Katalog

SON ARAŞTIRMALAR AÇ İNSAN NİÇİN DAHA FAZLA ALIŞVERİŞ YAPIYOR? Aç karnına alışverişe gidenler, alışveriş arabasını daha fazla dolduruyorlar. Montreal McGill Üniversitesi nöroloğu Alain Dagher, aşırı alışveriş isteğinden bir hormonun sorumlu olduğunu saptadı. Ghrelin hormonu acıktığımız zaman midemizde oluşuyor ve yeme isteğini tetiklemekte. Dagher söz konusu hormonun, yiyeceklere daha fazla tepki göstermemizi sağlayan beyin bölgelerini uyardığını fark etmiş. Araştırma sırasında on iki kişiye düşük dozda Ghrelin hormonu aşılandıktan yorlar. Çünkü kuşlar ve memeliler 300 milyon yıldan bu yana birbirlerinden bağımsız olarak gelişmiştir. İnsanda ve insansı maymunda çok büyük olan neokorteks (büyük beyin kabuğunun genç bir parçası) karmaşık düşünce süreçleri için baş koşul olarak kabul ediliyordu. Kuşlar tamamen farklı bir beyin organizasyonuna sahiptir. larının önemli bir şekilde arttığı görülmüş. Oysa 1930’lu yıllardaki ekonomik kriz ve buna bağlı olarak kömür üretiminde yaşanan düşüş nedeniyle kalıntılar 1970’li yıllarda azalmış. Hatta son yıllarda çevreyi korumak için alınan önlemlerin etkisi bile görülmekte Grönland buzunda. Çin’de ve Hindistan’da yeni kurulacak kömür santralları nedeniyle bilim insanları ağır metal kalıntılarının tüm dünyada artabileceğini düşünüyorlar. devam ettikleri görülmüş. Anlaşıldığı üzere çok uzun yaşayan insanlarda, hastalık ve güçsüzleşme riski artıyor ama daha fazla bakıma muhtaç olanların sayısı çok yaşlı insan grubunda bir artış göstermemekte. Bu da çok yaşlı insanların daha az yaşlı olanlara kıyasla daha fazla bakıma ihtiyaç duydukları görüşünü geçersiz kılmakta. İNSANLAR BEKLENİLENDEN DAHA SAĞLIKLI YAŞLANIYORLAR Tıp alanındaki gelişmelere bağlı olarak insanlar gitgide daha uzun yaşamalarına rağmen, toplumlarda bakıma muhtaç yaşlıların sayısında bir artış görülmemekte. Amerikan Bilimler Akademisi araştırmacılarının bu saptaması böylece uzun yaşamın, ek bakım masraflarını da beraberinde getireceği endişesini geçersiz kılmakta. Amerikalı bilim insanları ve Rostock MaxPlanck Demografi Araştırmaları Enstitüsü’nden James Vaupel, 1998 yılında, 1905 yılında doğan tüm Danimarkalıların araştırmaya katılmalarını rica etmişler. Bu araştırma çerçevesinde testler ve anket formlarıyla ortalama olarak 92 yaşında olan 2262 kişinin ne kadar bağımsız ve sağlıklı yaşadığı incelenmiş. Araştırma 2000, 2003 ve 2004 yıllarında da devam etmiş. Yani yaşlılar yüz yaşına geldikten sonra da testler devam etmiş. Araştırmanın son yılında katılımcılardan geriye sadece 166 kişi kalmış. Diğerleri ya ölmüş ya da araştırmaya katılamayacak kadar hastalanmışlar. Sonuçların değerlendirilmesi sonucunda araştırmanın başında bağımsız ve sağlıklı bir yaşam süren yaşlıların %3040’ının on yıl içinde aynı şekilde yaşamaya 2025 YILINDA 8 MİLYAR KİŞİ OLACAĞIZ Dünya nüfusu özellikle de gelişmekte olan ülkelerde hızla artıyor. Dünya nüfusunun %82’si yani 5.5 milyar insan şimdiden bu ülkelerde yaşıyor. Bilim insanlarının tahminlerine göre gelişmekte olan ülkelerdeki nüfusa 2.6 milyar kişi eklenecek. Nüfusun en hızlı arttığı yer olan ASYA’DAKİ EKONOMİK PATLAMA HAVA KALİTESİNİ DÜŞÜREBİLİR Asya’da yaşanan ekonomik gelişmelerin dünya genelindeki hava kalitesi üzerinde olumsuz etki yapabileceği açıklandı. Sonuçlar Grönland buzundan alınan karot örneklerine dayanıyor. Amerikalı bilim insanları buz örneklerinden 1772 yılından itibaren tüm endüstri tarihinin okunabildiğini söylüyorlar. Mesela endüstri devriminin başladığı 1850 yılından 1900’e kadar ağır metal kalıntı sonra örneğin pizza ve hamburger resimleri gösterilmiş. Bilim insanları diğer yandan da beyin etkinliklerini takip etmişler. Bu şekilde yiyeceklere bakıldığında ve yiyecek görüntüleri hatırlandığında söz konusu beyin bölgelerindeki etkinliklerin arttığı görülmüş. SAKSAĞAN, AYNADAKİ GÖRÜNTÜSÜNÜ TANIYOR İnsanlar dışında sadece maymunlar aynadaki görüntülerini tanıyabilir. Fakat Frankfurt Goethe Üniversitesi bilim insanı Helmut Prior, bu yetiye saksağanların da sahip olduğunu keşfetti. Araştırmamız, kendi görüntülerini tanıyanların sadece in Afrika’daki insan sayısının 2050 yılında ikiye katlanması bekleniyor. Yani bugün bile çok kötü beslenen ve temiz içme suyundan yoksun olan insanların sayısı neredeyse iki milyar kadar artacak. Doğum oranının düşmeye devam ettiği endüstri ülkelerinde ise nüfusun azalacağı tahmin edilmekte. Örneğin Avrupa’da ki nüfusun 2050 yılına kadar 51 milyon kadar düşeceği sanılıyor. Bu o tarihte 736 milyon yerine sadece 685 mil Kök Hücre Araştırmaları LABORATUVARDA İLK KEZ ALYUVAR ÜRETİLDİ Kan bağışı gelecekte gereksiz kalabilir. Embriyonik kök hücrelerinden ilk kez işlevsel alyuvarlar üretildi. Araştırmayla ilgili ayrıntılı bilgiler Blood dergisinde yayımlandı. Advanced Cell Technology kurumundan Robert Lanza, bol miktarda yapay alyuvar üretiminin sorunsuz olarak gerçekleştirilebileceğine inanıyor. Buluş az bulunan 0 rh kan grubunun da bol miktarda üretilmesine imkân verecek. 0 rh kan grubu Avrupalı insanların yaklaşık olarak %8’inde, Asyalı insanların ise sadece %0.3’ünde görülmekte. Yapay kan üretimi öte yandan hastalıkların yayılmasını da önleyecek. Bilim insanlarına göre yapay kanda mesela HI veya hepatit virüsünün bulunmadığını tespit etmek daha kolay. Lanza yapay alyuvar elde edebilmek için kültüre alınmış embriyonik kök hücrelerine bir dizi besleyici madde ve büyüme faktörü aşılamış. Bu şekilde kan küreciklerinin öncüleri olan hemangioblastlar daha sonra ise alyuvarlar gelişmiş. İlk başta araştırmanın başarısız olacağını düşünen uzmanlar, alyuvarların işlevsel olduğunu görünce çok şaşırmışlar. Laboratuvarda yapılan testler sonucunda yapay alyuvarların, oksijeni, bağışlanan alyuvarlar kadar iyi taşıdıkları görülmüş. sanlar ve maymunlar olmadığını gösterdi, diyor Prior, PLos Biology dergisinde. Sonuçlar zekâ ve bilinç evriminin anlaşılması için önemli ipuçları vermekte. Saksağanlar, çocuklarda ve insansı maymunlarda uygulanan işaretleme testlerinde tanımışlar kendilerini. Son çalışmayla böylece karmaşık düşünce süreçlerinin ve bilincin sadece gelişkin memelilerde gelişmemiş olduğu kanıtlandı. Bilim insanları bu yetinin evrim sürecinde birbirine paralel olarak geliştiğini varsayı CBT 1121/ 4 12 Eylül 2008