Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AylakBilgi BilimPortre TahırM Ceylan Halkımızın Çocukluğu Halkımızın çocuklarının çok olmasından başka, onca olgunluk, adam olmuşluk tafrafuruşuna aldanmayın, aslında halkımızın kendısı de çocuktur Bır ruzgarın onunde, mandalından kurtulmuş çamaşırlar gıbı oraya buraya savrulacak dıye korktuğumuz bu kadar çocuğu, gerçekte halkımızın bedenen değılse bıle, henuz ruhen kadınlığa ulaşmamış çocukları doğurmuştur Ulkemız bır çocuklar köyudur, doğanlar çocuk, doğuranlar çocuk, besleyenler, okutanlar dahıl, buyutup everenler, hatta olusunu gomenler bıle çocuktur 0 kadar çocukla baş etmek ıçın oğretmenler bıle çocuklaşır Bıldığım kadarıyla erışkınlığınde sağlıklı bıçımde çocukluk yaşayabılenler, sadece oğretmenlerdır Çunku bunca çocukla baş etmenın ya da belkı baş edememeyı kabul etmenın tek yolu kendını çocuk yapmaktır Bır çaresızlığın karşısında kalan herkes, buyumenın oncekı basamaklarına gerıler Evlılığınde başarısız olanlar orneğın, baba evıne donup analarının kucağında yenıden çocuk olmak ısterler Hatta karşılaştıkları bır sorunda erışkın bır ınsan gıbı sorunu çozmek yerıne, bu sefer de bakarsın bayılır gıderler Ulkemız ayılıp bayılmaya heveslı hısterık ınsanlar cennetıdır, oyle kı dunya hısterıyı Turk doktorlanndan oğrenecek kadar boldur bu ulkede hısterı, orneğın Aydının bır köyu tumden hısterıktır Halkımız, muhtaç olduğu herkesı boyun bukerek ıkna etmek, kendıne muhtaç olanları da ya peşınden surukleyerek ya da sozumona bol keseden doyurup ovguler duzulerek zevk çıkartmak gerektığını duşunmektedır Herkes yapılan ışın değıl ışten çıkacak duygunun peşındedır Onun ıçın bu Anadolu Çocuklar Koyu'nde orneğın buyuk ulke olmak değıl buyuk ulke oluyoımuşuz gıbı duşunmek guzeldır, çunku ulkenın buyuklugunu gerçekleştırmek erışkınlerın gorevıyse, hayal etmek te çocukların ışıdır Bu topraklarda her soru bır gunah, her masum cevapta bır sevap olarak görülür Bazılarının hayallerındeyse daıma, ışledığı sevaptan öturu haksızyere ceza almak haklılıgı goruldukten sonra da kendını cezalandıranlan elının tersıyle affetmek, kaybolan koca bır hayatın ıse adını bıle anmamak vardır Bır de nedense çoğunlukla ağız tadına ılışkın sanatlanmız vardır, kalbur kebapçı, nobetçı durumcu, meşhur kottecı Butun "estetık" şeylen hep dılle mı dener Turkler? Evet, çunku çocuklar ellerıne ve beyınlerıne değıl, her şeyı ağızlarına gotururler Topluluğun onune daıma kırmızı bıryuz ve çırpınan bıryurekle çıkarız Ben ınsanımızı bazen, ıçtenlıkle soyluyorum, çığır çığır otuşen, pıtır pıtır uçuşan kırmızı kuşlar gıbı duşunuyorum1 Yırmı uç nısanda kızımız bır şıır okuyacaksa durmadan saçını duzeltırız, öyle gelır kı ınsana sankı çocuk değıl şıırı, anası okumak ıstıyor Halkımız ıçın buyumek, daıma bır kursuye çıkmaktır, kursuden ınenler onun ıçın bu ulkede kursunun eteklerınden yenıden kursuye asılmaktadır' Beslenmeyı değıl, beslemeyı bılınz Annelerımız bıze en çok hastanede, hapıshanede ve askerdeyken yedırmek ıster Çunku onların elınden çıktığımız zaman yaşamda yalnızca o zamanlardır evlılık dahıl dığer butun durumlarda oğullar annesının elının altındadır ve tabı kı bır oğulu anneden başka kımse besleyemez1 Onlardan uzakta beslenmek, oğullar ıçın değılse bıle nıhayet anneler ıçın olmek demek Pekı neden boyle? Nedenı muhtemelen kadınlarımızın sosyal baskıdan oturu guçlu bır yaşam doyumu elde edememesı ve varoluşlarını, kendısını çocuğa kurban vererek depresıf bır tarzda gerçekleştırmelerıdır Bu durumda sorun, kurban olunan çocuğun, her şeyın ağza goturulduğu oral döneme takılıp kalmasından başka (fıksasyon) gıt gıde kurban alan bınsı olarak kendını yuceleştırmesı ve yaşamında hergun hergun yenı kurban araması olmaktadır Takılıp kaldığı donemden çocuk o kadar hoşlanmaktadır kı sonrakı yaşamında en ufak başarısızlık onda hemen gerıye dönme arzusu yaratmaktadır(regresyon) Işte bundan öturu etrafımızda kendı gerısıne donmuş bır suru ınsan bulunmaktadır ve çoğu çocuk kalmıştır Şımdı de bu bılgıye karşı bır çocuk olarak savunmamızı yapalım aman boşver, dunya malı dunyada kalır, kuyyansın, kahpe taransın, her ışte bır hayır vardır1 tmceylan@superonline.com GENETİKTEN, BEYİN ARAŞTIRMALARINA DNA'nın babası Francis Crick üzerine DNA 'nın şifresini çözmekle yetinmeyen Francis Crick, bilincin gizini de çözmek istiyordu. Son çalışma arkadaşı Christof Koch ile birlikte bilincin dev bir sinir hücresi topluluğu ve buna ait moleküllerin davranışlarından ibaret olduğunu bulduysa da, bilincin tam olarak ne şekilde oluştuğunu çözemedi. ıçbır zaman dlçakgonullu o 1m a y a n Crıck'ten ınsanlar abartı lı sozler duymaya alışıktı Bu yuzden Crick, 28 Şubat 1953 gunu "Yaşamın gizini" bul duğunu dçıkladığmdd eşı sadece bana ne der gıbı onızunu oynatmakla yetınmıştı 'Franus her zaman bu tur ıddıalarda bulunduğu ıçın soyledıklerının tek kelımesıne bıle ınanmamıştım" demıştı Odıle Guruitulu koııuşması ve kahkahalat ıvla Cavendısh laboratuvarı çalışanlarmı çıleden çıkaran doktora ogrencısı Crıck'ın 1953 yılında arkadaşı James Watson ıle bırlıkte uzun suredır aranan kalıtım molekulu DNA'nın yapısını açıklayarak, modern genetık çağı başlatacağmı kım bılebılırdı kı ? Çeyrek yuzyıl sonra yıne bu yuk bır açıklamayla ortaya çiktıgında bılım dunyası bu sefer emındı DNA buluşçusu Crick, ınsan bılıncı bılmecesının, doğa bılımı yontemle rıyle çozulebılecegıne ınanıyordu Gerçı Nobel odullu araştırmacının bu konuda çozutn getırecegı kesın olmasa da Crick, gıt gıde daha fazla beyın araştır macısı, ITuzmanı, psıkıyatr ve filozofu ken dısıne çeken "entelektuel bır coşkuya" neden olmuştu Oysa ınsan beynının en mahrem ozellığı o zamana kadar doga bılımcılertn değıl sadece filozof veyd teologların konusuydu Bılınç ko nusu ancak tıpkı Albert Eınstein gıbı kendı donemınde yuzyılın efsanevı kışılığı halıne gelen Francis H C Crick tarafından ele alına HİSTERİKÛLKE H bılırdı V e Crıck'ın 1977 yılında La Jolld'dakı Salk Enstıtusu'ne geçışı de zaten genç lık donemındekı DNA araştırmasının devamı olan bilincin çozumunu gerçekleştırmek ıçındı EN İLGİLENDİĞİ ÎKİ KONU 30 yaşındakı Crick, fızık eğıtımınden ve Ikıncı Dunya Savaşı'nın karmaşasından sonra kendısıne neyle ugraşmak ıstedıgmı sordugunda, aklına bılımsel araştır maya değecek sadece ıkı konu gel mıştı 'Benı en çok ılgılendıren, bugun molekuler bıyolojı olarak adlandırılan ve benım ıçın canlı ve cansız olan arasındakı sınır ve beynın çalışma bıçımıydf dıye konuş muştu daha sonra Crick DNA yapısını ve onunla bırlıkte yaşamın mımdrısını sadece dort yıl ıçınde (19491953 arası) onemlı olçude çozebıleceğme ınanmak şoyle dursun yaşanıı nın gerı kalan kısmını tu nıuyle bu konuyu araştırmakla geçıreceğım duşunmuştu Watson ve Crick gıbı ıkı doktora og rencısının kaotık ve ddhıydiıe ışbırlığı, sadece ınanılmaz hırslarıyla aşılan cehaletlerı, Eag lePub'dakı kı? lar, DNA yapısı ve buyuk rakıple PEKİ NEDEN BÖYLE? 910/6 28 Ajustos 2004