01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T ARTIŞM A YAŞAM VE TEKNOLOJİ yetiştirilebilir. Döviz ülkede kalır ve altyapı bu ülkede oluşur. Ayrıca bu ülkenin şartlarında yetişen elemanlar sıkıntıları bildikleri v© onlara göğüs gerdikleri için, daha sonra çalışmalarına kolayca devam ederler. Her türlü imkanın hazır olduğu bir ortamda yetişen elemanın, bu ülke şartlarında iş yapması daha zordur. Kendi mezunlarımtzı da ihmal etmeyelim. Onları da doktoradan sonra yurtdışına belli sürelarie bilgi ve görgülerini artırmak, doktora sonrası araştırma yapmak üzere gönderelim. Yüksek Lisans ve Doktora eğitiminin ülkemizde teşvik edilmesi için bu öğrencilere maddi destek sağlanmaaı şarttır. Bugün yapılan uygulama, enstitülere araştırma görevlisi kadrolarının tahsisi, yanlış ve sakıncalıdfr. Doktora yapacak olan bir elemana neden bir devlet memuru gibi muamele edilsin ve bir kadroya atansın. Bu kadroların burs şeklinde verilmesi gerekir ve de böyle bir uygulamada bir araştırma görevlisi kadrosuna ayrılan para ile 23 öğrenciye rahatlıkla yüksek lisans veya doktora yaptırılabilir. Eğer bu yapılamıyorsa, alternatif olarak, araştırma görevlisi kadrolarının fakültelerden alınarak enstitülere aktarılması ve kadroların enstitülerden yüksek lisans ve doktora yapan kişilere verilmesi gerekir. Her şeyden önce enstitülere bir kimlik kazandırılması için adlandırılan Yüksek Lisans Fakülteleri olarak degiştirilmesi şarttır. Yüksek lisans ve doktora öğrencisi sayılarının artırılması yanında kalitenin de artırılması gözardı edilmemelidir. Üç öğretim üyesi bulunan her bölümün doktora yaptırması kadar sakıncalı bir uygulama yoktur. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde dahi mevcut üniversitelerin yalnız % 25'inde doktora programı varken, ülkemizde yeni kurulan her üniversiteye enstitüler açılmakta ve yüksek lisans ve doktora programları başlatılmaktadır. Artık Türkiye'nin şu veya bu nedenlerle rakamlarla oynamayıp biraz da kaliteye yönelme zamanı gelmiş ve geçmek üzeredir. Yük3ek öğretim Kurumu'nun enstitülere çok daha fazla özen göstermesl gerekmektedir. Ancak, 2 Aralık 1994 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yüksek öğretim Personel Kanunu'nun 12. madde3İ gereğince, Rektör, Rektör Yardımcısı, Dekan, Dekan Yardımci3i ve Yüksek Okul Müdürü gibi idari görevlerde bulunanlara 6400 ek gösterge ve % 135 oranında üniversite ödeneği ödenmesini öngörülürken, bir doktora diplomasına imza atan ve önemli derecede 3orumluluğu olan Enstitü Müdürlerinin bu tablo dışında bırakılması YÖK'ün enstitülere vermiş olduğu önemi, bir kez daha ortaya koymaktadır. Enstitü Müdürünü, doğrudan hiçbir sorumluluğu olmayan Dekan Yardımcısı seviyesine dahi getirmek istemeyen bir zihniyet, enstitülerin hangi somnlarını çözebilecek, yüksek lisans ve doktora eğitimindeki kaliteyi nasıl arttıracaktır? Yorumu siz saygı deger okuyuculara bırakıyorum. * Prof. Dr. Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi Atatürk Üniversitesi, Fen Bilimleri EnstitüsU Müdürü Kaynaklar 1) Türkiye'de ve Dünya'da Yüksek Öğretim Bilim ve Teknoloji, Prof. DR. Kemal Gürüz (Koordınatör) (TÜSİAD, Yayın No: T/94, 6167) Haziran 1994 2) Statistık der Chemie Studiengaenge in der Bundesrepublık Deutschland 1993 GDCh, Frankfurt Julı 1994 Sonik cihazı körlere hareket ği etme yeteneği veriyor Geçenlerde gözleri görmeyen bir doktor, Kaliforniya Üniversitesi'nde rahatlıkla dolaşmayı başardı. Gözleri görmeyen Dr. Golledge yürürken yolu üzerindeki yapılar kendilerini sesli olarak tanıtıyorlardı. U nlversıtede bir coğrafya uzmanı olan Dr. Golledge körler için hazırlanmış, sırt çantasında yer alan bir bikjisayara monte edilmiş stereo kulaklıklar kanalıyla bulunulan yeri açıklayan bir gezinmeye yardımcı sistemin denemesini yapıyordu. Gerekli bilgiler bir minyatür radardan değil, askeriyenin küresel uydu ağından yayılan sinyallerden geliyordu. Şimdi 28 pound ağırlığında olan, körlerın tanımadıkları yerlerde dolaşabilmelerıni sağlayan bu cihazın bir gün minyatür bir versiyonunun yaptlabileceği düşünülüyor. Ya bir baston ya da bir rehber köpek ile birlikte kullanılan bu cihazı gelıştırmek üzere Dr. Golledge ile birlikte çalışan CarnegieMellon Üniversitesi'nden psikolog Dr. Roberta Klatzky "Bu sıstemle önceden nereye gittiğinizi bilmeniz gerekmiyor" diyor. "Kişisel Gezınme Sıstemi" denen sıstem gözleri görmeyen insanların ufuklannı tanımadıkları caddelere ve çevre alanlara açıyor. "Seeing eye gören göz" denen köpekler nereye gidecekleri konusunda sahiplerinden ipucu beklerler. Bu sistemı kullananlar ise yalnızca hangi caddede olduklannı bılmekle kalmıyor, çevredeki mağazaları ve satılan şeyleri de biliyorlar. Cihazı gelıştırenler, bu cihazın her günkü kullanıma gırışının bir on yıl kadar ilerde olacağını düşünüyorlar, fakat diğer teknolojılerdeki gelişmelerde görüldüğü gıbı ılerlemeler çok daha hızlı olabilır. Güneş sinyallerini kullanarak beliren engeller konusunda uyaKONUŞAN HARİTALAR Küresel Konumlama Sistemi uydulanndan gelen sınyaller antene gelır ve yakın çevresının bilgisayarlastırılmış Coğralık Enfonvasyon Sıstemi haritast ile koordıne edilır. Gözleri görmeyen kışi çevredeki engellenn anlaşılır seslerle kendilerini tanıtmalannı duyar. Elektronık pusula kafa konumunu gösterir, böylece bikjisayar her bir kulaÇa nasıl bir sea göndereceğını bılir. Kör yolcunun yolu üzerindeki engeller rıda bulunan gözlükler gibi cihazlann pazara egemen olması çok daha yakında olacaktır. Bu cıhaz yalnızca nerelerde engeller olduğunu söylemekle kalmıyor, bulunduğunuz yerin tamamını coğrafik olarak açıklıyor, gözleri görmeyen kullanıcılann yeni çevrenin zıhınsel bir haritasını çıkarmalarını ve yollannı öğrenmelerıni saglıyor. "Gezinme Sistemi" uydu bağlantılı bir konumlama cihazından gelen sinyallerı alıyor ve "sanal akustık görüntü" yaratmak üzere bilgısayarlaştınlnmş bir harita kullanıyor. Sanal akustık görüntü, bir tut konuşan haritadır, bu haritada büyük nesneler gerçekte bir ses çıkanyor olsalar çıkaracaklan yükseklık ve zamanlamaya uygun seslerle kendilerini tanıtıyorlar. Böylece gözleri görmeyen kişi, onların uzaklık ve yönlerinı hemen anlıyor. Sistemi dene L.. yenler sesler kanalıyla nesnenin yerinI ko Dr. Roglnald Goll»dg» körlor İçin gezlnmo slstolayca anlayabildiklerini söylüyorlar. Bu sis mlnl denlyor. temin en önemli özellıklerinden biri algısal diriliyor. Dr. Klatzky ve Dr. Golledge'nin psikofizikten yararlanmasıdır. Bu da beynin içinde yer aldığı ekip gözleri görmeyen bir içinde gezebileceğimiz bir harita yaratırken kişinin geçtiği çeşitli yerierden gelen sesledıştan gelen sinyallari yorumlamada kullannn benzeşimini yaratan bir sanal gerçeklik dıgı sıstemdir. görüntüsünü kullanan ilk gruptur. BilgisaCıhaz dört ile sekiz arası küresel uydudan yar kullanıcının karşı karşıya olduğu yönü gelen sınyallerin üçgenlenmesine dayanıyor. bilıyor ve yerel bir harita kullanıyor. UyduBu bijgıler harıtayı taşıyan bılgısayara iletilıdan aldığı bilgilere göre yeryüzünde nereyor. Kullanıcının başındaki bir elektronık pude olduğunuzu 1 metrelik hata düzeyı çersula, bilgisayara kulakların tam yerını bildirıçevesinde bilıyor. yor, böylece bilgisayar nesnenin bulunduğu Bu cihazdaki sanal görüntü sistemi, yerden gelen bir sesı taklit edecek şekilde beynin sesin kaynağını hesaplarken kullanayartanmış mesajlar gönderıyor. Örnegin Dr. dığı ipuçlannın incelenmesine dayanıyor. ! Golledge, Kaliforniya ÜniversiteUzak bir nokta ile kulakların her biri arasınsi'nde yürürken bir nesneye yaklaşdaki uzaklık farklı olduğundan, beyin bir tıkça artan sesler duyuyor, o nesnesesin ıki kulağa geliş zamanındaki farklılıknin yanına geldiğinde ses kesiliyor, tan sesin ne kadar uzakta ve ne yönde olbu defa başka bir nesneden gelen duğunu hesaplar. yeni bir sesı duymaya başlıyordu. Bu çalışmada yer almış olan Dr. GolledCihazı gelıştırenler "Kütüphane 30 ge, insanların çevrelerinin zihinsel haritasıayak ılerde, 20 ayak ılerde, 10 ayak nı nasıl çıkardığı gibi psıkolojık konularda ılerde" gibi mesajları ve "kütüphane uzmanlık araştırması yapmış bir coğrafya30 derece açılı durumda" gibi pusucıdır, 10 yıl önce optik sinirlerindekı bir la değerlerıni deniyor, hangisinin en hastalık sonucunda kör olmuştur. iyı olduğunu saptamaya çalışıyorlar. Araştırma ekibinın üzerinde durduğu koDaha sofistike bir versiyonda önünnulardan biri de sistemi kullanan insana den geçılen noktalara göre cadde verilecek işaret edici bilgilerin en uygun boyunca bir gezı yolu anlatılıyor. Kükanşımını hazırlamaktır. Belli bir anda kaç tüphane yönünden "Ben kütüphaneadet nesneden ses gelmesi gerektiğini yim, ben kütüphaneyim" 3esleri, ya saptamak üzere çalışılmaktadır. Çok fazla da muze onünden geçerken "Burası ses gelirse bu durum hafızayı ve dikkat kasanat müzesı, burası sanat müzesi" pasitesıni zorlar. Aynca yeni bir yere gırildisesleri duyulabilıyor. Bir bınanın giriğinde daha genel bilgı verilmesi, daha beşine doğru ileriedığınizde de "Gırış lirgın bir adım atıldğında, bir caddeye yöburası, gıriş burası" sesleri duyulunelindiğınde ayrıntıya gırılmesı gibi konular yor. da var. Nesnelerin ses vermeye hangi Bu sistemin bir avantajı da üzerinuzaklıktan ıtibaren başlayacağı ve hangi de alıştırma yaplabilmesidir. Evde cümlelerin kullanımının en uygun olacağı oturup ses göstergelerini çalıştırabıgibi ayrıntılarda ıncelenıyor. lıyor, böylece duyacağınız sesleri Sıstem bir köpek ya da rehber gerekliliönceden dinleyerek prova yapabiliğini ortadan kaldırmıyor, çünkü örnegin yorsunuz. hareket halindeki arabalar. bilgisayarın haDunyada bu tür sıstemler uzerinritasında yer almıyoriar. NYT NB de çalışan çeşitli ekipler olduğu bil 4085
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle