Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İki sempozyum Thtilin başlangıç ve sonunda, biriAssos diğeri Seferihisar'da iki toplantıya katüdım. Assos'taki toplantınm içeriği ilginçti: "Matematik, Mantık ve Fslsefe". tç sayfalanmızda bu toplantınm bir özetini okuyacaksınız. Sempozyumda bir çok konuşmayı zevkle dinledim. Matematik, Felsefe ve Mantık'm kesiştikleri alanlarda dolaşıldı. Felsefecilerle matematikçiler arasmda tatîı atışmalar oldu. Ama her üç bilim alanı da zorunlu olarak birbirlehyle alış veriş içindeydi. Birbirleri olmadan da gelişme yönleri tıkahydı. Erdal İnönü, açılış konuşmasmda, matematiğin felsefesiyle tanışıkhğmı anlattı. Matematik nedir, bir mantık mı, bilim mi, dil mi? sorusuna kendi yanıtını aradı. Inönü'ye göre matematik düzenli değişimlerin diliydi. Kültür Üniversitesi sempozyumun bildirilehni bir kitap olarakyayımlayacak. Ayvacık'da halka açıkyapılan "Bilim ve Toplum"paneline de katüdım; Toplumun bilimden beklentileri ne olmalı açısmdan panelde söz aldım. Bana göre, toplum bilimsel gelişmeleri izlemeli, bilimin kalkmma ile ilişkisini görmeli; bilim kurum ve insanlarından talepleri olmalı; çünkü hem üniversiteler hem bilim toplumun yaşamıyla doğrudan ilişkili; çocuklarınm çok iyi yetişmesi, üniversitelerin bilimsel ve öğretim kalitesinin çokyüksek olmasma bağlı; üniversitelerin evrensel standartlara kavuşmasınm topluma getirileri her yönden büyük olacak. Toplumda bu bilincin uyanması gerek. Bilim, toplumun sorunlarıyla da uğraşmalı, toplumun maddi ve manevi kalitesini artırmaya yönelmeli... *** îkinci sempozyumu Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstütüsü düzenlemişti. Çeşitli üniversitelerin eğitim bilimleri enstitülerinden de geniş bir katılım vardı. Konu, "Eğitimde Bilime Katkı: IAsansüstii Eğitim Sempozyumu"ydu. Üniversite'nin Eğitim Bilimleri Enstütüsü Müdürü Sedef Gidener, sempozyumun amacmı, "Lisanüstü eğitime farklı bir bakış açısı getirmek, varolan sorunlan ve çözüm önerilerini ortaya koymak, eğitim alanında yapılan yüksek lisans ve doktora tezlehni farklı açılardan karşılaştırmak ve bu alanda çalışan bilim insanlarmm arasmda bilgi ve düşünce paylaşımı ve ortakproje çalışmaları için ortam yaratmak" olarak belirtiyordu. Sempozyumda, onlarca bildiri sunuldu, tartışıldı, sorunlar ve deneyimler ortaya kondu ve paylaşıldı. Sempozyumun sonunda düzenlenen panele "dışarıdan biri" olarak katüdım. Panelde, çok değerli konuşmalar yapıldı. Bu sayede eğitim enstitülerinin sorunlarmı öğrendim. Panelde üzerinde durduğum nokta, "lisansüstü tezlerin kalitelerinin, hedeflerinin yüksek tutulması" oldu. Bunun için lisansüstü ve doktora tezlerinin son derece önemsenmesi ve büyük sorunlan anlamaya ve çözmeye yönelmesi gerekiyordu. Benim için şu sorunun yanıtı önemliydi: Bütün lisans üstü tezler neden yazılırdı? Sahibine unvan kazandırmak için mi, yoksa bir sorun çözmek, bir sorunu toplumun önüne koymayı başarmak için mi? Gelecek Cumartesi yeniden buluşmak üzere... Insanlann orada ne kadar blr zaman kaldıklan, neler yaptıklan ve ne kadar Insonın bu merkeıde blr araya geldlğl konuiu Ise, kazının llerl afamalannda ortaya çıkacak. sınlık kazdndı Kazı alanında bulunmuş olan Bazattan yapümış kaplar ve ışlenrnış çakmak taslarından, Neolıtık anlaşılıyor Ancak bu ınsdnldrın, 300 m yukseklıkte, suyuıı olmadıgı tepede neden dınsel to ren ve tapınmalar ıçın duzenlı olarak zıyaret edılen hır buluşma yerı ıdı Iıiidiıldiuı oıada ne kadar bu zaman kaldıkları, nelcr yaptıklan ve ne kadar ınsanın bu merkezde bır ardya geldıgı konusuıse, kd/.ının ılerı dşarridldrındd ortayd çıkdcdktır Tepenııı ku zeybatı yonunde oı taya çıka: tüan, kuzey guney ıshkametınde dıkdortgen palanlı yapının her ıkı uç kesımınde ardlanrıdd boşluk büdkdrdk şekıldu asldiı kdbdiündlı T bıçunınde steUeıe last laııdı Kuzey uçtakı ıkı stelın arasındakı doşemeye kazümış, yatar vazıyette, barakldnnı açrnış çıplak kadm fıguıurıun cınsel orga ııuıddiı çocuk gobegı koıdonuııa benzer bır şckü çıkmaktadır Anadolu resım sanatının en eskı ornegı sayılan bu çıplak kadın figurunun bır doğurn sahnesını canldndııdıgı ve bu yapının "Cuç Taıuısı Aslan"m guvenccsındc bır dogumhane olduğu tah mın edılıyor Dığer bır tahmınde, bu rnekânın yıne "Cuç r[anrısı"nırı huzurunda evh lıkJerde zıfaf odası oldrak kul lanılmış olabıle cegı yonundedır Arkeologlara gore Gobeklı Tepe, belırlı bır bolgeyı denetım altında tutuyordu Belkı de bolgede yasaydn kabıle, dınsel torenlerı duzerıleme dısmda gunde lık yaşamla ılgılı ışlerı denetım altına alıyor; aletlerın uretim ve dağıtımmı duzenlıyor, avcılıgı denetlıyor, etlerle hdyvarı poslldiının ddgıtırnını ustlenıyordu Çakmak taşından yapılmıs çok sayıda kesıcı ve delıcı aletler taş baltalar taş boncuklar ve kolye tdnelerı Gobeklı Tepe kazılarının dıkkat çeken dıger buluntularmdan Gobeklı Tfepe de 1995 2002 tanhlen arasmda gun ısıgına çıkanlan ve onumuzdekı yıllarda çıkanlacak olan buluntuldr, Ariddolu'nun tarıh oncesı donemıne dit bılınenlen ve kultur tanhını daha eskjyc goturecek bu tarıhın yenıden yazümasına sebep olacak Kultur ve 'lurızm Bakanlığında gorevlı drdştırrridcı Ayşe Er•oy şunlan soyledı 'Burada yapılan kazılaı Neolıtık çağdan kal ma bu tapmak burası dunyada ve 'I'urkıye'de tek 15 ışçı çalışıyor Urfa Muzesı başkanlıgında Alman Arkeolojı Enstıtusu bılımsel başkdnlıgındd ydpılrridkta kazılaı" Doç Dr Klaus Schmıdt ıse şunlan soyledı 'Bız buıada bır kazı yapıyoruz burada ozel yerler vaı Neolıtık çağdan burası normal bu koy değü burada tapmaklar Neolık çağdan zamandan 9000 sene MO burada çakmak tası vaı, kemık aletleı en onemlı bu buyuk dıkılı taşlar var Bız ıyı anlamıyoıuz Bız bunun ıçın çalı şıyoruz, bız arkeologlar buluntulardan anlıyoruz hangı doneme aıt oldugunu hepsı muzeye gıdıyor bunlann, bu dıkılı tdşldi buradd kalıyoı araa buluntular useıler hepsı muzeye Urfa Muzesı'ne gıdıyor Bız şımdı 9 sene boyunca her sene 22 5 ay çdlışacağu, belkı 10 seneden fazla kalırız" dedı obursalı@cumhurıyet com tr CBT Internet adresı Cumhuriyet BİLtMTEKNİK • No: 866 25 Elam 2003* lmtıyaz sahıbı:Yedı Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncüık A.Ş. adına tlhan Selçnk . Genel Yayın Muduru tbrahlm Yüdız Yayın Daruşmanı: Orhan Bnrsalı • Sonımlu Mudur Mehmet Sucu Gorsel Yonetmeıv Tttles Hasdemir • Baakı:Basın Yatınm Sanayıı ve Tıcaret A Ş Esenboğa Yolu Akşam Tesıslerı Ankara Idare Merkezi ve Yazıçma adresi: Turk Ocağı Cad. No 39/41 Cağaloğlu, 34334 tstanbul Tel (212) 512 06 05 • Faks. 0212513 85 95. Merkez Reklam 866/3