Katalog

ma ozelliğinden kaynaklaruyor. De Vaul bu konuda şunlan söylüyor: "Giyilebilir bir bilgisayar nerede olduğunuzun ve ne yaptğınızın farkuıda olmalı. Dolayısıyla bu verilere gore size bilgi vermeli. Ornegın bir bakkalın onunden geçerken, size evde sut kalmadıgıru ve saün almanız gerektigini hatırlatmah" M.l.T de kendi giyilebilir modeli üzerinde çalışıyor. MIThril System adı verilen bilgisayar De Vaul'a gore "zihinsel bir protez" olarak görev yapmalı. Yani unutkanlık ve felç gibi hastalıklar nedeniyle bellek ve tanıma yetenegi hasar görmüş hastalara destek sağlamalı. Schwartz, "Bir ürünün pıyasada yer edinebilmesi için insanlığa spesifik bir yarar sağlaması gerekir" diyor Pek çok bilgisayar uzmanı giyilebilir bügisayarlann geleceginin üeride çok parlak olacağı konusunda hemfüar. Bilgisayarlann mobüite yetenegının gelecegın hızlı yaşamı ile uyum sağlaması ıçin surekli geliştirilmesi gerektigini ılerı suren Xybernaut'un kurucu başkanı Edward Newman bu konuda şöyle konuşuyor:" Giyilebilir bilgisayarlann yaygınlasması için agırlıgının 1 kilonun alüna düşmesi, fiyatıran 1.500 dolann altrna ınmesi ve kullanan kişiyi robot gorunümune sokmaması gerekir" Zümrütten akisler A. M. C. Şengör BUim, devlet, haysiyet: Prof. Dr. Lıepmann'dan bir anı Caltech'e geldiğimden beri sürprizler birbirini kovalıyor. Insan bu dunımda tüm dünya bilim adamlarının aslında ne kadar küçük bir topluluk oluşturduğunu anlıyor. Burada bana yardıma olan feolojl ve Gezegen Bilimleri Bölümü sekreteri Bayan Marcia Hudson Pasadena'ya varışımdan kısa birsüre sonra, Caltech'de gençliğini Türkiye'degeçirmiş meşhur bir Alman uçak mühendisliği profesörünün oldugunu, beni bir gün ona tanıştıracağını söyledi. "Adı?" diye sordum. "Hans W. Liepmann " "Bu," dedim, "meşhur jinekolog VVilhelm Liepmanh'tn oğlu olmasın?" "Evet o!" diye heyecanla cevap verdi Marcia. Tanıyor musun?" Tabiî ki Hans Liepmann'ı tanımıyordum, ama baba Liepmann'ın T939'da öldüğünü, Türk öğrencilerinin omuzlarında taşınan nâşının Feriköy'e gömüldüğünü bildiğimi söyledim. Adını 1936'da Istanbul Üniversitesi'nde Ikinci Zaman'ın bir deniz sürüngeni olan ihtiyozorlarda doğum olayı hakkında verdiği konferanstan hatırlıyordum. Ihtiyozorlar hakkında konferans veren bu kişinin meshur bir jinekolog oldugunu da aile dostumuz Prof. Dr. Orhan Esen'den öğrenmiştim. Uzun lâfın kısası, bugün (23 Mayıs) Prof. Liepmann beni odamda ziyaret geldi. 87 yaşında, fakat dinç, çakı gibi bir ihtiyar. İlk ho}beşten sonra bana Türkiye'deki gençlik günlerinden anılar nakletti. "Türkiye'nin benim gönlümde özel bir yeri vardır" dedi. "Hele Kemal Pafa'nın!" Yanında Ismet Pafa'nın Inönü ailesindeki bir doğuma yardımı nedeniyle babasına çektiği bir teşekkür telgrafını getirmişti. Atatürk ise Liepmann'da bir tutku. "Aptal Hltler" diyordu. "Atatürk'ten ders alsaydı bugün Avrupa nasıl bir cennetti, düşünebiliyor musun? Ama Atatürk'ün dehâsını yakalamak kolay mı? Onun glblsi yoktu." Naklettiği anılanndan onu en çok heyecanlandıran, gözleri yaşararak anlattığı meshur disçilik hocası Kantorovvicz'in Türkiye'ye çağırılması hikâyesiydi: "Schvvarz