Katalog

kelerde dağıtılacak. Bu ülkeleri çok daha geniş bir grup izleyecek: Brezilya, Arjantin, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Ruanda, Haiti, Moğolistan bunların birkaçı. Eğer ABD bile kendi ülkesindeki 'dijital uçurumu' kapatmak üzere federal devlet düzeyinde konuya ilgi gösteriyorsa, Türkiye'nin de projenin içinde aktif olarak yer alması gerekir.. “Ooof off Line Tanol Türkoğlu' Aralık 2007)” Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin OLPC projesine gösterdikleri ilginin ne kadar aktif olduğunu Negroponte'nin kendisine sorduk. Bilim adamı “Her çocuğa bir dizüstü” projesiyle ilgili dergimizin sorularını şöyle yanıtladı: Bilim Teknoloji 100 dolara bir dizüstü fikri nasıl doğdu? Nicholas Negroponte Bu fikrin çıkışı 1968'e Seymour Papert'ın Logo'yu (çocuklar için bir bilgisayar dili) başlatmasına dayanır. 11 Nisan 1970'te Papert “Çocuklara düşünmeyi öğretmek” isimli ünlü konuşmasını yaptı. 1970'li yıllarda ABD'deki çocuklar ile çalıştık. 80'lerde Senegal, Pakistan ve Kolombiya'ya uzandık. 90'larda Media Lab uzak ve kırsal alanlarla bağlanma konusunu (Bu teknolojiler bugün WiFi ve WiMax olarak isimlendiriliyor) araştırdık. 1999 yılında ailem Kamboçya'da bir okul inşa etti ve daha sonra oğlum buraya dizüstüler yerleştirdi ve bağlantılarını kurdu. Böylece, bu projeye oluşmadan önce uzun yıllar, düzinelerce ülkede, başka projeler üzerinde çalıştık. BTBu projeyi uygularken karşılaştığınız en büyük sorun neydi? NN Kurulu bir düzeni olan iş çevreleri çıkarlarına zarar vereceği kaygısıyla önce projenin yapılabilirliğine karşı çıktılar ve daha sonra kafaları karıştırdılar. BT OLPC yoksul çocuklara nasıl yarar sağlayacak? Bu projeden ne öğrenecekler? NN Öğrenmeyi öğrenmenin kilit noktaları araştırma, merak ve oyundur. Hepimiz yürümeyi ve konuşmayı çevremizle ilişki kurarak, gerçek amaç ve ödüllerle öğrendik. Yaklaşık 6 yaşında bu şekilde öğrenmeye son vermemiz, bunun yerine kitaplar, öğretmenler söylenenleri dikkate alarak öğrenmemiz istendi. Burada temel kural şuydu: “Bize (yetişkinlere) güvenin. Büyüdüğünüz zaman bunun en iyisi olduğunu anlayacaksınız ”. Oysa dizüstüler süreklilik içeren, kesiksiz bir öğrenme şeklini geri getirmiş oldu . Ve bu çok daha geniş ölçekli bir yöntemdir. Çocuk için ödül ve geri besleme sistemleriyle birlikte öğrenmeyi öğrenmeye böylece geri dönüş yaptık. BT OLPC'ye karşı çıkanlar gelişmekte olan ülkelerin dizüstü yerine yiyecek, barınak ve ilaca ihtiyacı olduğunu iddia ediyor. Sizin buna tepkiniz nedir? NN Yukarıdaki soruda “eğitim” sözcüğü yerine “dizüstü” sözcüğünü oturtursanız böyle bir soruyu bir daha sorma gereği duymazsınız. Dünyayı tehdit eden herhangi bir temel sorunun çözümü, eğitim, ve bazı durumlarda yalnızca eğitimdir. Eğitimin çözemediği hiçbir sorun yoktur. Barışı oluşturmanın en iyi yolu anlayıştır. Ancak halihazır da İletişim ki eğitim kurumlarıyla bunun sağlanması bana pek olası gelmiyor, çünkü bu kurumlar ya çok yerel ya da çok ulusal veya her ikisi birden olabiliyor. Diğer taraftan şans tanındığında, çocuklar içgüdüsel olarak dünya vatandaşıdır. BT399 dolarlık proje OLPC projesinden daha mı gerçekçidir? NN Bu ikisi aynıdır. 399 dolarlık proje yalnızca bir finans planıdır ve OLPC'yi dünya çapında tetiklemenin bir yoludur. BT Kimin daha önce dizüstünü alacağına ve bunların nasıl dağıtılacağına nasıl karar veriyorsunuz? NN Bunun üç yolu var. 1) Peru ve Uruguay gibi ülkeler girişimde bulunuyor. Türkiye de aynısını yapmalı. 2) Ruanda, Moğolistan ve Haiti gibi en yoksul ülkelerde fonlara uygun olanlarla çalışıyoruz. 3) İtalya gibi ülkeler Etiyopya gibi ülkelere yardım etmek için öne çıkıyor. BT Bu bilgisayarları kim güncelleştirecek? Kullanıcılara kullanmayı kim öğretecek? Yazılımları kim tedarik edecek? Afrika ülkeleri gibi kalkınmakta olan ülkelerde internete erişim nasıl olacak? NN Tek sorunun içinde bir sürü soru olduğu için yanıtlarım şöyle: • Yazılımlar kendi kendine güncellenecek • Bakımın %95'ini çocuklar yapacak • Öğretmenlere kendilerine güvenmesini sağlıyoruz. Çocuklar bunlara mekanik açıdan destek oluyor. • Açık Kaynak kuruluşları yazılımların pek çoğunu tedarik ediyor; Microsoft da destek vereceğini bildirdi. • İnternete erişim uydu ve LAN ile olacak. BT Beş yıl içinde bu proje çocuklara ne gibi yararlar kazandıracak? NN Eğitim tüm yararlarının temelini oluşturur. Çocuklarda öğrenme hevesi varsa ve eğitimleri kesintisiz sürüyorsa işte bu faydadır. Öğrenmenin kesintisiz olması çok önemlidir. Çocuklar oyun oynamalıdır, müzik indirmelidir ve birbirleriyle sohbet etmelidir. Çocuklar bu araçların “Okul” için olan araçlarla aynı olduğunu düşünmelidir. Öğrenmek öğretmekle sınırlı değildir. Ebeveynlerin çocuklarının elektronik oyunlarla çok fazla zaman geçirmesinden rahatsız olmaları beni çok şaşırtıyor. Aynı ana baba çocuklarının piyanonun başında 8 saat geçirmesinden rahatsız olmuyorlar. Aslında bir çocuk hiçbir şeyin başında 8 saat geçirmemelidir. Çocuğun iş tanımına göre, çocuk çeşitli şeylerle uğraşmalıdır. Dizüstüler bu çeşitli işler için iyi bir ortam sunar. BT Türk yetkililer bu proje ile ilgili sizinle temasa geçtiler mi? Veya bunun tam tersi, siz onlarla temasa geçtiniz mi? Sonuç ne oldu? NNİlişkiler başlangıç aşamasında ve çok sınırlı. Ciddi bağlantılar kurmak zorundayız. teknolojisindeki gelişmeler Osman Bahadır S amuel Morse, 1837'de telgraf aygıtını geliştirmişti. Morse'un telgraf sisteminde alıcı aygıt, göndericiden gelen imle çalışan bir elektromıknatıs ile bu mıknatısın hareketiyle kağıt üzerine mors kodunu yazan bir düzenekten oluşuyordu. Telgraf, bütün 19. yüzyıl boyunca ABD ve Avrupa'da gelişimini sürdürdü. 1892'de Marconi, sinyalleri birkaç kilometre uzağa ulaştırmayı başararak ilk telsiz telgraf patentini aldı. 1876 yılında Alexandre Graham Bell telefonu icat etmişti. Bell'in telefon sistemi, elektromıknatısın, ses dalgalarıyla orantılı olarak akım üretecek bir biçimde titreştirilmesi esasına dayanıyordu. İcadından sonra hızlı bir gelişme gösteren bu aygıt adım adım telgrafın egemenliğini ele geçirdi. Telgrafın ve telefonun, bu iki iletişim aracının da kullanımı, önce idari işlerdeki kullanımdan ekonomideki kullanıma ve sonra da tüm toplumun kullanımına doğru bir gelişme seyri izledi. 1873 yılında Maxwell elektromagnetizma kuramıBüyük elektronik iletişim sanayiinin yolunın temellerini açıknu açan Heinrich Hertz (18571894) lamıştı. 1887 yılında ise Heinrich Hertz, elektromagnetik dalgaların laboratuvarda elde edilebileceğini gösterdi ve böylece temelleri elektromagnetizma teorisine dayalı olan büyük iletişim sanayiinin yolunu açmış oldu. 20. yüzyılın ilk yarısında elektrik teori ve pratiğindeki yeni gelişmeler, iletişim araçlarının evriminde temel bir rol oynamıştır. Bu evrede bir yandan iletişimin interaktif biçimde gerçekleşmesine imkân veren şebekeler kuruldu (otomatik telefon, teleks, teleteks vb.), diğer yandan da iletişim şebekesinin tek yönlü dağılımı (radyo ve televizyon) büyük bir yaygınlık kazandı. Bu çerçevede, seslerin ve görüntülerin kaydını, yeniden üretimini ve iletilmesini sağlayan aygıtlar hızla üretildi, yayıldı ve büyük bir radyo, televizyon, fotoğraf, disk, sinema vb. sanayii doğdu. 1848 yılında transistörün icadı elektronik sanayiinde yeni bir çığır açtı. Transistörün katkısıyla hacmi küçülen, hızı artan ve belleği güçlenen bilgisayar, 20. yüzyılın son çeyreğinde, üretimde ve insan ilişkilerinde köklü değişimlere yol açtı. İşaretlerin, seslerin ve görüntülerin kaydedilebilmesi, çoğaltılabilmesi ve iletilebilmesi teknolojisi, elektrik çağının ürünüdür. En basit telgraf aygıtından en yeni teknoloji ürünü cep telefonlarına ve diğer elektronik iletişim aygıtlarına kadar 170 yıllık geçmişi bulunan elektriğe dayalı iletişim teknolojisinin insan toplumlarının evrimini hangi yönlerde ve yoğunlukta etkilediğinin çözümlenmesi, günümüzde sosyolojinin en zor ve karmaşık problemlerinden birini oluşturmaktadır. Seslerin ve görüntülerin kaydedilebilmesi, çoğaltılabilmesi ve iletilebilmesi teknolojisi, elektrik çağının ürünüdür. CBT 1085/9 4 Ocak 2008 TEKNOLOJİ TARİHİ