24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Biyoloji ZümrüttenAkisler bafc Üniversite Tehdit Altındadır Erkeklik ölmedi ama azalıyor Plastiğe esneklik kazandıran ftalat adlı kimyasal maddenin hayvanlar üzerindeki olumsuz etkilerine ilişkin çok sayıda kanıt bulunmasına karşın bu maddenin insanları nasıl etkilediği bilinmiyordu. Son yapılan bir araştırma küçiik erkek çocuklardaki hafif anatomik bozuklukların bu maddelerin etkisiyle ortaya çıktığını gösteriyor. azı sentetik kimyasal maddeler, vücutta östrojenin faaliyete geçirdiği reseptörleri etkin hale getiriyor. Bu maddeler doğal olarak balık gibi hayvanları da etkiliyor. Bunların etkisiyle dişi balıklarda dişilik organına benzer organlar gelişirken kirli sularda yaşayan erkek balıkların davranışları etkileniyor. Kimyasal maddelerin insanları da olumsuz etkilediği tahmin ediliyordu ancak bugüne dek kesin bir bağlantı kurulamamıştı. A.M. Celal Senaör lOO.Yıl Universitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Yücel Aşkın ve eşine yapılan saldırı her tiirlü akıl, görgü ve terbiye sınınnın ötesine geçmiş, pek korkunç, korkunç olduğu kadar da Türkiye'de yaşayan her uygar insanın tüylerini ürpertecek bir olaydır. Üniversite buna en şiddetli şekıide reaksiyon göstermelidir. Benim aklıma gelen, sorumluların özür dilemesine kadar TÜM ÜLKEDE, ÖĞRENCİ KAYITLARI GİBİ İŞLER DE DAHİL OLMAK ÜZERE, BÜTÜN ÜNİVERSİTE FAALİYETİNİ TATİL ETMEKTİR1 Niçin böyle düşündüğümü açıklayayınr Sayın Aşkın, üstün kaliteli bir rektör olarak şöhretyapmış başarılı bir bilim yöneticisidir. Bunu kendisine yakın çalışmış meslektaşlanmdan defaatle dinlemiş bulunmaktayım. Yücel Bey'i ben bazı akademik toplantılarda tanıdım ve kendisiyle kısa sohbetler yaptım. Bu sohbetler esnasında üzerimde bıraktığı intiba, işine, insanlığa ve yurduna sevgiyle bağlı, akıllı, bilgili, çalışkan ve görgülü bir insan olduğudur. Son olayda Yücel Bey'in itham edildiği suç adi bir hırsızlık olarak yorumlanabilir Bu ithamı yapanlar, her şeyden önce Yücel Bey ve muhterem eşi Oya Hanımefendi'nin böyle bir suçu işleyecek kadar akılsız olmadıklannı değerlendiremeyecek kadar basiretsizlik göstermişlerdir. Belli ki ne bu ne de ilgili diğer konularda adam gibi istihbarat yapmışlardır. YANİ, YÜCEL BEY'İN EVİNEBASKIN YAPANKİŞİLER ÇOKAÇIKBİR GÖREVİ İHMAL SUÇU İŞLEMİŞLERDİR. Bunun böyle olduğu kuşkusuz kendilerince de malumdu ki, baskınlarını kendisi evdeyokken gerçekleştirmişlerdir. Bu nedenle maksadın, emniyet görevi yapmaktan çok gözdağı vermek olduğu açıktır. Durum basit bir görevi ihmal değil de gerçekten kasıtlı bir saldırı ise tabii ki çok daha vahimdir. Her iki halde de yapılması gereken açıktır Saldırıyı gerçekleştirenler derhal görevden istifa etmeli, yoksa alınmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde işin ucu ta Sayın içişleri Bakanı'na kadar uzanır. Bu konuda gerekli işlemin yapılmaması, Sayın Bakanın yapılanı tasvip ettiği anlamına gelir ki bu tüm 59. hükümeti töhmet altında bırakır. Başta bakan tüm sorumlulann özür dilememesi, bu saldırıyı tasvip ettikleri anlamına geleceğinden, ülkede üniversiter yaşam açık bir güvenlik sorununa itilmiş olur. Üniversite böyle bir sorunla yaşayamaz. Üniversitenin kendini koruyacak topu tüfeği yoktur. Emniyeti için içinde yaşadığı toplumun emniyet güçlerine güvenir. Bizzat bu güçler tarafından saldırıya uğradığı takdirde, yapacağı tek şey, durum düzelene kadar tüm faaliyeti tatil etmektir, Bunun için başta YÖKolmak üzere tüm rektörlere ve diğer üniversite yöneticilerine büyük görevler düşmektedir. Her şeyden önce tüm üniversiteler ve YÖK tam bir birlik içinde hareket etmek zorundadırlar. Saldırı hepsine karşıdır. Üzücü hakikatin böyle olduğu, Sayın Yücel Bey ve muhterem eşine yapılan saldırıdan önce Bolu'da ve Erzurum'da meydana gelen olaylarla da belli olmuştu. Zaman, "üniversiteme üç kuruşu veya birkaç kadroyu nereden kopanrım" düşüncesiyle münferit hareket etme zamanı değildir, zira, üniversiteye yapılan saldırıların artması halinde ortada "üç kuruşu veya kadroları" kullanabilecek üniversite kalmayacaktır. Yalnız üniversitenin değil, ona bağlı olarak Türkiye'nin geleceği büyük ölçüde sayın rektörlerimizin ve YÖK'ün elindedir. Hepsine çok büyük bir sorumluluk ve görev düşmektedir ve neyazık ki şimdilik bu görev normal bir bilim insanından veya üniversite yöneticisinden beklenenden çok daha ağırdır. Kendilerinin talihsizliği, içinden geçmekte olduğumuz feci dö'nemde rektör olmuş olmaktır. Ama bu nedenle kazanacakları başarı da ülke ve insanlık tarihine altın harflerle yazılacaktır ANCAK TOPLUMUN DİĞER KESİMLERİ DE YÖKV VE SAYIN REKTÖRLERİMİZİ YALNIZ BIRAKMAMAUDIR. Sorun aslında hepimizindir ve ortak hareket neticeyi alabilecek tek hareket tarzıdır. Tersi engizisyon karanlığına yolculuğun başlangıcıdır. B Son yapılan bir çalışmada, New York Ftalat düzeyi yüksek çocukların penisleri de diğerlerinden biraz daha küçüktü. Bu farklılıklar, bu maddeye maruz bırakılmış hayvanlarda görülen anormalliklerle benzer bir nitelik taşıyordu. Daha yüksek dozlarda, hayvanlarda daha vahim sonuçlar ortaya çıkıyor. Sö'zgelimi inmemiş testisler, peniste yanlış yerde bulunan üretra (idrar yolu) ağzı (testiküler disjenez sendromu) gibi daha ciddi sorunlar yaşanıyor. Swan araştırmanın sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında "İnsanlarda henüz bu kadar vahim anormallikler (testiküler disjenez sendromu) ile karşılaşmıyoruz. Ancak bazı oluşumlar bu bozuklukla benzerlik taşıyor" diyor. MissouriColumbia Üniversitesi'nden Frederick vom Saal, "Bütün bu gelişmeler erkeklik özelliklerinin her açıdan değişebileceğini gösteriyor. Bu değişiklikler saldırganlığın artması gibi davranış bozukluklarını da içerebilir" diyor. Swan, annelerin idrarında ftalatın parçalanması sonucu ortaya çıkan 9 maddeyi daha araştırdı. En güçlü bağlantı mononbutilftalat (MBP) ile ilgiliydi. İdrarında MBP düzeyi yüksek bulunan kadınların dörtte birinin erkek çocuklarında, anojenital mesafenin uzun olma olasılığı, MBP düzeyi düşük olan kadınların dörtte birine oranla 10 misli yüksekti. AĞIR GÖREV İHMALİ BİRLİKGEREK ^^ eyaletindeki Rochester Üniversitesi'nden Shanna Swan ve ekibi, 85 hamile kadının idrarındaki ftalat denilen kimyasal maddenin düzeyini ölçtü. Bu kadınların tümü erkek çocuk bekliyordu. Ftalat, PVC ve streç fılm gibi plastikleri daha esnek hale getirmek için kullanılıyor. Dolayısıyla kolayca yiyeceklere ve sulara sızabiliyor. Bilim ekibi erkek çocukları doğduktan sonra da inceledi. Ftalat düzeyi en yüksek olan annenin çocuğunda da ftalat düzeyi çok yüksek bulundu. Bu çocuklarda penisin vücuda bitiştiği nokta ile anus arasındaki anojenital (anusa ve genital bölgeye ait olan) mesafe diğer çocuklara göre daha kısaydı. Anojenital mesafe, normal olarak erkeklerde kızlarınkinin iki mislidir. Bu bağlamda Avrupa Birliği aralarında BBP'nin (benzilbütilftalat) de bulunduğu üç ftalat'ı yasaklama kararı aldı. Ancak bu yasaklama yalnızca çocuk oyuncaklarını kapsıyor. Ftalat üreticileri söz konusu çalışmanın tasarımında hatalar olduğunu ileri sürüyor. Eleştiriler özellikle anojenital mesafenin ölçümleri ile ilgili. Bu ölçümler 24 aylığa kadar olan dönem aralığı içinde yapıldığı için kıyaslama sırasında bazı düzeltmelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca annelerden tek bir idrar örneği alındığı için bilim ekibi ftalat düzeyinin zaman içindeki değişimini izleme olanağından yoksun kalıyor. Kaynak: New Scientist, 4 Haziran 2005 958/5 30 Temmuz 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle