02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Etimoloji ve Türkçenin Söz Varlığı Yaz Okulu Sözlük ve etimoloji sözlükleri bir dilin bütün bir “kültür”ü demektir. Bu çalışmalarda bir dilin, toplumun tarihini, etnolojisini, söz hazinesinin zenginliğini, hayat tarzını, üretim tarzını, giyimkuşam, yemeiçme âdetlerini, tamamını bulmak mümkündür. Türkçemiz bin beş yüz yıldır yazılı metinleriyle takip edilebilen, dünyanın en eski yazılı dillerinden biri. Prof. Dr. Hayati Develi (İst. Kültür Üniversitesi) stanbul Kültür Üniversitesi’nin ev sahipliği ve sponsorluğunda 24 Ağustos4 Eylül 2009 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen “Etimoloji ve Türkçenin Sözvarlığı” konulu yaz okuluna 25’e yakın lisans, yüksek lisans, doktora öğrencisi ile her düzeyden öğretim üyeleri öğrenci olarak katıldılar. Yaz okulunun amacı Türkiye’deki araştırmacılara, özellikle genç araştırmacılara başlangıcından günümüze Türkçenin söz varlığı üzerine yapılan çalışmaları tanıtmak, bugüne kadarki etimoloji çalışmalarını eleştirel bir yöntemle gözden geçirmekti. Yaz okuluna beşi Avrupa’dan üçü Türkiye’den, biri Alman Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nden olmak üzere toplam dokuz konuşmacı katıldı. Prof. Dr. Hayati Develi (İstanbul Kültür Üniversitesi), Prof. Dr. Mehmet Ölmez (Yıldız Teknik Üniversitesi), Dr. Filiz Kıral (Alman Doğu Araştırmaları Enstitüsü) tarafın İ YABANCI TÜRKÇECİLER İki hafta içerisinde ders veren öğretim üyeleri değiştiyse de hiç değişmeyen, sabit kalan isim Leiden Üniversitesi öğretim üyesi Uwe Bläsing oldu. Her araştırmacı genel anlamda etimoloji konuları üzerinde durdu ve kendi çalışma alanlarından somut örnekler vererek etimoloji çalışmalarının nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler verdi. Buna göre Leiden Üniversitesi’nden Uwe Bläsing Anadolu ağızlarının söz varlığı ve bu çerçevede tahtakurusu ve bürküt sözcüklerini hem ağızlardan hem de tarihi kaynaklarla günümüz Türk dillerine ait kaynaklardan verilerle ayrıntılı olarak ele aldı. Frankfurt Üniversitesi’nden Marcel Erdal ise eski Türkçede söz yapımı ve bu çalışmalar esnasında karşılaşılan farklı görüşleri, sözcüklerin farklı şekillerde okunuşlarını, çözümleniş tekliflerini değerlendirdi. giler verdi. Yine Berlin Hür Üniversitesi’nden olan Claus Schönig ise tarih çalışmaları ile dil çalışmalarının paralel gitmesi gerektiğini somut olarak anlatmak amacıyla TürkçeMoğolca kelime alışverişleri üzerinde durdu. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Mehmet Ölmez ise kısaca Türkiye’deki etimoloji çalışmaları üzerinde durarak metin okumaları ve sözlüklerde madde yazımı konusunu değerlendirdi. Yaz okulunun son dersini ise Marmara Üniversitesi’nden Mustafa S. Kaçalin yaptı. Bu derste çeşitli Türkçe ve Arapça kelimeler, bunların yapıları ve kökenleri üzerinde duruldu. Hem katılımcılar hem de konuşmacılar için karşılıklı alışverişler içeren derslerin devamının getirilmesi dileğiyle son gün sertifikalar dağıtıldı. BİR DİLİN BÜTÜN KÜLTÜRÜ Sözlük ve etimoloji sözlükleri bir dilin bütün bir “kültür”ü demektir. Bu çalışmalarda bir dilin, toplumun tarihini, etnolojisini, söz hazinesinin zenginliğini, hayat tarzını, üretim tarzını, giyimkuşam, yemeiçme âdetlerini, tamamını bulmak mümkündür. Türkçemiz bin beş yüz yıldır yazılı metinleriyle takip edilebilen, dünyanın en eski yazılı dillerinden biridir. Eski Türkçe adını verdiğimiz bu ilk dönemden ve daha önceki (ilk Türkçe, ana Türkçe) dönemlere komşu dillerden ve komşu dillere ait kaynaklardan tespit edilebilen uzun tarihi boyunca Türkçenin kendi söz varlığından ürettikleri ile komşularından aldıkları; yaşayan ve artık unutulmuş olan sözler bu dili konuşan halkların zengin kültürel mirasını barındırıyor. Bunların öğrenilmesi aslında hem insanlık tarihinin hem de Türk tarihinin ve kültürünün öğrenilmesi demektir. Bu konuda başka halklar önemli adımlar atmışlar, kendi dillerinin etimolojik sözlüklerini çoktan yayımlamışlardır. Ne yazık ki (birçok yararlı girişim ve katkıya rağmen) Türkçenin bütünlüklü bir sözlüğü ile etimoloji sözlüğü bugüne kadar hazırlanamamıştır. İşte, yaz okulunun amacı bu alanda küçük bir katkıda bulunmak, genç araştırmacıları bu alanda dünya Türkolojisi ile buluşturmak olmuştur. Bu anlamda İKÜ’nün katkısı, özverisi dilimiz ve kültürümüz için önemli bir destektir. Yaz okulunda ders veren konuşmacıların her biri kendi alanlarında söz sahibi, önde gelen Avrupalı ve Türkiyeli araştırmacılardır. Dinleyiciler bu fırsat aracılığıyla birinci elden konunun (eski Uygurca, eski Türkçenin grameri, orta Türkçe, Çağatayca, Kıpçak dilleri, Moğolca sözcükler) uzmanlarından dersler dinlemişler, merak ettikleri, öğrenmek istedikleri konuları doğrudan konunun uzmanlarına yöneltmişlerdir. Bu dersler boyunca elde edilen birikimin, önemli bir kısmı üniversitelerimizde öğretim üyesi olan katılımcıların bundan sonraki öğretim ve araştırma faaliyetleri üzerinde kalıcı etkisi olacağı şüphesizdir. CBT 1177 / 12 9 Ekim 2009 dan düzenlenen Türklük Bilimi yaz okulunda katılımcıların konaklama ihtiyaçları ile konuşmacıların yol ve konaklama giderleri İKÜ tarafından karşılandı. Dinleyicilerden de bunun karşılığında küçük bir ücret alındı. İki hafta boyunca her gün (toplam 10 gün) sabah ve öğleden sonra olmak üzere 20 adet ders yapıldı. Derslerde genel anlamda etimoloji (kökenbilimi; sözcüklerin ses ve anlam tarihlerinin gelişimini, diller arası sözcük alışverişini inceler) ile etimolojinin ilkeleri, bir sözcüğün etimolojisinin hangi yöntemler ortaya konarak izleneceği örnekler üzerinden gösterildi, ele alındı. Bu çerçevede en eski Türkçeden günümüz Türk dillerine, Anadolu ağızlarına varıncaya kadar hangi kaynakların bu çalışmalarda kullanıbileceği üzerinde duruldu. Derslerde yalnızca Türkçe kaynaklar değil, komşu dillere ait kaynaklar da tanıtıldı; bunlardan nasıl yararlanılacağı üzerinde duruldu. Berlin Hür Üniversitesi’nden Peter Zieme eski Uygurcadan seçtiği örnek metinler eşliğinde bir metnin nasıl çözümlenmesi gerektiği konusunda (köken açıklamaları ie birlikte) bilgiler verdi. İlk haftanın son dersinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Zühal Ölmez Çağatayca metinlerdeki Moğolca söz varlığı ve bunların okunuşu, anlamlandırılışı konusunda bir ders verdi. ARKAİK TÜRK DİLİ HALAÇÇA İkinci hafta Alman Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nden Filiz Kıral, İran’da konuşulan arkaik Türk dili Halaçça ve bu dilin söz varlığı üzerine yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Polonya’nın Poznan Üniversitesi’nden Henryk Jankowski ise etimoloji çalışmalarında kullanacağımız kaynaklar ve etimoloji çalışmalarında düşülecek yanılgılar üzerinde durarak yer adlarının etimoloji üzerinde de bil
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle