Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alternatif tıp: Sisteme ve doktora güven önemli ıbbın tarihı ınsarüık tarıhı kadar eskıdır, Tıbbın ilk dönemleri ile ilişki li kesin veriler olmamakla beraber kokenının dıne. buyüye, hurafelere dayandığına inarulır. Bundan hareketle ilk hekimlerin din adamları ve büyücüler olduğunu ileri sürmek rnumkundiır. Fransa'da Les Trois Freres adı verilen bir mağarada 17.00020.000 yıl önceye aıt bır kaya kabartması tıbbın ilkel çağlardaki yüzünün bir kaıutı sayüabilir. Bu kaya kabartması kafasına korkunç bir geyik maskesı takmış bir hekimi temsil etmektedir. O yülarda ayinlor veya benzer gösteriler ile kötu ruhların kovulabüecegine ve bunların neden olduğu hastalıkların sağalülabilecegine ınanılırdı. Bu ınanış ınsanlık lanlıırıe yuzyıllarca egemen oldu. Ote yandan, paradoksal olarak, ilerleyen zaman içinde bu tuhaf hekimlerin başka bazı gozlemlerinin doğru olabileceği de goruldu Orneğin, skopolamin içeren "adam otunun" uyku ilacı olarak kullanılrnasının temelınde salt gozlem vardır. Böyle doğan "magic medicine" yıUarca tapınaklarda ve din adamlarının kontrolunde gucunu tanrıdan veya tanrılardan alan bir tıp biçimı olarak uygulandı. Tıbbın kaderının donum noktası Helenistik çağdır. Helenistik tıp, felsefenin ışığında gelişti. Yol gostericisi o zamankı bılımsel düşüncedir. Doktorluk, artık din adamlarının kontrolünden çıktı; sorgulamayı, araştırmayı ve bunların sonucunda çıkarımlarda bulunup uygulamayı seçen hekimlerin kontrolüne girmeye başladı. Hekimlik bir meslek haline geldi. Bu donemde bandajlama, yaraları balmumu ile iyüeştinne, bitkısel ilaç uygulamaları, şışe çekme, kan akıtma, kompres uygulama gibi bir çok tedavı yontemi, bır teknık disıplın olarak, profesyonel anlamda hekiın adaylarrrıa oğıetılmeye başlandı. Gunumuz Türkiye'sınde populer bır konu haline gelen "alternatif tıp" ile "klasik tıp" arasındaki ayınmın "magic medicine" ile "klasik tıp" arasındakı ayıruna benzerlik gösterdiğını düşünüyorum. Piref. H. Ökkeş Bir okur düşüne yorumum Adı bende saklı bir okurum aşagıdakı mektubu gonderrruş. Aynen yayımlıyorum. Mektuba yanıtım da aşağıda.. "Muhterem Piref Okkes Hocam. Geçenlerde bır düş gördum hayatim degiştı Düşümde bir bataklıktaydım. Batakük çok guzel bır yerde konuşlandınlmıştı. Uzaktan bakınca, batakhk bataklık değil, adeta bir yağmur ormanı gibiydı. Bataklığın çok sayıda işçılerı/çalışanlan ve az sayıda yöneticileri vardı Ben ve benim gibi büçok insan boylesıne guzel bır ortamda çalışmak için can atıyordu. Heyhat, bataklığın iç yüzü başka, dışı başkaymış! Bunu ıçmde olanlar dışında pek kimse bılmezmiş. Ve bataklık oyle bir bataklık imiş kı, içine giren veya duşen bir daha kolay kolay dışarı çıkamazmış. Çünkü bataklığın, içındekilerini sürekli aşağıya çekme özelüği varmış. Az sayıda da olsa, bazılan bu bataklıktan dışarı çıkmaya çabalar veya bataklığı tumden kurutmayı aklından geçirirmış. Lakin, bu durumda bataklığın yöneticileri ki T Buyurgan, ruhsuz, derinliksiz hastadoktor ilişkisi, hastayı alternatif arayışlara itiyor "Rating" erıdcksli medyanm pompalaması üe tıp dışı tedavi yöntemleri özendirılmek tedir Alternatif tıpçıların önemli ıddialarmdan biri. doğal olmak, doğaya donuk tedaviler uygulamak ıddiasıdır, Oysa ki, klasik tıbbın kaynağı da şuphesiz dogadır. Tıpta 600den fazla bitkinin tanımlandığı, modern farmakolojinin başlangıcı olan ve MS 40 yılında yazılan "Materia Medica" ile başlayan süreç sonucu gelinen noktada modern tıbbın kaynaklarmdan bırinin doga oldugu tartışılmaz. Ilaçlar, sentez yolu ile elde edilebilecegi gibi "doğal" kaynaklardan da elde edılebilirler. Bu doğal kaynaklar: bitkdler, hayvanlar, mikroorganızmalar, bazı maden veya minerallerdir, Yani sadece alternatif tıp uygulayıcılarının doğal tedavı yöntemleri uyguladıgını söylemek son derece yanıltıcıdır. Hekimlik eğitımi almış birinin hekimlik pratigine uygun olarak alternatif tıp uygulamalanna uzak durması nasıl bir "etik" doğru ise, ölümcul ve çaresız bir hastalığa yakalandıktan sonra "alternatif" tedavi arayışlarına yönelmesi de o kadar "psikolojik" bir gerçektir. "Çaresiz" bir hastalığa yakalanan hastaların klasik tıptan umutlan kalmadığında "alternatif tedavi seçenekleri araması doğal ve haklıdır ve asıl sorun da burada başlamaktadır Kanımca batı ulkelerınde "alternatif tıp" yaklaşımlarının daha uysallaştırılmaya ve daha derıetlerıebılır kılınmaya çalışılması, bazı önemli üniversitelerde "kabul görüyor görünmesi" bu dogal ve haklı talepten kaynaklaruyor Bu şekilde yasal zeminde kontrol altına alınması 1 sağlanan "alternatiP uygulamalann zarar vennesi onlenecek ve ınsanların "umut" arayışlarınm da önu kesilmemiş olacaktır. Hekimlerin kabahati Kanımca klasik tıp egitimi almış hekimlerin "altematif tıp" tartışmasından çıkaracağı önemli bir sonuç vardır Tıbbın inanılmaz gelişmeler göstermesı, uzmanlaşma ve bilgi birikiminin kesküıleşmesi sıklıkla "hasta" gerçegini Mehmet Zaman Saçlıoğlu nun CBT'de çıkan "Tagozden kaçırmamıza neden oluyor Çoğu hekım hastalai'in manüayıcı Tıp Alternatif Tıp ve Medya" yazısı ger duygusal ve insarü bir ilişki kurma ısteklerıne, hekımle olan çekten de aydın sorumlulugu ile yazılmış bir yazıdır. Ancak ilişkılerinin tumden "tıplaşmasına" gösterdiklerı tepkiye kabul edilmelidir kı ulkemızde herkes aynı sorumluluk bikayıtsız kalıyor, Alternatif tıp yaklaşırnının ulkemızde palazlincinde değildir. Insanların hekime ulaşmakta zorluklar yalanmasındakı en önemli etkenlerden birinin guvene dayanşadığı, hekimhasta ılışkisının saglıklı kurulamadığı ulkemayan, çoğu zaman "buyuıgan", ruhsuz, derınüksız hastamızde bu "alternatif tıp hikayesi" daha ciddıye alınıyor hekim ilişkisi olduğuna ınanıyorum, Hekimliğin "sanat" yanına Saçlıoğlu yazısında ne güzel değınıyor " Hasta, ashnda doktorun bılımsel bilgisindcn daha çok msansal davraııışına, tınsel sıIstanbul Üniv^rsitea tarihinde ilk kez olorak, rektörlük seçımlerınde caldığma gereksinım duyar... Doktorun bilimsel sadece yenı kuı uhn küçük ünıversıtelerde görmeye alışık olduğumuz bilgisine gerek duyan ise hasta değıl, hastanın yapay bır sıyası gündem oluştıırulmuştur. Türhana karşı tıim öğretim hastahğıdır. Hastayla doktorun ıletışımmde ortak üyeleriıun kararhlıkla yürütiiiğü mücadele tek kişiye atfedilmeye dil tıp bilimi değil, günlük dıl sevgı ve güven duyçahşılmış. "Bufaşıkazanrnazsa türban yenıden gelir" korkusu yaratılarak, öğretim üyelen anüdemokrMık ııygulamalara karşı suskun kalnıa, halta gusudur. ... Doktorundan bu yakmhğı göremeyen destekleme psikolojisıne itilmışlerdır. Aynı kuçük universıtelerdekı gıbı hastanın tınsel sıcakhk gereksimmını, çoğunlukla metafızik değerlerle de süslenmış olan umut tacirtaraftarlar ve obnayanlar ayırum yapılmış, çifte slandaıt kullanümış, lıyakatsizteşıleren yiiksek makamlara atanmışlardır Günümüzün çok dısip lennın karşılamasına şaşmarnak gerekır." Klasik tıp da doğal onların temel gorevı hem bir can simidinin üzerinde ayakta durmaya çalışmak, hem de bataklıktan kafasını çıkaranlan veya bataklığı kurutmaya çabalayanları ayakla nyla aşağıya itmek imişduruma el koyarlaırnış. Düşümde, ben de bu bataklığa düşmüştum ve bir süre sonra bataklıktan kafamı çıkaımaya yeltenmişinı. Işte o sırada, uzerıme buyuk bır golge duşmüş, benı eze cekken kanter içinde uyanmışrm, Muhterem Hocam, bu düşu bana yorumlar mısımz? Inanın. günlerdir gözüme uyku gırmiyor" * * * • * Rektörlük seçimleri üzerine... Azız okurum; bakıruz, eskı bir Çin atasözu şoyle der: "Eğer bir yerde kuçuk insanların golgelerı büyuyorsa, orada güneş batıyor demektir" Düşunüzde uzerimze duşen golgenin buyukluğu hakkında bilgi vermemişsiniz. Verseydiniz eğer, güneşin doğuşu veya batışı hdkkırıda sıze yorumda bulunabılır, bataklıktan hangı saatte çıkmanız gerektığıne ılışkin formulu bulabilirdun. Konunuzla dogrudan ilgisı yok ama; geçenlerde meşhur bir matematık prefösönj, bir sohbetinde şoyle diyordu. "O kadar vasatlaı, o kadar vasatlar kı... Ve vasatlıklarının oylesine ayrımındakiler ki, vasatlıklaıı onloşılmasın diye iyi olan heı şeyi yoketmek ıstıyorlar." Demek kı, duşunuzdeki bataklık vasat bir bataklık ve siz ıyı ıseniz, korkmayınız, zateıı bataklık sızı yutacaktır; yok eğer bataklık ıyı ama yöneticileri vasatsa bu kez de yorıetenleı sızı yutacaktır; yine koıkmaymız. Lakın hem bataklık, hem de yonetenlerı vasatsa yapacak birşey yok. Siz de en iyisi vasat olmaya çalışın ki kurtulasmız; yani bataklıkta tutunabılesınız. Ama her halukârda kafanızı arasıra kaldırıp yuzunuzu guneşe dönün ve arkanızda kalan gölgenıze bakm (Bunu nasıl yapabilirsinız bilemıyorum elbet...) Golgemz buyuyor mu, yoksa kuçülüyor mü, ölçün. Sonucu bana büdirin. 770/1S lirüi bir ekıple çahşması getektıren yoğun bihmsel ortaırunda akademik yükseltmelerde "Tek yazarlı eser" kriterinin konmasma, "bağıl değerlenYrd. Doç. Dr Mustafa Çetiner dırmeye", "yaz okvluna" öğretim üyelerinin çoğunluğu karşı olmasına Marmara Unıv, Tıp Fak, Hematoloji Bilim Dalı rağmen hiç hmse ses çıkaramamıştır. Öğrencıleıin ve velılerm en önemÖğretim Uyesimcetiner@ixii.com mcetıli talepleri olan fakulte mezuniyet törenleri yasak edilmıştir. Istanbul ner@marmara. edu.tr Üniversitesi öğretim üyelerinin türbaru yasaklamak ıçm anti demokratik Kaynaklaı 1 Tıp Tarihi Kdılor Lewıs P, çevıren Nilgun Guducu.1998; 2yöntemlere gereksinımleri yoktur. Adı bizde saklı bir öğretim üyesı Saçüoglu MZ 'Kımamlayıcı Tıp, Alternatif Tıp ve Medya, Cumhuriyet Bilim Teknık. 758:1820 29 Flylul 2001