02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Çocuk ve ergenlerde internet İnternetin sayısız faydaları vardır. İnternetin kısa sürede benimsenmesi ve günlük hayatımızdaki yeri bunun bir göstergesidir. Bilgi toplumunun önemli bir parçası olacak çocuk ve gençlerin, sanal risklere karşı tedbirli olması, hem kendilerinin hem de toplumun geleceği açısından önemli. Dr. Sinan Mahir Kayıran, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü İ nternet, birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır ve insanların her geçen gün gittikçe artan “üretilen bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaşma” istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. İnterneti kullanan kişi sayısı her geçen gün artıyor. İnternetin geniş kitleler tarafından kullanılmaya başlanması, bu dinamik ortamın, genel olarak toplumun, özellikle de çocuk ve ergenler üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkilerinin değerlendirilmesini güçleştiriyor. İnterneti kullanan kişi ve internette geçirilen zamanın artması, “İnternette harcanan zamanın olumsuz sonuçları var mı” sorusunu gündeme getirdi. Bu soruya kesin bir cevap yok, ancak bazı durumların olumsuz sonuçlar yarattığı görülüyor. İnternet ve bilgisayar oyunları, çocuk ve gençlerin bilgiye ulaşmalarını, araştırma yapmalarını, problem çözme, yaratıcılık, kritik düşünme gibi kişisel gelişimlerini destekleyen teknolojik bir mucize olarak değerlendirilirken, diğer yandan aşırı, kontrolsüz, amacı dışında ve bilinçsiz kullanım yönü ile kaygılara neden olarak, kişisel becerilerin gelişmesini negatif etkilediği düşünülmekte. 12–19 yaşları arasındaki ev internet kullanıcılarının yarısından fazlası, internet kullanımını gizlemek için çeşitli yollara başvuruyor. İnternette fazla zaman geçiren çocuk ve gençlerin giderek yalnızlaştığı ve yüz yüze ilişki kurmada güçlük yaşadıkları gözleniyor. Çocuk ve gençte şiddet eğiliminin oluşmasında, oynanan oyunun türü, oyun oynama sıklığı ve süresi etkili oluyor. Ayrıca internet yoluyla kurulan iletişimin, bilgisayar oyunları ve internetin, arkadaşlıkların yerini alarak, sosyal izolasyona neden olabildiği vurgulanıyor. Çocuklar ve ergenler bilgisayar ve interneti oyun oynama, müzik dinleme, yazı yazma, ders çalışma gibi farklı amaçlar için kullanıyorlar. Araştırmalar, ergenlerin interneti en sık eğlence ve iletişim amacı ile kullandığını ve erkeklerin kızlardan daha fazla internete girdiğini gösteriyor. Gençlerin internette en sık suç içerikli oyunlar oynadıkları, daha sonra macera, yarış ve spor içerikleri tercih ettikleri görülüyor. Şiddet içerikli oyunların oynanması ile antisosyal davranışlar arasında ilişki bulunmaktadır. ve sabrı yok ettiğine” inanan araştırmacıların sayısı her geçen gün artıyor. Sağlıklı internet kullanımı; çocukların ve gençlerin yaşadıkları deneyimlerini yönlendirmelerine, hızlarını ayarlamalarına ve bilgi toplarken okuma, yazma, seçme, sınıflandırma gibi çeşitli becerilerini kullanmalarına yardımcı olmaktadır. Kontrolsüz internet kullanımı ise çocuğun ve gencin fiziksel, psikolojik, sosyal ve bilişsel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Günümüzde internet kullanma, neredeyse kaçınılmaz bir gereklilik. Tüm bu bilgiler ışığında bu teknolojik gelişmenin çocuk ve ergenlerin ruh sağlığı üzerine etkilerini belirlemek ve bu konuda gerekli önlemleri almak bir zorunluluktur. Bu amaçla yapılan çalışmaların da hız kazandığı görülmekte. Aileler, çocuklar ve ergenlerin daha iyi yetişmesi adına, bilgisayar ve internet kullanımını eğitim amaçlı olarak destekliyor. Fakat, ailelerin birçoğunun bilgisayar ve internet kullanımı konusunda yeterince bilinçli olmadıkları görülmektedir. Bilgi teknolojilerini doğru kullanmaya henüz hazır olmayan çocuk ve ergenler, karşılaştıkları karmaşık bilgileri nasıl değerlendireceklerini bilememektedir. Dr. Sinan Mahir Kayıran NELER YAPILMALI? İnternetin olumsuzluklarından korunmak için yapılması gerekenler: Ebeveynler çocuklarına internet erişimi sağladıklarında görevlerinin bittiğini düşünmemeli, internet ve bilgisayar kullanımını en azından “ev içi denetleme” yapabilecek düzeyde öğrenmeli. Çocukların, bilgisayar ve internet ile hangi yaşta tanışmaları gerektiği ve hangi program ve oyunların çocuklarının gelişimine olumlu etki yaptığını araştırılmalı. Ergenler ve çocuklar için internete giriş ve çıkış saatleri takip çizelgesi yapılmalı. Çocuğun tüm uğraşı sadece bilgisayar ve internet olmamalı. Anne ve baba çocuğuna, küçük yaşlardan itibaren iyi bir boş zaman faaliyeti vermeli. Sanal ortamın, doğal ortamın sınırlarını geçmemesine dikkat edilmeli. Çocukları arkadaşlarıyla özellikle doğal yollardan görüşmelere yönlendirmeli, onlara bu konuda yeni imkânlar sağlanmalı. Sanal kütüphaneler kullanılırken gerçek kütüphaneler rafa kaldırılmamalı ve kitap okuma alışkanlıkları kaybedilmemeli. Ebeveynler, bilgisayar oyunlarını; çocuğun evde yaramazlık yapmaması, kendilerini rahatsız etmemesi ve onları oyalaması için gerekli bir araç olarak görmemeli. Zaman zaman çocuklarıyla bilgisayar oyunlarını birlikte oynamalıdır. Oynanan oyunların, üstün ve zayıf yanlarını aile içerisinde tartışmalı, eksik yönlerini eleştirmeli, çocuklara kişilik katkılarının olup olmadığını değerlendirmeli. Oyun zamanlarını belirlemeli ve çocukların bu sürelere uymasını sağlamalı. Çocuklarına İnternette vakit geçirme ve İnternet kafe ziyaretlerini azaltma konusunda katı kısıtlamalar ve cezalar vermek yerine, onlarla karşılıklı konuşmayı ve ikna yolunu seçmeli. Çocuklarını pornografik içerikli veya kumar oynanan internet sitelerini ziyaret ederken görürlerse, onları azarlamamalı, yaptığının yanlış olduğu ve kendisine zarar vereceği yönünde karşılıklı olarak konuşmalı. OLUMLU YÖNLERİ Tüm bunların yanında internetin çocuk ve ergenler için olumlu yanlarının olduğu göz ardı edilmemeli: İnternet çocuklara özellikle bilgilenmede ve eğitimde büyük yararlar sağlamaktadır. Çocuklar, okullarda, projeler için bilgi toplamakta, başka bir okuldaki veya ülkedeki uzmanlara yazılarını gönderip fikirlerini almakta, değişik okullardaki öğrenciler ile birlikte proje yürütebilmekte, kendi okullarında araçgereç olmadığı için yapamadıkları simülasyonları gerçekleştirebilmektedir. Çocuklar, eposta, sohbet odaları aracılığıyla kendilerine yeni arkadaşlar edinmekte, değişik ülkelerden kişileri tanımaktalar. Ayrıca uzmanlarla yazışarak, ilgilendikleri konuda bilgi edinebilmekteler. İnternet, çocukları yaratıcılığa da özendirmekte. Gördüklerinden veya okuduklarından etkilenen çocuklar, kendileri de bir şeyler yapmak istemektedir. İnternet, özellikle bilgisayar oyunlarıyla çocukların eğlenmesine yardımcı olmaktadır. İnternet, çocukların küresel bir dünyada yaşadıkları gerçeğini vurgular. Çocuklar, başka ülkeler hakkında çok çabuk ve geniş bir şekilde bilgi edindikleri gibi, dünyanın hemen her tarafından arkadaş da edinebilirler. ETKİLERİ ARAŞTIRILMALI İnternet kullanmanın, “maddi özelliklerin öne çıktığı dünyada sosyal ilişkiler kurmak için gerekli olan beceriyi, yetenekleri Türkiye’de her 100 bin ölümün nedeni sigara T CBT 1237/17 3 Aralık 2010 ürk Akciğer Kanseri Derneği tarafından düzenlenen ve akciğer kanseri konusunda Türkiye’de düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan Ulusal Akciğer Kanseri Kongrelerinin dördüncüsü, Antalya’da gerçekleştirildi. Altısı yabancı doksan öğretim üyesinin oturum başkanı ve konuşmacı olarak görev aldığı, 350 katılımcının takip ettiği kongrede, 11 konferans, 8 panel, 1 münazara, 1 interaktif olgu sunumu ile 39 poster bildiri ve 11 sözel bildiri sunumu düzenlendi. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, tütünün dünya genelinde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin ana nedeni olduğunu ve kadınlarda da bu oranın gittikçe arttığını belirtti. Özdemir “Dünyada 2005 yılında tütünden toplam ölüm 5.4 milyon kişi ve bunun 1.5 milyonu kanser ölümü. Mevcut durum bu şekilde gittiğinde 2015’te 6.4 milyon tütün ölümü ve 2.1 milyon tütüne bağlı kanser ölümü bekleniyor. 2030 yılında toplam tütün ölümü 8.3 milyon olacak. Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ölümlerin 20022030 arasında ikiye katlanacağı hesap ediliyor” dedi. 16 MİLYON KİŞİ SİGARA İÇİYOR Türkiye’de ise her yıl 100 bin kişinin sigaraya bağlı hastalıklardan öldüğünü açıklayan Özdemir, “Önümüzdeki 25 yılda toplam 5 milyon Türk vatandaşımızı bu yüzden kaybedeceğimizi ve sigara ile ilgili hastalıklar için yaklaşık 1.5 trilyon dolar harcayacağımızı tahmin ediyoruz. Son verilere göre ülkemizde her yıl 30 bin kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konmakta, bu hastaların sadece yüzde 15’i 5 yıl yaşamakta, her yıl 20 bin kişi bu hastalık nedeniyle ölmekte” diye konuştu. Özdemir Dumansız Hava Sahası uygulaması konusunda ise şunları söyledi: “Dumansız Hava Sahası uygulaması ile birlikte, 2009 yılında yapılan Küresel Tütün Araştırması sonuçları 2006 yılında yine TÜİK tarafından yapılan araştırma sonuçları ile kıyaslandığında, sigara kullanma oranlarının toplum genelinde yüzde 2,1 azaldığını tespit ettik. 2010 ilk 8 ay Tütün ve Alkol piyasası Denetleme Kurulu (TAPDK) verilerine göre, geçen yılın ilk 8 ayında 3 milyar 641 milyon paket olan sigara tüketimi, bu yıl 3 milyar 50 milyon pakete inmiş. Kapalı alanlarda sigara yasağı uygulaması, sigara satışlarını bu yıl yüzde 16,2 oranında düşürmüş. TAKD, Dumansız Hava Sahası projesini bütünüyle destekliyor; uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi için gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını bekliyor.” TAKD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel de akciğer kanseri tedavisinde doktorlar açısından ilaçlar konusunda çok heyecan verici bir süreç başladığına ve kullanılan ilaçların çeşitlendiğine işaret etti. Mandel, bu ilaçların hangi hastaya ne dozda uygulanırsa daha verimli sonuç alınacağının anlaşılması ve doğru tedavi uygulanabilmesi için tıpta disiplinlerarası diyaloğun çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle