25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SigaraSağlık Pasif sigara içicilerinde de damar zedelenmesi var Metin Özenci (*) rganlarımıza oksijen ve metabolik gereksinimleri ulaştıran biyolojik boru sistemleri olan atardamarlarımız (arterler) bir su veya petrol boru sistemleri gibi rijid; yalnızca bir akışkanı bir yerden bir yere iletmekle yükümlü duragan yapılar değildir. İç, orta ve dış tabakalardan oluşur ve her bir katmanının bağımsız veya birlikte hareketleriyle katıldıkları üretim; yok edim; büyüme veya göç edebilme özellikleri vardır. Kanla ilişkide bulunan iç tabakası (endotel) zorunlu tek katlı bir hücre dizininden oluşur. Her bir endotel hücresi de tek başına ve çok işlevli bir iç salgi bezi (endokrin organ) gibi çalışır. Bu hücrelerin işlevi; damar iç yüzeyini bir yanında iyilik, diğer yanında kötülük meleklerinin yer aldığı dengede bir terazi durumuna getirir. İyilik melekleri damarda olması gereken durumlarda genişlemeyi; pıhtılaşmayı önlemeyi; ara tabakada yer alan düz kas hücrelerinin iç tabakaya göç etmelerini ve çoğalarak damarı tıkayıcı çıkıntılar oluşturmasını engellemeye yönelik maddelerdir. O leme yanıtı veremiyor veya Ach’e ters yanıt (daralma) veriyor. Sigara; ilk olarak bu yanıtı bozuyor, daha sonra bir seri işlem ile damarı daraltan ve yeteri kadar oksijen ve besin alamayan organların beslenme ve oksijenlenme kusuru (iskemi) ve ölümü (infarktüs, nekroz) ile sonuçlanan ve bu gün Dünyada 1 numaralı ölüm nedeni olan süreci (ateroskleroz=atardamar sertliği, darlığı ve tıkanması) başlatıyor. (1,2,3). Üstelik bu etkisini hafif (light) veya hard (sert) sigara ayrımı yapmadan göste DAMARLAR VE SAĞLIK Bunların en önemlisi, keşfeden ve yapısını tanımlayanlara 1998 Nobel tıp ödülünü kazandıran Nitrik oksit (NO); diğerleri de PGI2, Bradikinin ve EDHP’dir. Bunların tam karşıtı işlevi olan ve yine belirli (olumsuz) koşullarda endotel tarafından üretilen kötülük melekleri ise ET, ATII, TXA2 gibi maddeler. Türkiye’de 22 milyon kişinin sigara içtiği varsayılıyor ve yıllık ederi 7.4 milyar dolar. Övündüğümüz yıllık dışsatımımızın 1/10’unu yalnızca tütüne (önce bizim tütünümüzü yasaklayıp sonra kendi tütününü bize dayatan yabancı tekellere) ödüyor; sonra da onlarca katını yol açtığı zararların onarımına harcıyoruz. Endotel katmanının sağlığı damarın sağlığı; damarın sağlığı ise bizim sağlığımız anlamına geliyor. Atardamar içinden geçen kan akım hızının artması (flow rate) ve Ach (asetilkolin) gibi kimi kimyasalların sağlam endotele etkisi NO üretimine neden olarak damarı genişletiyor ve bu yanıtın varlığı endotel’in, bir başka deyimle damarın sağlığını kanıtlıyor. Endotel zarar görmüşse görünüşü normal olsa bile ilk olarak bu işlevi bozuluyor ve örneğin akım hızı artışına genişriyor (4), Kanda dolaşan ve gerektiğinde onarım süreçleri kullanılabilecek öncü endotel hücreleri (endothelial progenitor cell =EPC) nin de sayısını azaltıyor ve işlevini bozuyor (5). atardamarı içine (koroner arter) bir genişletici aygıt (stent) yerleştirildi diyelim. Ülkemiz koşullarında çok büyük bir olasılıkla parası devlete ait bir sosyal güvenlik kurumunca ödenecektir. Bu da sigara içmeyenlerin de katkıda bulunduğu bir havuzdan ödeme anlamına gelir (ki birkaç hafta önce İngiltere yüksek mahkemesi bunun insan haklarına aykırı olduğuna ve sigara içenlerin sağlık zararlanmaları da tedavi bedellerinin sigara içmeyenler tarafından karşılanmamasına karar verdi). Olayın diğer yönü; bu hastada onarım süreci için devreye girecek EPC’lerin de hastalıklı olması nedeniyle işlem başarısının düşüklüğüdür. Sigara içmeyenlerin anatomik zararları ise içenlerden az değildir. ABD de yılda en az 30.000 kişinin pasif sigara içiminden öldüğü; sigara dumanında bulunan ve tümü zehirli ve kanser yapıcı 4000 den fazla kimyasalın kaynağının ise içenin üflediğinden değil; tüten dumandan geldiği gözleniyor (% 15 üflenen, % 85 tüten’den) (4). Akım artışına beklenen genişleme yanıtı sigara içenlerde beklendiği gibi. Yani yok. Ama pasif içicilerde de maalesef dumana maruz kalma süresine bağlı olarak (1 saat bile yetiyor) ortadan kalkıyor (6,7). ABD’de yılda en az 30.000 kişinin pasif sigara içiminden öldüğü; sigara dumanında bulunan ve tümü zehirli ve kanser yapıcı 4000’den fazla kimyasalın kaynağının ise içenin üflediğinden değil; tüten dumandan geldiği gözleniyor. İngiltere yüksek mahkemesi sigara içenlerin sağlık zararlanmalarında tedavi bedellerinin sigara içmeyenler tarafından karşılanmamasına karar verdi. rup ise halen sigara içilen ortamda yaşıyor veya çalışıyor. Kontrol grubunun yanıtı mükemmel; içilen ortamdan uzaklaşmış olanlarda dumanlı ortamda kalma süresiyle doğru orantılı olarak yanıtta azalma var (2 yıldan daha fazla uzaklaşmış olanlarda en az kötü); pasif içmeye devam edenlerde ise yanıt yok (8) Sonuç olarak sigara pasif içicilere de içenler kadar zarar veriyor. Bu durumda sigara içenin içme özgürlüğü kadar içmeyenin de içmeme özgürlüğü yok mu sizce? 22 MİLYON KİŞİ Bir başka boyut ülke ekonomisine zararı. Sigara epidemisi Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Nazmi Bilir ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmaya göre bir ulusal afet noktasında. (ekteki yansıda değişik meslek guruplarında içenlerin yüzdesi var ve elbette en tuhafı hekimlerin %43’lük oranı). Türkiye’de 22 milyon kişinin sigara içtiği varsayılıyor ve yıllık ederi 7.4 milyar $. Övündüğümüz yıllık dışsatımımızın 1/10’unu yalnızca tütüne (önce bizim tütünümüzü yasaklayıp sonra kendi tütününüğ bize dayatan yabancı tekellere) ödüyor; sonra da onlarca (belki de yüzlerce) katını yol açtığı zararların onarımına harcıyoruz. Ne gariptir ki o malzemeler, o aygıtlar, o ilaçlar da yine onlar tarafından üretilip bize pazarlanıyor. Ortalama bir tekstil üreticinin yıllık cirosunun yalnızca 30 milyon $ olduğu ülkemizde (ki şimdilerde çoğu kapanma noktasında) günde nakit olarak 40 milyon $ tütün parası ödüyoruz. Sizce yalnızca bu bile sigara savaşımı için yeterli değil mi? (*) Prof. Dr. Kaynaklar; 1JACC 2003;42:11491160; 2Current Opinion in Cardiology 2004;4:110115; 3Current Opinion in Pharmacology 2004;19:488493; 4Progress in Cardiovasc Dis 2003;45:443458; 5Atherosclerosis 2005 (Baskıda); 6N Eng J Med 1996;334:150155; 7JACC 1998;31:811815; 8Ann Intern Med 1999;130:578581 PASİF İÇİM, YERİ ARAŞTIRMA Damar daraltıcı süreç (ateroskleroz) için hiçbir bilinen risk faktörü taşınmayan (sigara içmeyen, kan basıncı normal olan, şeker hastalığı olmayan, kan yağları normal olan ve aile öyküsü bulunmayan) 3 grup genç insanda atardamarın akım hızı artışına verdiği yanıtın araştırıldığı çok ilginç bir çalışma, pasif sigara içiminin zararını vuruluyor. Birinci grup tümüyle dumandan uzak kalmış (kontrol grubu); ikinci grup içenin yanında 1 saat ile 3 yıldan fazla kalmış ve şimdi uzaklaşmış; üçüncü gu İÇMEYENLERE ZARARLARI Bu yönleriyle zararı yalnızca içene gibi görünüyorsa da içmeyenlere de hem anatomik hem de ekonomik zararları var. Ekonomik zararı şöyle: Sigara içen bir kişinin damar zararlanması oldu ve kalp 995/9 15 Nisan 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle