Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZİİmrüttenAkisler cığına yerleştirılmekte ve küçük bır motor kanı aort damarına pompalamakta Hasta iki komut elektronığini ve iki pili beden dışında özel bır kılıfında taşıyor. 60.000 Avro'luk HeartMate II sisteminin ömrü beş yıl veya da uzun olarak tahmin edilmekte fakat uzmanlar yapay kalbin, gerçek kalp naklı kadar iyı olmadığını da vurguluyorlar: "Kalp nakli geçiren hasiaların %60'ı en az on yıl daha yaşıyor, takat yapay kalple bu kadar uzun yaşanmaz". özellikle de etçil olanların keşfi pek enderdir. Borneo'da en son yeni bır memeli türü yaklaşık olarak yüz yıl önce görülmüştü. * '• WWF'nin açıklamasına göre bilim adamları yeni memeli türünü yakalayabilmek için kafesli tuzaklar kurmuşlar. Endonezya Orman Bakanı Banjar Laban, KayanMentarang Ulusal Parkı'nın olağanüstü bir tür çeşitliliği sunduğunu söyledı. 1994 ıla 2004 yılları arasında başta bıtki, böcek ve balık olmak üzere 361 yeni tür bulunmuş. Hazırlayan: Nilgün özbaşaran Dede A.M. Celal Şengör Akıllı Tasarımın grf Akılsızlığı ABD'ye son zamdnlarda yaptığım her gezi, bu mtıhteşem uikenin, aydınianma çağının bu cesur deneyinin, giderek daha çok cehalet batağına saplandığını bana göstererek hem üzülmeme hem de tüm dünya için endişelenmeme yol açıyor. 16 Aralık tarihleri arasındaki son ziyaretimde hem Michigan'da hem de San Francisco'da biraraya geldiğim Amerikalı jeolog dostlarım bilhassa Bush yönetiminin desteği ile gemi iyice azıya alan yobaz Hristiyan cephesinin okullarda tamamen yenilgiye uğramış ve mülredat programlarından geçen yüzyılın başlarında defedilmiş olan "Yaradılış"masalıyerine "akıllı tasarım"masalının bilimle paralel olarak okutulması için ciddi bir hareket içinde olduğunu bana anlattılar. Gerçi böyle bir (aaliyetin olduğunu daha önce gerek Birleşik Devletler Ulusal Bilimler Akademisi başkanının biz üyelere yolladığı ikâz mesajlarından, geıekse de Nature ve Science gibi önemli bilim dergilerinde yayımlanan haberlerden biliyordum. Akıllı tasarım zırvalığı "Yaradılış" masalından çok daha APTALCA bir düşünce. "Yaradılış" aslında insanlığın ilk çağlarından bize kalan ve zengin imgelerle süslü bir mitos. Bilime alternatil olmanın bir çabası değil, bilakis bilimin olmadığı çağlarda insanın kendisi ve içinde yaşadığı âlem hakkındaki sorularına cevap verebilme çabasının sanatla yoğurulmuş abidevîbir ürünü. Yaradılış efsanesi kendi çerçevesinde aptalca değil; aptalca olan, onu bilime alternatif olarak sunmaya kalkanların davranışıydı. Akıllı tasarım ise, hiçbir san'atsal güzelliği olmayan, tamamen, dinin artık doğru olmadığı ispat edilmiş olan masallarını, sözüm ona bilimsel bir kıyafete bürüyerek insanlara yutturmağa çalışan gerçek bir dangalaklık abidesi. Akıllı tasanmcılara göre, jeolojinin ve biyolojinin bize sundukları evrim şeması yanlış değil, ama bu evrimin motoru, Damin'in, Wallace'ın, Mendel'in ve de Vries'in bize sundukları "tesadüfi" olaylar değil, bilakis akıllı bir tasarımcının kainatın gelişimi için kurmuş olduğu dev bir planın parçaları. Beş paralık birjeoloji bilgisi olan bir insan, tarihsel jeolojinin bize sunduğu verilere bakınca eğer bu tarihi gerçekten tasarlamış bir tasarımcı varsa, bunun son derece akılsız biri olması gerektiği sonucuna varmaktan kendini alamaz. Örneğin Mesozoik denilen ve 251 ile 65 milyon yıl öncesi aralığını temsil eden zaman diliminde olanlara bir göz atalım: 251 milyon yıl önce karalar büyük ölçüde tek bir dev kıt'a oluşturuyorlardı. Bu dev kıt'anın sakinleri Terapsidler dediğimiz sürüngenler ve sayıları pek azalmış olan dev çiftyaşamlılardı. Terapsidlerin bir kısmı önce vücut ısısını ayarlayıp daha enerjik bir organizmaya dönüşerek memelileri oluşturdular (aslında Terapsidlerden ayrılan iki ayrı kol iki ayrı memeli grubunu oluşturmuşlur). Hemen hemen aynı zamanda, daha önce Terapsidlerle aynı atadan ayrılmış bir diğer kol, bataklıklarda tesadüien arka ayakları daha uzun olduğu için daha hızlı hareket edebilen tekodontları oluşturdular. Bu tekodontlar, Orta Triyas devrinde (yaklaşık 235 milyon yıl önce) vücut ısısını kontrol edebilen üç ayrı grup hayvan grubu meydana getirdiler: Ornithischia, Saurischia ve Pterosauria. Bunların ilk ikisi bildiğimiz dinozorlar, üçüncüsü de uçan sürüngenlerdir. Endonezya'da yeni memeli turu Borneo adasında daha önce bilinmeyen bir memeli türü keşfedildi. Otomatik kamerayla alınan fotoğraftaki hayvanı yerel halk ve uzmanlar tanımlayamadılar. Kayan Ulusal Parkı'nda görüntülenen hayvanın kızıl kahve tüyleri, küçük kulakları ve uzun bır kuyruğu var. •WWF çevre organizasyonu kediye benzeyen hayvanın bölgenin faunasını 1yi bilen kişiierce bile daha önce görülmediğini bildirdi. Yeni memeli türlerinin r DAHAAPTALCA Kopya embriyon ve gerçek embriyon arasındaki fark sanılandan çok daha az Kopya embriyonlar ve doğal embriyonlar arasında sanılandan çok daha az fark olduğu anlaşıldı. Kopya embriyon ve yapay döllenmeyle oluşan sığır embriyonunu inceleyen uluslararası bir araştırma ekibi, iki organın genetik profilinin birbirine çok benzediğini gördii. Geçerli olan kanının aksine, kopyalama sırasında kullanılan kalıtım malzemesinin "yetişkin" programlaması, embriyonik programla tamamen kopya edilmekte. Oysa daha önceleri, kopyalamadaki başarı oranının tamamlanmamış program değişimiyle ilgili olduğu sanılıyordu. Genetik açıdan özdeş iki organizma üretmede en sık kullanılan yöntem çekırdek transferidir. Bu girişimde yetişkin ve uzmanlaşmış bir beden hücresindeki kalıtım malzemesi, boş bir yumurta hücresine aşılandıktan sonra bölünmesi için teşvik edilir. Bu yöntemle 1997 yılında mesela kopya koyun "Dolly" dünyaya gelmişti. O zamandan bu yana köpek veya sığır gibi başka hayvanlar da kopyalanabildiyse de teknik, hâlâ pek iyi değil. Kopyalanan embriyonlar iyi gelişmediği gibi doğumdan sonra hayvanların çoğu ölmekte. Bundan epigenetik programlanma sorumlu tutulmakta. Bu programlama, hangi genin çalıştırılacağını, hangisinin devre dışı bırakılacağını ayarlayarak, bir hücrenin biçimini ve işlevini belirlemekte. Belli başlı görevleri yerine getirmek zorunda olan yetişkin beden hücreleri, her türlü beden dokusuna dönüşen yumurta hücrelerinden tamamen farklı programlanmıştır. Uzmanlaşmış bir beden hücresinden yeni bir organizma elde edileceği zaman yetişkin programın iptal edilip yerine embriyonik programın yerleştirilmesi gerekiyor. işte geçerli teoriye göre tam da bu süreç kopyalama girişiminde doğru işlememekte. Fakat Connecticut Üniversitesi'nde Xiangzhong Yang yönetiminde çalışan ekip, kopya ve doğal sığır embriyonlarında, iptal edilen ve çalıştırılan genlerin motiflerini karşılaştırdığında ilginç bir sürprizle karşılaşmışmış. Birkaç günliik embriyonların motifleri %99'dan fazla örtüşmekte ki bu benzerlik, birbiriyle akrabalığı bulunmayan iki yabancı doğal embriyondaki kadardır. Ancak kalıtım malzemesinin kopyalanmasında kullanılan bağdokusu hücreleri ve kopya embriyolar arasında çok az benzerlik söz konusu. Bilim adamları en azından çekirdek transferinden sonraki ilk günlerde programlamanın tamamlandığını söylüyorlar. Bununla birlikte, az sayıdaki tarklılıkların gelişme sırasında belirginleşmesi ve önemli değişimlere dolayısıyla da kopyalamada büyük sorunlara yol açması da mümkün diyor uzmanlar. 978/5 17 Aralık 2005 AKILLI TASARIMCI UYUYOR MUYDU? Dinozorlar ve pterozorlar hemen hemen 145 milyon yıl süresinde gelmiş geçmiş en başarılı hava soluyan hayvan türleriydiler; karaların ve göklerin tüm ortamlarını fethettiler, dinozorlardan üstelik bir de kuşlar türedi ve zavallı memeliler bu süre zarfında dinozorların yaşam yerlerinden uzağa sığınmış fare büyüklüğünde hayvancıklar olarak kaldılar. 65 milyon yıl önce gerçekleşen global bir çevre telaketi bu muhteşem hayvanları birkaç yüzbin yıl gibijeolojik olarak kısacık bir sürede yok etti. Yerlerini kısmen kuşlar, kısmen de memeliler aldılar. Mesozoik dünyasının evrim tarihinin her adımında tesadüfün izini gördüğümüz gibi, o dünyanın sonunu hazırlayan olay da ihtimal hesabı mümkün (ve yapılmış) bir tesadüfün eseridir. Akıllı tasarımcı Mesozoyikte yaptıklarını beğenememiş miydi? Hayyam'ın dediği gibi, mükemmel olmadılarsa kusur kimindi? Oldularsa ne diye kırıp döktü onları bu akıllı tasarımcı? Aynı şey Mesozoyik başında da olmamış mıydı? O zaman da yaşayan tüm türlerin %80'i aniden yok olmamış mıydı? Bu akıllı tasarımcı dünya ile dalga mı geçiyor, yoksa bir türlü aklını başına mı toplayamıyor? Aslında bilimin kendisine ihtiyacı yok, çünkü evrimin her adımını o olmadan yorumlamak hem daha kolay hem daha tatminkâr. Ona ihtiyacı olanlar da herhalde ondan aldıkları ilhamla dünyayı arada biryakıp yıkmaya hevesleniyorlar, 1920lerde yaptıklarını beğenmeyip mesela Ortadoğu'yu tekrar kan ve ateş içine atıyorlar.