başkanlığında bir komisyon kurulmuştu" diye başladı, "Avrupa'dan Prof. Liepman, Istanbul Üniversitesi'nin ihtiyaç duyduğu Atatürk'ün hocaları bulup çağırmak için. Disçilik için bir Dunyanın en iyi hoca lâzımdı. Atatürk, olabilecek en iyilerin çağırılmasındd ısrarlıydı. Komisyon Kantodişçisini Nazi rovvicz'de karar kıldı. Fakat Nazller Kantokampından nasıl rowicz'i sosyal demokrat milletvekili olduğu için konsantrasyon kampına atmışlardı. kurtarıp Türkiye'ye Komisyon bu durumu göz önüne alarak getirttiğini Kantorovvicz'den bir sonraki en iyiyi çağırmağa kalkıştı. Atatürk buna dehşetli kızdı. anlatıyor! Derhal Türk Dısişlerine emir verildi ve Prof. Kantorovvicz Almanya'dan resmen istendi. Fakat aradan haftalar, hatta galiba aylargeçmesine rağmen Almanya'dan cevap gelmiyordu. Komisyon ümitsizliğe düşmüştü. Gene en iyi ikinciyi çağıralım lâfları edilmeye başlandı. Bunu duyan Atatürk, Türk Dısişlerine, Alman Dısişlerinden cevap gelmemesinln Turkiye Cumhuriyetine karşı yapılan kasıtlı bir hakaret olup olmadığınm sert bir dille sorulması emrini verdi. Naziler Kantorowicz'i 24 saatte konsantrasyon kampından çıkarıp Türkiye'ye yolladılar!" Prof. Liepmann daha sonra Iran Şahı Rıza Pehlevl'nin Turkiye ziyareti esnasında Kantorowicz'in Dolmabahçe Sarayında kendisine takma bir diş takımı yaptığını anlattı. "Şahın bulabileceği en iyi dişçi o zaman Türkiye'de, Atatürk'ün himayesindeydi" dedi, göz yaşlarını silerken. "Matematikte çatallanma kavramını bilir misiniz Herr Şengör? Hani kaosta geçer?" diye sordu heyecanla bir ara. Işte Celibolu benim yaşamımda öyle bir çatallanma yaratmıştır. Celibolu Mustafa Kemal'i, o da modern Türkiye'yl yarattı. O'nun modern Türklye'sl de blzlerln hayatını kurtardı. Prof. Liepmann'la uzun ve tatlı bir sohbet yaptık. Soyadı kanununun çıkışını, metrik sistemin kabulünü, nasıl polisin gellp bir günde üniversiteden eskl Fahrenheit termometrelerini topladığmı anlattı. "Amerikalılar o işi hâlâ beceremediler!" diye gülüyordu. Büyük bir hassaslyet ve nezaket göstererek Türklye'nln bugünkü halini sormadı. Yalnız babasının mezarını yakında ziyaret ettiğini, Istanbul'un eski güzelliğini bulamadığını üzüntüyle nakletti. Ama her sözünde döne döne Türkiye'ye ve Mustafa Kemâl'e olan sevgisini vurguladı. "Der war vvlrklich unglaublich!" (= O gerçekten inanılmazdıl) diyordu durmadan. Atatürk hayranı 87 yaşındakl delikanlı yanımdan ayrılırken Türkiye'ye Atatürk'ün kazandırdığı ve ondan sonra akılsız ve görgüsüz yönetidler elinde kaybettiğimiz haysiyetin iadeslnln en önemli görevimlz oldugunu düşündüm. Onun yolu da herkesin görevinl en İyi sekilde yapmasıdır. '.•*'%,,.»& l#,w>'r Mustafa Kemâl'in yaptığı gibi: Amacı şöhretln üstünde tutarak, oyunu ödülden çok severek! 742/5 "Karşıdan karşıya geçerken bunları yaparsamz, ezilmenız ışten bıle degü" diyor. Schvvartz MA IV'leri, dizustu bügisayarlann parçalara ayrıhp, vucudun çeşitli yerlerine takılmıs hali olarak tanımhyor. Aynca giyilebilir bügisayarlar beceri açısından dizusfulerden farklı degü Dolayısıyla sokaktaki adarrun giyilebilir bilgısayar sahibi olması o kadar da gerekli değil. De Vaul da Schvvartz ile ayra fikirde Ona göre giyilebilir bir bilgısayarın PC ile farkı, bir PC'nın isyerlerindeki merkezi bügisayar (mainframe) arasındaki farka benziyor. Bu nedenle gıyüebüırlerin tek avantajı, tumuyle seyyar ol Genç Türk bilimciler silikon vadisinde yarıştı unyanın en büyük liselerarası büım fuarı dı projelerini temsü eden ogrencüer, eminiz kı Si Intel ISEF'te Turkiye, 18 yaşlarmdakı Emlıkon Vadısi'nin gelecekte lanse edeceği yenüıkre Devrim, Hüseyin Gerçek ve Eyüp lerde ve fıkırlerde de etkin olacaklardır"dedı Güler tarafından başarıyla temsıl edildı tzmir Yaklaşık 40 ulkeden toplam 1200 ogrenciFen Lisesi'nden Emre Devrim ve Huseyın Geınin finale kaldıgı Intel ISEF büım ve fen fuan, dunçek, "Elmalardaki Penicillium Expansum Çurukyanın en parlak zekâlarını büım ve teknoloji becelerine Karşı Bıyolojık Savaşım Olanaklan" konulu rüennı gelıştirmeleri için destekliyor. Fuara katıprojeleri; Ankara Fen Lısesı ogrencisi Eyup Güler lan proıeler, lıse duzeyindeki ogrenciler tarafınise "Yaniletkenlerın Yuksek Sıcaklıklardakı Ter dan geliştırümelerıne racjmen genellikle çok damoelektrik Ozellikleha ust sevıye bügi du ri" adlı projeleriyle Intel ISEF kapsamında yaklaşık 40 zeyinı ıçermeleriyle gelecegın basarüı bi dikkat çekıyor ülkeden 1200 fmalist, toplam 3,5 de 10'undan ve yuzlim adarnları olarak fazlası, ileride çok daha milyon dolarlık ödüller ve burslar ogrenciler tarafından önemli projelerde patentli olarak temsü için yarıştı. Turkiye'nin gogsünü edüıyor. Bu yü 52.'si kabartacaklannm sinyallerini verdi Yaklaşık 1 duzenlenen ve Intel'in dünya çapında yuruttugu milyona yakın ogrenci arasından sıynlarak 1200 fiEğıhmde Intel Yeniligi (Intel Innovation in Educannalist arasında yer alan Turk ogrencüer, buluşlann on) gırışıminın bir parçası olan Intel ISEF fen, mave yeniliklerin merkezi Sılıkon Vadısı'nde Turkıtematik ve teknolojı egıtımıne katkıda bulunarak ye'yi, kendi projeleriyle temsil etmekten buyuk bugunun ogretmen ve ogrencüerını yannın ihtigurur duyduklarmı belırttiler Toplam 3,5 mılyon yaçları dogrultusunda hazırlamayı amaçlıyor 9dolar değerındekı oduller ve burslar için yanşan 12. sınıf arası ogrencüeri kapsayan fuar, eğlenceöğrenciler, gelecekte büım ve teknoloji adına çok yi, bilimi ve egıtımı bırleştirerek genç beyinlen daha ciddi projelere imza atacaklanm da vurgulagelecegın teknolojüerinde etkın rol almaya teşvik dı. edıyor. Yanşma sonucunda ilk uç ögrencı, 50 bın dolarlık universite bursu ve Intel Mimansi'ne saUluslararası alandaki etkinliginden dolayı hip dizustu bügisayar odullerine layık görüldü. BiBüim Ohmpıyaüan olarak da anılan Intel ISEF için reysel yanşan ilk ih ogrenci ise lsveç'te duzenlefen ve mühendislik konulannda dunyanın en genecek Nobel Ödnl Töreni ne katümaya hak kalişmiş yenüüderinin merkezi olan Süıkon Vadizandı. En çok puan alan ük Ud takım ise, sırasıyla sı'nin çok uygun bir ortam oldugunu söyleyen InAvrupa Bırligı Genç Büim Adamlan ve Irlanda tel Başkanı ve Yonetim Kurulu Başkanı Cralg Genç BUim Adamlan Teknoloji Fuan'na katüacak Barret, "Bugun burada Intel ISEF'e katüarak ken D