Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör yon insan demek ki bu da dünya nüfusunun %7’si kadar olacak diyor bilim insanları. KARANLIK MADDE BULUNDU MU? 2006 yazından beri karanlık maddeyi arayan Avrupa’nın PAMELA (Payload for Antimatter Matter Exploration and LightNuclei Astrophysics) uydusunun hedefine ulaşmış olabileceği sanılmakta. Fizikçiler verilerin kanıtlanmasını bekliyorlar. PAMELA, manyetik spektrometre, kalorimetre ve uçuş süresini ölçen bir aletin yardımıyla, parçacıkların yüklerini, tepilerini ve kütlelerini hesaplıyor. Medyamız 2 Eylül 08 tarihli haberlerinde ülkemizde olan en önemli olayı es geçti: Yıllar sonra tekrar Hava Lisesi açıldı. Eskiden İzmir’de olan lise bu sefer Bursa’da, Işıklar’da, Işıklar Askeri Hava Lisesi olarak faaliyete geçti. YILLAR SONRA YİNE ASKERİ HAVA LİSESİ koşullarda büyüyor diyor araştırmayı yöneten Jochen Geigl. Ancak metastazların büyümeleri için ne gibi koşulların gerektiği henüz kesin olarak bilinmemekte. Tahminlere göre ana tümör büyüme sinyalleri gönderiyor ya da uyarı maddeleri metastazların çevrelerinden geliyor. Bilim insanları şimdi metastazların ne şekilde sonsuza dek uyutulabileceğini araştırıyor. Bu bilgiler ışığında büyümeyi tetikleyen uyarı maddelerini, metastazları sonsuza dek uyutacak şekilde engelleyebilecek ilaçların geliştirilebileceği sanılmakta. Karanlık madde doğrudan doğruya saptanamadığı için bilim insanları anti madde biçiminde doğrudan kanıtlara ulaşabilmeyi umuyorlardı ve şimdi PAMELA tarafından tespit edilen olağanüstü miktardaki pozitronların karanlık maddeye ait olabileceğini düşünüyorlar. Fizikçilerin tahminlerine göre karanlık madde hipotetik LPS parçalarından oluşmakta. Süper simetri teorisiyle öncelenen bu parçacıklar çok sağlam olmalarına rağmen, çarpışınca birbirlerini “söndürebiliyorlar”. Bu çarpışma sırasında elektronlar ve pozitronlar oluşmakta. Bu yüzden dikkat çekici sayıda pozitronun varlığı karanlık maddeye işaret edebilir. Fakat pozitronlar pozitif yükleri nedeniyle bildik protonları benziyorlar. Son olarak bulunan parçacıklar pozitron olarak tespit edilse bile bunların nötron yıldızlarına veya pulsarlara da ait olma ihtimali de söz konusu. Ama eğer sonuçlar beklenildiği gibi çıkarsa, bulgu evrenle ilgili tek bir teorinin üretilmesinde atılacak önemli bir adım olabilir. SALDIRGANLIK, ERKEĞİN YÜZÜNDE YAZILI Kanadalı psikologlara göre yüzün genişliğine ve uzunluğuna bakılarak erkeklerin ne kadar saldırgan oldukları anlaşılabilmekte. Brock Üniversitesi’nden Justin M.Carre ve Cherly M. McCormick, konuyla ilgili üç araştırmayı Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayımladılar. Araştırmacılar seksen sekiz katılımcının yüz genişliğini ve uzunluğunu (üst dudaktan kaşlara kadar olan mesafe) UYUYAN METASTAZLAR Graz Üniversitesi bilim insanları, metastazların ana tümörün büyümesine dek “uyuduklarını” saptadı. Bugüne kadarki bilgilere göre metastazların tümörün büyümesi ve yaşlanmaya başlamasıyla geliştiği sanılıyordu. Oysa araştırmacılar şimdi elektron mikroskobun yardımıyla en küçük tümörlerin bile metastaz oluşturduğunu ve bunların zarları zorlayarak kemik iliğine kadar yayıldığını gördü. Anlaşıldığı üzere metastazlar burada uykuya yatıyor ancak bazıları belli başlı kontrol ettikten sonra anket formları ve deneylerle başatlık ve saldırganlık eğilimini ölçmüşler. Buna göre geniş yüz (sadece erkeklerde) saldırgan davranışları yansıtmakta. Bilim adamları sonuçları kontrol etmek için buz hokeyi oyuncularının yüzlerini ölçtükten sonra bu verileri bir sezonda alınan cezalarla karşılaştırmışlar. Bu şekilde de aynı sonuçlar elde edilmiş. Ergenlik dönemindeki yüksek testosteron seviyesinin yüz genişliği üzerinde etkili olduğunu söyleyen bilim insanları, yüz biçiminin, saldırganlık için gerçek bir gösterge olduğunu iddia ediyorlar. Nilgün Özbaşaran Dede CBT 1121/ 5 12 Eylül 2008 Bu olay niçin dün Türkiye’de cereyan eden en önemli olaydır sorusu aklınıza gelebilir. Hemen söyliyeyim: Türk Hava Kuvvetleri benim tartabildiğim kadarıyla ülkemizdeki en iyi eğitim kurumlarına sahiptir. Bu kurumlar en akılcı eğitim kuramları ışığında, ellerindeki en tecrübeli ve dirayetli komutanlar ve hocalar tarafından, en iyi teçhizatla donanmış olarak yönetilir ve yönlendirilir. Dünyanın en iyi teknik üniversitelerinden biri addedilen Caltech’in meşhur uçak mühendisliği profesörü Hans Hornung’un ifadesine göre, Hava Harp Okulu’na girebilmek için öğrencinin tâbi tutulduğu eleme, Caltech’in uyguladığı elemeden daha sıkıdır. Prof. Hornung birkaç sene önce Hava Harbiyelilerle yaptığı bir toplantı sonrasında o zaman Hava Harp Okulu Komutanı olan Hv.Plt. Tümg. (şimdi Korgeneral) Sayın Şevket Dingiloğlu’na o zamanki Öğrenci Alayı Komutanı Hv. Plt. Kur. Alb. (şimdi Tuğgeneral) Sayın İsmail Taş’ın ve benim gözlerimizin önünde, Hava Harbiye’den Hava Kuvvetlerinin seçeceği herhangi bir öğrenciyi Caltech’in yüksek lisansa veya doktora programına kabul edebileceğini söylemişti. Hornung’dan bir sene önce Hava Harp Okulu’nu ziyaret eden çağımızın en önde gelen jeokimyacılarından ve yıllarca Amerika Birleşik Devletleri gezegen araştırma programlarının jeolojik kısımlarını yönetmiş olan Prof. Dr. Jerry Wasserburg Harp Okulundan ayrılırken bana “kusura bakma ama, sizin üniversite bu okulla aynı ligde bile değil” demişti. Jerry’nin bu sözleri yüzeysel bir gözlemin eseri değildi. İTÜ’yü neredeyse bir aya yakın bir süre gözlemiş, Hava Harp Okulu’nda bizzat o zamanki Alb. (şimdi Tuğgeneral) Sayın O. Kapani Aktaş mihmandarlığında tüm laboratuarları gezmiş, hocalarla konuşmuş, öğrencilere konferans vermiş, sorucevap kısmından çok etkilenmişti. Bu ziyaret ve Jerry’nin gördüğü sıcak muamele, bir yıl sonra Jerry’nin anlattıklarından etkilenen Prof.Hornung’un bizzat o zamanki Hava Kuvvetleri Komutanımız Hv. Org. Sayın İbrahim Fırtına’nın kişisel bir davetini heyecanla kabul etmesine neden olmuştu. Hava Kuvvetlerimizin tüm okullarından mezun olanların yarattığı hava gücününün (Türkiye’nin ekonomik gücünün zayıflığına ve sivil endüstrisinin dünya devlerinin endüstrileriyle rekabet edecek durumda olmamasına karşın) dünyanın en iyi ilk beşi arasında bulunması, gerek harpte, gerek neredeyse hep birinci olduğu yarışmalarda dünyaya parmak ısırtması verdiği eğitimin kalitesinin en iyi göstergesidir. Bu eğitim sırf bir «meslek eğitimi» de değildir; üniversitelerimizin de artık öğrenmesi gereken, bilimsel düşünmeyi öğreten, yaratıcılığı kamçılayan bir eğitimdir. Bunu Hava Harp Okulu yaptığı bilim şenliklerinde göstermekle kalmamakta, uluslararası silah yapımı projelerine mühendis sağlayarak da ayrıca en yüksek düzeyde tatbik sahasına koymaktadır. İşte ülkemizin bu muhteşem kurumu 2 Eylül’de yıllar önce kapattığı lisesini tekrar açmıştır. O zamanki kapatma nedeni küçük yaşta alınan çocukların bazılarının pilot olabilme özelliklerini daha Harp Okuluna gelmeden kaybedebilme ihtimalleriydi. Hava Kuvvetleri, lise mezunlarına esas amaç her ne kadar muharip pilot yetiştirmek olsa da, pilotluk dışında modern çağın gerektirdiği bilim insanlığı ve mühendislik seçeneklerini de en üst düzeyde sunabilmeyi planlamaktadır. Kanım, Hava Lisesi’nin aynen diğer Hava Kuvvetleri okullarında olduğu gibi kendi liginin en üstüne gelip oturacağıdır. Açılış töreninde ilk dersi bizzat Hava Kuvvetleri Komutanımız Hv. Org. Sayın Aydoğan Babaoğlu vermiş, yanında kendisi Hava lisesine ilk başladığı sırada Lisenin kurucu komutanı olan Hava Kuvvetlerinin efsane isimlerinden merhum Hv. Plt. Kur. Alb. Canip Orhun’un eşi Ceyda Orhun Hanımefendi olduğu halde genç kartallarına seslenmiştir. Hava Lisesi’nin ilk kurulduğu ellili yılların sonunda aralarında şimdiki Hava Kuvvetleri Komutanımızın da bulunduğu öğrencilerle bir anne gibi bizzat ilgilenen Ceyda Hanım’ın törene davet edilmesi, Hava Kuvvetlerimizin ülkemizin en büyük ama en sıcak, birbirine en çok kenetlenmiş ailesi olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Ne mutlu Hava Lisesine kabul edilen gençlerimize. Lise Komutanı, aziz dostum Hv. Plt. Kur. Alb. Sayın Mehmet Eldem komutasında ve muhterem eşi Ayşegül Hanımefendi’nin «anneliği» gözetiminde onlardan biri olabilmeyi ne kadar isterdim. Hepsine sonsuz başarılar!