Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yaşlı olduğu) ve dinozorlardan kuşlara uzanan evrim sürecinde çok önemli bir aşama olduğu belirtiliyor. Adını Yunanca “kuşumsu, kuş benzeri” anlamına gelen Anchiornis ve kuşlarla dinozorlar arasındaki evrimsel bağa ilk dikkat çeken dirimbilimcilerden biri olan Thomas Henry Huxley’den alan Anchiornis huxleyi küçük, tüylü ve dört kanatlı yeni bir tür kuş fosili. Bu türün dört bacağının da iyice gelişmiş tüylerle kaplı olması, fosil on yıl önce bulunmuş olsaydı bir olasılıkla garipsenirdi. Ne var ki, son yıllarda eskivarlıkbilimciler tarafından elde edilen bulgular, dörtkanat düzeninin ilk kuşlarda ayrıksı bir durum olmaktan çok, vazgeçilmez bir koşul olabileceğini ortaya koyuyor hem 2003 yılında bulunan Microraptor’un, hem de Pedopenna’nın tüylü arka bacakları olduğuna dikkat çekiliyor. Anchiornis’i bulan Beijing’deki Omurgalı Eskivarlıkbilim Enstitüsü araştırmacılarından Xu Xing, "Güncel veriler dörtkanatlı düzenin muhtemelen bir zamanlar dromaesaurid’leri (Microraptor’u içeren dinozor ailesi) ve troodontid’leri (Anchiornis’in ait olduğu dinozor ailesi) içine alan Paraves grubunun temelinde evrildiğine işaret ediyor,” diyor. Xu, yeni bulgunun “kuşların evrim sürecindeki kritik bir aşamadan” kaynaklandığını ve bir olasılıkla daha uzun, daha güçlü ön kanatların (sonuç olarak) evrilmesi sonucunda arka kanatların gereksiz duruma geldiğini de sözlerine ekliyor. Anchiornis huxleyi’nin yaşadığı Tebeşir zamanının son dönem başlangıcında, 161 milyon yıl önce yerküre böyleydi. BACAKLARI UZUN Anchiornis’in üçgen biçiminmilyon yıl daha yaşlı olan Anchiornis huxleyi buldular! Böylece deki kafatası öteki troodontid’leryaklaşık 150 yıldır en eski tüylü dinozor olma niteliğini koruyan le ortak çeşitli özellikler taşıyor. Yine öteki troodontid’ler gibi, Archaeopteryx’in pabucu dama atıldı. Kısa bir süre önce Çin’in Anchiornis’lerin de çok uzun baTiaojishan yöresinde gün yüzüne çıkarılan ve 155 milyon yıl öncecaklı oldukları görülüyor. Ön basine uzanan fosil, kuşların kökeni konusuna da ışık tutuyor. caklarının uzunluğunun arka bacakların toplam uzunluğunun Microraptor’un tersine, Anchiornis’in birincil tüy%80’ine eşit olduğu belirtiliyor. Uzmanlar bu özelliğin lerinin uzunluğu aşağı yukarı ikincil tüyler kadardı ve ilk kuşlardakine benzer bir özellik olduğuna, uçuş için bunlar daha yuvarlak, kıvrık ama bakışımlı merkezli bir uzun bacaklara gereksinildiğine dikkat çekiyorlar. kanat oluşturmaktaydılar. Bu özellikleriyle Anchiornis, Bu da, türün çok iyi bir koşucu olduğunu gösteriyor daha gelişkin akrabası Microraptor’a kıyasla, daha az (ancak bacak, ayak, hatta parmaklardaki yoğun tüyler gelişmiş bir aerodinamik yeteneğe sahipti. bunun işlevini yitirmiş bir özellik olabileceğine işaret Kuzey Carolina Üniversitesi paleoornitoloji uzediyor, çünkü koşucu hayvanların bacaklarındaki tüylemanlarından Alan Feduccia bulunan bu yeni fosil türürin çoğalmak yerine azalma gösterdiği görülüyor). nün “ilk kuşların evrimiyle ilgili son derece karmaşık Anchiornis’lerin ön bacaklarının çok uzun olması genellikle kısa kollu olan troodontid’ler arasında pek rast yapboza göz kamaştırıcı bir parça eklediğini” belirtiyor. Araştırmanın ayrıntıları 2326 Eylül 2009 tarihleri lanmayan bir özellik olmakla birlikte, dromaeosauarasında İngiltere‘deki Bristol Üniversitesi’ne bağlı rid’lerle ilk kuşları andıran ve akrabaları arasındaki teOmurgalı Eskivarlıkbilimciler Derneği (Society of mel (“ilkel”) konumunu öne çıkartan bir özellik. Bulunan ilk Anchiornis örneğinde yalnızca bedenin Vertebrate Paleontologists) tarafından düzenlenen konferansta bilim dünyasına sunuldu. korunmuş bölümünde belli belirsiz tüy izlerine tanık Rita Urgan, Kaynaklar: Nature, New Scientist olunmasına karşın, çok daha iyi korunmuş durumdaki ikinci örnekte tüylerin de hemen hemen tümden korunmuş olmaları araştırmacıların tüy yapısı ve dağılımı konusunda çok daha sağlıklı bilgilere ulaşmalarına olanak tanıdı. Esas "bombayı" ise şimdi Çinliler patlattı: Arkeopiteriks'ten en az 5 PARLAK BİR "PARÇA" İlk uçucu türlerde olduğu gibi, Anchiornis’in de kola ve ele iliştirilmiş (tıpkı günümüz kuşlarındaki gibi) tüylerden oluşan büyük kanatları ve uçma tüyleriyle kaplı arka bacakları vardı. Bu ikisi ön ve arka kanat düzenini oluşturuyordu. Anchiornis’in ön kanadı 11 birincil ve 10 ikincil tüyden oluşmaktaydı. Ortaçağ Anadolu Sikkelerinde Simgeler ve Çokkültürlülük Y CBT 1177/ 7 9 Ekim 2009 apı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nin yeni sergisi “Sikkeler Ne Anlatır? Ortaçağ Anadolu Sikkelerinde Simgeler ve Çokkültürlülük”, sikkeler üzerinden Anadolu’nun görsel zenginliğine ışık tutuyor. Sergi, Yapı Kredi’nin sahip olduğu 55 bin parçalık dünyanın üçüncü büyük sikke koleksiyonundan seçilerek oluşturuldu. Roma, Bizans, Danişmendliler, Saltuklular, Mengücekler, Selçuklular, Artukoğulları, Atabeklikler, Eyyubiler ve Memlukler döneminde basılmış 180 orijinal sikkenin yer aldığı bu sergi, 30 Eylül – 31 Aralık 2009 tarihleri arasında gezilebilir. Lidyalıların ilk madeni parayı basmalarından bu yana para, çok fazla şekil değiştirmedi. Maden üzerine basılan bu sik kelerde devletin arması, sikkeyi bastıran hükümdarın adı, sikkenin basım tarihi, değeri ve basıldığı şehrin ismi gibi çeşitli veriler bulunur. Sikkelerde, bunların yanı sıra, Anadolu uygarlıklarının, kültürlerinden, mitolojilerinden, bulundukları coğrafyadan, yaşadıkları olaylardan hareketle, çoğu kez simgesel değerler atfettikleri çeşitli figürler de göze çarpmaktadır. Ortaçağ’da Anadolu’nun ev sahipliği yaptığı çok sayıda uygarlık, birbirlerinden aldıkları bu figürlere, kendi sikkelerinde de yer vermişlerdir. Örneğin Danişmend hükümdarı, bir yüzünde Bizans kralının taç giyme töreninin tasvir edildiği, diğer yüzünde Arap harfleriyle kendi adının yazılı olduğu sikke bastırmıştır.