Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
En eski insan topluluğu da Doktor ve hastalan Geçen Gündem'de Tıp ve İnsan başlıklıyazıda, öncelikle sağhkh beslenme ile ilgili çelişkilı haberlerden yola çıkarak biyokimyasal bir fabrika olan insan bedenini tanımanm zorluklarına değinmiştik. İnsana ilişkm araştırmalarda elde edilen bulgulara ilişkın çelişkiler sadece yiyeceklerle ilgili değil tabii. Belki daha önemlisi, çeşitli hastahklan iyileştirmek veya semptomlan gidermek için üretilen ilaçlann bedendeki serüveni de benzer yazgıyı paylaşıyor. Diyelim ki ilacın ilaç olabiîmesi için 610 yıllık bir sure gerekiyor. Bu süre içinde genel etkisi, amaca yönelik etkisi, yan etkileri, dozları vb test ve tespit edüiyor. Ancak herkes biliyor ki, birçok ilacm uzun vadeii etkileri önceden saptanamıyor. Veya, ilk görülen yan etkileri, hastalarm genel kullanımı sonucu elde edilen yan etkilerle hyaslanmayacak derecede sönük kalıyor. İlaç veya yiyecek, bunlar ticari özellikleri de olmakla beraber, tamamen kamusal alanm ilgisi içindedir. Bu kamusal özellikleri, dünyanm dört biryanmda milyar, evet milyarlarca insanm kullanımına sunulmasmdan ileri gelir. Sağlık ürünleri oimalanndan, insan sağlığı ve hatta insan neslinin geleceğini çokyakmdan ilgilendirmelerinden ileri gelir. Bu nedenle de, her türlü tartışmaya, her türlü yeni araştırmalara ve elde edilen bulgular üzerinde özgürce fikir yürütmeye açıktırlar. Bu konuda hemfikir miyiz? *** Şimdi gelelim özetle tartışmak istediğim konuya, yani, doktorla hastası arasında, özellikle ilaç kullanımına üışkın çıkabilecek sorunlara. Birsüredir dergimizde Prozac ilacı tartışılıyor. Biyolojik psikiyatrinin gelişim ve araşatırma süreci içinde ortaya çıkan ve yüzmilyonlarca msan tarafmdan, hele ABD'de peynir ekmekgibi kullanılan bu ilacın yan etkilerinin sanılandan giderek daha fazla olduğu ve ayrıca bazı insanlarda öldürme ve intihar eğilimlerini hem de azımsanmayacak bir ölçüde geliştirdiği ortaya çıktı. Prozac, yeni nesil anti depresan ilaçlann ilkidir. Uzun süre piyasada tek başma tekel kaldı. Daha sonra aynı gruptan çeşitli ilaçlar satışa sunuldu. Dolayısıyla Prozac, Gillette (Jilet) gibi, bu grup ilaçları temsil eden marka adını almıştır. Amerika'da ve îngiltere'de Discovery, NewScientist gibi popüler ve daha az popüler bilim dergileri ve Newsweek, Time gibi haftahk haber dergileri, bu tür ilaçları Prozac'm adıyla anarlar. Ancak meslekı bılim dergilerinde "Özgün serotonin gerı alım inhibitörü SSRI", yani etkm maddesinin adıyla geçer. Biz de popüler bir dergiyiz. Ama bilimselliğini hep korumaya çalışan bir dergi. Dünyada, özellikle de bu işlerin vatanı ABD'de Prozac'm adıyla sanıyla yan etkileri konusunda yapılan popüler haberier ve yayınları, biz de okurlarımıza aktarmaya kalkıştık. Amannnn, kıyametkoptu neredeyse!... Yan etkilerini abartıyor muşuz, niye Prozac'm adını veriyormuşuz da ana hammaddesini söylemiyor muşuz... Özellikle sevgili dostlarımız bizi ateşe tuttular. Prof. Mustafa Ertaç geçen hafta yayımladığımız mektubunda çok açıkça, duyulan kaygıyı dürüstçe dile getirdi: "Hastalarımız bu yazınızı okuyunca doktoruna karşı şüphe duymaz mı.. biz, hastamıza, bunun yan etkilerini bilerek veriyoruz ve senin için en iyısi bu, o dergiyi ve yazüarmı ciddiye almaym mı diyelim?" Yo hayır, biz doktoruyla hastası arasmdaki ilişkıye kanşamayız. Doktoru tabii ki bu sözleri deme özgürlüğüne sahiptir. Hastası da inanma veya inanmama özgürlüğüne. Biz, ilacm tamamen kamusal yönünü temsil eden bilgi aktarıcıları veya kamuyu haberdar edenler olarak, "bu haberi verirsek acaba doktor ile hastası arasmdaki güveni zedeler miyiz?" diye düşünemeyiz. Bu bizim sorunumuz değil, doktorun sorunu. İlacı nasıl veriyorsa, gerekli açıklamaları da yapmakla yükümludür. Hastası da, kulîandığı ilaç üzerine dünyadakı yeni araştırmaları ve henüz prospektüsünde bile yazmayan veya küçümsenen yeni ortaya çıkan yan etkilerini bilmek hakkma sahiptir. Bunları doktoruyla tartışmak hakkma sahiptir. Gerekiyorsa ilacı kullanmayı reddetmek hakkma da... Açık, şeffaf, demokratik toplum, bilinçli ve doktoruyla tartışan hasta, abartmadan ve saklamadan bilgi aktaran bir bilimsel basm... Bütün bunlar bizim istediklerimiz değil mi? Evet, hem de bin kez evet. O halde, bunu yapmayı sürdüreceğiz, bilgi aktarımmda yapacağımız bütün yanlışiarın da eleştirilmesini isteyeceğiz ve bu eleştirileriyayımlayacağız. O halde, Prozac türü ilaçlar konusunda haftaya çokkapsamlı eleştirel bir yazıyı daha okumaya hazırlanahm. Hem de bilimm taa içinden.. *** Gelecek cumartesiyeniden birlikte olmak umuduyla sevgi ve saygı... obuısalı@cumhurıyet. com.tr CBT Internet adresr www.cumhurıyet com.tr Cumhuriyet BÜJMTEKNİK • No:775 26Ocak 2002* lmtiyaz sahıbı: Yedı Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına llhan Selçuk . Yayın Danışmaru: Orhan Bursalı • Sorumlu Mudur: Fikret tlkiz. Gorsel Yönetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: Sabah Yayıncılık A.Ş. Idare Merkezi ve Yazısma adresi: Turk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 lstanbul. Tel: (212) 512 05 05 • Faks: 0212513 85 95. Reklam: Publi Media 775/3 Genetik izler, Koisan dillerini konuşan Etyopya ve Cüney Afrika topluluklanna kadar götürdü... S tanlord Unıversıtesı bıyologlarından Dı Peter A. Underhill, ınsan ırkmın atalarının genetik ydpısındakı dcgışınüerın mode lını ortaya çıkaıdıgını ılerı surdu Yya da erkek kromozomların lakı genetik degışıklık modelı, bugunku Etıyopyalılarla Cuney Afrıd'da yaşayan ve Koisan dillerini konuşan topluluklarda gorulebı yor StanfordUnıversıtesı'ndenaidştırrndcılar Paleolıtık Çdğ'da Afrıa'rıın doğusunda yaşdyan ılk ınsan toplulukldrınm soyundan gelen •rın btıgun bu topluluklar ıçmde bulunduguna ınanıyor Aidlık ?,0ül 'de Ameııkan İnsan Genctiğı Dergısı'nde yayımla an araştırma sonuçları, daha once gerçekleştırılen ve ydlnızca kaınlar dracılıgıyla ıİPtılen mıtokontrıyal DNA ardşüınıaldrını tamamlı jr Emory Unıveısıtesı'nden Dr Douglas Wallace ın geı çekleştırıgı bu aidştırmada en cskı ınsan topluluklarının Guney Alrıka'da Ka harı Çolu'nun kuzeybatısında yaşayan Vasikela Kung ve Oıtd Afka'dakı Biaka pigmeleri olduğu ılerı surulmuştu •adece iki işaret Insan genomunun çeşitli bolumlerı kuşaklar arasında duzenlı r bıçımdc ddğılrnadıgından bu kaiıtım modelı çıkarnidk guç Bunddiı ydlnızca erkekleıın aktaıdıgı Y kromozomu ıle yalnızca annerıın aktardığı ve hucıenın enerjı ureten oıganldiı olan mıtokondııya DNA'sı, ınsan turunun dtdlarından berı sureklılık gosterıyor Boylece, Afrika da ortaya çıkdn ılk ınsandan bugun dunyanm her ya nına yayılmış ınsanlara kadar ızlenen degışıklıklere dayanarak bır ınsanlık aıleaı ağacı çıkanlabılır Dr VVallace gıbı bılim ınsanları mıtokondı ıyal DNA'ya, Dr Undeı hıll ve arkadaşlaıı ıse Y kromozomlaıınddkı degışıklıklere gore bu tur agaçlar çızdıleı En buyuk dallar, ataların çıktıgı noktalaıa en yakın bolgede gelışıyor ve bunun ınsanın atdlarına en yakın olan toplulukları gosterdıgı duşurıuluyor Dı Undeı hıll Y kromozomu dĞjacındakı ılk degısımlerın Koisan dillerini ko nuşan topluluklar ıle Etıyopya 'n ın Oromo ve A mh a ra halklarında daha sık yoruldugunu belırledı Her ıkı araştıımacının agaçlarındakı ılk dallar farklı ınsan ıluklannı gosterıyor ama her ıkısı de Koisan dıl aüesını konuşan ların atdlarımıza daha yakırı olducjunu ortaya koyuyor Koisan dılıçındekı San dılını konuşan topluluklara üışkın arkeolojık araştırıı, Paleolıtık Çag'da bu ınsanların bır bolumunun, Dogu Afnka'da >pya'dan Guney Afrıka'ya uzanan bolumde yaşadıklaı ını duşunlyoı Underhıll, bu sonucun Y kromozomu ardştırmalarıyla ortuş nu belırtıyor rika'dan dünyaya "Bu ük Y kromozomu modelı yalnızca Afrıka'da bulunuyor ve toplayıcı yaşam bıçımıyle ılıntılı gibi gorunuyor" dıyen Undeı jenetık degışıklığm Y kromozomunda bırıkme hızı tahmınlermp narak bu ınsanların 130,00070 000 yıl once Afrika'dan dunyaya naya bdsladığmı soyluyor 50,000 yıl kadar once yeru bır soy a çıkıyor Bu soydan ınsanlar Afrıka'dan Guney Asya ve Avustya gıdıyor Asya halklarından gelen bır başka soy ıse 30,00010 yıl once Avrupa'ya uldşıyor