Katalog

StratejİleH Türkiye'de ne yapılabilir? T ge'ye yatırım yaptığını, Güney Kore'nin Amerikada patent için başvuran ülkeler arasında 4. sırada bulunduğunu belirtti. Kongrede yapılan paralel oturumlarda "Küreselleşme, yerel yetenekler ve ulusal inovasyon sistemleri; Teknolojik talep ve Cağdaş toplum ve bilgi" panelleri yapıldı. Kongrenin kapanış oturumunda "Yeni dünya ekonomisi çerçevesinde bilim teknoloji stratejileri ve eylemleri" konulu toplantıda, Avrupa Topluluğunun bilim ve teknoloji politikaları üzerine bilgi verildi ve Türkiye açısından değerlendirmeler yapıldı. UBITAK Başkaru Nanuk Kemal Pak kureselleşmeye "bundan nasıl yaıaılamnm" gozuyle bakılması gerektığım, teknolojıye yatırım yapma gereğıni duymamış olmamız nedeniyle ekonomik olarak istediğimiz yere gelemedıgimızı beüıttı ve şoyle dedi: Kongrenin sonunda Teknoloji ödüllernı kazanan şirketler açıklandı. Ödülleri veren Cumhurbaşkanı Necdet Sezer, Teknoloji Kongresi ve Teknoloji Ödüllerinin ülkenin teknoloji bakımından gelişmesine önemli bir rol oynayacağına inandığını belirterek, bilim ve teknolojinin ülkelerin gelişmesinde belirleyici etkisinin altını çizdi ve "teknoloji üreten ülkeler gelecekte daha büyük söz sahibi olacaklardır. Türkiye gelecekte hak ettiği konuma yükselebilmek için bilim ve teknoloji alanında stratejilerini yenilemeli ve Türkiye teknoloji satın alan bir ülke değil, teknoloji üreten ve satan bir ülke olmalıdır" dedi. Kongrede yapılan konuşmalardan bazı özetleri ve ödül alan ürünleri sunuyonjz "Teknoloji uretımini nıhai bir hedef olarak benimseyen Güney Kore ise, sanayüeşme stratejisi için çarpıcı bir karşıt model olusturuyor. Bu ülke, dısandan edindiğı teknolojüerı daha da üerlerme polıtıkasma dayaL stratejik bir teknoloji politikası uyguladı. Bugun elektronik malları kendi üretimi olan elektronik çıplerle ya da yongalarla üretiyor. Oysa biz, bu parçalan monte ederek üretim yapıyoruz. Bu önemli bir fark. Eğitime öncelik verilmesi, bizim için bir varoluş meselesidir. 25 seviyelerinde bulunuyoıdu. AB eğilimleri doğrultusunda olması gereken oıan ise en az %50'dir. BTYK (Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu) kararlannın teblig halinde yayınlanması dahi büyük zaman kaybına sebep olmaktadır. Kararlann bir çoğunun ilgililere teblig edüdikten sonra da gereğinin yapılması sağlanamıyor. Halbuki BTYK, inovasyon sistenumizde çok onemli bir yere sahiptir. Kamu alımlannı düzenleyen ihale kanunu bir inşaat ihalesı şartnamesi huviyetindedır. Bunun gerçek bir tedarik kanunu haline getirilmesi ve kamu alımlannın Türk bilim ve teknoloji yeteneğıni desteklemek amacını tasıması uzun zamandan beri gündemde tutulmaya çolışüan, fakat bir türlü sonuçlandınlamayan önemli bir konudur. Türkiye 'de yenüikçiliğin daha geıüş bir tabana yayümasını sağlamak üzere finansman konusunda iki önemli aracın etkili şekilde çalıştırüması gerekiyor. BirincİBİ Risk Sermayesidir: Mevcut sıstemdekı yatırım ortaklıklannın daha çekici hale getirilmesi ve teknolojik riski öne çıkaran ya da diğer risklerden ayıran, bir sistemm kurulması faydah olacaktır. Aynca, Risk sermayesi yatınm ortaklıklarının, klasik sermaye şirketi hüviyetinden farklı olarak, başka ülkelerdekı benzerlerı gıbi, fon yönetebüme imkânına kavuşturmalanna ihtiyaç vardır. tkinciai Kredı Garantı Fonudur: Ozellıkle, KOBl hüviyetindeki şırketlerin teminat sağlamada karşüaştüdarı güçlükleri çözmek için ihdas edilmiş olan fon, büyuklük olarak yetersiz olduğu gibi, Halk Bankasının sadece kendi verdiği kredilerde bu fonu kullandırması önemli bir kısıtlama getırmektedir. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planında kredi garanti fonuna işlerlik kazandırmak üzere daha büyük çapta bir yapı oluşturulması öngorulüyor. Bunun bir an once hayata geçirilmesi ile bir buyük eksiklik giderümiş olacaktır. "Türkıye'ran Büim ve Teknoloji Polıtikası ve TUBlTAK'ın Misyonu" isimli çalışmada "Dkögretimden, yüksek öğretime kadar, egitim ve ögretimin temel motifi bilim ve teknoloji ile barısık bir toplum yaratmak olmalıdır" denmektedir. Bu çerçevede TTGV sanayicilerimiz yanında, gençliği de hedef kutle olarak kabul etmiştir, Teknoloji gelistirmenin önemini gençlere benimsetmeyi amaçlayan bir programla 2027 Ağustos 2000 tarihleri arasında Tusside ile birlikte Turkıye'nin değişik üniversitelerinden 40 genç bir araya genrilmıstir. Bu tür etkinliklerin gelecekte de tekrarlanması planlanıyor. Başanlı çalısmalar yapmasını ümit ve temin ediyorum. •• • • .•..• Bu fark, ülkeleri nereye getirmis, ona bir bakalım: 65 milyonluk Türkiye, yılda yaklaşık 200 mityar dolarlık milli gelir yaraüyor. Kişi başına milli gelir 3000 dolan bıraz geciyor. Bunun yüzde yanmı kadarhk bir bölümü, yani yaklaşık 1 müyar dolan, büim ve teknoloji üretimine ya da saun alınmasına aynlıyor. Bu miktann da ancak uçte, ya da dörtte biri gerçek bir ARGE faaliyetine harcanabüıyor, Bu demek ki, ulkemizin tüm ARGE harcaması, yalnızca ortalama bir ABD ya da Avrupa şirketinin yülık ARGE harcamasma denk. ABD'nin toplam ARGE harcamasıysa, yılda 250 milyar dolar . 46 milyonluk Kore'nin gaynsafi milli hasılası yılda yaklaşık 300 müyar dolar, Kişi başına gelir 8000 dolar kadar ARGE harcamalarıysa milli gelirirün yüzde 2.5'luk bölumunu oluşturan 19 müyar dolar (1997 ppp bazında) tutuyor. Yaklaşık 60 000 kadar potansiyel araştırmacımız var; patent başvurularında da durum pek farklı değü. Türkiye'de yüda 200300 kadar yerli patent basvurusu yapüıyor. Bu veri Kore'de yüda 68,000, ABD'deyse 110 000 Scıence Cıtatıon Index'te ABD 300 000 atifla birincıyken Kore 11 bin atıfla 16 sırada, Türkiye ise 5000 atıfla 25. sı rada yer ahyorlar". "Bugun, Intemet kullanan yaklaşık 2 milyon Türk adresi var. Bu sayının, 2000 yüı sonunda 3 müyonu bulması bekleniyor Belki üetişim toplumu açısından dogrudan bir gosterge değil, ama, son 20 yüda yaşanan telekomunıkasyon devriminin vardıgı derinligi gostermesı bakımından da üginç: Bugun ulkemizde cep telefonlannın sayısı 11 müyon. Neredeyse her aüeye bir telefon düşüyor demektır. Daha önemli bir gosterge, ev bügisayarlan; Hanelerdekı PC sayısı toplamı, 2.5 müyon olarak hesaplanıyor. Bunlann 1.5 müyon kadan, Intemet' e bağlı. Ulkemizin iki tane telekomunikasyon uydusu var. Üçüncü ve dördüncüsuyse yolda. Deri teknolojüerin önemli bir kısmında, en yeni teknolojıye bindiğimiz söylenebilir. temin özet olarak şöyle ışlemesini onerdi: Korede isleyen benzer KAIST modelinin arkasında üç alt sorun var: •Bu merkezler nerelerde ve kaç tane olmalı? • Buraya gelen ogrenci profılı ne olmalı? • O.gretim üyelerinın sayı ve nıteliğı ne olmalı? Birinci sorunun dogal cevabı, merkezlerin araştırma ve girişım talebi doguracak büylüc merkezlerde, mevcut bazı yapüann uzerıne kurulmalı Bunlara çok ozel bir statü verilip, yerlüerle olduğu gibi yabancı firmalar, yabancı üniversiteler, hocalar, yabancı araştırma kurumlanyla kolayca işbirlığıne gırmeleri sağlanmalıdır. Devletin başta çok yüksek, fakat giderek azalan bir ödenekle destekleyeceğı bu sistemlerde çahsarüar da zamanla devlet memunyetı kahplanndan ayrüacaklar, maaş ödemeleri elitmerit kriterlere tabi olacaktu. Bilişim teknolojisine yannmla güçlenecek bu altyapı, ulkemizin stratejik yeni teknolojüeri edinmesi için gerekü bügi bırüominı de hızlandıracakor. Ülkemiz, artan nüfusunu yalnızca doyurmak degü, gerektiği gibi besleyebilmek için bilisim teknolojısinin dışındaki stratejik alanlara da yaürım yapmak zorunda. Bunlann başında gen degişımli tahülar ve oteki gıda maddeleri üretim teknolojisi geliyor. Bugünküyle karşüaşürüamayacak büyüklükte kalifiye, modern işgücü ve girişimciaraştıncı yeöstirmenin gereklüigini belirten Pak, bunun tüm egitim sistemımızi en kısa zamanda elden geçirmek anlamına geldiğinı; günümüzde büe, ekonomik buyume bağlamında en iyi performans gösteren ülkelerde büyük katkının egitim düzeyi yüksek insanlardan geldiğini; 21 Yüzyü'da yaratıcüıgın ekonomik büyume ve refahın tek belirleyici faktörü olacağını söyledi lste bu noktada, değerli sanayicilerimizin birbiri peşi sıra kurmakta olduklan vakıf üniversitelerine bu yeni modelin öncülü olabüme, önemli bir boşlugu doldurma şansı ve hatta sorumluluğu düşüyor. Bunlar, en Ueri arastrma tesisleri olan, Dünya'nın her yerinden araşurmacı ve ögrencı çeken "prestij universiteleri" haline gelme şanslan doğuyor. tkinci sorun: Öğrencüerin de, lisans ögretimınde, temel bügüere sahip "modüleresnek" bir müfredat izlemiş "araşnnayaratıcı" tipler olması esasur. Işin ozu, ükoğretimden liseye rum egitim sistemini ügüendirmektedır. Belki liselerin, belli ükoğretim okullarından alacaklan ogrencüeri, çok iyi yetistirmeleri ve universitelerin (yani yeni mukemmeliyet merkezlerının) bu havuzdan kendi kriterlerine gore, sınavsız öğrenci almalan, çaresiz kaldığımız için uygulamak zorunda kaldığımız bu dev ÖSS sistemini tarihe kavuşturmamız gerekir Hayal kurmuyorum: 2000 yüı rakamlanyla yülık ortalama 1 müyar TL. düzeyini aşan universite hazırhk surecindeki öğrenci maliyetıru (h aüeler bir şeküde oduyor) 1.500.000 üe çarparsanız 1,5 katriryonluk görunmez bir bütçeye ulaşırsınız. Bunun 2/3'u gerçekten harcanmış olsa, bugunkü kurdan yaklaşüs 2 müyar dolar cıvannda bir kaynak elde ediyorsunuz. Üçttncüsu yeni öğretim elemanı sorunu da kısmen çözümlenebilir. Kısa dönemde, büyük miktarda getirtüecek yabancı oğretim elemarüan yerli meslektaslarının dolduramadüdan kürsülere, departmanlara yerleştirüerek, hızla cazip hale yükseltüecek olan araşnncı mesleğıne çeküecek yeni kuşak Turk araştıncıogretim üyelerinin yetişmesinde görev alacaklardır. Heman değışımi yanında, teknik imkânlardan yararlanarak, uzaktan ders verme, semıner vb. ımkânlar sonuna kadar kullanüabüır. Mükemmellik merkezleri Pak, egitimde mukemmellücmerkezlerinde yoğunlaşmış. araştırmaya dayalı, kitlesel lısanssonrası egitimin hedef alınmasına işaret ederek, bu sis Akılh Cüç Modülü İİİTAŞ şirketinin Bafan ödülü alan "Akılh güç modülü" tiriinti, teltkom uygulamalan İçin Unlvenal anahtariamalı bir güç kaynağı. En büyük özelllklerindcn biri dual Iflem dll dljftal kontnllü olması. VerimllllğMn yüzde 9İ oMuğu beHrtHeu bu güç modüHtnün Ifkm huı yükMk, Ikind mntn dcnethndsl dc pkif vottafım ayariıyor. Modüller 16 ünlteyt kadar dllttal bağhmablllyor. Kullama, 1 İOhücrt araımdakl batarya hüat sayuını seçebHlyor. 705/9