25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

var mı? Aylak Bilgi M. Emin Ceylan Depresyon ve ülkemiz Bilindiği gibi depresyon dünyada ve ülkemizde en yaygın hastalıklardan birisidir. Ülkemizde her 20 kişiden birisi tedaviye gereksinim gösterecek kadar ciddi depresyon içindedir. Buna rağmen, hastalann çok azı hekime başvurmakto, başvuranlann da önemli bir kısmı hekim tarafından tanınmamaktadır. Hatta hekim tarafından doğru tanınsa bile, bazı hastalarda da, uygun ilaç, uygun dozda kullanılmamaktadır. Örneğin bizde depresyonu ruhsal bir hastalık olarak tanıyan kişi oranı kasabalarda %32, dağ köylerinde ise ancak %4.5'dur. Depresyonu tanıyıpta bir hekime başvurmak gerektiğini söyleyenlerin oranı ise ancak %50'ye çıkabilmektedir. Yani depresyonu tanıyanların bile ancak yarısı uygun tedavi yönu seçebilmektedir. Kalan yarısı ise ya bir hoca ya da aile büyüğüne başvurmayı ya da hiçbir şey yapmamayı yeğlemektedir. Bu durumda halkımızın, ya depresyonu tanımadığını ya da tanısa bile, uygun çözüm yollannı seçemediğini soyleyebiliriz. Daha da dramatik olanı, depresif kişilerin, psikiyatrist dışındaki hekimlerce de tanınmamaları ve tamamen etkisiz biçimde kullanılan ilaçlarla savuşturulmalarıdır. Örneğin Ankara bölgesinden bir sağlık ocağında 1981 'de, bir yılda yalnızca bir hastaya depresyon tanısı koyulabilmiştir. Toplumumuz her gördüğü sorunlu kişiye depresyon geçiriyor dese de, gerçekte kendimizi tam bir depresyon cahili kabul edebiliriz. Bunca cehaletin arasında depresyon cehaletinin de ne önemi var demeyin. Depresyon; erken tanınıp, erken tedavisine başlansa toplum çok önemli ekonomik kayıplardan kurtulmuş otacak aslında. Çunku depresyon ne kadar geç tedaviye başlanırsa, o oranda müzmin bir hale geiiyor ya da üstüne başka hastalıklar kolayca oturuveriyor. Bunun sonunda da kişi tam bir toplumsal "mevta" haline gelip ailesini de beraberinde kötürüm edip kalıyor. Bunun bu ülkeye maliyeti nedir biliyor musunuz. Bunu para ölçemez. Çünkü bu, ülkenin geleceğini yok etmektedir. Depresif bir anne ve babanın yanında büyüyen çocuklar da çoğu kez aynı durumlara sürüklenmekte, yaratıalıkları kısıtlanmakta, verimleri duşmekte, marjinal yollara sapmakta ve intiharı denemektedirler. Onun için buraya harcanacak para da, emek de ülkesinin geleceğini sağlam zeminlere oturtmak isteyen uluslar için hiç önemli değildir. Onun için psikiyatrik yatak sayısını elli bine çıkartmak gerekirken, hâlâ sekiz binin de altına çekmeye çalışan, psikiyatride çalışan doktor ve hemşireye gülünç paralar ödeyen, ulkenin psikososyal araştırmalan, için fonlar ayırmayan, yaygın ayaktan tedavi kurmayan, gündüz hastanesi kurmak bir yana, var olanları da kapatan, hemşire evleri, yanyol evleri gibi uygulamaların adını bile duymamış olan politikacılarımızı ve yöneticilerimizi uyarmak istehm. 'Depresyon ve diğer psikiyatrik bozukluklar uynen şeker hastalığı gibi bir sağlık sorunudur ve sizin sandığınızdan çok daha yaygın bir şekilde bulunmaktadır. *Buna rağmen depresyon ve diğer psikiyatrik hastalıklar halk ve hekimler tarafından yeterince tanınmamaktadır. Bunun sonucunda da psikiyatrik hastalıkların topluma ve ulkeye maliyeti gereksiz yere çok yüksek boyutlara çıkmakta, çünkü hastalıklar sürgit bir özellik kazanmaktadır. *Halbuki özellikle depresyon tanınabilir ve önemli oranda basitçe tedavi edilebilir bir hastalıktır. *Depresyon ve diğer psikiyatrik hastalann daha kolay tanınması ve tedavisi, onlara daha kolay ulaşmakla mümkündür. Bunun için de, eğitim ve yaygın ayaktan tedavi sisteminin kurulması gereklidir. Bu eğitimin gideri, inanın Kosla çamaşır suyunun reklamından daha düşük maliyetlidir. *Türkiye'nin sosyal hayatı bazı psikiyatrik hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı gibi, bazılarını da zorlaştırmaktadır. Onun için psikososyal araştırmalar çok önemlidir. Lütfen fon ayırın. *Kars'tan Istanbul'a hasta geliyor. Bunu engellemek için basitçe her hastanede 35 yataklı psikiyatri klinikleri kurun. *Dev psikiyatri hastaneleri artık dünyada kalmadı, bunları 34 hastaneye bölün ve her birisini farklı bölgelerden sorumlu tutarak, kendi bölgelerinde sağlık ocaklanna kadar inen bir zincir kurmalarma musaade edin. 'Evsizler, hastanelere çok yük oluyor, onlara yönelik projeler üreten insanları dinleyin. *Bütün bunları planlayıp, yapacak bir Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü kurun. 580/9 OBMI crzEN&İLİ KÖyü Şekil 1: Yörenin feolojik ve feomorfolojik geliflmi. vadi boyuna paralel, uzun bır sal şeklınde yerinden kopup suruklendı Ama bu saglam ve buyuk bır kutle oldugu ıçın parçalanmadan dıger akrntı ıçınde daha yavaş kayıyor, adeta surunuyordu (creep) Aslında bu kutle uzun bır mesafe kaymadı belkı de kısa bır sure sonra zemıne oturdu ve bu nedenle de etrafmdan daha hızlı geçeıek akan, yuk te agır, yer malzemesı bu kutleyı sagdan soldan yontarak gemı şeklmı verdi. Aynca gemı şeklmın boyle uygun bır şekilde kenarlarının kalkık ve ortasınm da çukur olması, bır mıktar bu yontrrıa ve itmeden olmakla bersber bır mıktarda kutlenın uslunde uzun zaman kalan buzulun yavaş, yavaş erıyerek yaptığı fiziksel ve kımyasal baş kalaşımdan dolayı sıkışıp yerleşmeden ortaya çıkan bır şekıllenrrıedıı. Aynca, çok onemlı olan başka bır mce noktada gernı şeklmdekı yer şeklmın uzunluguna olan eksenının (A B) cıvarında akan yer kutlesı akış eksenıne (CD) nazaran aşagı yukan 20 derecelık bır sapma yapmış olmasıdır Bu da gosterıyor kı gemı şeklı de, dıger kayma malzemelerı ıçınde hızlı kayan kısma nazaran oldukça agır bu tarzda, bır sure adeta surunerek kaymış ve sonra zemıne oturmuştur Bu arada, hızh akan kısımı kutleyı suruklemek ısterken, kutlenın zemıne oturması nedenıyle suruklenemeye karşı durdugu ıçın genel akış eksenı üe gemı şeklmın ekseni bırbırmden saprnıştır (Şekıl 2) Bu da gosterıyor kı gemı şeklı kesınlıkle bu kalık tepe degüdır. Sonuç ' ' i\ Buyuk kayma olayı bu eksensel sapma konumunda ıken dingınüğe kavuşmuş ve gunumuze de hava fotografında goruldugu gıbı bu şekilde ıntıkal etmışhr Gemı şeklının kendısı bu buyuk yer akmasının bır parçasıdıı Ama tabıı kı ozel bıı parçasıdır Ana akma ıçınde bır sal gıbı suıunerek kaymıştır Mdlzemesı de, topıak, taş kayı, çakıl ve/veya bunların karışımı olan sıküaşmış ve pekışmış yıgıntı malzemesıdır Insan yapımı bır gemıyle hıçbır ılgısı yoktur Uluslararası bir sempozyuma doğru: Pipeline Welding 98 Prof. Dr. Barlas Eryürek* S ıcak evleıındp doğalgazın sağladıgı temız ve zahmetsız yaıarlarla mutlu olan msdnldiın acaba ne kadarı bu gazrn neıeden ve nasıl evlerıne ulaştığını duşunmuştıu' Ya da benzın ıstasyonundd diabasına ynkıt dolduran bır surucu ham petrolun rannerılere veya lımanlara nasü ulaştıgı konusunda ne kddaı bılgı s.ıhıbıdır7 Ancak soıurı yapmaya hıç qerek yok Çunku bırçok uzman bu konularla sureklı ugidşrnaktddırlar Nıtekım, ulkemız bu amaçlar ıçın ınşa edılmış kılometreleıce dogalgaz vc petrol boru hatldima sahıptır ve her geçen yıl bunlaıa yenıİPrının eklenmesı kaçınılmaz olarak guııdemdedır Bu kaçınürnazlık, nufusu ve sanayısı hızla gelışen bir ulke olmamızın ve cografı konumumuzun dogal bır sonucudur Kılometrelerce ıssız bolgelerden geçen bu boru hatlan nasıl gerçekleştırilır? Bunların ınsasında ne tip borular kullanılıı' Bu borular monta] rnahallınc nasıl ta.şınır9 Borular bııbırlerıyle hangı yontemleıle ve nasıl bırleşürılıı' Bu buleştırme ışlermı kımleı yapar* Bu elemanlardan beldenen egıtım ve becerı sevıyesı nedıı 9 Boru kalıtesı, bırleşme, yanı kaynak kalitesı ve bu bırleşmeyı sağlayan kışının yanı kaynakçınrn yetenegı nasıl sındnır' Hasara uğrdvan boru hatlan nasıl onanlır? Dıkkatlı bır okuyucu pdhalı ve zahmeth bır yatırım olan boru hatlarının erken hasarıru onlemek ıçın bu tur soı uların sorulması ve uygun cevaplann almması geıektıgını hemen anlamıştıı Ulkemızde boru hatlaı mın gerçekleşmesrnde payı olan ulusal ve uluslararası nıtelılcte birçok fırrrid rnevcuttuı Bunlar, boru ırridlatı, kaynuk makıneleıı ve elektrod rmalatı boru hatlaıının etud ve tasarımı, boru hdtlarının ınşaası boru hatldiınm muayenesı ve boru hatlarında kullanılacak kaynakçıların sertıfıkalandınlması gıbı çeşıtlı faalıyetlerde tol alıılaı Boru hatları genelde sınır otesı bolgeleıe kddar uzanır Bu nedenle de boru hatlanyla ügılı her husus uluslararası standaıtlaıa uymak zorundadıı 1113 Mayıs ] 90R tanhlerı aıasmda ÎTU'nun Taksım Gumuşsuyu'ndakı Makme Fakultesının mekdnldrında geı çeklfşecpk olan sempozyuma on ulkeden yetmış uzman otuzyedı büduı üe katılıyor Sempozyumun ıejmı dılı Ingılızce ve Tuıkçe Anmda çevuı de ydpüacak Konuya ügı duyan herkesı sempozyumd bcklıyoruz Bılgı ıçın Tel 0212 25? 78 31, Fax 0212 245 07 95, Eraaıl barlas@burgaz ıtuedu tı *I T U Makıne Imalatı Bılım ve Teknolojısı Uygulama Araştirma Merkezı Muduru
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle