Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
rağmen ıdrarla şeker kayberbklerı ıçın şışmanlamaz hatta zayıflarlar Soğukkanh dedığımız hayvanlar mesela yılanlar kaş uykusuna yatarlar Isüannı duşururler kalp atımlannı yavaşlatırlar Metabolızmalan nı en duşuk duzeye ındırırler ve depoladıklan yağ dokusundan enerjılerını karşılarlar Onun ıçın bunla ra sogukkanlı hayvanlar denır Bahar aylannda zayıf ladıklan ıçın kabuk değıştırırler Insanın da yaşamsal faalıyetlennın en duşuk oldugu donem gece 03 4 cıvarlandır Uyuyan ınsan çabuk uşur dıye annelerımız uzerımıze bır ortu koymayı âctet edınmıs.tır Baeal metabolızmanın uzenndekı kalonlen ıse gunluk fizık aktıvıte ıçın kullanınz Omeğın yuru mek spor yapmak, is yapmak gıbı Eğer aldığımız gunluk kalorı mıktan gereksınımımızden fazla ıse yanı çok yıyorsak bu fazla eneıji yağ f eklinde depolanır yanı şışmanlanz Tersıne çok hareket edıyor az yıyor ısek zayıflanz Bu bır esnaun veya devletın kasası gıbıdır Çok para gırer az çıkarsa kasada para bırıkır tersıne az gırer çok harcanırsa zayıflar yanı ıflas eder Bunun dışında bır ınsanın yemeden kılo alması mumkun de gıldır Alıyorsa veya almı yorsa bır hastalık soz konu sudur Organızmada kasa gorevını yağ doknsn gorur Yanı fazla enerjı yağ dokusu şeklınde depolanır Yağ dokusunun artüğı ılk bolge gobek çevresıdır Zayıflarken de ılk once gobek çevresı kuçulur Buyuklerımız ke merlen sıkınız derken bunu kastederler Kemerlen sıka sıka bagırsak dugumlenmesı gıbı acü duruma duşen vatandaş da sokak lara dokulur Devlet de ka pı kapı para dılenmenın yollarını arar Onun ıçın atalanmız ayağını yorganına gore uzat demışler dır 'labıı dınleyen ve anlayanlar ıçın Demek kı aldı gımız enerjı ıle harcadıgımız enerjı denk olursa kılomuz sabıt kahr Saglıklı olmak ta bunu gerektirır gınSencerlst 1991) Bılınçlı beslenme kışı ve toplum bılımının sunduğu verılere gore eğıtım ve ırade kullanılarak yapılan beslenmedır Bılınçsız beslenme ıse rastge le beslenmedır Zümnitten akisler A. M. C. Şengor Günümüzde beslenme Son yıllarda beslenme ve beslenme ıle tedavı (nutnterapı) konusunda çok yayınlar yapılmaktadır Temel besı maddelennın vıtamın ve mınerallenn organızma uzenne olan etkılen uzun uzun tarüşılmaktadu Fazlalıkvenoksanlıklarındaortaya çıkan hastalıklar ıncelenmektedır Kanser kalp ve damar hasta lıklan ıle ılışkılen araştınlmakta onemlı ıp uçlan yakalanmaktadır Enternasyonal beslenme ve kanser derneğı toplantlannda bu konuda yapılmış çalışma lar sunulmaktadır Çocukluk donemmde sırf rejım yaparak duzeltebüeceğınız hastalıklar mevcuttur Omeğın Fınılala mın denılen ammoasıt metobolızması bozukluğu olan çocuklar erken yakaladığınız zaman bu maddeyı ıçermeyen yıyecekler vermek suretyle hasta lanmasını onlemek mumkun oluyor Aynca Gluten enteropaüsı denılen ulkemız de de sık sık gorulup çok değışık bulgular veren hastalığı buğday yulaf çavdardan ya pılmış yıyeceklen vermemek sureüyle ıyıleşürebılıyorsunuz Aynca anüoksıdan denılen A, E C vıtamını gıbı maddelenn koruyucu etkılen anlaşüıyor Lıflı yıyecekler (meyve sebze ağırlıklı) bağırsaklan habıs hastalıklardan koruduğu bılınıyor Ayrıca hangı hastalıklann tedavısınde ne tur beslen menın gerekh olduğu anlaşıh yor Ona gore beslenme re jımlerı duzenlenıyor Ama temel prensıp değışmıyor "Gerekainiminiz kadar yiyinlz". Dinin Yok Ettiği Kültür Hayvanlan doğaya karşı koruyan fizıksel guçlerı ve fizıksel guçlennı yonlendıren, onlara becen kazandıran ıçgudulerıdır Belırlı bır duzeye kadar bazı hayvan lar "oğrenırler", "alıskanlıklar kazanırlar" Bunlar da onfarın doğa ıçensındekı yafamlannın ne derece başanlı olacağma katkıda bulunur Hayvanlann yapamadığı, olaylan akıllannın yardımıyla ele}tırel bır suzgeçten geçırerek onlardan ders çıkarmak ve ondan sonrakı yaşamlarını çıkan dersler ışığında yonlendırmektır Insanı hayvandan ayıran en onemlı ozellık, eletfırel analız ışığmda oğrenmek ve yaşamı nı oğrenılene gore baştan programlama yeteneğıdır Ancak nosıl hayvanlar yalnızca bır dereceye kadar "oğrenıp" bazı davranifhnnı ona gore ayarkıyabılıyorlarsa (bu davrani} bılhassa eval hayvanlanmızda çok goze batar), ınsanlann bazıları da kulturel nedenlerle eleştırel yeteneklennı sadece bır dereceye kadar kullanabılmek tedırler Elestırel yeteneklennı tam kullanamayanlar sık sık ya kendılennın ya da baskabnnın dusuncelennın kurbanı olurlar Tanbte boyle bır kurban olma olayının en guzel orneklennden bırı Paskalya Adasındakı kulturun dının etkısıyle ortadan kalkmasıdır Dının yalnızca bır duşunce urunu olduğunu farkedıp onu elestırerek değıştırmek yenne Paskalya Adası yerlılerı dınlerı uğruna kendı yaşamlannı feda etmiflerdır 1726'da Avrupalılar Paskalya Adasına vardıklan zaman adada tek bır ağaç yoktu Sayıları 200 kadar olan ınsanlar kuçuk kabılelere bolunmusler ve tam bır sefalet ıçensınde açlıkla mucadele etmekteydıler Halbukı adada geçmıste daha yuksek bır kultur duzeyının hukum surmus olduğunu gosteren ısaretler vardı Maoı denen dev kafa heykellen ozellıkle pkı/larda yuzlen ada ıçıne bakacak şekılde Ahu adı venlen dev platfonnbnn uzenne sıralanmiflardı Adada yasayan ve kendılenne Rapanuı halkı dıyen yeriıler, Maoılenn atalannın ruhlan olduğuna ınanıyor ve onlardan yardım dılıyorlardı Heykeller adanın /eohıık temelını olusturan volkanık kayaclardan yapılmıslardı Bu taslar arasında en sertı olan bazaltbrdan tokı adı venlen bır nevı rnurç uretılmış, bu murçlarla da dığer dev heykeller bazattlardan ve daha yumusak olan volkanık tuflerden yontulmuslardı Heykellenn pek çoğunun sıyah bazaltlara nazaran daha zengın bır renk çesıtlılığı gosteren kırmızı ve gn tuflerden yontulmus, pukau adı venlen sapkalan da vardı Heykeller ve sapkaları adanın ıç kesımlennde olan tas ocaklannda yapılıyor, adada eskıden çok bol olduğu pollen ıncelemeleny le ortaya çıkan jubea chılensıs turunde bır palmıyenın govdelennden olusturulan raylar uzerınde kaydırılan tahta kızaklarla pla/lardakı ahu platformlanna çekılıyor lardı Platformların yanında bulunan ağaç kaldıraçlaıia da bu heykeller, sımdı bulunduklan yerlenne dıkılıyorlardı Palmıye Adasındakı nufus zamanla artınca, jubea chılensıs ormanlannın gıderek temızlenerek yenı koylere yer açılması gerektı Ama kuçuk ada hızlı artan nufusu besleyemez hale gelınce ıç harp çıktı Savasan taraflar tannlardan daha çok yardım alabılmek ıçın daha çok maoıler yaptılar ve bu nedenle daha çok ağaç kestıler O kadar kı gunun bmnde Paskalya Adasında tek bır palmıye kalmadı Hızlanan erozyon toprağı supurup goturdu ve tarım ımkânsız hale geldı Açlık arttı ve nıhayet bır zamanlann pariak Rapanuı kulturunden gerıye 1726 yılında Avrupalılar tarafından bulunan yarı aç 200 zavallı kaldı Bu zavallılar bır zamanlar atalannın yazdıklan ve Indus yazısı ıle buyuk bır benzeıiık sunan yazıyı okumayı bıle unutmuslardı Bu yazılan ıçeren kohau rongo rongo ("konusan odunlar") ıç harbın son yıllannda buyuk olçude ya bağnazlık yuzunden ya da odun ıhtıyacını karşılamak ıçın yok edılmışlerdı Rapanuı kulturunu yok eden, çevresını oğrenıp anlayacak ve ona gore bır yasam strate/ısı gelıstırecek bır uygarlık gelıstırememıs olmasıydı Koru korune ınanılan bır dın adanın yasamı mumkun kılan ormanlannın yok olmasına neden ol mus, bu da Rapanuı kulturunun sonunu hazıriamıştı Bır baska ıfade ıle, doğa bılımlennm olmaması Rapanuı kulturunun doğa ıle dıyaloga gırememesıne neden olmustu Doğanın mesaılarını alamayan Rapanuıler sonunda doğaya yenık dustuler Bugun de batı dunyası ıçınde Paul Cross ve Norman Levıtt'ın "akdemık sol" adını verdığı genellıkle varolusçular, hermenotıkçıler, rolatıvıstler ve dekonstruktı vıstlenn bazı uç elemanbnndan oluşan bır "felsefe" grubunun, sozde "bılım sosyologlarının", ekomıstık yesıllerden oluşan sozde çevrecılenn, mılıtan (emınıstlerm bır alt grubunun ve etnokulturculenn, yobaz/mıstık ve vahs'ı kapıtalıst sağın onemlı bır kesımının olusturduğu bır doğa bılımı dusmanlan grubu vardır' Bu grup doğa bılımının gerçeğı arama ıddıasının boş olduğunu ve bu nedenle doğa bılımının dınler, buyuculuk, falcılık gıbı faalıyetlerle bır tutulması gerektığını bılıme bunbrdan daha buyuk bır otonte tanınmaması gerektığını ıddıa etmektedırler (Sovyetler Bırlığınde Lysekno'nun proleter bılımı ıle Nazı Almanya'sındakı an bılım aynı ıddıantn urunlenydı) Rapanuı kulturunun basına gelenler, bu ıddıalann addıye alınması ha lındekı ABD'de bunbnn hukumet duzeyınde cıddıye ahnmaya basbdığını gos teren urkutucu ısaretler vardırbugunku batı uygarlığmındobyısıyla tum ınsanlığınbasına gelecekknn kuçuk bır omeğıdır * 8u konuda bılhassa bkz D'Souza, D, 1992, lllıberal EducattonThe Polıtıcs of Race and Sex on Campus Vıntage Books, New York, xx+319 ss, Cross, P ve Levıtt, N., 1994, Hıgher Superstıtıon The Acodemıc Left and ıts Quarrels wıth Scıence johns Hopkıns Unıversıty Press, Baltimore, «+374 55, aynı yazarbr (yaytma hazıriayanbr), 1996, The Rtght from Saence and Reason The New York Academy of Saences, New York, New York, xı+S93 ss Günümüzde Diyet Modası Son yıllarda gazetelerde dergılerde dıyetle ve zayıflama ıle ılgılı yazılar reklamlar çıkmaktadır Bunlann dogruluk payı olmakla beraber çoğu öcarı amaçlı yapılan yayınlardır Şn temel prensibi unatmamak gvreldr. Herkes gereksınımı kadar yemelıdır Bunun başlıca olçutu kılosunu olması gereken küoda sabıt tutmasıdır Şayet kılo alıyorsa ya çok yryor ya da az ha reket edıyor demekor lersıne zayıîlıyorsa ya az yıyor veya bır kaybı var demekür Ozel rejımlerle bilinçaizce kilo vermek organızmaya çoğu kez zarar venr Beslenmede dengeyı bozmamak temel prensıptır Bu da guçlu bır ırade ıster Hele b onun kısa zaman ıçınde rejım leazalıp sonraperhızıbozuncaartması organızmanm alışüğı duzenı bozmaktadır Kı bu daha da zararlıdır Bır de ışın psıkolojık yanı vardır Eğer ınsanın canı ıkı lokma bır şey yemek ıstıyorsa onu yemelıdır Çunku kısıtladığınız zaman oluşan stress daha zarar hdır Bır yemek zıyafetınde ıkı marul yaprağı ıle ye ünen ınsanın halmı duşunmek çok acıdır Dıyet yapmak zorunda kalan şeker hastası çocuklann halını duşunun Hareketı artırmak enerjı harcanması ıçın en akıllı yoldur Son zamanlarda bununla ılgıh tutarh tutarsız yayınlar yapılmakta halkın sağlığı ıle oynanmaktadır Halk bılınçlendınlmelı herkes kendının hekımı olmahdır Beslenmemıze ozen gosterelım Can boğaz dan gelır degıl bogazdan çıkar sozunu unutmayahm (•) Uludağ Unıv Tıp Fak Çocuk Sağ ve Hast. Pedıatnk Castroenterobji Bılim Dalı Bask EMaıl ozeke&uhıdag edu tr Denge içinde Aldığımız enerjıyı bu uç temel besın maddesınden belırlı oranlarda karşılamak zorundayız Tek bır temel besı maddesı ıle (tek taraflı beslenme) gereksınımımızı karşüamaya kalksak omeğın şekerlı yıyeceklerle 3500/ 4=900 gr şeker yememız gerekır veya 3500/9=400 gr yağ yememız gerekır O halde yıyeceklerımızı yanı bu uç temel besı maddesını bır oran ıçınde belırlı mıktarlarda almalıyız Bu mıktar ve oran yaşlandıkça ve hastalık hallennde değısır Buna da dıyet denır Hastanelerde ve hastalık hallennde hekım düınde bu kelıme sıkhkla kullanılır Büimsel anlamda Beslenm* (Nutnsyon) Besı maddelennın dışandan alınması emılebılır hale (dıgestıon) gehrılmesı emılmesı (absorbısyon) kullanılması (utıhzasyon) depolanması arüklann atüması olayıdır Beslenme bilim dalı hayvanların ve ınsanlann yaşamldnnı surdurebılmek faalıyetlerını en ıyı şekılde yapabılmek uremek buyumek sut vermek gıbı ıslemlennı gerçekleşurebılmek ıçın besınlenn çeşıtlerını en uygun mıktarlarını ve nıte lıklennı araşüran bılım dalının adıdır Diyet: Gunluk yaşamımızda gunluk ahnan yıyecek ve ıçeceklere venlen addır Hekım dılınde ıse duzenlenmış programlanmıs beslenme demek tır Dıyet aynı zamanda perhız anlamına da gelmektedır Yanı az mıktarda ve kolay smdınlebılır besı maddelerınden oluşan bazı besı maddelerının lasıtlandığı beslenme tarzıdır (Beslenme ve dıyet Er