Katalog

Saçlarınız yeniden canlanabilır menlerının saç bezcıklerının gelışımınde de etkılı olduğunu ortaya koyuyoı Beyındekı 'norotrofın 3" adlı bır buyume etmenının embnyon aşamasındakı farelerde saç bezcıklerının oluşumuna katkıda bulundugu daha once Paus ve ekıbı tarafından kanıtiandı Ne var kı, memelıleı dunyaya geldıklerınde bu bezcıkler kuçulup ge rı çekılıyor Bu yuzden yenı dogan bebeklerın saçlan dogumu ızleyen bırkaç hafta ıçınde dokuluyor Çevrımm ıkıncı aşaması olan "dınlenme" aşamasında kuçulen bezcüder yenı bır saç gelıp onları dışan ıtınceye dek eskı saç sapına ıhşıp kalıyor Sonunda, yenı saçlar çıkınca bezcıkler ıyıce buzulup bır kez daha dınlenme surecme geçıyor Farelerde bu sureç bırkaç hafta, ınsanlarda ıse 26 yü suruyor Paus ekıbı tıraşlanmış fareler uzerınde gerçekleştırdıklen deneyler sonucunda saç bezcıklerının buzulme aşamasından hemen once, beyın kokenlı norotrofık etmen (BKNE) ve norotrofın4 (NT4) adıyla bılmen ıkı buyume etmenı ıçerdıklerını ortaya koydu Ekıp bu aşamada proteınlerı ureten ıkı genın de son derece etkın olduguna ve bezcıklerın kuçulmesıne gerçekte bu kımyasallann yol açtıgına dıkkat çekıyordu Bu goruşu kanıtlamak ıçın ekıp, aşırı mıktarda BKNE tuketen fareler urettı Beklendıgı gıbı, her ıta proteını de uretemeyen farelerde saçın çıkması çok daha uzun bır sure aldı Aynı araştırma kapsamında gerçekleştırılen bır dızıdeneyde soz konusu ıkı maddenın 'urosın kınaz B' adlı bır alıcıya ıhşmek suretıyle ışlevlennı yerıne geürdıklerını ortaya koyuyordu Insanlarda benzer bır sıstemın olması durumunda alıcıyı engelleyecek ılaçlar pekâlâ saç dokulmesının de onune geçebılır ya da tam tersıne beyındekı proteınlerı devınıme geçıren ve alıcıya ılışen ılaçlar ıstenmeyen tuylerın gıderılmesınde etkılı olabılırdı Daha once uretılmış olan ve Alzheımer, ya da multıbl skleroz gıbı sınırsel hastalıkların sagaltımında kulla nılan bu tur üaçlann saçla ılgılı bozukluklarda da rahat kullanılabüeceğıne ınanan Paus, bunun ınsanlarda da geçerlı olup olmadıgı konusunda kesın bır yargıya var manın henuz olanaksız olduguna parmak basıyor (ns) Erotizmin yeri Pransız ruhbüımcıler cınsel açıdan uyanlan erkek lerde beynın devınıme geçen bolgelerını saptadılar ve bu buluş sayesınde cınsel bozukluklann gıderümesı yonunde yepyenı yontemlerın gelıştırılebılecegıne dıkkat çektüer Fransız devlet araştırma orgutu INSERM gorevlılerınden Serge Stoleru yoneümındekı ekıp sekız erkek denege cınsel açıdan uyarıcı etbsı olan fılmlerden kesıtler ızlettı Denekler fılmlerı ızledıklerı sırada bılım adamlan da elektronık tarama aygıtlarıyla onların beyın ve cınsel organlannda meydana gelen degışımı ızledıler T^rama sonucunda cınsel açıdan uyarılan erkeklerın beyınlerınde uç bolgede yogun bır etkınlıge tanık olundu Ekıp deneklere gulduru ya da belgesel turunde filmler ızleuldıgınde soz konusu bolgelerde olaganustu herhangı bır etkınlıge tanık olunmadıgına dıkkat çekıyor Bılım adamlan elde edılen bu bulgulann zamanla cınsel sorunlara çozum getırümesı ve cınsellıgın çok daha ıyı kavranması yonunde etkılı olabılecegıne ınanıyorlar Stoleru benzer bır çalışmayı lezbıyenler, heteroseksuel kadınlar ve eşcınseller uzerınde de uygulamayı tasarlıyor ve "Arzu edılen nesne bır olasılıkla pek buyuk bır onem taşımıyor," dıye ekhyor (ns) Alman den uzmanlan beyın hucrelerırun geuşmesını saglayan maddelerın kellıge çozum getırebılecegı ne, dahası bu garıp buluşlarının ıstenmeyen tuylerın gıderılmesınde de etkılı olabüecegıne ınanıyorlar Soz konusu araştırmayı yuruten Berlın, Humbolt Unıversıtesı uzmanlarından Ralf Pans'a gore, elde edılen kanıtldr daha oncelen yalnızca beyın hucrelermın gelışımınde onemlı bır rol oynadıgı sanılan buyume et TATU DUYGULAR Yaşamın acı tath aruan ıçın, dıhnızm uzermdeh hucrelere gızhce gınp çıkan bır çıft pröteıne şukredebıkrsınız Bu tat ahcılannın bulunmasıyla bırhkte besınlerm tatlannın çok daha ıyı bırbıçımde desteklenebüeceğı ve beslenme ahşkanlıklannın temelmı oluşturan geneük yapının daha ıyı kavranabıleceğı belırülıyor Bıyologlar tat alma duygusunun, en uygun beslenme bıçımının bekrlenmesınde bıreyı yonlendına bır araç olarak emldığıne ınanıyorlar Tat alma organı olan dıl tath, acı, ekşı, tuzlu ve monosodyum glutamat'ın tadı olan "uma~ mı'' olmak uzere b»ş farklı tat biçimini ıçerdığı bıhnıyordu Ancak tat alma duygusunun molekuler duzeneğı konusunda bugune dek kesm bır şey toylpnemıyordu Kahfornıya Unıversıtesı'nden Nicholas Rjba ve Cbarles Zuker onderhğınde ıt ehp, (arelerm dıllennde tat ahcılan aramak uzere ortaklaşa ışe koyuldular Sonuçta, TR1 adını verdıklen bır protem ureten ve tat ahcısma uygun ozellıkler taşıdığı sanılan bır gen buldular Soz konusu genın Gproteını olarak bıhnen, hucre yuzeylerın\ L. ı «.a» r VI de bulunan ve zardan ıçen yedı kez gınp çıkan bır protem sınıünm uyesı olduğu behrtıhyor Bu turproteınlerm ışık ve kokunun saptan Sinirleri sakinleştirmek Bocekler tarafından kullanılan ve den degıştırmeye yarayan geneük bır duzenegın kızışmış sınır hucrelerırun yauştınlmasında etkılı olabılecegıne ve bu sayede sara hastalıgı ve suregen agnlara bır çozum geünlecegıne ınanılıyor Sara gıbı kımı hastalıklarda smır hucrelerırun asırı duzeyde çalıştıklan normal hızın altında çahşan hucreleruı bıle elektnk sınyallerıne tepkı verdıklen behrtıhyor Ne var kı, bırkaç yü once büım adamlan beyın dokusunda sırur hucrelenrun etkınhgıru bastıran "susturucu" genler bulunduguna tanık oldular Potasyum elektnk akımında bır değışıme yol açıp hucrelenn aşın duzeyde çahşmdsını engelleyebdıyor Şımdı John Hopkıns Unıversıtesı'nden David Johns ve ekıbı, farelenn omurga kemıklerınden alınan orneklerdekı sınır hucrelerırun etkınhgını denetlemek Tat reseptöHeri dllln Uzerindekl hücrelerin Içlnden ve amacıyla susdifindan geçen blr yol Izlerler. turucu bır genden yararmasmda onemlı bır rol oynadıgı zaten bıhnıyor Araşürmacüar TR2 adını verdıklen bır protem buldular lan± EkıpgeBılım adamlan bu alıcüann bıçımlennın mcelcnmesıyle onlara ılışen ve besınm tadını değışoren bıleşımler oluşnı hucrelere tundabıleceğme dıkkat çehyor Boylece, tadı acı olan ve ozellıkle çocuk hastalar tarahndan guçlukle alman ılaç soruaktardıgında nuna da bır çozum geünleceğme manıhyor Ryuba ve Zuker başka tat ahcılan bulmak uzere aramayı surdureceklerh hucrelenn çanı, ancak oncelıkle TR1 ve TR2'nm ışlevlennı araşürarak genlerdeh herhangı bır değışıklığm beslenme ahşkanhklarmhşma hızının da da bır değışıme neden olup olmayacağmı bulmaya çahşüklannı belırtıyorlar (ns) 647/6