Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Karl Marx, Kapital’i Charles Darwin’e ithaf etmedi! Prof. Dr. Celal Şengör, 14 Kasım 2008 tarihli CBT’deki “Gene Kurtarıcı Aramaya Çıktık!” başlıklı yazısında, Marx’ın Kapital’i Darwin’e adamak istediği konusuna değinmişti. İnternetteki binlerce yerli ve yabancı kaynakta yanlış aktarılan bu nokta, bilgi kirliliğinin hangi boyutlara vardığını gösteriyor. Ayrıca bu konu, bilim tarihinde özgün belgelerden nasıl yanlış anlamlar çıkarılabildiğini göstermesi yanında, araştırmacıların bu karmaşayı nasıl çözdüğünü anlatan bilimsel bir dedektiflik öyküsü olması açısından da ilginçtir. Dr. Haluk Ertan, Biyologlar Derneği İstanbul Şubesi rıyla çözülür. Lewis Feuer 1975 yılında yayınladığı bir makalede (4) ilk kez, Darwin’in 13 Ekim 1880 tarihli mektubunun Marx’a değil, kızının erkek arkadaşı İngiliz Dr. Edward Aveling’e yazılmış olabileceğini bildirir. Feuer mektubu büyük bir dikkatle analiz ederek içeriğindeki birçok noktanın Marx’tan çok, Aveling’in durumuna hitap ettiğini fark eder. Çünkü Aveling o dönem, Darwin’in araştırmalarını tanıtan popüler makaleler yazmakta ve ateistlerin örgütünde çalışmaktadır. Aynı zamanda birkaç kez Darwin’le de yazışmıştır. Ayrıca söz konusu mektuptan bir yıl sonra yani 1881’de, Aveling’in “Öğrencinin Darwin’i” başlıklı bir kitabı da yayınlanmıştır. Feuer ithaf konusunun Aveling’in bu kitabıyla ilgili olduğu kanısına varır. Fakat elinde doğrudan bir kanıt yoktur. Bundan bir yıl sonra yani 1976’da, Thomas Carroll ve Dr. Ralph Colp birbirlerinden bağımsız olarak, Edward Aveling’in Charles Darwin’e yazdığı 12 Ekim 1880 tarihli ve uzun zamandır aranan mektubu keşfederler (5). Mektup Cambridge Üniversitesi Kütüphanesi, Elyazmaları Bölümü’nde korunan Robin Darwin arşivinden çıkarılır. Bu nispeten uzun mektubun içeriği, Darwin’in 13 Ekim 1880 tarihinde yazdığı yanıt niteliğindeki mektubunun muhatabının, uzun yıllardır sanıldığı gibi, Karl Marx değil, Edward Aveling olduğunu kesin ortaya koyar. Aveling büyük olasılıkla kendi mektubunu Marx’ın dokümanları arasında unutmuştur. Feuer’in bir yıl önce yaptığı zekice çözümleme, en güçlü kanıtı bulmuştur. Mektupta Aveling gerçekten de, çeşitli yerlerde yayınlanmış Darwin’in çalışmalarıyla ilgili makalelerini bir araya getirmeyi düşündüğü kitabını Darwin’e ithaf etmek için, onun iznini almak çabasındadır. Aveling’in savunduğu siyasi ve felsefi düşünceleri bilen Darwin, Aveling’in bu isteğini çeşitli gerekçelerle ve süratle reddeder. Bu nedenle Aveling’in 12 Ekim tarihli mektubuna, hemen ertesi gün bir yanıt yazarak, konuyu kapatır. Sonuç olarak bu dikkatli araştırma, Darwin’le Marx arasındaki en son yazışmanın, 1873’te Darwin’in Marx’a gönderdiği ve yukarıda aktarılan mektup olduğunu göstermiştir. Bundan öte söylenenlerin, şu andaki bilgimize göre, bilimsel bir temeli bulunmuyor. Kaynaklar 1 Aveling E., (1897) “Charles Darwin and Karl Marx: A Comparison,” The New Century Review. s. 232243. (Fay M.A., (1978) Did Marx Offer to Dedicate Capital to Darwin?: A Reassessment of the Evidence. Journal of the History of Ideas. 39 (1), s. 133146’dan alınmıştır); 2 Under the Banner of Marxism (1931) (OcakŞubat sayısı), s.20304. (Fay M. A., (1978). Journal of the History of Ideas. 39 (1), s. 133146’dan alındı). 3 Colp R. Jr., (1974) “The Contacts Between Karl Marx and Charles Darwin”. Journal of the History of Ideas. 35(2), s. 329338. 4 Feuer, L. S., (1975). Is the “DarwinMarx correspondence” authentic? Annals of Science, 32. s. 112. 5 Feuer, L. S., (1976). The “DarwinMarx correspondence”: a correction and revision. Annals of Science, 33 (4), s. 383394. H er şeyin başladığı 1870’ler: Karl Marx ile Charles Darwin arasında ilk bağlantı, 1873 yılında Marx’ın Kapital’in birinci cildinin, Almanca ikinci baskısının bir kopyasını Darwin’e yollamasıyla olur. Marx aynı kitabı Darwin’in yakın arkadaşı Herbert Spencer’e de gönderir. Kitabı almasından yaklaşık üç ay sonra Darwin, 1 Ekim 1873 tarihli aşağıdaki mektubu, Marx’a yollar; Say n Beyefendi; Sermaye hakk ndaki önemli çal man z göndermekle beni onurland rd n z için te ekkür ederim; Ekonomi politik gibi derin ve önemli bir konudan daha fazla anlayarak, bu kitab almaya daha fazla lay k olmay yürekten isterdim. Çal malar m z oldukça farkl olsa da, her ikimizin de bilgi birikimini artt rmay ve uzun vadede bunun, insanl n mutlulu una kesin olarak katk yapmas n içtenlikle temenni etti ine inan yorum. Sayg lar mla, Charles Darwin Bu mektup ilk kez, Karl Marx’ın kızı Eleanor Marx’ın erkek arkadaşı İngiliz Marksist Dr. Edward Aveling’in elinde bulunan Marx’a ait bazı dokümanları 1897’de yayınlamasıyla ortaya çıkar (1). Safsatanın doğduğu 1930’lar: Bundan sonra 1931 yılına kadar, Darwin ve Marx ilişkisi konusunda fazla bir yenilik olmaz. Fakat Sovyet akademisyen Profesör Ernst Kolman’ın, Pod Znamenem Marxizma (Marksizmin Bayrağı Altında) adlı Sovyet felsefe dergisinde yayınladığı bir makalesinde, Darwin’in 13 Ekim 1880’de Marx’a gönderdiği yeni bir mektubun varlığından söz etmesiyle, durum değişir (2). Aslında mektupta Marx’ın adı geçmiyor, fakat onun arşivinden elde edildiği için Kolman mektubun Marx’a yazıldığı sonucuna varır. Ayrıca Kolman mektuptaki ifadeler ve o dönemdeki olayların gelişiminden, her nasılsa, “Karl Marx’ın Kapital’in ikinci cildini Charles Darwin’e ithaf etmek istediği fakat Darwin’in bunu reddettiği” sonucunu çıkarır. Benzer bir sav, tanınmış felsefeci ve düşünce tarihçisi Sör Isaiah Berlin’in 1939 tarihli Karl Marx biyografisinde de yinelenir. Daha sonra bu iddia, şaşırtıcı bir şekilde, uzun yıllar boyunca akademik yayınlar dahil olmak üzere birçok yerde kullanılır. Kolman’ın 1931 yılında Rusça çevirisini yayınladığı mektubunun içeriğinin Batı kamuoyuna tanıtımı, Dr. Ralph Colp (3) ve Erhard Lueas’ın ayrı ayrı yayımladıkları makaleler sayesinde olur. Araştırmacılar özgün mektubu, Karl Marx’ın kişisel arşivinin saklandığı Hollanda’nın, Amsterdam Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü, Orta Avrupa Bölümü’nde bulurlar. Darwin’in 1873 yılına ait daha önceki mektubunun orijinali de buradadır. Darwin’in bu önemli mektubunun Türkçe’ye çevirisi yaklaşık şöyle: 13 Ekim 1880, ahsa Özel Say n Beyefendi, nazik mektubunuz ve beraberinde gönderdikleriniz için çok minnettar m. Yaz lar mla ilgili dü üncelerinizin herhangi bir ekilde yay nlanmas için iznimi alman za hiç gerek olmad n kendi ad ma söyleyebilirim, zaten hiçbir izin gerektir meyen bir eye izin vermem de saçma olacakt r. Hakk nda hiçbir ey bilmedi im henüz kesinle memi bir yay n onaylad m izlenimini belli bir oranda verece i için, kitab n z n bir bölümü veya cildinin ahs ma ithaf edilmemesini rica edece im (yine de beni onurland rma niyetiniz için te ekkür ederim). Ayr ca, her konuda özgür dü üncenin güçlü bir savunucusu olsam da, H ristiyanl k ve Tanr inanc aleyhine yap lan do rudan tart malar n halk üzerinde herhangi bir etki yaratmas yine de bana çok güç gibi geliyor (do ru veya yanl ); zaten dü ünce özgürlü ü, bilimin ilerlemesine ko ut olarak insan bilincinin yava yava ayd nlanmas yla en iyi ekilde geli ecektir. Bu nedenle din üzerine yazmaktan her zaman kaç nm ve kendimi bilime vermi imdir. ayet dine kar do rudan yap lacak bir sald r ya herhangi bir ekilde destek olursam, bu tutumundan dolay baz aile üyelerime gereksiz yere ac da verebilirim. Ya l ve çok güçsüz olmam nedeniyle, yaz lar n deneme sayfalar n okumak da ( u andaki deneyimlerimden bildi im gibi) beni çok yordu undan iste inizi geri çevirece im için özür dilerim. Sayg lar mla, Ch. Darwin Darwin’in bu mektuplarından nasıl olupda bu anlamların çıkarılabildiği şaşırtıcı bir durumdur. Mesela bu son mektupta yer alan ama Marx ve Kapital’le ilgisi olmayan bilgiler, nedense araştırmacıların dikkatini fazla çekmez. Örneğin 1880 yılında Kapital’in ikinci cildinin bırakın baskıya hazır olması, taslağı bile daha ortada yoktur. Bunlardan daha önemlisi, Kapital’in ikinci cildinin önsözünde Engels, 1883 yılında ölümünden önce Marx’ın birçok kereler, kitabının yeni ciltlerinin, 1881 yılında kaybettiği 38 yıllık eşine ithaf edilmesini vasiyet ettiğini yazdığı halde, bu safsata rüzgârı esmeye devam eder. Görünen odur ki, mektubun Marx’ın evrakları arasında bulunması, böyle bir yargıya varmak için insanlara yeterli görünmüştür. Halbuki Darwin’in evrakları ve yazışmaları arasında da, Marx tarafından kendisine gönderilmiş ve böyle bir talebi içeren herhangi bir belge yoktur. YANLI IN DÜZELT LD 1970’LER Fakat tüm bu karmaşa 19751976 yılları arası, Toronto Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Lewis Feuer başta olmak üzere, Columbia Üniversitesi, Psikiyatri Bölümü’nden Dr. Ralph Colp ve Pennsylvania Üniversitesi, Bilim Tarihi ve Sosyolojisi Bölümü’nden Thomas Carroll’un çalışmala Uşak “Hospital Ceylıne” da açıldı! Y llard r verdi imiz tepkiler sanki suya yaz l yor; i yerlerine, ürünlerine yabanc ad verme yar sürüyor. Bu yar a girenlerin sergiledi i davran , “ç lg nl k” olarak tan mlamaktan ba ka yolumuz kalmad . Yeme, içme, e lenme, konaklama yerlerinin yan s ra stanbul, Ankara gibi kentlerdeki özel hastanelerin adlar na bakt m zda da a r yoruz. “Özel” sözcü ünün arkas na yabanc sözcüklerle birlikte kent, semt… vb. adlar s ralan yor. Bu bilinçsiz ve gülünç adland rma ç lg nl kar s nda dilimize Farsçadan giren, yüzlerce tabelaya yaz lan “hastane” sözcü ünü arar olduk; “hospital” kullanmak bir ayr cal k say l yor. Çünkü “hospital”lar, bu ad söyleyebilenleri; hastaneler umars z halk iyile tirmeye çal yor. T p dilindeki sorunlar çözememi ken, Türkiye Cumhuriyeti yurtta lar n n sa l yla ilgilenecek, ço unca Türkiye Cumhuriyeti yurtta olan sa l kç lar n görev yapt , “BioLifeClinic, Electron Medical, Hospitalium Haznedar, Academic Hospital, Avrasya Hospital, Özel International Hospital, Özel stanbul Hospital, Özel stanbul Medicine Hospital, Özel Medical Park Bahçelievler Hastanesi…” gibi onlarca hastanenin ad n söylemekte de zorlan yoruz. Bu “hospital”lar n ço unda bu adland rmalar yapanlar n, bu adland rma biçimini do ru bulanlar n “ruhsal durumunu, ki ilik özelliklerini” inceleyip tedavisine yönelik öneri getirecek bölümler oldu unu dü ünüyor ve bu konuda uzman deste i bekliyoruz. Ege’nin güzel kenti U ak’ta aç lan “Hospital Ceyline” nas l okuyaca z? “Ceyline” ngilizce bir sözcük müdür; yoksa bizim güzel gözlü “ceylan” m d r? E er “ceylan” m z, “ceyline” yap lm sa, bunu yapanlar nas l adland raca z? “Ceyline” bizim “ceylan” de ilse, “hospital” bizim “hastane”yse, U ak kentindeki “Hospital Ceyline” n “ruh ve sinir hastal klar ” bölümünden yard m istiyoruz! Bu adland rma ç lg nl n durdurmak, gittikçe bozulan dil bilincimizi ve ruh sa l m z korumak için bilinçli yurtta lar n ad , tad yabanc olan her eyden, her yerden uzak durmas n öneriyoruz! Sevgi Özel, Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı CBT 1141 / 14 30 Ocak 2009