarının yanı sıra, öne çıkan bazı özellikleriyle diğer netbook’lardan daha yüksek verime sahip. Multimedya erişimi için Intel® Atom™ D525 çift çekirdekli işlemci ve yeni nesil NVIDIA® ION™ ayrı grafik işlemcisine sahip yeni Asus netbook’lar: •kristal netliğinde görüntü • 10 kat daha hızlı aktarım olanağı • Her an, her yerden erişim kolaylığı sağlıyor. 1215N’de ASUS@Vibe önceden yüklü olarak geliyor ve çeşitli yazılımlar ve uygulamalar için bağımsız veri havuzu görevi görüyor. Kullanıcılara, istedikleri zaman müzik, video, radyo istasyonu ve diğer online eğlence biçimlerine erişim sağlıyor. Bunun yanı sıra Microsoft’un Bing haritasına katkıda bulunan bir uygulama olan LocaleMe içeriyor.. Kullanıcılar, adres ve güzergâh bulmak için LocaleMe’yi kullanabiliyorlar. ÇAMAŞIRI TANIYAN AKILLI ÇAMAŞIR MAKİNESİ Arçelik, çamaşırın cinsini ve miktarını algılayan, su miktarını ve sıcaklığını ayarlayan, devir hızına ve program süresine karar veren akıllı çamaşır makinesi Autologic’i üretti. Dünyada bir ilk olan çamaşırı tanıyan otomatik programa sahip 8128 H Autologic çamaşır makinesi, 8 kg yüksek çamaşır kapasitesi ile hem enerjiden hem de zamandan tasarruf sağlıyor. Autologic programı, 36 farklı yıkama profilinden en uygun olanını otomatik olarak seçiyor. Arçelik'in yeni çamaşır makinesi alınan su miktarına göre kumaşın çektiği suyu ölçüyor ve algoritmasında karşılık gelen pamuklu yünlü vb. programları çalıştırıyor. Bu akıllı program çamaşırın cinsinin, yük miktarının, kullanılacak su miktarının, yıkama suyu sıcaklığının, devir, durulama ve program süresinin, 5 farklı sensör sayesinde otomatik ve hassas ölçümler ile belirliyor. yazılan bir program, otomatik olarak satış elemanlarını istihdam ediyor. NANOELEKTRİK ÜRETİMİNİ HIZLANDIRMA YÖNTEMİ Su ve elektronik genellikle birbiri ile karışmaz. Ancak yeni geliştirilen bir yöntemde ıslak bir madde kullanılarak nanoelektrik üretimi hem hızlanıyor hem de ucuzluyor. Nano ölçekte elektronik parçalar üretmek için minik yapıları farklı tabakalar üzerinde geliştirmek ve bunları tek tek bir çipin üzerine aktarmak gerekir. Bu tabakaları taşımak için halihazırda güçlü kimyasallardan ve yüksek sıcaklıktan yararlanılır. Şimdi Hollanda’daki Kavli Nanobilim Enstitüsü’nden Cees Dekker, bu amaçla yalnızca normal su kullanıyor (Nano Letters, DOI:10.1021/nl1008037). VİTES KUTUSUZ RÜZGÂR TÜRBİNLERİ DAHA AVANTAJLI Vites kutusu olmadan çalışan rüzgâr türbinleri, rüzgâr enerjisi sistemlerinin güvenilirliğini arttıracak. Siemens, rotor çapı 101 metreye ulaşan, üç megavat gücünde yeni türbinler geliştirdi. Bu türbinler vitesli rüzgâr türbinlerinin ihtiyaç duyduğu parçaların yalnızca yarısı ile çalışabiliyor. Bu daha basit tasarım, bakım için harcanan emek ve maliyetini azalttığı gibi, daha fazla miktarlarda üretimin de yolunu açacak. Bu özellik açık denizlerdeki türbinler için çok avantajlı, çünkü bunların bakım maliyetleri çok yüksek. SWT3.0101 rüzgâr türbinlerinin