Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YENİ ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Ürünler Döner şömine Florian Viererbl & Maria Schmid Schweiger tarafından tasarlanan TURN, diğer şöminelerin aksine duvara değil istenilen yere monte edilebiliyor. Tavan ve zemine sabitlenen bir sütunun içine yerleştirilen şömine 360 derece dönerek odanın her köşesini ısıtıyor. Şömine kısmı 43x115x38 cm, odun deposu ise 31x69x24 cm boyutlarında. Bilgi için: http://www.conmoto.com/turnkaminofen.html?&L=1 S1000pj kamerasının LED projektörü tek tuşla çalışıyor. Projektör modülünün parlaklığı 10 lümene kadar ayarlanabiliyor. Bu parlaklık görüntüleri VGA kalitesinde maksimum bir metrelik bir alana yansıtmak için yeterli. Kamera uzaktan kumanda ve projektör ayağıyla birlikte sunuluyor. 12.1 megapiksellik kameranın görüntü sabitleyicisi, tele çekimlerindeki titremeleri önlemekte. Işık hassasiyeti ISO 6400’e ayarlanabildiği için kötü ışıkta bile flaşsız fotoğraf çekilebiliyor. Kameranın 6.8 cm ekranı güneş ışığında bile rahatlıkla görülebiliyor. Fiyatı yaklaşık 430 Dolar. Bilgi için: http://www.nikonusa.com/FindYourNikon/Product/DigitalCamera/26186/COOLPIXS1000pj.html Emperyalizmi yenmiş Türkiye ile gelin emperyalizmin ürünü Güney Afrika’yı kıyaslayın! 1225 Kasım tarihlerini Güney Afrika Cumhuriyeti’nde geçirdim. Bilindiği gibi bu ülke 1652’den 1795’e kadar bir Hollanda, daha sonra da bir Büyük Britanya sömürgesi oldu, 1953 yılında da bağımsızlığına kavuşarak Büyük Britanya İmparatorluğu’ndan türeyen devletlerin topluluğuna dahil edildi. Güney Afrika’da Demokrasi 1652’den önce bu ülke topraklarında yerliler yaşıyordu. Onların tarihi hakkında, bugünkü Zimbabve’de bulunan harabeler dışında bilgimiz yok. Arkalarında yazılı bir tarih bırakmayan bu insanlar, Avrupalılar bu ülkeye ilk kez Bartholemeu Diaz’in 1488’deki ziyaretinden beri bildiğimiz kadarıyla kabile düzeninde yaşayan toplumlardan oluşmaktaydılar. Bugün Güney Afrika dünya çapında üniversitelere sahip, tıp bilimindeki düzeyi Avrupa’yı hiç de aratmayan (Dr. Christiaan Barnard’ın 1967’de yaptığı ilk insandan insana kalp nakli ameliyatı ile gösterdiği gibi zaman zaman dünyanın önüne bile sıçrayabilen), çocuklarını götürebilecek enfes doğa tarihi ve arasında köleciliğin tarihini anlatan da dahil olmak üzere diğer tür müzelerin, zengin kütüphanelerin bulunduğu, kitapçıların kalitesinin beni her gittiğimde hayrette bıraktığı, Cape Town’daki Kirstenbosch botanik bahçesinin dünyadaki en iyilerden biri olarak şöhret yapmış olduğu uygar bir ülkedir. Bu müesseselerin tamamı oraya giden Avrupalı müstemlekeciler tarafından kuruldu. Bugün bunların tamamı oranın yerli halkı tarafından yönetiliyor. Bugün Güney Afrika’da suç oranı çok yüksektir. Nedeni, 1948’den 1994’e kadar uygulanan Apartheid rejiimidir. Bu rejim bilhassa 1958’den sonra insanı utandıracak bir şiddete ulaştı, ancak dünyanın baskıları karşısında, 1990’dan itibaren yerini bugünkü demokratik rejime bırakmaya başladı. Apartheid rejiminin bir ürünü, fakir ve cahil bir zenci nüfusu oldu. Bugünkü suç olaylarının arkasında bu insanlar vardır. Ancak Güney Afrika’daki suç oranı ve suçların türü, bir zamanlar New York’un göbeğinde bulunan Harlem’dekinden veya SSCB’nin çöküşünün akabinde Rusya’da yer yer ortaya çıkandan farklı değil. Mühim olan ülkenin bu insanların okuyup uygarlaşmasını temin edecek tüm kurumlara sahip olmasıdır. Johannesburg’da Kenny isimli zenci bir taksi şoförüyle ahbap olunca kendisinin aynı zamanda bir ilkokul öğretmeni olduğunu öğrendik. Kenny’nin ülkesi ve dünya hakkındaki bilgisi bizleri hayrette bıraktı. Kenny’e ülkesi ve ülkesinin geleceği hakkındaki düşüncelerini sorduk. Kenny bize ülkede İngiliz demokrasisinin yerleşmiş olduğunu, mecliste ve meclis dışında isteyen herkesin istediği her türlü eleştiriyi hükümete yöneltebildiğini ve hükumetin bunları ciddiye aldığını, sırf bu nedenle kendisinin Güney Afrika’nın geleceğine güvenle bakmakta olduğunu söyledi. Bu bilgili ve kültürlü adam bize de aynı izlenimi verdi. Cape Town’da, üniversiteye giderek dostlarım jeoloji bölüm başkanı Chris Harris ile dünya çapında büyük şöhret sahibi Maarten de Wit’i ziyaret ettim. Daha önce, üniversite kütüphanesinde büyük Güney Afrikalı jeolog Alexander Logie Du Toit’nin (18781948) kişisel kitaplarının bulunduğunu, bunlar arasında bir de Wegener’in meşhur kıtaların kayması teorisiyle ilgili eserinin olduğunu duymuştum. Kıtaların kayması teorisine Wegener’den sonra en önemli katkılardan birini yapan Du Toit’deki Wegener nüshasını görmek istiyordum. Chris beni jeoloji bölümü kütüphanesine götürdü (bu arada kütüphanenin adının Alex L. Du Toit kütüphanesi olduğunu not edeyim). Kitabı uzun uzun inceledim ve Du Toit’nin silik bir kurşunkalemle aldığı kenar notlarından eseri nasıl büyük bir dikkatle okuduğunu ve yer yer bulduğu yanlışları düzelttiğini gördüm. Ancak kütüphanede Du Toit’nin başka malları da olmalıydı. Chris, pek çoğu elyazması olan defter ve notların üniversite arşivinde olduğunu söyledi. Arşiv pek maharetli insanların yönetiminde. İstediklerim hemen bulundu ve dosyaları açınca, Du Toit’nin küçük kâğıt parçalarına aldığı notların bile atılmamış olduğunu ve bu dosyalarda saklandığını gördüm. Bunlar arasında hatta bir tanesi Türkiye jeolojisi ile ligiliydi. Başka bazı belgelerle birlikte onun da kopyasını istedim ve bu hemen temin edildi. Bu güzel örnekleri uzatmayacağım: Güney Afrika Cumhurbaşkanı, üniversitelerin başına bilimsel olarak ne idüğü belirsiz insanları atamıyor; Güney Afrika Hükümeti doğa tarihi müzesinin başına domuz kemiğidir diye fosile dokunmayan meczupları getirtmiyor; devletin araştırma kurumu işe yaramaz taraftarların elinde değil, devlet halkını ergenekonlarla korkutup profesörlerini uydurma iddialarla içeri atmıyor veya üniversiteden iftiralarla atmaya teşebbüs etmiyor. Müstemleke yönetimlerinin bıraktığı güzel ve yararlı kurumlara tu kaka demiyor, sahip çıkıyor. Emperyazimi yenmiş Türkiye ile gelin emperyalizmin ürünü Güney Afrika’yı kıyaslayın! Kablo karmaşasına son Sony firması Walkman W MP3 çalıcısını doğrudan doğruya kulaklıkların içine yerleştirdi. Walkman’ın ne kablosu ne de ekranı var. Alet kulaklığın üst kısmındaki tuşlarla çalıştırılıyor. Kullanıcı müzik listelerini görerek değil dinleyerek “tarıyor”. “Zappin” işlevi parçanın bir kısmını birkaç saniye çalıyor. Aletin aküsü sadece üç dakikada şarj olduktan sonra alet aralıksız olarak doksan dakika çalışıyor. Ancak Walkman W yarım saat kadar prize takılı kalırsa, çalışma süresi de iki saate çıkıyor. MP3 çalıcısı ayrıca AAC, WMA ve PCM formatlarıyla da uyumlu. Walkman W müzik çalıcısının 2GB’lık modeli NWZW202’nin fiyatı: 79 Avro. Kâğıt kadar ince Tasarımcılar Wu Kunchia, Chen Mingdaw ve Liou Changho, kâğıt kadar ince bir FM radyo geliştirdiler. Radyo esnek güneş hücreleriyle çalışıyor. Hoparlörü de esnek olan radyo sadece tek istasyondan yayın yapabiliyor, ama WİFİ veya WİMax ile internet radyoya dönüştürülebiliy o r . Ayrıca küçük ve ince olduğu için cüzdanda bile taşınabilir. Ne var ki Flexio henüz bir tasarım ürünü. Bilgi için: http://www.yankodesign.com/2009/11/30/radiogaga/ Çikolata telefonla tatlı Bin yıllık ömrü var sohbetler MeltyChocolate cep telefonunun diğer telefonlardan pek farkı yok ama görünümü iştah açıcı. Çikolata görünümündeki telefon şimdilik sadece Japonya’da NTT Docomo tarafından sunulmakta. Cep telefonunun 8 megapiksel kamerası, dijital televizyon ayarlayıcısı, Bluetooth ve güncel modellerden beklenen daha birçok özelliği var. Kahverengi veya pembe rengindeki telefondan şimdilik sadece 13.000 tane üretildi. Bilgi için: http://www.akihabaranews.com/en/news19448How+about+a+Melty+Chocolate+Phone+for+t he+New+Year.html Ola ki yönetmen Roland Emmerich haklı çıkar da 2012 yılında dünyanın sonu gelirse, sadece insanlık değil dijital belleklerdeki veriler de yok olabilir. Cranberry firması şimdi verileri “yeni dünyalılara” ulaştırabilecek bir çözüm üretti. Bildik diskler birkaç on yıl sonra bozulurken, Cranberry firması tarafından üretilen DiamondDisc bin yıl dayanacakmış. Kızılötesi ışına dayanıklı diskler, dünyamızın çok fazla ısınması halinde bile bozulmayacak. Üretici firma disklerin seksen derece sıcaklıkta bile sorun yaşamayacağını söylüyor. Diskler gerçi her DVD sürücüsüyle okunabiliyor ama sadece Cranberry’nin DiamondDisc yazıcısıyla yazılabiliyor. DiamondDisc yazıcısının fiyatı: 1.499 Dolar. Cranberry disk 100’lü paket: 1,700 Dolar. Bilgi için: http://cranberry.myshopify.com/collections/cranberrydiscsandwriters Nikon ilk kez projektörlü bir dijital kamera üretti. Siyah veya metalik görünümlü Nikon Coolpix Hazırlayan: Nilgün Özbaşaran Dede CBT 1186/ 5 Nikon’dan projektörlü kamera 11 Aralık 2009