05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Yaşlılarda düşme ciddi sakatlıklara yol açabiliyor Yaşlılarda düşme, sık görülen önemli bir sakatlık ve ölüm nedenidir. Tüm dünyada yaşlı sağlığını inceleyen bilim dalı Geriatri (Yaşlıbilim), 65 yaş ve üzeri kişilerin sağlığının korunması, hastalıklarının önlenmesi, toplumdan soyutlanmadan yaşamlarını sürdürmeleri ve çok yönlü değerlendirmelere dayalı tedaviyi hedef alan bilimsel uygulamaları içerir. Düşme, kişinin kendi bulunduğu seviyenin altına devrilmesi ve hareketsiz kalması durumu olarak tanımlanabilir. İlginç olan konu toplumun, yaşlılardaki düşmenin önemi konusundan haberdar olmadıkları ve bu düşmeleri doğal karşıladıkları gerçeğidir. Öncelikle düşmenin önemi topluma iyi anlatılarak, farkındalık yaratılmalıdır. Dr. Bülent Yardımcı; İç Hastalıkları Uzmanı, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Dahiliye Bölümü İ statistikler konunun önemini oldukça iyi vurgulamaktadır. Acil polikliniklere düşme ile başvuranlarda ilk sırayı çocuklar alır. Buna karşılık yaşlılar düşme nedeniyle çocuklara göre 8 kat daha fazla hastaneye yatırılmakta ve 10 kat daha fazla ölmektedirler. Her 3 yaşlıdan biri yılda en az bir kere düşmektedir. Bu düşen hastaların yarısında birden fazla düşme görülmektedir. Tüm yaşlı düşmelerinin %15’i kafa travması, yumuşak doku zedelenmesi, kırık veya çıkık gibi ciddi yaralanmalarla hastaneye başvurmaktadır. Yaşlılarda önemli bir sakatlık ve ölüm nedeni olabilen düşmelere bağlı kalça kırıklarının oranı %12’dir. Bakımevlerinde kalan yaşlılarda ise düşme oranı çok daha yüksektir. çevresel risk faktörleridir. Ev, sokak ve banyodaki kaygan zeminler, yüksek merdiven ve kaldırımlar, iyi aydınlatılmamış ortamlar, uygunsuz sandalye, yatak ve kanapeler gibi faktörler birçok yaşlı için tehlike oluşturmaktadır. Örneğin prostat büyümesi ve sık idrar yapma ihtiyacı olan bir yaşlı, gece karanlık ve zemini kaygan olan bir ortamda kolayca düşerek kalçasını kırabilir. İyi bir ışıklandırma ve zeminin kaygan olamayan bir şekilde düzenlenmesi, bu düşmeyi önleyebilir. Bülent Yardımcı YA LI DÜ MELER N N ÖNLENMES Yaşlı düşmelerinin önlenmesi, kişi ve çevre ile ilgili alınacak önlemler olarak iki bölüme ayrılabilir. Kişi ile ilgili alınacak önlemler, çoğunlukla bu konuyla ilgili hekimlerle görüşülerek düzenlenmelidir. Hastaların kas kuvveti, yürüme şekli, dengesi kontrol edilir. Kronik (süregen) hastalıkların riski ne kadar arttırdığı saptanır. Kulandığı ilaçlar kontrol edilir ve tedavi düzenlemeleri yapılır. Kullanılan ilaç sayısının azaltılması, düşme riskini önemli ölçüde azaltır. Özellikle hastaların kullandığı kalpdamar hastalığı ilaçları, sakinleştiriciler, uyku ilaçları, depresyon ve demans’la ilgili olan ilaçların düşme yönünden yüksek riskli ilaçlar olduğu unutulmamalıdır. Hastaların görme ve işitme kusurlarının düzeltilmesi, ortopedik bozuklukların tedavisi, egzersiz programları ile kas ve eklemlerin kuvvetlendirilmesi, idrar ve dışkı kaçırmaları ile ilgili problemlerin çözülmesi diğer tedavi yaklaşımlarıdır. YA LI DÜ MELER NDE R SK FAKTÖRLER Yaşlı düşmelerinde çoğunlukla birden fazla kolaylaştırıcı etken olduğu görülür. Bu yaş grubunda eklem hastalıkları, nörolojik hastalıklar, kalp damar hastalıklarına sık olarak rastlanır. Bu nedenle kas kuvvetsizliği, denge bozukluğu, hareket azlığı, düşme nedenlerinin başında gelmektedir. Beyin damar hastalığı ve inmeler, Parkinsonizm, Demans (bunama), kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon, Diabetes Mellitusa (şeker hastalığı) bağlı nöropatiler (sinir tutulmaları) bunlar arasında en çok bilinen hastalıklardır. Yaşla beraber gelişen görme, işitme ve duyu kusurları düşme sıklığını arttıran ikinci grubu oluştururlar. Bunun dışında kullanılan ilaçlar, depresyon, idrar ve dışkı tutamama, baston ve yardımcı yürüme araçlarını kullanma, düşme riskini arttırmaktadır. 80 yaşın üzerinde olmak ise tek başına bir risk faktörü olarak kabul edilir. Fakat toplum olarak bilinmesi gereken en önemli konu Yeterli aydınlatma olmalı. Mutfak ve banyo iyi havalandırılmalı. Halı ve kilimler yere sabitlenip, kayması engellenmeli. Diğer zeminler kaygan olmamalı. Yerde ayağa takılacak objeler, elektrik kabloları vb. olmamalı. Islak zeminler hemen kurulanmalı. Eşyalar kolay ulaşılabilecek yerde olmalı. Eşyalar geçişe engel olmayacak şekilde düzenlenmeli. Elektrik düğmesi telefon vb. kolayca ulaşılabilecek yerde olmalı. Mümkünse eşik ve merdiven olmamalı. Merdiven varsa trabzanı sağlam olmalı, basamakları kaygan olmamalı. Oda içerisinde hareket alanı olmalı, fazla eşya olmamalı. Tuvalet, duş ve küvette tutunma yerleri olmalı. Kaymayan paspas ve terlik kullanılmalı. TOPLUMSAL YAKLA IM Yaşlıların dış ortamlarda rahat hareket etmelerini sağlayacak önlemlerin alınması, devlet bakımevlerinin bu konuya dikkat edilerek düzenlenmesi ve düşmeden korunma standartlarının yaşlılarla ilgili tüm kurumlarda geliştirilmesi gerekmektedir. Yüksek kaldırımlar, karanlık sokaklardaki çukurlar, oturma yüksekliği iyi ayarlanmamış banklar gibi aslında tüm toplum için tehlikeli olabilen çevresel risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ile yaşlılarda hem düşmeyi önleyebilir, hem de onların aktif günlük yaşama daha rahat katılabilmelerini sağlayabiliriz. EVDE ALINACAK ÖNLEMLER Yaşlıların zamanlarının çoğunu geçirdiği ev ve yakın çevrede alınacak önlemler kolay ve basit olması yanında, oldukça etkilidir. Evde alınacak önlemleri sıralayacak olursak: Cemal Yıldırım’ın ardından… “Bakakalırım giden geminin ardından” diye başlayan dizelerde olduğu gibi; giden insan gibi insanların ardından bakakalıyoruz... Hele giden ; iyi baba , iyi eş, iyi hoca , iyi dost ve iyi insan nitelikleriyle bezenmiş güzel, ender bir örnek ise! Işık Bökesoy CBT 1153 / 13 24 Nisan 2009 T ürlü güçlüklerin içinden direnerek, çalışarak geçen yıllarının olgunlaştırdığı, erdemle yoğrulmuş bir yapıya sahipti Cemal Hoca. Yurduna döndüğünde bulunduğu ortamda aradığını bulamayınca çekilen; onurlu ve kanaatkar çizgisiyle çalışmaya, ürün vermeye, yaşamı sevmeye aralıksız devam eden bir insandı. Bilimin Öncüleri adlı kitabının önsözüne “ Yaşadığımız dünyayı doğru değerlendirmenin başta gelen koşulu kuşkusuz bilimi yeterince anlamaktır. Ders kitaplarında öğretilenler, ne yazık ki, çoğu kez bir yığın ezber bilgi olmaktan ileri geçememekte, araştırma etkinliğini algılamaya elvermemektedir. Oysa bilim deneyimsel bir süreçtir; kafaya doldurulacak bir yığın hazır bilgi değildir. Bilim doğruyu bulma, olup bitenleri açıklama arayışı sürecinde ussal olduğu kadar imgesel ve duygusal tüm yetilerimizi içeren bir etkinliktir. Kişi bu etkinliğe katılabildiği ölçüde bilimi anlama olanağı bulur. Okuyucunun o değeri yakalaması, o çoşkuyu yaşaması dileğiyle!” diye yazmıştır. Eserleri, eleştirileri ve sohbetleri hep aydınlatmaya adanmış bir kafa yapısını gösterir. Evrim Kuramı ve Bağnazlık adlı ese rinde ise, evrimin taraftarı olmadan evrimi birçok biyologdan daha iyi açıklamıştır. Bu kitapta, ideoloji ve din ile bilimin bağdaşmazlığını ortaya koyarken; bilimsel bağnazlığa da işaret etmiştir. Bilimin, yanlışlanabilir, ayıklanabilir ve yenilenebilir özelliğine vurgu yapmıştır. Bu yol, ince bir biçimde aklın önüne her türlü set çekilmesini engellemek ve bilimin niteliğine, bilim adına bile olsa, gölge düşürmemek istencine bağlıdır. Bilim konusunu elitlerin bir uğraşı ve ideolojilere destek arayanların uğraşlarından ayırıp, insan için bir arayış ve kavrayış niteliğini koruma amacındadır. Günümüzde popüler bilim adamı sıfatıyla, neye hizmet ettiklerini anlayamadığımız bazı insanlara, aramızdan ayrılıncaya kadar geçen tüm yaşamıyla, sadeliği, seven kimliği, bilim adamlığı ile örnek olmasını dilerim. Sessiz ve sakin ayrılışının ardından bilim konusunda böylesine incelikli ve ayrıntılı yorumlarıyla bizleri zenginleştiren Cemal Y ld r m’a bir kez daha saygılarımı sunarken hatırasının bizlerde yaşıyacağını tekrarlamak istiyorum. Bilim çevresinin başı sağolsun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle