24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İnsan vücudu havadan nem kapıyor Son yıllarda yeni bir bilim dalı olarak önemli bir yer edinen biyometeoroloji, hava koşullarmm insan sağlığını ne şekilde etkilediği konusuna ışık tutuyor. erkes yagmurlu gunlerın huzne, guneşlı gunlerın ıse neşeye yol açtıgını büır Ve gıtükçe artan sayı da büım adamı ınsanlann hava koşullan karşısında sergıledıklerı tepküerın yalnızca psıkolojık olmadıgını soyluyor Biyometeoroloji ve biyoklimatoloji adı verılen bu yenı büım dallannda çalışmalannı surduren büım adamları sıcaklık, nem, bulutlu hava, ruzgânn hızı ve barametnk basınçta meydana gelen degışüdıklerın sağhk ve davranışlan dogrudan etküedıgıne ınanıyor Bu goruşe gore insan vucudu havadan nem kapıyor Bu goruş yaklaşık bın yıllık bır geçmışe sahıp Hipokrat büe pek çok hastalıgın havadan kaynaklandıgını üerı suruyordu "Guney ruzgarlan ışıtme duyusunu zayıflaür" dıye yazan Hıpokrat, "Kuzey ruzgârlan ıse oksuruk, enfeksıyon, nezle gıbı hastalıklara zemın hazırlar" dıyor Fızıkçı Stephen Rosen, "Weatherıng" adını verdıgı kıtabında akılvticnthava üçlemesine ınanan dıger büım adamlarını şoyle sıralıyor Kolomb, Danvin, Ben Franklin, Johannes Kepler, Blaise Pascal ve Leonardo da Vinci. H lamda sızınle konuşurken yavaş yavaş sesımı yukseltmeye başlarsam bır sure sonra sesım o denlı rahatsız edıcı bır duzeye yukselır kı odayı terk edıp gıdersınız Oysa fisüüyla konuşsam, dıkkaünız soyledüderım uzerıne yogunlaşır ve ne dedıgımı anlarsınız Fısütı gerı plan gurultusunu yarar geçer, çunku fısütının ıçınde üa parça mesaj vardır Bırı metamesaj, yanı 'Bu çok onemlıdır' mesajı ve de gerçek mesaj, yanı 'Bunu yap' mesajı" Persınger aşın duşuk frekans dalgalannın fısüt gıbı beynm dıkkaünden kaçamayacagına dıkkat çekıyor Persınger'ın laboratuvanndakı deneylerden bırınde, farelerden bın aşın duşuk frekans dalgalanna maruz kaldıktan sonra komşu fareye saldırdı Başka bır deneyde mulüpl sklerosıslı farelerde, hastalıgın semptomlannın Akustik oda deneyi Smırbılım ve khnık psıkolojı dallannda uzman Peroinger adında bır büım adamı Ontano Unıversıtesı'nde hava koşullannın insan sağlıgı uzerındekı etküerını araşürmak amacıyla, bankalann ATM kulubelerıne benzer bu odada denekleıı elektromanyeük dal galara maruz tuttu Deneklere verüen elektro manyetık pulslar 1 mıkrotesla gucundeydı Bu da bügısayaı ekranının 10 cm uzagrnda oturan bır kışının maruz kaldıgı elektromanyetık dalgaya eşıttı Bu pulslann urtına oncesı havadakı elektrıksel sınyallere eşıt olduğuna ınanan Persınger beynın bu elektromanyetık alanlara tepkı verdıgını duşunuyordu ABD nın onde gelen bıyometeorologla rından bın olan Persınger, tum canlüann havayla ügüı uyanlaıa duyarlı oldugunu dusunuyor Bugun büım adamlan guneş ışıgından mahrum olan ınsanlann mevsımsel depresyon rıskı tasıdıklannı kabul edıyor Ancak doktorlann pek çogu urünalı havalarda topraktan dışan sızan gazlarm hastanın ruh halını etküedıgını veya manyetık alanların vucut kımyasını degıştırdıgını kabule pek yanaşmı yor Oysa Persınger'e gore bunlar somut ve aynı zamanda olçulebüır bulgular Persınger'ın sımrbüım laboratuvarında ogrencüer deney hayvanlannı hava sıstemlerının ıçındekı elektrık yuklerıne benzer aşırı derece duşuk frekansta (ELF) elektromanye tık dalga bornbardımanına tutuyor Bu çalışmalan eleştırenler bu dalga frekansının çok duşuk oldugunu, dolayısıyla ınsanlan etküe medıgını üen suruyor Ancak Persmger dalgalann gucunun onemlı olmadıgını, frekans ve şekülerının insan beynı ve bedenı uzennde buyuk etkısı oldugu konusunda ısrar edıyor Persınger'e gore er veya geç, ınsanın otomauk sınır sıstemı bu duşuk ancak sureklı saldınya tepkı verecektır Persınger bu olguyu şu ornekle açıklıyor "Kendınızı kalabalık bır kokteyl salonunda farz edın Kokteyl salonuna ayak attıgınız anda kalabalıgın çıkarttıgı ses kulagınıza ılk başta çok yuksek gelır Ancak kısa sure ıçınde kulak bu seslere ahşır, sesler süıkleşır ve duyulmaz olur Aynı bag lerde daha fazla goruldugunu üen surdu Bu gıbı durum larda gerı plan frekansı 0 2'den 0 5 hertz arasında degışır (Jeomanyeukfrrtmalannnedenı, Dunya'dakı staük alanlann, guneş ruzgârlanna baglı olarak süaşması veya genışlemesıdır) Doktorlar olum nedenı SIDS olan çocuklara yapüan otopsıde, melatonın duzeyınm çok duşuk oldugunu fark ettı Melatonm ıçımızdekı saan kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda solunumu duzenleyen nıtrık oksıt salgısma aracı olur O'Connor hava olaylannda ortaya çücan elektromanyetık alanlann melatonm duzeyını, buna baglı olarak da nıtnk oksıt duzeyını duşurdugune manıyor Bu varsayımın dogrulugunu kanıtlamak ıçm O'Connor bır de neyde, yavru farelerı 0 5 hertz'den buyuk olmamak kaydı üe duşuk manyeuk alanlara maruz bırakn Bu duzey jeomanyetık urtına sırasındakı hertz'e eşıtn En duşuk man yeuk alana maruz kalan yavrular, beym kımyasmda bır takım degışıküklerden sonra olduler, çunku melatonın duzeylermde onemlı olçude bır duşuş soz konusu ıdı Ne var kı bu çalışma büımsel çevrelerde cıddıye ahnmadı Bu ügısızlık karşısında hayal kınklıgına ugrayan 28 yaşmdakı O'Connor, şurüan soyledı "SIDS konusunda tum dıkkatler bebegın yatırılış tarzı uzerıne odaklanmış durumda Çocugu sırt ustu yanrmakla olum rıskının azalacagı duşunuluyor Bu çok praük bır çozum Ancak *I bu SIDS'ın altmda yatan mekanızmayı açıklamıyor" * Biyometeorolojinin yıldızı parlayacak elektromanyetık bombardıman sonrası yok oldugu goruldu Dıger bır çalışmada ıse farelere bır labırent ıçındekı yıyecegın yerı ogreüldı Daha sonra bır saat boyunca aşın duşuk frekans dalgalanna maruz tutuldu Daha sonra aynı labırente bıraküan fareler yıyecegın yerını hatırlayamadı Bu sonuç bıyometeorologların yülardır savundugu bır ıddıayı kamtlar nıtelıkteydı Yaklaşmakta olan fırtına gıbı degısen hava koşullan ogrenme olgusunu sekteye ugraür 1997 yüında Persınger'ın ogrencılerınden Rod O'Connor, anı çocuk olumu sendromlannın (SDS) jeomanyehkfirünafaalıyetlennın çok duşuk oldugu donem O'Connor gıbı pek çok bıyometeorolog çalışmalarının cıddıye alınmamasmdan t ' şıkâyetçı 1930 lu yülarda Amerıkalı pata • ' | log William F. Peteraen m kandakı al• ı<j yuvar sayısının havaya baglı olarak değıştıgı savı çok çabuk unutuldu Aynı akı bete romatolog Joseph Hollander de ugradı Hollander 1960 lı yülaıda ıomatızmalı hastalannı barometrık odalarda bır sure tuttuktan sonra bulgularını bır katapta topladı Ne yazık kı bu çalışma da unutulup gıttı Aynı şeküde bugun Persmger TVprogram yapımcüan arasmda, doktorlar arasında oldugundan daha populer TV'lerdekı halk sağlıgı programlannda bulgulanna genış yer verüen Persmger, aynı ügıyı büım çevrelennde gormuyor Dıger çagdaş bıyometeorologlar da benzer tepküere maruz kalıyor Delavvare Unıversıtesı nden Laorence Kalkstein, sıcaklann ınsanlan oldurdugune manıyor 1995 yümda Çevre Koruma Ajansı tarafmdan finanse edüen bır proje çerçevesm de Kalksteın, VVashmgton DC ve Phüadelphıa'da tehhkelı sıcak dalgalannm kaç kışının olumune neden olablecegı konu sunda çalışmalar yaptı Daha sonra aynı çalışmayı Şanghay ve Roma ıçm de tekrarlayan Kalkstem, bıyometeorolojının gıderek onemsenecegı donemlenn yakın oldugunu belırtıyor Perınger bıyometeorolojıye duyulan gereksınımm gıderek artacagını tahmm edıyor "21 Yuzyü'da yaşam tarzı hava koşullanndan buyuk olçude etküenecek Iç mekan lardakı yaşanumızdafîzıkselkoşullar buyuk olçude sabıtür Oysa bugunlerde hava durumlannda aşın ınış ve çüoş lar yaşanmakta Bu durumda ınsanlann bu degışen koşullara nasü uyum sağlayacağı, ne şeküde onlem alacagı gıderek onem kazanmaktadır" Hazıran 2000, Dıscover 691/19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle