05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Profesör Steven Chu, ABD Enerji Bakanlığı’na atandı Profesör Steven Chu ABD Başkanı Barack Obama tarafından Enerji Bakanlığı’na atandı. Stanford Üniversitesi öğretim üyelerinden Chu’nun çalışma alanı atom fiziği, polimer ve biyofiziktir. 1 Ağustos 2004’de Berkeley Kaliforniya Üniversitesi’nde fizik profesörlüğüne ve Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı Direktörlüğü’ne getirilmişti. Prof. Dr. Bahattin Baysal, Türkiye Bilimler Akademisi, bmbaysal@hotmail.com Özellikle son çalışmalarını yakından bildiğim, Nobel ödülü kazanmış bir bilim adamının Laboratuvar Direktörlüğü, Enerji Bakanlığı gibi lider görevleri üstlenmesini biraz kural dışı gördüğüm için merak edip inceledim. İlginç otobiyografisini okudum. Bir Çinli ailenin çocuğu. “Benim ailemde e itim, sadece önem ta yan bir konu deil, ya ant m z n nedenidir (raison Şekil 1. d’être)” diyor! Çin’de büyük kargaşa sürerken babası, 1943 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde kimya mühendisliği eğitimini sürdürmek için ABD’ye gidiyor. Steven Chu 1949 doğumlu. Aile 1950 yılında New York’a yerleşiyor. Babası Brooklyn Politeknik Enstitüsü’nde doçent olarak çalışmaya başlıyor. 1950’de ben de Brooklyn–Poli’de postdok olarak çalışıyorum. O yıldan kalan katoloğa baktım: Ju Chin Chu “dam tma operasyonlar ” dersini veriyor. Babası ile aynı kuşaktanız. Steven Chu’nun kardeşleri ve kuzenleri çoğunlukla MD ve PhD ünvanlarının ikisini de kazanmış bilim adamları. Kendisinin U.C. Berkeley’den sadece 1 doktorası var (1976). Kuramsal ya da denel fizik çalışmalarına yönelmek üzerinde duraksamalı. Deneysel çalışmalara yöneliyor. Bell laboratuvarlar nda: 1978’de New Jersey’de Bell laboratuvarlarında çalışmaya başlıyor. 1983’de “Kuantum Elektronik Araştırmaları Bölümü” başkanlığına getiriliyor. Pikosaniye lazer teknikleri üzerinde uzman. Elektron spektrometresi çalışmalarında atomları ışıkla yakalama konusu var. Bunun için önce atomların çok soğutulmaları gerektiğini anlıyor. Lazer ışınları ile atomları soğutma olası. Bu konu üzerindeki çalışmaları ile elde ettiği başarı, daha sonra 1997’de Nobel ödülü konuşmasının konusunu oluşturuyor. Stanford Üniversitesi’nde: 1987’de öğrencilerle birlikte çalışma özlemi ile Stanford Üniversitesi’ne profesör olarak atanıyor. Stanford’da lazer soğutması ve atomların yakalanması konularında çalışırken polimer fiziği ve biyoloji konularına yöneliyor. DNA moleküllerini tek tek “optik c mb zlar”la yakalıyor. Bu amaçla, DNA moleküllerinin uçlarına mikronboyutlarda polistiren küreleri bağlıyor. Optik mikroskopta bu plastik tokmakları tutabiliyor. Moleküler biyolojiye yöneliyor. 1990’da su içinde floresan boyalı DNA molekülünü, optik cımbızla tutup gererek, mikroskop altında boyutsal incelemeyi başarıyor. Bu teknik, polimer dinamiği üzerinde birçok sorunun çözümüne ışık tutuyor. 1996 yılında buldukları ilginç bir gözlemi Nobel ödülü konu mas nda (1997) açıklıyor. Aynı başlangıç halinde (initial state) bulunan her bir molekülün yeni bir denge haline geçerken, çeşitli farklı yollar izledikleri saptanıyor. Bu “moleküler bireycilik (individualism)” daha önceki moleküler dinamik kuramlarında ve simülasyonlarında ileri sürülmeyen bir olgudur. Massachusetts Üniversitesi polimer bilimcileri ile, polimer moleküllerinin “yumakglobül dönüşümleri” sorunu üzerinde önerdiğimiz bir proje MAM ve NSF tarafından 8 yıl destekleniyor. Bu projede MAM’dan 6 araştırıcı lazer ışınları ile çalışan bir “dinamik ışık saçılması spektrometresi” ile yaz aylarında ABD’de çalışma olanağı buldu. Çeşitli makromoleküllerin boyutları lazer ışınları kullanılarak ölçüldü. Moleküler dinamik çalışmaları yapıldı. ekil–4 ’de, MAM’da hazırlanıp Massachusetts Üniversitesi’nde yapılan lazer ışık saçılması deneylerinde moleküllerin (R h) hidrodinamik yarıçaplarının sıcaklıkla küçülmesi (yumak–globül dönüşümü) görülüyor. Bu şekil “Macromolecular Theory and Simulations” dergisinin kapak resmidir. (Kaynak–2) deney sonuçları Kaynak–3’den alındı. Şekil–4’de, kopolimer örneklerinin çeşitli çözücülerdeki davranışları görülüyor : Mavi: Stiren–metil metakrilat kopolimeri, siklohekzan içinde. K rm z : Aynı kopolimer etoksietanol içinde. Sar : Stiren– metil metakrilat seçenekli kopolimeri siklohekzanol içinde... Polipeptid zincirlerinin boyutları üzerindeki çalışmalar bir TÜŞekil 2. BİTAK – Temel Bilim Projesi ile 2008 yılı sonuna kadar sürdürüldü. Şekil 3 TEK B R DNA MOLEKÜLÜNÜN D NAM Profesör Steven Chu ve birlikte çalıştığı araştırıcıların, DNA moleküllerinin dinamiği üzerinde yaptıkları bir deneyin sonuçları sayfadaki şekillerde açıklandı. Bir polistiren mikroküre boncuk (lateks) mikroskop içinde lazer ışınları ile optik olarak tutuluyor. ( ekil–1) Bu boncuğa bir ucundan bağlı tek bir DNA molekülü, mikroskop içinde akıtılan sıvının sürükleyici etkisi ile bir iplik gibi boydan boya uzamıştır. Sıvının akıntısı kesilince DNA molekülü küçülmeye başlıyor. Boyanmış olan DNA molekülünün boyutları fluoresans mikroskopla gözleniyor. ekil–2’de gevşeyen polimer zincirinin iç dinamiği gözleniyor. 4.5 saniye aralıklarla alınan molekül boyutları görülüyor. Çapı 1.0 µm olan boncuk fluoresans parlaklığı nedeni ile 1.5 µm olarak görülmekte (1 mikrometre = 1/milyon metre). ekil–3’de uzun (39.1 µm), orta (21.1 µm) ve kısa (7.7 µm) boylardaki DNA moleküllerinin büzülmesi izleniyor. (Şekiller Kaynak–1’den alındı) STEVEN CHU – ABD ENERJ BAKANI Profesör Chu Enerji Bakanı. Üstün başarılı bir bilim adamının bakanlık görevini üstlenmesi sıradan bir olay değil. Ancak 2004 yılında Lawrence Ulusal L a b o r a t u v a r ı Direktörlüğü’ne geçerek bu yönde önemli bir adım attığı biliniyor. Bakanlık görevini neden kabul etti ini Senato Komitesi’nde yaptığı konuşmada açıklıyor: klim de i ikli inin getirece i dramatik sonuçlar belirttikten sonra petrole dayal enerji politikas n n ekono Şekil 4 mik sak ncalar n s ral yor. Güne , rüzgâr, jeotermal ve öbür yenilenebilir enerji kaynaklar na yönelmek için uzunsüreli enerji planlar n n sözünü ediyor. Kömürle çal an enerji santrallar n n karbon ve “greenhouse” gaz yay nlar n k s tlamak, at klar n denetimi, enerji teknolojileri vb. konular üzerinde duruyor. ABD–ulusal laboratuvarlarında çalışan 30.000 bilim adamı ve mühendisi bu tür enerji ve çevre etkinliklerine yöneltmek istiyor. Nükleer silahlardan kalan 50 yıllık atıkların temizlenmesi önemli bir sorun. Dünyanın en büyük atmosfer kirleticisi iki ülke ABD ve Çin’dir. ABD’nin Kyoto Kriterlerine uymayı kabul etmesi küresel ısınmayı denetleme yolunda en etkili adım olacaktır. Aşağıdaki tümceyi kişisel bir görüş olarak bu yazıya katmak istiyorum: “Önümüzdeki yıllarda enerji ve çevre kirliliği konularında en önemli gelişmenin elektrik enerjisi kullanan otomobillerin (plugin hibrid) yollara çıkması ile sağlanacağı anlaşılıyor.” Kaynaklar : (1) – T.T. Perkins, S.R. Quake, D.E. Smith and S. Chu. Science 264.822 (1994). (2) – B.M. Baysal, F.E. Karasz, Macromol. Theory Simul. 22, 627 (2003). (3) O. KaralYılmaz, E.E. Gürel, N. KayamanApohan. B.M. Baysal, F.E. Karasz. Polymer, 42, 9433 (2001). MARMARA ARA TIRMA MERKEZ NDE POL MER D NAM 1993 yılı olmalı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ndeki başarılı öğrencilerimden Ömer Kaymakçalan (Y.Kim.Müh), Marmara Araştırma Merkezi (MAM) başkanı. Bilimsel çalışmalarda atılım yapmamızı istiyor. ABD’den destek görmek için, İstanbul Konsolosluğu’nda bir toplantı düzenliyor. NSF ile işbirliği yapmamızı öneriyorlar. 1988 yılında onaylanıp beş yıldır bekleyen TÜBİTAK–NSF işbirliği anlaşmasını yürürlüğe sokuyoruz. (www.tug.tubitak.gov.tr/bitom.php). 10– “Karanlık Gökyüzü Farkındalığı” benzeri olarak yürütülecek bu proje yıl sonuna kadar sürüyor. Projede, Orion takım yıldızının çıplak gözle gözlenmesi ve böylelikle ışık kirliliği düzeyinin belirlenmesi amaçlanıyor... Detaylı bilgi için adres: www.uzayveastronomi.com/2009/03/03/gokyuzunnekadarkaranlik veya İmir Kalkancı (imirkalkanci@gmail.com). Bu yazıda kaynakça olarak “The Astronomical Almanac 2009 (http://asa.usno.navy.mil)”dan, güncel gökbilim haberleri için de tüm Türk gökbilimcilerimizin ortak ileti haberleşme kanalından (ileti@list.ankara.edu.tr) yararlanıldı. Teleskoplu gözlemler ve 2009 Astronomi Yılı’nı iyi değerlendirme dileğiyle... Ulusal Gözlemevi ’nin (TUG) Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi’nde kurulan “Bilim ve Toplum Merkezi (BİTOM)”, otomatik teleskop ve görsel sunum olanakları ile 1 Ocak 2009’dan itibaren gökbilim meraklılarının hizmetinde... CBT 1150/15 3 Nisan 2009
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle