16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A BEYİN PİLİ, PARKİNSON HASTALARINDAKİ TİTREMEYİ NASIL ÖNLÜYOR? Elektrotlardan doğrudan doğruya beyne verilen elektrik uyarımları, çevredeki beyin bölgelerini uyarıcı sinyallere karşı daha duyarsız hale getirilen adenosin maddesinin üretimini tetiklemekte. Rochester Üniversitesi'nde Lane Bekar ile çalışan ekip bu yüzden adenosin maddesinin gelecekte beyin pilinin yerini alabileceğini ya da en azından pilin etkisini güçlendireceğini düşünüyor. Bu etki şimdiye kadar sadece farelerde saptana H A B E R L E R yin uyarımının da aynı şekilde etkidiğini sanıyorlar. Buluş bu nedenle, Parkinson'a karşı daha etkili terapilerin geliştirilmesine izin verebilecek. Adenosin aşılanan farelerde istenç dışı kas hareketleri önemli ölçüde azalmış. AFRİKA’NIN İLK UYDUSU UZAYDA Afrika'nın ilk TV uydusu Ariane roketiyle dünyamızın bir yörüngesine taşındı. Afrikalı bakanlar Ariane 5 GS taşıyıcı roketin fırlatışını Fransız Guyana'sındaki Kourou istasyonundan izlediler. RASCOMQAF1 Avrupa'daki Thales Alenia Space firması tarafından üretildi ve Afrika'nın telefon, İnternet ve televizyon hizmetlerini on beş yıl boyu karşılayacak. Amerikan Orbital Sciences şirketi tarafından üretilen ve aynı roketle uzaya gönderilen Horizon2 ise Intelsat ve Japonların JSAT uydularının yerine getirdiği görevleri Kuzey Amerika ve Karayipler için yerine getirecek. Ariana 5 aynı zamanda iki uyduyu uzaya taşıyabilen tek ticari roket. Ariane 5 2008 yılında da Avrupa'nın otomatik transfer aracını (ATV) Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki Rus modülüne taşıyacak. Ariane roketi 2009 yılından itibaren her yıl sekiz kez uzaya fırlatılacak. TOKALAŞMAK ÖPÜŞMEKTEN DAHA TEHLİKELİ Bilim insanları soğuk algınlığı veya mide/bağırsak hastalıklarının en çok tokalaşmayla ve kapı kolu gibi ortak kullanım alanları üzerinden bulaştığını saptadılar. İngiliz ve Amerikalı araştırmacılar, hastalık etkenlerinin ev içinde ve kamusal alanda ne şekilde bulaştığını incelemişler. Araştırma sonucuna göre hastalıkların bulaşmasını önlemek için elleri yıkamak en iyi önlem. Bilim insanları örneğin çeşitli kullanım alanlarındaki çeşitli virüslerin veya bakterilerin yaşam süresinin incelendiği araştırmaları değerlendirmişler. Araştırmalarda özellikle kapı kolu, mutfak tezgahı ya da telefon almacı gibi ortak kullanılan eşyalar incelenmiş. Bunun dışında soğuk algınlı ğı, grip ve mide/bağırsak hastalıklarına yol açan hastalık etkenlerinin ne şekilde bulaştığı da araştırılmış. Ve tüm bu bilgilerle hastalardan, sağlık insanlara mikropların nasıl bulaştığı saptanmış. Bulaşma konusunda evdeki yüzeylerle ve diğer kişilerle temas en büyük rolü oynamakta. Ayrıca insanların elleriyle dudaklarına dokunmaları veya gözlerini ovuşturmaları da etkili olmakta. Bir araştırmaya göre soğuk algınlığı virüslerinin öpüşmeyle çok zor bulaştığı ortaya çıkmış. Bu yüzden ellerin temiz tutulması hastalık etkenlerinin bulaşmasında çok daha önemli diyen uzmanlar ellerin sabunla yıkanmasını ya da alkollü bezlerle silinmesini öneriyorlar. Sally Bloomfield yönetiminde çalışan araştırmacıların konuyla ilgili yazıları American Journal of Infection Control dergisinde yayımlandı. Zooloji Araştırmaları bilmiş. Derin beyin uyarımları Parkinson ve istenç dışı kas hareketlerine neden olan diğer hastalıklarda uygulanmakta. Bu yöntemde kafatasında açılan bir delikten elektrotlar iletilmekte. Elektrotlar genelde köprücük kemiğine yerleştirilen uyarım vericisiyle çalıştırılmakta. Yöntem yıllardan beri uygulanmakta olmasına rağmen, tam olarak nasıl işlediği bilinmiyordu. Bekar ve ekibi şimdi kısmen de olsa bunu beyin dokusu ve farelerle gerçekleştirdikleri deneylerle öğrenebildi. Hedefteki beyin bölgesi elektrik uyarımlarıyla uyarıldığında, elektrotun çevresindeki ATP oranı artıyor. ATP, bedende bir tür genel enerji dağıtıcısı görevini gören yoğun enerjili bir moleküldür. Molekül göreceli olarak hızlı bir şekilde parçalanmakta, bu parçalardan biri adenosindir. Adenosin, çevredeki beyin hücrelerinin belli başlı kilit proteinlerine yapışarak, etkinliklerini ve duyarlılıklarını bastırıyor. Daha önceki araştırmalardan da bilindiği gibi adenosin ayrıca beyindeki uyarıcı maddeleri de bloke etmekte. Söz konusu maddenin işlevi ve etkisi insanlarda ve farelerde aynı olduğu için, bilim insanları derin be BALİNALARIN SOYU ÇİFT TOYNAKLI BİR HAYVANA UZANIYOR Paleontologlar balinanın dört ayaklı yakın bir akrabasına ait kalıntılar buldular. Kırk sekiz milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen çift toynaklı Indohyus, tilkinin yarı büyüklüğünde olmasına karşın daha çok günümüzdeki geyiklere benziyordu diyor uzmanlar. Söz konusu hayvan ayrıca bugüne kadar sanılanın aksine suda yaşamaya başlamıştı. Aslında Charles Darwin'den bu yana bilim insanları balinaların kara memelilerinden türedikleri konusunda hemfikirler. Balinanın, besinlerini daha sonra denizden sağlayan etçil memelilerden türediği sanılıyordu. Karadan suya geçişi kanıtlayan çok sayıda fosil de bulundu bugüne kadar ama balinanın karadaki atasının hangi hayvan olduğu bilinmiyordu. Fakat kısa bir süre önce Hindistan'da bulunan 48 milyonluk bir fosilin balinanın en yakın akrabası olduğu anlaşıldı. Indohyus'un kafatasında ve kulağında, balinanın en yakın akrabası olduğunu kanıtlayan özellikler taşıyor. Bilim insanları ayrıntılı incelemelerden sonra kemiğin en üstteki tabakasının önemli ölçüde kalınlaşmış olduğunu saptanmışlar ki osteoskleroz olarak bilinen bu fenomen ek ağırlıkla karada yürümeyi kolaylaştırmakta. Bu tür yapılar günümüzde suda yaşayan su aygırı gibi deniz memelilerinden de bilinmekte. Bu özellik hayvanın kısmen suda yaşadığını kanıtlar. Hayvanın diş yapısı da kısmen suda yaşayan hayvanların dişleriyle benzerlik göstermekte. Gerçi geyik benzeri bir hayvanın suda yaşamasını hayal etmek biraz zor ama günümüzde Afrika'da yaşayan geyik yavruları tehlike anında suya kaçarak suyun altında yürümeye devam ederler. ASTRONOMLAR KUŞ BİÇİMİNDE BİR GALAKSİ GÖRÜNTÜLEDİ Astronomlar muazzam bir çarpışmayla kaynaşan üç galaksi keşfettiler. Yaklaşık 650 milyon ışık yılı uzaklıktaki üçlü formasyon kanat çırpan bir kuşu andırıyor. Kuşun bedeni bilinen iki galaksi tarafından biçimlendirilirken başı bugüne kadar bilinmeyen bir galaksi tarafından oluşturulmakta diye açıkladı Güney Afrika Astronomi Gözlemevi'nden (SAAO) Petri Vaisanen. CBT1085/4 4 Ocak 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle