Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FİZİK YENİ HABERLER tışma daha çok sve ddalga davranışlanndan hangisinin doğru olduğudur. Tabi ki sorunun cevabını deneyler verecektir fakat yapılan bir deneyin uygun olup olmadığı, sonucun nasıl yorumlanacağı her zaman açık olmamaktadır. Deneyler son derece dikkatle büyütülmüş kristallerin hazırlanmasını gerektirmektedir. Yakın zamanda değişik yöntemlerle yapılan ölçümler ddalgasını destekleyici sonuçlar vermiştir. Asıl zor sorun az önce sözünü ettiğimiz gibi deşikleri birbirine başlayan mekanizmadır. Eğer ddalgası davranışı doğruysa mekanizmanın alışılageldiği gibi atomlann titreşimlerinden kaynaklanmadığını da söyleyebiliriz. Üzerinde çok çalışılan, fakat tam cevaplanamayan bir soru da elektronlann birbirlerini tamamen ittikleri bir sistemin üstüniletken olup olamayacağıdır. llk bakışta bu soru saçma gelebilir. Birbirlerini iten parçacıklar nasıl çiftler oluşturabilirler? Kimi bilgisayar hesapları soruya olumlu cevap vermektedir. önemli olanın deşiklerin birbirlerini çekmeleri değil, çiftler halinde ve uyumlu hareket etmeleri olduğu düşünülürse üzerinde önemle durulması gereken bir Büyük depremin maliyeti:1.2 trilyon dolar Bir araştırmaya göre Tokyo'da meydana gelebilecek büyük bir depremin vereceği zarar, küresel ekonomik pazarları ve diğer ülkelerin ekonomilerini sarsmaya yetecek Kalp ilacı, valf ameliyatını gereksiz kılıyor Yaygın olarak kullanılan bir kan basıncı ilacının, kalp valfları sızıntı yapan bazı kişHerde ameliyat gereğini ertelettiği veya ortadan kaldırdığı anlaşıldı. Araştırmacılar "nifedıpin" olarak bilinen maddeyi ciddi aortik kusma durumu olan hastalarda kullandılar. Bu durumda kan aortu, kalbin ana pompa bölmesi olan sol kanncıktan ayıran valftan geri akıyor. Sızıntı, kalbin iş yükünü arttırıyor, sol karıncığın büyümesine yol açıyor ve sonunda kan pompalama kapasitesini etkiliyor. Akciğerlerde sıvı birikimı ve nefes darlığı yaygın bir belirti. Standart tedavi, kötü valfı değiştirmek üzere ameliyat yapılmasıdır. Yeni araştırma, tıbbi tedavinin bu ameliyatın gereğini azaltobileceğini gösterdir. "Procardin" adıyla satılan nifedipin kalsiyum kanal tıkayıcı olarak bilinen ilaçlar sınıfından bir ilaçtır. 1982 yılından beri piyasadadır. Italya'daki Padova Üniversitesinden doktorlar bu tedaviyi ciddi aortik kusma durumu olan, fakat belirtileri görülmeyen 143 hastada denediler. Bu hastaların yarısına nifedipin verildı, diğerlerine standart bir kalp ilacı olan digitalis verildi. Altı yıl sonra digitalis kullanan hastalann yüzde 35'i için valf ameliyatı gerekli hale geldi, nifedipin alanlann ise yalnızca yüzde 15i için ameliyat zorunlu hale geldi. Dr. Rolando Scognamiglio ve meslektaşlan araştırmalarını New England Journal of Medicine'in son sayısında anlattılar. Bir başka yazıda NortWestem Ünivesitesı'nden Robert O. Bonovv bu çalışmayı önemli bir ileheme olarak değerlendirdi ve nifedipinin, belirtisi olmayan aortik kusma durumu olan hastalar için tavsiye edilmesi gerektiğini belirtti. (nyt,20 eylül 94nb) S Doganın tüm temel yasalarını bilmekle iş bitmemekte, tam tersine onların uygulamaları nedeniyle yeni yeni problemler ortaya çıkmaktadır. problemle karşı karşıya olduğumuzu anlanz. Yüksek sıcaklık üstüniletkenlerinin sırları hâlâ tam olarak bilinmemektedir. Görünen odur ki ddalga simetrisi ve elektronlar arası kuvvetli itme etkileşimleriyle yepyeni bir sistemle karşı karşıyayız. Aslında bu problem gelecekte fiziğin ne tür problemlerle uğraşacağı konusunda da ipuçları vermektedir. Eğer bir gün doğanın en temel yasasını keşfedersek (tabii böyle bir yasa varsa) o zaman ne olacak? Katıların davranışlarıyla ilgilendiğimiz sürece temel yasanın 70 yıl önce kuvantum mekaniğinin doğuşuyla keşfedildiğini söyleyebiliriz. Prensip olarak tek bir denklem doğadaki tüm malzemelerin bütün özelliklerini açıklayabilir. Üstüniletken lik olayı da buniardan yalnızca blridir. Fakat çözülmesi gereken denklem öylesine çok sayıda parçacığı ilgilendirmekte ve bu nedenle öylesine karmaşıktır ki, kimse buna kalkışmayı aklından bile ge, çirmez. Tıpkı geniş toplumları incelerken bireyi hedefleyen psikoloji yerine sosyoloji adı altında yeni bir disipline ihtiyaç duymamız gibi biz de çok sayıda atomdan oluşan sistemler için yoğun madde fıziği adı altında problemi kolaylaştırıcı yeni yöntemer geliştiririz. Işte bu nedenledir ki doğanın tüm temel yasalannı bilmekle iş bitmemekte, tam tersine, onlann uygulamaları nedeniyle yeni yeni problemler ortaya çıkmaktadır. *Yrd. Doç.Dr. Bilkent Üniversitesi, Fizik Bölümü. tanford Üniversitesi'nde bir Inşaat Mühendisliğı profesörü olan araştırmacı Dr. Haresh Shah "Böyle bir depremin etkisi çok büyük olur, Japonya'yı dış yatınmlarını durdurmaya ve başkentinı yeniden kurmaya zortar" diyor. Dr. Shah; Tokyo, San Fransisco Körfezi ve Los Angeles'da meydana gelebilecek büyük depremlerden gelecek potansiyel kayıpları değeriendiren bir araştırma ekibinin başında bulunuyor. Araştırma her üç yerde de ekonomik hasarın daha önce tahmin edilmiş olanın iki katı kadar olacağını, ölü sayısının ise yarıya ineceğini gösteriyor, Henüz bir bilimsel veya akademik dergide yayımlanmamış olan sonuçlar California Office of Emergency Services tarafından bulunan rakamlara benzerdir. 100'den fazla sigorta şirketini temsil eden bir özel şirket, daha önceki tahminlerin gerçekçi olmadığına karar vermenin ardından bu çalışmayı destekleme kararı almıştır. Stanford araştırmacılan 1923 yılında Tokyo'yu yok eden ve 140.000 kişiyi öldüren Büyük Kanto depreminin yinelenmesinin bu gün 40.000 ile 60.000 arası ölüme yol açabileceğini buldular. O deprem Richter ölçeğine göre 8.3 lük idi. Araştırmaya göre, Califomia'da 1906da San Fransisco'yu sarsan ve 3000 kişiyi öldüren 8.3 ölçeğindeki depremin yinelenmesi durumunda 2000 ile 6000 arası ölüm olabilir ve 115 ile 135 milyar dolar arası maddi hasar meydana gelebilir. Los Angeles'da 7.0 ölçeğinde bir deprem de 2000 ile 5000 arası ölüme, 125 ile 145 milyar dolar arası maddi hasara yol açabilir. Uzmanlar ölüm sayısının azalmasının şaşırtıcı olmadığını, bunun esas olarak binaların, yapısal hasarı minimuma indirmekten çok, yaşam kurtarmayı amaçlayan daha iyi durumlarının sonucu olduğunu belirtiyorlar. New York State University'den Yapı Mühendisliği profesörü Dr. Andrei M. Reinhorn "Bir miktar hasar olumlu bir şeydir, çünkü depremin enerjisi dağılır. Fakat yaşamın korunmasının belli bir bedeli var. Bazı binalar, sağlam görünenleri bile, depremden sonra pahalı ve kapsamlı tamiratlara gereksinim duyarlar, bazen yıkılmaları gerekir" diyor. Bu araştırma, tahmin edilen ekonomik kayıplann yüzde 40 kadarının tuğla ve alçı tamiratı, bir o kadannın da daha önceki incelemelerde dikkate alınmayan işin kesilmesi nedeniyle oluşan kayıplar olduğu sonucuna vanyor. Kaybın kalan kısmını da yollar, köprüler ve tesislerde yapılan tamiratlar ve işçilere ödenen tazminatlar oluşturuyor. Bir sigorta şirketinde bölüm başkanı olan Robert B. Downer, araştırmacıların sonuçlannın özellikle sigorta şirketleri için önemli, bazı şirketlerin iflasına yol açabilecek şeyler, olduğunu söylüyor ve "Bu noktada o büyüklükte bir bedeli karşılayacak fazlamız yok, sigorta şirketlerinin çoğu aynı durumda olacaktır" diyor. Depreme meyılli bölgelerde kayıp tahminleri yapılması bilimi, hâlâ gelişmekte olan bir bilimdir. Risk Management Solutions felaket ölçüsünde bir depremin sonuçlarını belirlemek üzere tek tek yapılar ve jeolojik koşullan birleştiren bilgisayarlı bir haritalama tekniği kullandı. Bu araştırmada böyle bir olayın olasılığı konusunda kestihmde bulunmaya çalışılmadı. Ama deprem uzmanlan gelecek 30 yıl ıçinde Califomia'da 7.0 ölçekli bir deprem olasılığı bulunduğunu belirtiyorlar. (nvt20 oyiül 94/ Nezihe Bahar) Uzayda da Coca Cola içelim! Uzayda bir "ilk" daha yaşanacak. Şubat ayında fırlatılacak olan uzay mekiği, dondurulmuş Coca Cola taşıyacak. Astronotlara tadı ve köpürmesiyle ilgili gö rüşleri sorulacak. Aslında daha önce de Coca Cola içilmişti ama sadece oda sıcaklığında. Bu uçuşta denenecek olan içecekler4 dereceye kadar soğutulmuş olarak taşınacaklar. Uzayda, tad alma duyusunun nasıl değişikliğe uğradığı öğrenilmek isteniyor. 4087