Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Havadan sudan Mikdat Kadıoğlu Polen ve kavak agaçları üzerine açıklamalar Anlaşılan kavak agaçları hakkında "bılgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşuz". Bu nedenle, 12.05.2001 tarihlı "Polenli hava durumu" başlıklı yazım uzerine iki değerli okuyucumuzdan polenler ve ozellikle de kavak agaçları ile ılgili çok ilgınç ve yararlı açıklamalar geldi. Onları sizinle paylaşmak istiyor ve kendilerine bizı aydınlattıkları için çok teşekkur ediyorum. Istanbul'dan yazan Orman Yuk. Muhendisi Besalet Surmen'in açıklaması şoyle: Aler/iden muzdarip bir kişi olarak, 12.05.2001 tarihlı BİLİM TEKNİK dergisınde yayımlanan "Polenli hava durumu" başlıklı makalenizi ilgiyle okudum. Musamahanızı istirham ederek yaımızda değınılen alerfı ile ilgisı olmayanikı nokta hakkında kuçük bir açıklama yapmak istiyorum. Erkek kavak kullanılmalı? 1. Kavak agaçları tek cinslı oldukları için erkek ve dişi çiçekler ayrı ağaçlarda bulunurlar. Bu özelliklerinden yararlanarak suni ve tabii dollenmelerle pek çok melez kavak çeşidinin oluşmasına olanak sağlanır. Nisan ayından berı havada uçuştuklarını gorduğumuz pamuksu oluşumlar erkek çiçek tozu yanı polen olmayıp, dişı ağaçlarda teşekkul eden tohum taşıyıalarıdır. Polen tozları munferiden çıplak gözle görulemezler; ama havada dolaşan pamukçukların içinde siyah renkli tohumu kolaylıkla teşhis etmek mumkundur. Kavak tohumlarının taşınmasında adeta paraşut görevi yapan pamukçuklar, tohum olgunlaşma mevsimlerinde canlıların solunum yollarında onemli olçude rahatsızlığa sebep olmaktadırlar. 2. Dişı kavak ağaçlarından yayılan pamukçuklardan kurtulmanın çaresinin ağaçlan kesmek olmadığını isabetle vurguluyorsunuz. Ancak hızlı büyümeleri, gölgelerinden yararlanmak için dağınık tepe yapılı (şemsiyevari) tiplerinin bulunuşu sebebiyle, park, bahçe, kent içi yeşillendirme amaçlı ağaçlandırmalarda ve hayvan yetiştirme çiftliklerinde kavak ağacı aranmaktadır. Anılan yerlerde tercihen erkek kavak çeşitlerinin (klonlarının) kullanılması uygundur. Bu tavsiye yalnızca pamukçuklardan korunmak içindir; yoksa polenlerin alerjik etkisi açıklanan hususların dışındadır. Kavak fidanı dikmek isteyenlere, izmit Kavakçılık Araştırma Enstltüsü ya da orman fidanlıkları uzmanları ağaçlandırma amaçlarına uygun kavak çeşidinı (klonunu) tavsiye ederek hizmet vermektedirler." Bartın'dan yazan Orman Yuk. Mühendisi Sn. Barbaros Yaman ise şu bılgıleri verıyor: 1 Yazınızda"Kavak ağaçlannın havada suzulen pamuksu polenleri..." dediğiniz oluşum; polen değildir. Bunlar dişi kavak ağacı bireylerinm urettiğı havada uçuşan tohumlardır. Pamuksu kısımlar ıse tohumların ruzgârla uzaklara taşınmasını sağlayan tuy demetleridir. Polinizasyon dönemi bu beyaz tüy demetlerine sahip tohumların atmosfere bırakılmasından çok daha once gerçekleşir ve polenler atmosferde çıplak gozle görulemezler. 2 Yazınızda adı geçen Sedir'in (Cedrus) polinizasyon donemi ilkbahar değıl, sonbahardır. 3 Yazınızın son cumlesinde Turkiye'de polen ölçen var mı? sorusunu kamuoyuna yoneltmektesiniz. Bu soruya yanıtım evet olacak. Size birkaç polinolog ve yayın adı vermek isterim. a) Sandoz yayınlarından Ingilizce ve Fransızca olarak çıkan "Atlas ofEuropean allergenic pollens" adlı yayında I.U. Orman Fakultesi emekli oğretim uyesi Prof. Dr. Burhan Aytuğ tarafından gerçekleştirilen ve bugüne kadar ulkemizin diğer illeri için yapılan araştırmalar içerisinde en kapsamlısı olan "Pollen Calendar for Turkey, The Istanbul region and other regions with identical flora of Turkey" başlıklı araştırma. b) Blackvvell yayınlarından çıkan "Allergenic Pollen and Pollinosis in Europea" başlıklı kitapta yayınlanan Burhan Aytuğ ve K.C. Güven tarafından gerçekleştirilen "Allergenic Pollen and Pollınosis in Turkey" başlıklı araştırma makalesi. c) Ulkemizin değişik illerinin Polinizasyon takvimlerinin belirlendiği Dr. Adem Bıçakçı (Uludağ Universitesi) tarafından gerçekleştirilen araştırma ve yayınlar. Sayın Hocam; sizin de belirttiğiniz gibi bunlar yeterli mi? Avrupa ve ABD ile kıyaslandığında kuşkusuz değil. Conul ister ki polen raporları günlük ve haftalık olarak ulkemizin meteoroloji bultenlerinden halka duyurulsun. Ancak bunun için sadece bu konu ile ılgili çalışan merkezlerin olması ve bugune kadar konu ile ilgili yapılmış çalışmalardan elde edilen verilerin bu merkezde toplanarak bellı penyotlarla halka duyurulması gerekir kanısındayım." 742/18 Anadolu'nun Hititler, dünyada öç alma hukuku egemenken, zarar tazmin etme hukuku ile bugünkü uygarlığa daha yakındı... Yapı Kredi Kültür'de bu ayın sonuna kadar açık olan ilk Hitit Sergisi nedeniyle, Hititler üzerine kazılarını sürdüren Alman arkeolog Jürgen Seeher Hititlerin uygarlığa katkılannm neler olduğu ve Hititler konusunda neleri bilmediğimiz üzerine sorularımızı yanıtladı. Hititlerin Anadolu ve Orta Doğu için oynadıklan rol, Anadolu'ya Dünya uygarlığına katkılan açısından önemleri nedir? Anadolu'nun hemen hemen tumunu kapsayan ılk devlet olma ozellıgınden oturu Hititler bu bolge Arkeolog Dr. Seeher ıçın buyuk onem taşırlar Aynı zamanda Asur Babıl ve Mısır'la bırlıkte Yakın Dogu'nun super guçlennden bırıdır Hıüt devletı Adı geçen devletlerle polıtık ve kulrurel ılışkı ıçmde olduklanndan, bir yandan kendı teknolojı ve kulturlennı bu ulkelere ıhraç ederken, onlardan ogrendıklennı benımsemışler ve hatta bu bügüerın Ege dunyasına kadar yayılmasında aracı olmuşlardır. Yaşadıklan dönem içinde Hititleri diğer uygarlıklarla kıyaslar nusınız ? Hıtıt devletı de donemın dıgeı uygarlıklan gıbı ekonomısı tarım ve hayvancüıga dayalı bir krallıktı Kralın kdrarlannı onayan panku adlı bir soylular meclısınm varlıgı ılk bakışta bir demokrası panlüsı gıbı gorulse de, bu meclıs uyelerının çogunun kral aılesınden geldıgı unutulmamalıdır Imparatorluk tek bir krallıktan degıl, Orta Anadolu da yer alan ana krallığa baglı, çok sayıdakı vasal (bagımlı) krallıklardan oluşuyordu Bu nedenle başkent Hattuşa'da (bugunku Bogazkale) oturan kral, "Buyuk Kral" unvanını taşıyordu Adalet sıstemıne gelınce Hıtıt yasalan Mezopotamya kulrurlerı yasalanndan farklı olarak "oç alma" degıl, daha çok "zarar tazmin" prensıbıne dayalıydı Bu da bugunku hukuk anlayışma daha yakındır Hititlerin en belirgin özelliklerini nasıl sıralarsınız? Yukarıda anlatılanlara ek olarak Hıtıt dını konusuna degınebılırız O donemde her yerde oldugu gıbı Hıtıt bolgesınde de çok tanrılı bir dm vardır Ekonomısı tarıma bagımlı bir topluluktan beklenecegı gıbı, Hıtıtler'de de en onemli tanrı Hava/Fırnna Tannsı (Eskı Yunan'dakı Zeus ve Eskı Roma'dakı Jupıter gıbı) ile eşı Guneş Tannçasıdır Şehırlerını gorkemlı surlarla tahkım eden Hititler kendılerınden once de Anadolu da var olan yapı teknıklerıne bir tabm yenılıkler getırerek, kendilerine ozgu bir mımarı şeklı oluşturmuşlardır Bunların dışında Hititler hakkında daha pek çok bügıye sahıbız Ancak yazının kullanıldıgı dığer eskı topluluklarda oldugu gıbı burada da büdıklerımız yazüı kaynaklarda ne yazıldıgına sıkı ba§lı kalmaktadır Burada altı çızılmesı gereken bir nokta var Gunumuzde buyuk bir kıtle okuma yazma becerısıne sahıptır Dolayısıyla onemli olsa da, olmasa da bılınen duşunulen heı şey yazıya dokuluyor cıddı bılımsel yaymlardan hıçbır bılgı değerı olma yan dedıkodu nıtelıklı ıçenksız haberlere kadar her şey yazılı hale getııüıyor bugun Eskı kulturlerde ıse durum çok faıklıydı Okuma yazma kuçuk bir zumre