motorları, daimi mıknatıslarla harekete geçirilen kompakt, senkronize jeneratörlere sahip. Bu jeneratörün 2009 yılında Danimarka’da kurulu olan ilk prototipi, Siemens Sanayi Sektörü tarafından geliştirildi. Vites kutusu, enerji üretmek için normal olarak rüzgâr rotorunun düşük hızını yüksek hıza dönüştürür. Doğrudan tahrik ünitesinde, senkronize jeneratör rotorun hareketini doğrudan elektrik enerjisine dönüştürür. Bu jeneratörler, bugüne dek yapılmış en büyük daimi mıknatıs üniteleridir. Bunların en büyük avantajı, basit fakat sağlam tasarımlarıdır. Bu nedenle harekete geçmek için ilave enerjiye, hareket kontrol sistemlerine ve kayış halkalarına ihtiyaç duymazlar. Bu da hafif rüzgârlı havalarda dahi jeneratörün verimli olması anlamına gelir. Diğer bir avantajı da küçük olmasıdır. Dolayısıyla uzunluğu 6.8 m ve çapı 4.2 m olan motor yuvası, standart araçlarla nakledilebilir. Ağırlığı yalnızca 73 tondur. Bir rüzgâr türbinin 5 ana parçasından –rotor, rotor göbeği, motor yuvası, kule ve kontrol ünitesi yalnızca motor yuvası için var olan ürünlerden yararlanılıyor. Bu da yeni bir ürünün ilk kez kullanılmasından doğabilecek risklerin en aza indirgeneceği anlamına geliyor. GÜNEŞ ENERJİSİYLE ÇALIŞAN UÇAĞIN GECE UÇUŞU Dünyanın ilk güneş enerjisi ile çalışan uçağı ‘Solar Impulse’ (Güneş Gücü), güneşten aldığı enerjiyi gece kullanarak yaptığı tarihi uçuşu İsviçre’nin Payerne Askeri Havalanı'nda gerçekleştirdi. Uçak bir önceki gün havalandığı sahaya 26 saatlik uçuşun ardından vardı, üstelik 3 saat daha yetecek kadar enerjisi kalmıştı. Solar İmpulse ekibi, uçaktaki 12 bin "güneş hücresi"nin, gün boyunca, gece uçuşuna yetecek kadar güneş enerjisi depoladığını söyledi. Uçuşun başarıya ulaşması gelecekte yakıtsız çalışan uçakların geliştirilmesi anlamına geliyor. Uçağın kaşifi Bertrand Piccard “Şimdiki hedefimiz 5 etapta dünya turu yapmak” dedi. Karbondan üretilen ve bir otomobil ağırlığında (1600 kilogram) olan ‘Solar Impulse’, kanatlarındaki 12 bin adet güneş pilinin 4 elektrik motoruna güç vermesiyle çalışıyor. Ancak, şimdilik sadece pilotunu taşıyabiliyor. Reyhan Oksay YAZILIMLARIN KÖLESİ OLACAĞIMIZ GÜNLER YAKIN Robotların insanlara hükmedeceği günler çok yakın. Bir internet servisi, yazılım algoritmalarının çeşitli işlerin yerine getirilmesi için otomatik olarak insanların istihdam etmesine, görev vermesine ve ücretlerini ödemesine imkân tanıyor. Freelancer.com isimli web sitesinin kurucusu Avustralyalı Matt Barrie, “Son 60 yıldır insanlar yazılımları kontrol etti. Artık yazılımların insanları kontrol edeceği evreye girmek üzereyiz” diyor. Web sitesi normal olarak, yapılacak işlerini taşerona vermek isteyen şirketler için bir forum sunar. Şimdi Barrie’nin güncelleştirmesiyle yazılımcılar iş ilanlarını duyurmak, başvurularını değerlendirmek için yazılım geliştiriyorlar. Örneğin çok büyük bir mal stoğuna sahip bir mağaza için CBT 1221 / 15 13 Ağustos 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle