Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kültür Kapitalist Medyada Kapitalizm’in Yok Oluşunun Tohumları Üzerine Yorumlar Dünyayı savaş halinde uygarlıklar olarak gören ve Türkiye’yi Hıristiyan Batı’nın savaştığı Müslüman dünyasına katmak için uğraşan Huntington gibi psikopatların düşüncelerinin yayıcısı olan yayınlar içinde ‘The Economist, Financial Times, Wall Street Journal, Washington Post’ özel yer işgal ederler. Fakat dünya hızla değişiyor. Financial Times 9 Mart tarihli sayısında “Kapitalizmin Geleceği” diye bir yazı serisine başladı. İlk makalesi ‘The seeds of its own destruction’ (Kendi yok oluşunun tohumları) adını taşıyor. Gazete “Otuz yıl önce Komünizm (sosyalizm) bitmişti, şimdi de kapitalizm bitti” diyen bir ekonomistin makalesiyle yazı serisine başlamış. Doğan Kuban endi a zlar ndan neo liberal sömürü: Dünyayı şimdiye kadarki en büyük ekonomik bunalıma soktuktan sonra, şimdi bunun nedenlerini itiraf eden Batılıları, bu anaforda çok su yutmuş bizim gibi fakir ülkelerin beyni yıkanmış insanları dinlemeli. Böyle açıklamaları Türkiye’de bu ayrıntılarla bulamazsınız. Bu sömürünün göbeğindeki yerli ortaklar n, kendilerini eleştirecek toplumsal terbiyeleri olmadığı gibi, bilgileri de yok. Büyük olasılıkla ellerinde değil dünyayı, Türkiye’yi bile değerlendirecek sayısal bilgi yok. Geri kalmış toplum olmanın temel göstergelerinden biri de bu dut yemişlik. Amerika, Avrupa Medyasının bu açılımı bile Amerika ya da Avrupa’nın neden dünyanın büyük bir bölümünü sömürebildiklerini açıklıyor. Çünkü orada sömürülen ülkelerden farklı bir demokrasi var. Daha şeffaf bir devlet var. Ve eleştirse bile, sayısal kaynaklara ulaşılabiliyor. Türkiye’de namuslu ve zeki insanın anlayabileceği kaABD’li finans spekülatörü George Soros dar açık analizleri özellikle bunalımı da yaratan Amerikalılar yapıyorlar. Avrupa ve Amerika neden güçlü ve çağdaşlığı hangi özellikleriyle temsil ediyorlar? En zor durumlarda dünyaya nesnel bir gözle bakmas n öğrenmişler. Ve Türkiye’de bir türlü olmadığı gibi, durumu zora girse de, toplum gerçeği öğrenebiliyor. Türkiye’de TV kanallarında tartışmaları dinliyorum. Bunlarda gelişmemiş toplumun en gözde marifeti sergileniyor: Sayılarla ilişkisi olmayan devekuşu yöntemi. Daniel Gross, Dumb Money: How our greatest financial minds destroyed our nation, Simon Schuster, New York, 2009) Başka bir uzman, Barton Briggs bir finans kuruluşunda yönetici. ‘Bir y k m ku a ’ adlı makalesinde, Hayek ve Schumpeter okulu çizgisinde Keynes’çi olmayan ekonomistlerin uzun, derin bir global ‘recession’ beklediklerini, borsaların yeniden %2030 düşeceğini söylüyor. Aralarından bazıları yıllarca sürecek bir zor dönem geçeceğini düşünüyorlar. Ve “Açgözlü bankalar desteklemek için onlara para yard m yapmak, yanan ate i söndürmek için üzerine benzin dökmeye benzer” diyorlar. K Avrupalı eski ampullerin pahal ve zararl , yeni ampullerin ucuz ve daha sağlıklı olduğunu söylüyorsa bunu hemen gerçekleştiriyor. Bizimki ise eski ampulü kullanmayı sürdürüyor. Eğer Avrupalı alternatif enerjinin gerekli olduğunu söylerse, bunu vakit geçirmeden geliştirmeye başlıyor. Türk yapabileceği halde yapmıyor. Üç beş kişinin ya da kurumun menfaatini koruyor. Eğer Batılı susuzluk tehlikesi karşısında orman örtüsünü arttırma gerekliliğini söylüyorsa, ağaç dikiyor. Bizdeki ise orman içine inşaat izni veriyor. Bütün bu davranışları sadece menfaat ilişkileri ile açıklamak yetersiz değil. Bu bağlamda kırsal kültür insanının bilimsel duyarsızlığını temel neden olarak düşünmek gerekir. Neo liberal yalanları nasıl eleştirdikleri bağlamında Amerika’lı ekonomistlerden bir iki yorumu okuyucuların ilgisine sunuyorum: B Z MK LER N PATRONU D YOR K Bizim neoliberal avukatlarının has adamı Soros “Finansal paniklerin tarihi sorumlular n çabuk hareket etmelerini ve büyük güç riskine (overkill) girmeleri gerekti ini gösteriyor. Yava ve s n rl müdahale olursa, kriz kendi ataletiyle hareket eder ve bir ölümcül sarmala girer ve tersine çevirmek onlarca y l al r” demiş. Economist dergisi ulusal para birimi %57 düşüşle Türkiye’yi düşen ülkeler içinde birinci sıraya koymuş. Büyük ekonomik risk olan ülkeler arasında da Türkiye’yi sekizinci sıraya yerleştirmiş. ‘Economist’ bizim hükümetin en hararetli ve kararlı destekçilerinden. Altı ay önce Türkiye’nin sırtını sıvazlayanların neden böyle yaptıklarını anlamamız gerek. Batılı yanlış yönlendirerek sömürmek için geri kalmış toplumların beynini yıkıyor. Fakat kendi toplumuna yalan söylemiyor ya da söyleyemiyor. Bu kadar trilyonluk yalanı bütün ekranlarda ve gazetelerde insanların beynine doldurmuş olanların, yaşamımızı nasıl kontrol edebileceklerini idrak edememek bilinçsizliktir. Şu sırada sömürüyü devam ettirmek için ne kadar yalan söyleyebileceklerini düşünemeyenler dünyan n aptallar d r. Ve dünyada bütün kötülükler çoğunluğun aptallığı üzerine kurulmaktadır. Financial Times’a göre krizde dünyanın kaybı 50.000.000.000.000 dolar imiş. Ayda 500 TL ile geçinmeye çalışanların bundan bir şeyler anlamaları olanaksızdır. Bunu Türkiye devletinin yıllık gelirinin bin katı olduğunu söylersek belki daha iyi anlarlar. Fakat sayısal kültürleri böyle gerçekleri bilinçlendirip özümsemelerine olanak vermiyor. Akıntıya kapılıp gidiyorlar. K YORUM News Week’in March 9 tarihli sayısında Daniel Gross adlı yazar şöyle diyor: “Finans tarihçileri geçen alt aya bakt klar zaman bizim ileri finans sistemimizin böyle bir felaketle nas l kar la t n anlamakta zorlanacaklar. Say s z adlar ad alt ndaki trilyonluk para düzenlerinin irrasyonel, budalal ba ndan belli (silly honstarter) eyler oldu u görülüyor. Bu düzenleri öneren i adamlar yenilikçi ve dâhi olarak göklere ç kar lm t . Oysa bu düzenler aç kgöz para (Smart Money) i i deil, aptal para (Dumb Money) düzeni idiler. 21. yüzy l n ilk on y l içinde bir balon i ti. Bu sadece konut alan nda de il borçlanmada, spekülasyonda, sistemle kumar oynamada idi. Krizin merkezinde bu ‘risk alma balonu’ vard . Bizim ekonominin çal ma mekanizmas içinde hükümet politikalar , özel irketler, medya ve halk kültürü freni olmayan h zland r c lard r.” Tayfun Akgül Daniel Gross finans piyasasında insanı şaşkına çeviren olguları açıkladıktan sonra spekülasyonu durdurmanın olanaksız olduğunu ‘aptal para’nın ölüm meleği gibi gelip düzinelerle kuruluşu, binlerce mesleği, milyonlarca rüyayı ve milyarları yok ettiğini anlatıyor. Ve “Bu kriz bir tesadüf de ildi. Bu insan eli ile yap lan çok zehirli ve zarar verici bir olgu oldu. Bunu temizlemek için çok zaman geçecek. K zmal y z. Fakat daha ak ll olmal y z.” diyor. (Alıntı: B ZE YALANCI, KEND LER NE NESNEL Başları sıkıştığı zaman nesnel ve gerçekçi (yani bilimsel) davrandıklarını gösteren Batılıların, bundan bir yıl önce Türk ekonomisi konusunda ne kadar yalan söylediklerini ve halkı aldattıklarını namuslu aydınların anımsamaları ve halka anlatmaları kanımca bir vatandaşlık görevidir. Geçenlerde dünya ekonomisinin bunaltıcı durumu karşısında bir Harvard profesörünün düşüncelerini aktarmıştım. Şimdilerde durum daha da ağır olmalı ki kapitalist dünyanın akıl hocaları daha da karanlık gelecekler çiziyorlar. Yine de üstelik yorumların taraflı olacağını vurgulayan taraflı bir Amerikalı akıl hocaları dinlemek çok öğretici. Uygar Batılı ile Türk arasında bir fark var: Eğer CBT 1150/2 3 Nisan 2009