Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dünyada düzen aldatma üzerine mi? Canlılarda aldatma eğiliminin genlerin kontrolünde olduğu ve istek, akıl ve mantıkla ilgisinin olmadığı görüşü ağırlık kazanıyor. Yalnızca insanlar yalan söylemez. Diğer canlı türleri de başkalarmı kandırma konusunda insanlar kadar yetenekli.. ı utuyor. Portsmouth Universitesi'nden psıkolog Vasudevi Reddy ve Paul Newton, Sally Anne tesünden geçemeyen üç yaşuıdaki çocuklann, gunlük yaşamda başkalann gayet güzel kandırabildıklerinı ispatladı. Reddy ve Nevvton, çocuklaı ı laboratuvarlarda teste tabi tutmak yerine, annelerden gun boyu çocuklarının ilgmç davranışlarını kaydetmelerinı istedi. Annelerin gözlemlerine dayanan davranış lıstesınden çocuklann sanıldığı kadar "masum" yaratıklar olmadığı ortaya çıktı. Bu da küçük çocuklann kandırma ve yalan soyleme konusunda ne denli marifetlı oldugunu kanıtlamaya yetti. Çocuklann dogru bılgı kadar, hatta daha çok, yarılış bilgi verdigini ıleıı suren Reddy, çocular da diger ınsanlann düşüncelerını okuma yeteneğının birdenbıre başlamadıgını ılerı suruyor, Reddy'ye gore bu yetenek, insanlar arasındakı üetışımi izleyeıek zamanla gelişiyoı. Öte yandan 1994 yılında Sussex ÜnivGisitesi'nden psıkolog Wendy Clements ve Salzburg Universitesi'nden Josef Perner Sally Anne testını biraz daha detaylandırarak uç yaşındakı çocuklarc uyguladı. Testm sonucunda duşunce okuma yetenegmin 5 yaşmdan çok onceki yaşlarda geüştigi anlaşıldı. Örnegin her a:me 10 aylık bebegının isteklerirü elde etrnek ıçin ağlama nu marası yaptıgıru, yemek yememek içm hasta rolüne yattıgını bilır. Bütün bunlar bu tur zekânm bır gostergesı olarak kabul edüıyor. Bu bulgıılar Makyavelıst zekânın doguş şeküne ve gelışimine ılışkın çok onemli ıpuçlan verıyor. Buradan yola çıkan hayvan davranış bilimcileri, hayvanlarda insanlarda oldugu gibi bilinçli aldatma egüımi olup olmadıgmı araştırmaya başladılar. Ç agdaşları onu Şeytan'a benzetiyordu. Adı, yo zlaşma üe bir tutuluyordu. Niccolo Machiavelli "Prens" adlı eserini yaklaşık 500 yıl once yazdı. Sonuca gıden her yol mubahtır" sozlerryle, yerleşık ahlakı degerlere buyuk bır darbe indıren bu unlu duşunur, Makyavelızm denilerı bir davranış ve duşunce şeklının dogmasına neden oldu. Bu akım, donemin aydınları tarafmdan eleştiri bombardımanına tutuldu; ancak zaman ıçınde Prens'te vurgulanan ınsan davranışımn, güç peşındekı ınsanm en temel nıtehklermden bırı oldugu goruldu. Prens'e gore sıyasi yaşamda ahlakı kaygılara yer verılmez; gucurıu korurnak isteyen ınsan her turlu sapkınlıga açıktır. Bugun Makyavelizm, yozlaşma ve ilkosizlik gıbı kavramlarla bir tutuluyor. Kandırma olgusunun doruk nok tasını oluşturan bu felsefenın temelınde, hayatta kalmanın bır sanat oldugu fikrı yatıyor. Düzen aldatmaca üzerine Büım adamları dunya duzenrnın aldatmaca üzerine kurulu oldugu ükrıne sıcak bakıyor. Bıtküerde ve pek çok hayvarıda içgudunel olaıak ortaya çıkan bu olgunun genlerin kontrolunda oldugu ve aldatma eğiliminin akıl ve mantıkla en ufak bir ilgısı olmadığı belirtiliyor. Aynı bılim adamları bilinçli ve öncedon tasarlanmış aldatrrıacanın zihınsel bir faalıyetın urunü oldugunu ve bu baglamda aldatma eylemının başkalarınrn aklından geçerılerı okuma yeteneğı ile yakından ilgili oldugunu da kabul edıyoı. Bazı biyologlara gore de bu yetenek insanları hayvanlardan ayıran en önemli özellik. Herkes düşüncolerınin kendı sine özgü oldugunu, konuşma ve davranışlarıyla başkalarmı etkiledıgmı bılır. Bu teorıye gore Makyaveloı felsefe içm gereklı olan duşunce okuma yetenegi, çocuklugun erken donemlennde birdenbıre, herhangi biı on koşula baglı kalmaksızın ortaya çıkar. Ancak bu konuda ptirnatlar ve okul oncesi çocuklar üzerindo yapılan çalışmalar, yalancılıgın köklerının çok daha dermlere uzandıgını gosterıyor. Maymun kendhîni kovalayan sürü üyelerinden kurtulmak Için yanhf alarm veriyor. bildikleri aıatmıda ayuıın yapacak akıl duzeyine henüz erışmemışleıdu. Oysa daha buyük çocuklar dogru yanıtı verir. Bu bulgular kııçuk çocuklann başkalarmı kandırmak ıçın gereklı olan duşurıcH okurna yetenegmden yoksun oldugunu gosterır. Ancak sorııaki araştınnalar kandırma ve yalan soyleme eşigınin 4 yaş oldugu iddıasını çü a Yalancı hayvanlar 1979 yılında Premack ve VVoodruff şempanzfiler uzerınde gerçekleştırciıklerı bır çalışmada bu hayvanların da aklırı teorısme sahip oldugu sonucuna vardılar. ilk deneyde maymun ile msanı, yerini yalnızca maymunun bıldigı bu' odul ıçın bırbırleriyle yanştırdılar, Yanşma sırasmda maymunun, ödülün yermi insana belli etmemek ıçin türlu yollar fieneyerek ınsanı yanütmaya çalıştıgı gonıldu. Maymun ıle ırısatıın ışbııhgi ıçmde yanşmalan gereken ikincı deneyde, maymun ınsanı kardırmaya çalışmaktan vazgeçti. Ne var ki bu deneyler, Yalancılıgın kökleri Bundan 2Q yıl kadar önce Pennsylvania Ünıversitesi'nden ıkı psıkolog, sosyal manipulasyorı ıçin gerekli olan duşunce okuma yetenegıni "aklırı teorisi" kavramıyla açıklamaya çalıştı. David Premack ve Guy Woodruff adındaki bu üa büım adamı başkalan uzcrındc ustunluk saglamak içm, oncelıkle onlarm arzularını, nıyetlerını ve inançlannı anlamak gerektığini öne sürüyordu. Bu fıkrın ortaya atılmasıyla, aklın teorısinın çocuklarda rıasıl gelıştıgmı ortaya çıkartmak ıçın, başta psıkologlar olmak üzere pek çok bılırn adamı konuya el attı. ' Çocuklardakı duşunce okuma yetenecjini ölçmek uzere lasarlanan ilk te.stler, aklm teorısııun çocugun ilk beş yılında birbenbire oluştugnnugösterıyordu. Bu konuda yapılan testlerin en bılmenı Sally Anne testıdır. Test sırasında çocuk, Sally adı verılen oyuncak bebegın, bır oyun düzeni içerisinde taşı sepete koymasını ızler. Derken Sally odadan çıkar ve ıkmci bebek, Anne, taşı ser>etten alıp başka bır kutuya koyar. Çocuğa, Sally gerı donduğunde taşı nerede bulacagı sorulur. 4 yaşmm altmdaki çocuklar kutuyu ışaret eder, çunku kendi bildikleri ile Sally'nin 575/8 Aldatmanın türleri ve dört aşaması Rıchmond'la, E]<ısteııı Keıılucky Unıveısı tesi'rıden psıkolog Robert Mitchell aldatma olgusunun 4 aşamasını şoyle tanımlıyor: En yalın aldatmaca ükel canlılarda gönılur. Bitkıler bıle bu konuda oldukça yeteneklıdır. Agaç dalı şeklmdekı bocekler, mukemmel kamuilajlan sayesınde duşmanlarma av olmaktan kurtulur. Ikinci derece, daha aktif aldatmaca şeklı de içgüduseldir, ögrenme sürecınden geçmez Örnegin, dişi ateşbocegı, çıftleşme çagrısına benzeyen smyaller gonderek erkegı yanma çağırır, sonra bır guzel otıırup yer. Uçüncu derece aldatma, içgudusel bn davranışm, çevreye daha iyi uyum saglamak amacıyla değıştırilmesıdır. Bazı davranış bılımciler bu davranışın çevresel verilete gore uyarlanmış refleks bir tepki oldugunu ıleri süniyor. Dorduncu derece aldatmaca psikolojık açıdan karmaşık bir yapı sergıler. Karşısmdakini aldatmak isteyen organizma, oncelikle kaışısmdakinm aklından geçenleri okuma yetenegine sahip olmalıdır. Mitchel, insan dısmdaki primatlann bu yola başvurduğunu öne surüyor. Dorduncu derece aldatmacanın yalnızca insanlaıa ozgü bir davranış şeklı olmadığı konusunda tartışmalar surmekle bırükte, orangutan ve gorillerde bu tuı davranışlai'in goııildügü kesinlık kazanıyor.