Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
batıkları nun kopyasını verdı Bu arada şu bılgıler de saglandı '' Van Lennep'ın aılesınden uzakbır akraba sı muzeye telefon edıp olay hakkmda bügı ıste mekle yetmmış hak ıddıa edebılecek vdrıslerın tumunun Hollanda dışında oldugunu, soylemıştı Ancak, eserler yıne de Varı Lennep'ın mulkıyetırıdeydı Muze, bunları Leıderı'de sergılernek ısterdı Ancak yasal gırışımde bulunmak ıçın bır yandan Ingılizlerın 3 Sandıgıçıkarmalarınıbek leyecek, bır yandan da hukuksal konumlarını araştıracaktı" " . •,••• dordu ıle gor uştu Ankaıa, dalgıçlaıa 'uygun bır tazmınat" odemeyı kab ul etmıştı Tazmınat pazarlıkları surerken Turkıye'de sterlının değerı yukselıyor, odenecek TL nın mıktarı her geçen gun artıyordu Bu tazmındt bır yıl once karşıldnsaydı 4 mılydr hra odenecektı Kultur Bakanlığı bu konuda gereklı odenegı bır yılı aşan bır suredır bulamadıgı ıçın bu eserlerın Türkiye'ye gerı getırdmesı de gecüayordu Eserler, uluslararası muzayedelerde bu fıyata ulaşabüırdı Ne var kı "Turlaye ıçmde bu kadar etmez" dıyen uzmanldr vardı Ancdk bu goruşte olanldrın dıkkatınden onemlı bır nokta kaçıyoıdu A.M. CŞengör Nevvton, Coethe ve sosyal bilimler Ceçenlerde bir toplantı için Zürih'deyken, toplantı aralıklarında mutâdım olduğu üzere sahhaf dükkânlannı dolaştım. Bu dükkânların birinde meşhur fizikçi Werner Heisenberg'in Wandlungen in den Grundlagen der Natunvissenschaft (Doğa Biliminin Temellerindeki Değişimler) adlı eşerinin 8. baskısını buldum. Bir haftalık bir seyahaüe kolayca okunabilecek boyutta olan bu eseri satın aldım ve Istanbul'a gelmeden okudum. Kitap üzerimde buyük bir etki yaptı. Heisenberg bu kitaba aldığı bırçok makalesinde doğa bilimlerinin giderek soyutlaşan ozellığine dikkat çekıyor, doğayı daha iyi anlamak için çabaladıkça onun somut yanlanndan da hızla kopmak zorunda kalıyoruz diyordu. Genelin anlaşılması, özel bilgiden feragat etmekle mumkun olabiliyordu Heisenberg'e gore. Ozel bilgi ise tek tek toplandığı sürece kendi başına genel bır bilgiye goturmuyordu insanı. Heisenberg bu ikiliğe ornek olarak Coethe'nın Nevvton'un optik teorisine karşı geliştirdiği renk teorisini verıyordu. Bilindiği gibi Nevvton beyaz ışığın değişik dalgaboylanna sahip yedi renkten oluştuğunu iddia etmişti. Coethe'ye gore ise bu, doğaya bir âletle (cam prizma) mudahale sonucu elde edilen sun 1 bır sonuçtu. Goethe beyaz ışığın ınsanın algıladığı şekilde incelenmesi ve temel olay (Urphanomen) kabul edilmesi gerektiği fikrindeydi. Goethe ışığı "anlamak" ıddiasındaydı, Nevvton ise ışığın tum ozellıklerının onceden kestirilebılecek olaylara bölünerek ışığın insanlarca kullanılabilir bir nesne olmasını Üstte Ceothe ve altta Nevvton sağlamıştı. Bu, Goethe'ye gore, dürust bir yaklaşım değildi. Işık, ışık olarak anlaşılmalıydı. Heisenberg, kitabındaki bir makalesinde, "...insan Goethe'ye Nevvton'a karşı çıktığı için değil, itırazını sonuna kadar goturmediği için kızmalı: Goethe, Nevvton'un tüm teorilerinin şeytandan türediğini söylemeliydi" diyor. Bunu okuyunca, romantik tarihçilerin, ozellikle VVilhelm Dilthey'ın eserlerinde ifâdesini bulan Verstehen (anlamak) kavramı aklıma geldi. Tâ Leopold von Ranke'den beri sosyal tarihçiler bir olayı "olduğu gibi" yazmak sevdasmdadırlar. Bunu başarabilmek için tarihte rol oynayan kişilerin "anlaşılması" gerektiğini iddia ederler. Ancak aynen Goethe gibi bu "anlaşılmaktan" neyin kastedildiğini, bizlerden once meydana gelmiş olan ve izlerini ancak bölük porçuk bulabildiğimiz olaylarda rol almış kişileri, onların somut izlerini belirli bir soyut model çerçevesinde incelemeden nasıl anlayabileceğimizi bir türlü söylemezler. Tarihçilik adeta sihirli bir iş olup çıkar. Bu durumun yarattığı çaresizliktir ki, kanaatimce, tarihte model uretmeyi tasvip edilmeyen bir iş haline getirerek mikrotarih modasıyla tarih bilimini bir veri tufanına boğdurmak uzeredir. Halbuki sosyal bilimleri yalnızca deney imkânının kısıtlı olması doğa bilimlerinden ayırır. Bunun dışında, herhangi bir incelemede doğa bilimlerinin akılcı yolunu terketmek, insanın anlaşılmasına doğanın diğer öğelerinin anlaşılmasına gidenden daha başka bir yol olduğunu sanmak, sosyal bilimleri Goethe'nın renk teorisinin uğradığı hezimete mahkum eder. Tek tek özellerin birikmesi bilim değil, bilgi yığını oluşturur. Bilgi yığınından bilimin kendiliğinden çıktığı ise görülmemiştir. 566/5 Osmanlı dönemi için örnek Turlaye 19601ı yülarda kaçırılan eskı eser lerı mahkemeh mahkemesız gerı alabılıyor an cak Osmanlı Imparatorlugu donemınde gıden eserlprdp /arnandşırnı ve yasal eksıklık gıbı nedprılerderı dolayı bır sorıuca ulaşamıyoıdu Oysa 19 yuzyıldd Osrrıanlı Imparatoılugu donernmde Anadolu'dan kd(,ırıları bu eseıler hakkında uluslararası hukuk açısından Turkıye lehıne ılk koz bır karar verılmış. tı Bu duı um 19 yy da kaçırılmış eserlerle ılgılı olarak ılerıdp or taya çıkacak davalardd, ornegın Bergama Zeus Tapınağı dahıl bır dızi ıınlu eser ıçııı, onernlı bır or ııek oluşturdbılecektı Bu arada Ingıltere'de "Archaeologıcal Trust 'un kayıp uçuncu sandıgı arama ve çıkarma ışını surdurdugu de büdırıyordu Karar: Türkiye'ye iade Ortaya herhangı bır sıgorta şırketı çıkmadı Yunanıstan ve Italya dan da ıstek gelmedı ROW, Kıahyet, Dışışler ı Bdkdnlıgı Ulusal Kultürel Mıras ve Brıtısh Museum yetkılılen ıte ayrı ayrı goruştukten ve bıı yıl bekledıkten sonra "Buluntuların Turkıye Cumhurıyetı'ne aıt olduguna ka rar verdıgını" Tıırk BuyııkPİçılıgı'np bıldırdı Anrak bıldırımdebır koşııl vardı Bpşamator ddlgıcın bunları bulmd ve su usturıe çıkarmaları ıle ılgılı tazmınat hakları saklıydı Ongorulen tazmınat ıokamı 5 8 mılyar lıra arasında dogışı yordu Buyukolçı Sanbork ın talımatıyla mustoşar Kenan tpek R V yptkılıİPrı VP beş dalgıçtan OV Ya iklim aniden soğursa Pdleoklıiîkjlulogld id gorc burıdan 8200 yıl oncc dunya bırdcn so ğudu ve tekrar ısınınca ya dek bırkaç yuzyıl so guk kaldı "8k olayı" denılen ve 200 yıl kdddi suren bu olay, uzun doneme yayılmış dıger olaylarla karşılaştırıldıgında ashn da oldukça kısa surdu "Holospn donemı boyunca Gronland'da yapılan derın dalışların birınde toplanan buz or neklermde de bu olaya rastladık" dıyor Penn State jeobüımcüennden Anna Marla Agustsdottir. Holosen donemı 10 000 yıl once son bu zullanma donemının bıtımınde başlayan ve halen suren bır jeolojık sureç Dıger olaylardan farklı olarak jeologlar için çok yakın bır gcçmışte yaşandıgından 8 k olayının ayrı bır yerı var Agustsdottır, 8k olayı suresınce sıcaklıklann bırden 11 Fahrenheıt'a kadar duştugunu soyluyor Bu sureç boyunca ıklımde yaşanan degışıklıkler sadpre Gronland'ddkı buz orneklerınderı degü, buz yığınlarından, orman yangınları gostergeçlerınden ve atmosferde bulunan me tan gazı mıktarından da gozlenebılıyor Büımcüere gore, 8 k suresınce Gronland soguk, kuru ve ruzgârlı, Kanada, Kuzey Atlantık Havzası soguk ve serttı, Asya ve Afrıka büe sogudu, ayrıca Guney ve Kuzey Amerıka yagışlıydı Bu anı sıcaklık duşuşunun 12 000 yıl once yaşanan Younger Dryas olayı gıbı oluştugu ve bu olayların okyanus taşıyıcı sıstemının kılıtlen mesıyle meydana geldığı belırtılıyor Bu sıstem sıcak suyu ekvator bolgesınden alıp, kuzeye taşıyan bır olaylar serısıdır Kuzeye dogru gıden' sular serınler ve kuzeye hareket eden suyun yenne de soguk ve tuzlu su daha dşaıjıddn tekrdr ek vdtord gelır Okyanus taşıyıcı sıstemı dur dugunda kuzeyde derm, soğuk su oluşumu du rur ve su akış devrı durunca da Avrapa ve çev resı sogur Araştırmacüar GENESIS adlı bır ıklım sımuldsyon modeL yardımıyla 8k olayı yaratnıayı, okyanus taşıyıcı sıstemını kılıüemeyı ve sıcaklı gı duşurmeyı denıyorlar Penn State'de bu yon tem Yourger Dryas olayı ıçın denendı ve bırta kım başarılı sonuçlar elde edıldı Bır sonuca gore Holosenın ılk donemlerınde durumun şımdıkındpn daha farklı Bu anı soguma sureç lerı arasındakı mekanızmalar çok onemlı, çunku ıklım değışıklıklerı çok çabuk gerçekleşıyor Her ne kadar gelecegı gorme yeüsıne sahıp degılsek de, geçmışte yaşananlardan gelecekte neler olabılecegıru az çok kes tırebılırız Eger değişim yavaş ve aşamalı olursa, hayvanlar, bıtkıler ve ınsanlar yenı çevrelerıne alışabılırler Ancak degışım anı olursa, ışte o zaman ınsanların yenı duruma uyum sag layacak kadar zamanlan olmayabüır f lif Yılmaz. http1 //www scıencedaılycom/story