01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aykut Cöker Eylüldeki bilişim etkinlikleri (2) Bilişimcilerimiz kendi meslek alanları ile ilgili "tekniklerin, hizmet, malzeme, yazılım, donanım ve sistemlerin tasarlanması ve geliştirilmesi" işiyle ne kadar uğraşabiliyorlar, sorumuz buydu. Demiştim ki, bilişimcilerimizin en çok kullandıklan sozcuklerden birisi yazılım. Onun için yanıt önce yazılım alanında aranmalı. Bu yanıt önemli; çunkü, bilişimcilerimizin yıllardır ortada dolaştırdıkları bir hayâllen de var: Hindistan'ın yazılım alanındaki modelini Türkiye'ye taşımak... Eylül'deki bilişim etkinliklerınde, yine, ara ara, yazılım rüzgârlanyla bırlıkte Hındıstan hayâlleri de uçuştu. Hayâli olmayanlar atılım yapamazlar. Onun için, bilişimcilerimizin böylesi hayâllerinin olması çok güzel; ama, onun ötesine bir turlu geçemiyoruz. Görebildiğım kadarıyla, dort onemli eksiğimiz var: Birincisi, hayâl edilen Hindistan modelini iyi irdeleyip, dünu, bugünu ve yarınıyla, henüz, tam olarak ortaya koyabilmiş değiliz. Ikinası, başka modellerimız olabilir mi, pek duşunmuyoruz. Uçüncüsu, hayâl ettiğimiz modeli ya da varsa başka seçeneklerimizi erişılebilır kılmak için alınması gereken önlemlerı belirleyebilmeye yonelik, münhasıran ya/ılım alanıyla ilgili, usulüne uygun bir ongoru çalışması bugune kadar yapmadık. Dördüncusü, ki bu uçuncu eksiğimızle de bağlantılı, yazılımda neredeyiz, yetenek duzeyimiz nedir sorusuna, uluslararası normlara uygun bir yanıt aramadık ya da hundan hep kaçındık. Baştakı soruyla da ilgili olduğu için, dördüncü eksiğimizden başlayacağım. Yazılımda hangi yetenek duzeyındeyız; orneğın, yazılım geliştirebiliyor muyuz? Bu soruya, sanıyorum, butun bilişimalerimız evet yanıtını vereceklerdır. Ama, biz yetenek duzeyimizi araştırıyoruz; hem de, en iyi beyinlerinın elektronık ya da bilgisayar muhendisliğini seçtiğı bir ulkedeyiz, o hâlde sorgulamaya devam edelim: Yazılım geliştiriyoruz da, bu alanda ARGE yapıyor muyuz? 2002 yıiında yenilenen Frascati Manual'ın getırdiğı tanımlara gore, bir yazılım geliştirme projesinin [ya da faaliyetinin] ARGE sınıfına girebilmesi için, bilimsel ve/veya teknolojik bir ılerlemeye dayanması ve amacın bilimsel ve/veya teknolojik bir belirsızliğe çozum getırmek olması gerekir. Yaptığımız yazılım geliştirme işi, kendi içinde herhangi bir ARGE elemanı bulunmayan bir pro/enın tamamlayıcı bir parçası olabilir. Bununla bırlikte, bu projenin yazılım geliştirme komponenti, eğer bilgisayar yazılımı alanında bir ılerlemeye yol açarsa, ARGE sayılabilir. Tıpkı bunun gıbı, mevcut bir program ya da sısteme yapılan eklemeler ya da bunlarda yapılan değışiklik ya da lyıleştırmeler, eğer, bilgi stokunda artışla sonuçlanan bilimsel ve/veya teknolojik ilerlemeleri ıçeriyorsa, ancak o zaman ARGE sayılabilir. Yazılımın yenı bir uygulama ya da amaç için kullanılması, mutlaka, bilim ve/veya teknolojide de bir ilerleme kaydedildi anlamına gelmez. Aşağıdakı ornekler, yazılımda ARGE kavramına açıklık getırmektedir: • Kuramsal bilgisayar bilimi alanında yenı teorem ve algorıtmalar üretilmesi. • Enformasyon teknolojisinin, işletim sistemleri, programlama dilleri, veri yonetimi, iletişim yazılımı ve yazılım geliştirme araçları duzeyinde geliştirilmesi. • Internet teknolojisinin geliştirilmesi. • Yazılım tasarımı, yazılım geliştirme ve idame metotlannın araştırılması. • Enformasyonun tutulması, iletilmesi, depolanması, yeniden üretilmesi, işlenmesi ya da gostenmıyle ılgılı \enerik yaklaşımlarda ilerleme sağlayan yazılım gelıştirmeleri. • Bir yazılım programı ya da sistemi geliştirmek için gerekli olan teknoloji bilgisindeki açıkları kapatmaya yonelik uygulamalı geliştirmeler. • Göruntu işleme, coğrafik veri sunumu, karakter tanıma, yapay zekâ gibi, bilgisayar uzmanlık alanlarındaki yazılım araç ve teknolojilen uzerine yapılan ARGE. Bilinen yontemler ve mevcut yazılım araçları kullanılarak gerçekleştirilen, iş hayatına yonelik uygulama yazılımı ya da enformasyon sistemi geliştirilmesi ve mevcut yazılımların uyarlanması gibi rutin faaliyetler ise, anılan elkitabına gore, ARGE sayılmıyor. Bu tanım ve ornekler, hayâllehmize sıçrayabilmek için ayaklarımızı nereye basacağımızı bilmemiz açısından onemli. Bılışımde sınırlanmızı zorlayıp bır yerlere sıçramaya gerçekten niyetimiz varsa, şu Hindistan meselesini de iyi irdelememiz gerekli. Iki hafta sonra bu konuya yeniden doneceğım. http://www.inovasyon.org Haz peşinde! N ew Orlearıs T\ılane Unıversıtesı rulıbılımcılennden Robert Heath'uı, o gunlerde tumu de ruhsal bozukluk kapsamında degerlendııılen, depıes yon ve şızofrenı tanısı konan hdstdları, nedensız agı üaı çckcn, ıntıhar egüırru gosterenlerı, dahası eşcınsellerı beymleı ının derınlıkJerıne yerleştırüen bu elekttodla hazza boğarak sağaltmaya çdlışması gaııp ve torel açıdan tditısılabılu bır deneydı, ama henuz 60'h yülardaydık Heath'ın deneylen sıçdiılaıın beymlermde "odul merkezı" olarak bılınen ozdeş bolgeye hdfıfbu şok uygulanması sonucunda hay varun esıımeye beıızeı bu surcç yaşadıgını ortaya koyan yaklaşık on yıl oncesının bulgulanna daydnıyoıdu Sıçanlar odullendınlme beklenusıyle karmaşık gorevlen art arda yenne getırıyorlardı. Insdnlarm da benzer bıı teph venp vt'tnıeyeceklennı morak oderek onlara da şok uygulayan Heath deneklenn kendüerını ıyı lus setüklerme, şok denetırm ellerme venldıgınde dugmeyc suıoklı bastıklanna taruk oldu Hazcılık (hedonizm) her ne kadar dünyayı evirip çevirse de, cinsellik, uyuşturucu, rock ve çikolata gibi takıntılanmızdan çok daha derinlikli bir şey. Beynin insana nasıl haz verdiği konusunu yeni baştan gözden geçiren sinirbilim uzmanian sonuçta haz arayışının karar verme sürecinin temelinde yatan başlıca unsur olabileceğine, dahası bilincin bile temelini oluşturabileceğine dikkat çekiyorlar. ırdelendı Bu bolgeııın noıokımyasal yapısının en mce ayrınüsma dek ıncelenmesı amacıyla mılyonlarca dolar harcandı Meıkezuı goıevı bızlerı ıyı hıssettırmektı Orası beymn C noktasıydı Ne var kı, kımı bılım uısanlan bedensel zevk, ya da haz konusunun henuz aydınlığa kdvuşmadıgma ınanıyor Mıchigan Unıversı tesı ruhbılımcıleıuıden Kent Berridge bu gorun tuyle hıç bagdaşmayan de neyler yapıyoı Berrıdgp elektrodların o sıçdiı ve uı sanlara haz vermek yenne çok daha faıkb bır duygu olan arzuyu korukledıgıne, Heath ve otekı aidştumacı lann arzuyu hoşlanma duy Ancak elektrık dkımı ketıuıp de yontem denekleıe uzun erurüı bır yarar sağlamdktan çıkınca, vunutlan suya diişerı Heath ıuhbılımın başka alanlanndakı araştırmalara yoneldı Ne var kı, bu deney beyınde haz duygusuııu yaratmdnın doğıu noıokımyasal dengeyı tutturmaktan ıbaret oldugu yonundekı yaygın goruşu pekıştıren deneylerden buı olmayı surdurdu gusuyla kanştırdıkldima ınanıyor Ote yanddiı, Oxfoıd Uraveısıtesı'nden Edmnnd Rolls haz duygusunurı beyrun tumden faıklı bır bolgesinde, gozleıuı henıen arkasındakı orbıtofrontal kortekste ortaya çıktıgını one suruyor Bovvlıng Green EyaJet Umveıaıteaı'ndeıı Jaak Panksepp, VVısconsın UnıverKitesı'nden Ann Kelley ve başka drdşturridcılar dd haz duygusunun dopanun den degıl, opıoıd adh bır lamyasaldan kaynaklandıgına ınaruyorlar Tum bu bulgulann bırbırlenyle nasıl bagdaştıgı konusunda henuz tam bu goıuş bırlıguıe vanlmamış olmakla bırlikte, araştırmacılar haz duygusunun beyrun tam olarak neresmde ve nasıl oluştuö;u koııasunda gı deıek yepyeru bu modele yonelıyorlar Buna gore haz zm yaşamın surdunılmesıra sagldydn bu şey yapnıanuı kaışılıguıda ahnan bu odul oldugu goruşu yıne onemı nı konıyor, ancak haz gıderek çok daha kapsamlı bu tol oynamaya başüyoı Gorunuşe bakdırsa haz, yıyecek seçımınden matemauk problemleruun çozıunune, heı turlu kararlann ahnmasın da etküı oluyoı Edunleruı tasarlanmasına yardımcı oldugu gıbı, farkh koku, goınntu, ses ve duyulan mızı devuume geçuen çe şıth bügılerı ayumamıza da olanak taruyoı Dahası, bı luıcm hoşnutluk ve hoşnut suzlugun kavidnrridsı so nucunda ortaya çıktigı bile duşunulebılır "Odul meıkezı" go ruşu ük bakışta hatasızmış gıbı gozukebıür 5O'lı yıl larda sıçanlar uzeruıde başlanlan ve 60'larda ın sanlara uygulanan bueyuı uyanlması ıle ılgılı deney ler son derece açık seçık gıbıydı Çagdaş beyın go nıntuleme yorıtenüen cınsellık olsun, çıkolata, uyuş turucu, ya da muzık olsun, bıreym haz aldıgı zamanlarda merkezuı fazla rnesaı yaptıgıru onaylıyordu Kımyasal çozumle nıeleı de hangı tur ha7 oluısa olsun çevıurudopa nnnm ateşlfdıgını ortayd Haz: Çok yönlü bir giz Ozarılaı, yazaılar ve metafizıkçıler ıçın haz oldum olası, Tknn ve aşk gibi uzerinde epeyce kafa yoruloıı ınceliklı ve çok yonlu bır gız ratelıgı taşıdı Gelgelehm, aıtık Nırvana'ya ulaşrnak beyrıuı ıneıkezuıdcki muuk bır bolgeye bırkaç mıkroamperlık bu elektıik venlmesıyle oz deş bır şey gıbıydı 80'leıe gelındıgın de beyındekı bu oduJ merkezırun şeması gun yuzune çıkartılarak, beyııırı tunı bolgelen behı lenmış ve ıletılerı her yaııa uldştuan kamyasalın dopamın oldugu saptannuşü Bu venlerden yola çıkılarak odul merkezme "doparmn sıstcmı" olarak bılınen altematıf bır ad da tdkılmıştı Merkezın ışlevı konusunda herkes hemfikudı Zamanla akla hayale gelebılecek her tuılu dogal ve doğal olmayan haz ıle odul merkezı ve dopanıuı saluunn aıasında bır bağlant kutuldu Beyııırı soz konusu bolgesmın bagımlüıkla üıntısı de buı leıce tez ve araştırmada ¥68/6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle