Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zümrütten akisler A. M. C. Şengör Harf devrimi bizi neden kurtordı? Harf devriminin neyı başardığını, bızı hangı dertten kurtardığını ortaya koymanın en tyı yolunun, Arap harflen ve Osmanlı alfabesıyle tmlânın nasıl olduğunu Arap harflennı bılmeyen okuyucuya bırıncı elden gostermek olduğunu duşundum Bunu yapabılmek ıçın, bu haftaki "Zümrütten Akisler" yazımı şlmdı kullanmakta olduğumuz imlâ kurallarıyla değll de, Osmanlıca'nın imlâ kurallanyla yazdım, yalnız Arap kokenlı Osmanlı harflen yerıne Lötın kokenlı Turk harflennı kullandım Yazının gunumuz ımlâsıyla yazılmış şeklı, bazı eskı kelımelenn parantez ıçındekı açıklamalanyla J&raber aşağıdadır 5 SAHİFEDEKİZOMRUTTEN AKİSLER YAZISININ GUNUMUZ İMLÂSIYLA YAZILMIŞ ŞEKLİ HARF \tW\M\ NE YAPTI? A M CŞengor Insanoğlu haberleşmede şuphesız evvelâ vucudu ıle yaptığı muhteltf ısaretlen ıstımal etmış (kullanmış), bunu muteakıben çıkardığı seslere bır ıntızam vererek ışaretlere muayyen (belırlı) ses kıymetlen atfetmek (vermek) suretı ıle konuşmayı ıcad etmıştır Çok uzun bır muddet tamamen şıfahî (sozlu) olan medenıyyetı beşer (ınsan uygarlığı), bıl hassa zıraatın zuhurundan (ortaya gkmasmdan) sonra artan bır surette sâbıt (değışmez) bır zabıt (kayıt) sıstemının ıhtıy acını hıssetmeğe başlamıştır Zabt edılecek şeyler ıptıdâ (once) zıraat mahsulatı (urunlerı), tıcaret kayıtlan ve bazı dınî akîdelerden (ınanç, dogma) ıbaret ıdı Bılhassa dın adamları kurunu ulada (ılkçağda) aynı zamanda hey'etşınas (astronom) olduklarından seyyare (gezegen) ve encâmın (yıldızların) mahreklerını (yorungelerını) hesabeylemek ıçın fevkâlade dakık (hassas) muşahade (gozlem) kayıtlarına ıhtıyaç gosterıyoriardı Sumer'den, Mısır'dan Babıl'den bızlere ıntıkal eden mufassal (etraflı) hey'et (astronomı) defterlerı bu mesaının (çalışmanın) mahsuludur (urunudur) Velhasıl, mezkur (zıkredılen) ıhtıyaçlar nıhayet sâbıt bır takım ışaretlerın kıl tabletlerı veya papırus uzerıne geçırılerek zabt edılmelerıne sebeb oldu Işte yazı bu suretle ıcad edılmış bulunuyordu Yazının ılk temsılalerı butun bazı fıkırlerın kul (butun) olarak resmınden ıbarettı Meselâ Çınce dağ anlamına gelen "şan" kelımesı bugun i şeklınde yazılır Ama bunun ılk şeklı şoyle bır AAA sılsıleı cebelı (dağ sılsılesını) resmeden bır ıdeogram ıdı Yazı tekâmul ettıkçe (gelıştıkçe), efkârı (fıkırlerı) temsıl eden ıdeogramlardan efkârı dıle getıren kelımelenn murekkeb olduğu (oluştuğu) seslerı ıfâde eden sembollenn yapılması duşunuldu Bu semboller bılhassa seslılerı bol kullanan cenub (guney) lısanlarında, kelımelere esas şahsıyet veren sessız hurufatdan (harflerden) murekkep ıdı Fılhakıka (gerçekten) bu ibranî ve Arap hurufatında boyle olduğu gıbı, meselâ Orhun kıtâbelenndekı Turk alfabesınde de kısmen boyledır IptıdaJ (ılkel) lısanlarda alfabenın seslı hurufatı muhtevı olmaması (ıçermemesı) herhangı bır zorluk çıkarmaz, zıra kelıme haznesı mahdut (sınırlı) olduğu gıbı, yazılı metınler de mahdut ve basıttır Ancak kelıme ve mefhum haznesı ınkışaf ederek (gelışerek) buyudukçe, sadece sessızlerden hareketle her kelımeyı doğru olarak telâffuz ımkânı kalmaz, okunuşlarda kargaşa peyda olur (gorunur) ve alfabe hattâ vazıfesını yerıne getıremez Meselâ Arap alfabesı bu duruma çâre olarak harekelemeyr getırmıştır Fakat Arap alfabesıyle yazılmış ekserı metınlerın harekelenmeden tab edıldığı (basıldığı) mâlumdur (bılınmektedır) Hattâ, guya sadece ulemaya (bılgınlere) mahsus olmak uzere, bu alfabe ıle hıç noktalanmadan dahî yazılmış metınler vardır Yanı mezkur yazılarda meselâ b'yı n'den, veya bunları t'den yahud p'den, a'yı ğ'den, yahud s'yı ş'den tefrık (ayırmak) nâmumkundur (mumkun değıldır) Bu sebeble pek çok şarkıyatçı (onyantalıst=doğubılıma) eskı metınlerde karşıiaştıklan bır kelımeyı, eğer bu kelıme halıhazırda (şımdı) kullanılmıyorsa okuyamamaktadır Ilk defa Yunan alfabesı (Cınt'tekı lıneer b denılen yazı) hem sessız ve hem de seslı hurufata ayrı ayrı semboller tahsıs etmek suretı ıle Fenıkelılerden tevârus ettığı (mıras aldığı) alfabeyı tekâmul ettırerek rasyonal, kolay okunur bır alfabe teşkılıne (oluşturulmasına) muvaffak olmuştur Mâlum olduğu uzre, Latın alfabesı Yunan alfabesınden neş'et etmıştır (çıkmıştır) Cene herkesın bıldığı gıbı, ılk defa Yunan ahalısı ıçerısınde okuryazar olmak bır ımtıyaz (ayrıcalık) olmaktan çıkmış, her ferdın ımkânı dahılıne gırmıştır Yoksa Atına tıranı Pısıstratos mılâttan evvel 550 senesınde bu şehırde bır kıtap pazarı teşkılıne (kurulmasına) muvaffak olabılır mı ıdı7 9 ağustos 1928'de Ataturk'un Sarayburnu nutku ıle halka ılân ettığı harf ınkılâbının yegâne maksadı, alfabemızı* ve yazma kabılıyetımızı bır tekâmul basamağından alıp bır ustune çıkarmaktı Bu suretle okuma çok kolaylaşacağı gıbı, hele yazmak eskısıne nazaran çocuk oyuncağı oluyordu Eskıden ancak lıse ayarı bır mektebı bıtıren kışı hatasız yazabılırken şımdı bu artık ılkmektebın ılk sınıflannda mumkun nisbeten alışık yetmişin uzenndekı neslın de hemen okuyamayacağı ıdeogram, Pîsistratos gıbı bırkaç kelımeyı de yazının ıçıne bılhassa serpıştırdım Hele ozel ısım olan Pisistratos'u eğer okuyucu daha once duymadıysa asla doğru olarak okuyamaz^ Bu yazıyı eğıtım ve gorgu duzeyı değışıkancak Osmanlıca bılmeyenkırkbeş yaşın altında olan dostlar uzerınde denedım Kendılenne metnın "Turkçe" olduğundan başka bır ıpucu vermedım Pek çoğu "bu ne bıçım imlâ boyle7" dıye ısyan ettıler Yalnız Ingılızce bılenler, ımlâyı değıl de imlâ sıstemını yadırgamadılar "Eh, Ingılızce de boyle, unıversıteye gıden çocuk bıle bılmedığı bır kelımeyle karşılaştı mı onu adam gıbı telâffuz edemez" dedıler Ben de onlara Ceorge Bernard Shaw'ın 1913 yılında Pygmalion pıyesının onsozune yazdığı yakınmalarını hatırlattım "Ingılızlerın lısanlarına hıç saygılan yoktur ve onun nasıl konuşulacağını çocuklarına oğretmezler Dıllerını yazamazlar, zıra ıçınde sadece sessızlerınonlann da hepsı değılbelırlı bır ses değerı olan eskı ve yabancı bır alfabeden başka kullanabıleceklerı bır araçlan yoktur Bu yuzden hıç kımse dılın nasıl seslendırılmesı gerektığını sırf okumak yoluyla kendısıne oğretemez Dolayısıyla, herhangı bır Ingılız bır dığennln nefretını uzerıne çekmeden ağzını açamaz "* Benım yazıdakı yanlışlarıma ve Osmanlıca cehaletıme gulerek, "adam gıbı bılsen bunlar olmazdı" dıyecekler çıkacaktır Ancak "adam gıbı bılebılmek" ıçın ne kadar zaman ve emek yatırımı yapmalıyım7 Bır ışın kolayı varken, sırf gosterış ıçın zoruna kaçmanın ne gıbı bır mantığı olabılır7 Bugun ılkoğretımın bırıncı sınıfmı bıtıren çocuklarımız ellenne verılen metınlerı bulbul gıbı okuyabılırken, bır unıversıte hocasının, hattâ Arabıst bır fıloloğun daha once duymadığı bır kelımeyı okuyamadığı bır yazı sıstemının neresı savunulabılır7 Muhakkak hem Arapça'da hem Ingılızce'de ınsanlığın goğsunu kabartan uygarlık anıtlan dıkılmıştır Ama bunlar ne bızlerın Arap kokenlı Osmanlı alfabesınden ne de Bernard Shaw'ın Lâtın kokenlı Ingılız alfabesınden şıkâyetçı olmasına engeldır Yazı bır şıfre değıl, bıl'akıs açık haberleşme araadırveya oyle olmalıdır Yazı, aynen kodladığı dıl gıbı, herkesın ortak malı ıse gorevını yerıne getırebılır Bu nedenle mumkun olabıldığı kadar basıt olmalıdır Daha da onemlısı, bır yazı sıstemı temsıl ettığı dılı olabıldığınce yanlışsız kodlayabılmelıdır Kodlama sıstemı eksık olduğu ıçın dılı dıle getıremeyen bır yazı sıstemı tamıre ve gelıştırılmeğe muhtaç bır yazı sıstemıdır 8 Ağustos 1928 Harf Devrımı ıle elde eüığımız, Lâtın harflenne ve Yunan seslıler sıstemıne dayalı yenı Turk alfabesı daha ılkel olan ve a dışında seslı harf ıçermeyen Kenân sıstemındekfi Arap harflennı kullanan Osmanlı alfabesınden^ hem daha basıttır hem de seslerı dıle getırmede çok daha az yanlışa neden olur, dolayısıyla daha gelışmış bır sıstemı temsıl eder Katkı Bellrtmt "Osmanlıca" metnımı kontrol etmek luttunda bulunon muhterem Hocam ve azîz dostum Prof Dr Sım Erinç'e tesekkur eder kalan tum yanlıslardan ıse yalnızca kendımln sonımlu olduğunun oltmı çızmek ıster ım Oğlum Asım "Osmanlıca' metnın sağdan sola dızılmesını teklıf ettl En doğrusu da o olurdu, ancak bunun okumada herhangı bır ek guçluk yaratmayacağını dusunduğum ve bılgısayanm bazı noktalama ısaretlenm sağdan sola koyamadığı ıçın yazıyı soldan sağa dızılmıs olarak bıraktım ' Hareke Arap altabesınde okunusa yardımcı olan sesleme iforetlen ?özön, N, 1995, Buyuk Dıl Kılavuzu, gozden geçınlmış ve genısletılmıs 4 basım Yapı Kredı Yayınları, Istanbul, ss 71 73 3 Ben Pisıstratos un Osmanlıca ımlâsını Ahmed Refık ın (Altınay) Buyuk Tarıh ı Umumı adlı kıtabınm ıkına aldınden aldım (1328(19121 Kıtabhane ı4 Isldm ve AskenIbrahım Hılmı Istanbul 5 64 ve sonrası) Shaw,C B 1913(1977) PygmalıonDelınıtıve Text Penguın Books N«v York s 5 Dolayısıyla meselâ Ahmed Relık m 1920 yılında Dersaadet aazetesınde yoyımlanan bır roportajmda soyledığı "Yeryuzunde Turklerden baska ımlöya gelmeyen mıllet kalmomısttr (Dersaadet Cazetesı Sayı 62, 15 9 1336 bkz Cokman, M, 1978, Tarıhı Sevdıren Adam Ahmed Refık Altınay Is bankası Kultur Yayınları Istanbul s 81) sozu doğru değıldır Buo tarıhlerde pek yaygın bır ızlenımdı Hele o zamonlarda tam tenı doğruydu halbukı Bu durum da Ataturk un buyuk dehösmı bır bofka açıdan tekrar vurgulayan bır keyfıyettır Harf devrımı "herkeste oyle olduğu ıçın" değıl aklın gereğı olduğu ıçın yapıldı ^Bu sıstemın de Mısırdakı hıyeroglıt yazısından turedığı muhakkaktır Me/opotamya nın çıvı sıleberlennde seshlerm yazıyla dıle getmlmesı daha kolaydı Asurlularm getırdığı daha sonrakı Samı dılı egemenlığı ıle çıvı sıle berierınde de seslılenn temsılı aıaldı Iron ve Hındıstan ın kuzeyınde gelıstır ılen Hınt Avrupa kokenlı yazı i}aretlennde de seslılenn temsılı Mısıra ve Kenön yazı sıstemlenne gore daha kolaydı Bu bılgıler ıçın bır alt notta ver ılen Faulmann ın kıtabına bkz °Tum bu alfabeler ve alfabe sıstemlerı ıçın bkz Faulmann, C 1880(198S], Das Buch der Schrıft enthaltend dıe Schnftzeıchen und Alphabete aller Zeıten und aller Volker des trdkretses , zweıte vermehrte und verbesserte Auflage k k Hof und Stoatsdruckereı, Wıen, Xll*286 ss Ayrıca bkz Ttndar, N ve Koroorman, N 1970, Osmanlıca Okuma Anahtan Bılgın Ofset Istanbul, (III]*S6 ss BeMranlı, A K, 1976, Osmanlıca Rehben Nedve Yayınları No 11, Dıl Yayınlan sensı, No 2, Konya, M 4 SJ oluyordu Harf ınkılâbı bıze bu suretle yaygın bılgı alma ve bılgı yayma hurrıyetını bahşettı Bılgı çağının ıçıne gırerken bunun faydasını anlamamak mumkun mu? Bu yontemle Osmanlıca'nın tum guçluklennı yansıtmak doğal olarak mumkun değıldır Bazı Osmanlı harflen kelımenın başında, ortasında veya sonunda bulunduğuna gore değışık şekıller alır ve komşu harflere değışık şekıllerde bağlanır Noktalama, yazanın amacına ve yazının bulunacağı yayın ortamına gore değışık olabılır Kullandığtm transkrıpsıyonda (=çevırıyazıda), TC Mıllî Eğıtım Bakanlığı'nın 1946'da yayımladığı ve Istanbul Unıversıtesı Edebıyat Fakultesı tarafından hazırlanmış olan Turk lltnî Transkripsiyon Kılavuzu'nu basıtleştırerek temel aldım (Mtlli Eğıtım Basımevı, Istanbul, 36 ss) Meselâ hem te, hem de tı harflerını t ıle gosterdım Benzer şekılde hem Arabî kefi hem de kafı k ıle, zelı, zeyı ve zıyı z ıle yazdım He harfını hangı sesı temsıl edıyor olursa olsun h ıle belırttım Lâmelifi I ve a ıle yazdım Seslılerde elifı heryerde a ıle gosterdım ve dolayısıyla med, üstun veya esresız yazılmış farzettım Şeddelı harflerın hepsını gazete (ve ekserı okul kıtabı, roman vs) geleneğıne uyarak tek harf olarak gosterdım Ancak transkripsiyon ışının ne denlı karmaşık olduğunu gormek ısteyenlerın yukarıda bahsettığım kıtapçığa veya Niiat özon'un Buyuk Dıl Kılavuzu'nun "Çevrıyazı" bolumune* bakmalarını onerınm Kullandığım dılı kasten ve pek yapmacık bır şekılde eskıttım Bunun amacı yazının ıçınde gunumuz okuyucusuna hemen tanıdık gelmeyecek pek çok kelımenın bulunmasını sağlamaktı Bu kelımelenn okunmasında ortaya çıkacak guçluk okuyucuya Osmanlı harflerıyle ımlânın sarp yokuşlannın ılk lezzetını tattıracaktır Osmanlıca kelımelere 647/20