Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Uçuç böcekleri haşere düşmanı Yüzlerce yüdır halk oykulerine çocuk masallarına konu olan uçuç böceklen son yıllarda bilim adam1 a r ı n ın odak noktası haline geldi. Ingiltere'nin Kent kentinde bulunan Wye Impenal College'dan 17 entomolog uçuç böceklerinin beslenme alıskanlıklannı inceliyor. Aralannda Türk bilim adamlarmın da bulundugu araştırma grubu haşerelerie mücadele bu sevimli böceklerin dogal bir silah olarak kullamlıp kullanılmayacagını araştınyor. Dünyada yaldaşık 5.000 uçuç böcegi cinsi bulunuyor. Bunlann yalnızca 42 si ingütere'de yaşıyor. Dünyanın en aç gözlü böceklerinden biri olan uçuç böcekleri, yanlış zamanda yanlıs bitki örtüsünde bulunduklan zaman fayda yerine ekinlere zarar verebiliyor. Çakşmalan yönlendiren Dr. Mlk« Coplaad (resım), bir olfaktometre yardımıyla uçuç böceklerinin havada asılı duran kokulara karşı reaksiyonunu ölçtü. Bu arada video sistemleri ve bilgisayar yazılımı da geliştiren ekip, biyokontrol amacına yönelik olarak uçuç böceklerini ticari olarak üretmenın yollannı anyor. VVebsite: www.wye.ic.ac.uk YERALTINI CÖREN TEKNOLOJİ Sanal gerçeklik teknolojisi yeraltındaki boru ve kabloların durumuna ilişkin bilgi verebüecek. Şu anda Ingiltere'de uygulanan sistem uydu ve sanal gerçeklik teknolojisinden işbirliğihden yararlanıyor. Celiştirilmiş Gerçeklik (Augmented RealityAR) adı verilen teknoloji yeraltındaki tesisatlarla ilgili bilgisayar verileriyle gözle görünen bilgileri karşılaştırıyor. AR teknolojisi özellikle su ve kanalizyon işletmelerini, elektrik kurumlarını ilgilendiriyor. Projenin sorumlusu profesör Bryan Denby bu sistemi şöyle açıklıyor:"Bu teknoloji yeraltını görmemizi sağlamıyor. Yani bu bir nevi Xısını dhazı değil. Ancak sirketlerin bilgisayarlarında depoladıkları bilgilerden yola çıkarak, ilgili bölgede yerin altındaki traüği görmeye çabalıyoruz. Bu baglamda görevliler taşınabilir bilgisayarlan ile ilgili bölgeye gidiyoıiar. Yan saydam gözlüklerinin üzerine yeraltındaki kabloların grafiği beliriyor. Dolayısıyla bilgisayarlarındakigörüntü ile gerçek dünyayı aynı anda, karşılaşttımalı olarak görebiliyorlar." Aynca uydu teknolojisi de ilgili kişinin pozisyonunu saptayarak, kişinin hangi yöne doğru baktığını söylüyor. Böylece AR teknolojhini kullanmaya başlamadan önce kişi doğru pozisyonda olup olmadığını anlıyor. E Mail: Bryan. Denby@nottingham. ac. uk Renkler piyasanın nabzını ölçüyor Bilim adamlan, üretim planlannı yaparken piyasanın nabzjnı elinde tutmak isteyen sanayidlere yardımcı olmak için renk ölçümlerinden yararlanıyor. Güzellıgin öznel bir kavram olduguna dikkat çeken bilim adamlan, insan gözünün nesnel olarak ölçülebilir dürtülere tepki veren fizıksel bir mekanizma oldugunu belirterek, begenilerin nesnel bir şekilde ölçulebilecegini ileri sürüyor. Bu amaçla Ingiltere'de Leeds Üniversitesi Renk Kimyası Departmanı'nda yurütülen çalışma, belirli bir ülke de belirli bir renge karşı gösterilen ortalama tepkinin ölçülebilmesım saglıyor. Bu bilgiler endüstriyel tasanmcılar için yaşamsal bir öneme sahip, Bilim adamlan spesifik bir tonun yol açngı "duygusal değeri" ortaya çıkartmaya çahşırken, ışıgın yüzeylerden ne şekilde yansıdığını ve goz tarafından nasü algüandıgını çözmeye çabalıyor. Kaldı ki kişinin renklere karşı gösterdigi tepki yaşam tecrübesi, egitimi ve kültürüne göre degişiyor. Bu baglamda rerikler sıcak veya soguk, sert veya yumuşak, dinamik veya pasif, canlı veya uyuşuk şeklinde algüanabiliyor. EMail.a.gilchnst@leeds ac uk ' ***'' •'' • . Nikotinin beyne verdiği zarar kalıcı Nikorin bagımlılıgının yol açügı zararlara ilişkin son bir araştırma yeni bir gerçegi daha su yüzüne çıkartn, Chicago Üniversitesi'nden bilim adamlan yalnızca bir sigara içimine eşit olan tütündumanı büeşiminin beyinde kalıcı hasara yol açhgını ortaya koydu. Nörobıyolog Daniel McGehea ve Huibert Manarelder, nikotinin laboraruvar sıçanlannın beyinlerindekı bir grup norona baglandıgını keşfetö. Araşurmanın en ılginç kısmı, bu nöronlann bagunlüık konusunda çok onemli bir rol oynayan "ödül" bolgesınde bulunması. Söz konusu nöronlar, diger hücrelerin dopamın salgılamasını sağlayan bir kimyasal madde salgüıyor. Dopamin insanlann kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan bir hormondur. Bir kerelik nikotin alırru nöronlar ile hücrelerin arasındaki iletişimi güçlendiriyor. Böylece arkada madderün "kimyevi anısı" kaldıgı için vücut aynı hazzı bir kez daha duymak istiyor. Bilim adamlan insan beyninde de benzer olu^ şumlarm söz konusu olup olmadığını henüz bilmiyor, ancak sıçanlar ile insanlar arasında bir parallellik bulunması durumunda reseptorun bloke edilmesi, sigara bagımlılı•gının sona ermesi anlamına geliyor. McGehee bu konuda şöyle konuşuyor:"Bu bulgulann ışıgında sigara bagımhlıgına karşı aşı geliştirrnek artık hayal degil. Bugün, yann olmasa da bu aşının gündeme gelmesı çok büyük bir aşama" Discover, Nisan 2001 Osteoporoz tedavisinde yeni umutlar Bırkaç yıl içinde osteopoz tedavisinde yeni ve daha etkili yöntemlerin bulunacağına kesin gözüyle bakılıyor. Pek çok insan yaşlandıkça testosteron ve ostrojen düzeyı duşer ve buna bagh olarak kemıkleri zayıflar. Bugün en etkili yol hormon replasman tedavisi (HRT). Ancak HRT'nin kanser riskinı artırması yaygm bir şekilde kuUanımını engellıyor. Ornegin bir çeşıt HRT rahim kanseri riskinı 8 misli artınyor. Iittle Rock'ta bulunan Arkansas Üniversitesi'nden Stavroı Manolagas ve Stavrula Kousteni'nin yeni geliştirdigi bir seks hormonu kemiklenn canlılıgını konırken, kanser riski yaratmıyor Bu iki bilim adamı yeni hormonu yaratırken östrojen ve testosteronun hucrelerde birden fazla sinyali tetiklemesinden yararlandı. Östrojen hücrenin reseptörlerine bağlanırken, genlerin ifadesini degiştiren bir sinyali harekete geçirir. Ancak ekibe göre kemik hucrelerinde durum farklı, östrojen hücrelere ıntihar etmemelerini söyleyen bir başka sinyali daha tetıkliyor. Kemiklenn uzun ömürlü olmasını sağlayan bu sinyal, gen ifadesi üzennden degıl dogrudan etkiüyor. Bu nedenle daha hızh hareket edebiliyor. Farklı sinyaller molekülun farklı bölümlerinden geliyor; boylece ekip yalnızca hızh sinyalleri üreten büeşimleri geliştirebildi.Bu bileşim sıçanlara verüdigi zaman kemiklerinin yüzde 70 oranmda güçlendigı görüldü. Kousteni bu ilacın saglıklı kemikleri bile guçlendirebilecegini iddia ediyor. Bu çalışma hormonlara bagh diger hastahklann tedavisinde de yol gösterecek. Sayfa haberleri: Nilgün Özbaşaran Dede, Reyhan OksayY 732/7